Öncelikle genel giderler her ne kadar Gelir Vergisi Kanununda yer alsada Kurumlar Vergisi Kanunun 6. maddesinde “safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır.” İbaresi gereğince Gelir Vergisi Kanununun 40. ve 41. madde hükümleri kurum kazancının tespitinde de dikkate alınır.
Gelir Vergisi Kanunun 40. maddenin 1. bendini anlatmadan önce 40. maddeye genel olarak anlatmak daha faydalı olacaktır. Gelir Vergisi kanunun 40. maddesine göre bir harcamanın hasılattan indirilebilmesi için:
1- Ticari Kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması
2- Vergi Usul Kanununda belirtilen şekilde, vergi kanunlarında belirtilen haller müstesna olmak üzere belgelendirilmesi,
3- Tahakkuk esası ve dönemsellik ilkelerine uygun olması
Şeklinde genel nitelikte 3 kural vardır.
Yukarıda geçen 3. maddeyi açıklamada fayda var. Burada tahakkuktan kasıt, giderin maliyet ve tutar olarak kesinleşmesidir. Tahakkuk esasına göre belirlenen giderlerin yalnızca cari döneme ait kısmı, aynı döneme ilişkin ticari kazancın hesabında gider olarak dikkate alınabilir. Bu durum dönemsellik ilkesinin bir gereğidir.
Yukarıda belirtilen genel nitelikteki 3 kural göz önüne alınarak Gelir Vergisi Kanunun 40. maddesinin 1. bendine göre gider yapılma şartlarının açıklamaya çalışacağız.
Gerek kurumlar gerekse şahıslar kazançlarını belirlerken en çok kullandıkları maddelerin başında Gelir Vergisi Kanunun 40. maddesinin 1. bendinde yer alan “ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler” ibaresi yer almaktadır. Bu ibare söz konusu maddenin torba madde gibi görünmesine ve yapılan bütün genel harcamaların bu kapsamda gider yapılmasına neden olmaktadır. Ancak yapılan her harcamayı genel gider kapsamına alınıp gider olarak hasılattan düşürülmesi doğru değildir.
Bu giderlerin tekdüzen hesap plandaki karşılığı ise;
631 Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri ve
632 Genel Yönetim Giderleri
No’lu hesaplardır demek yanlış olmaz.
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, safi kazancın tespitinde, ticari kazançtan indirilir. Kanunda bu şekilde geçmesine rağmen genel giderlerin kapsamı ne gelir vergisinde ne de diğer vergi kanunlarında belirtilmemiştir. Genelde ticari faaliyetle ilgili; ticari organizasyonun gerektirdiği giderler genel gider olarak kabul edilse de söz konusu bütün bu giderlerin indirilmesi mümkün değildir.
Ayrıca gider ve maliyet ayrımı işletmelere ve faaliyet konularına göre değişebilir. Bir faaliyet türünde gider olan harcama başka faaliyet için maliyet unsuru olabilir.
Aşağıda sayılan koşullar, yapılan harcamanın Gelir Vergisi Kanunun 40. maddesinin 1. bendine göre genel gider olarak kazançtan indirilmesi için her zaman aranmaktadır.
1- Giderin kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması gerekir. Bazı durumlarda yapılan harcama zorunlu olmayıp keyfilik unsuru ön plana çıkmaktadır. Bu gibi durumlarda kazancın elde edilmesi ve idame ettirilesi değil, harcanması söz konusudur ve gider yazılması mümkün değildir.
2- Yapılan gider ile kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi arasında illiyet ilişkisinin bulunması gerekir.
3- Yapılan harcamanın gider yazılması için, harcamanın yapıldığı gelir doğurucu olayın vergiye tabi olması gerekir. Vergiye tabi olmayan bir faaliyet için yapılan harcamaların ticari kazançtan indirilmesi mümkün değildir. Gelir Vergisi Kanunun 40. maddesinin 1. bendinde belirtilen “ticari kazanç ”vergiye tabi olan ticari kazancı ifade eder. Aksi takdirde, genel olarak yapılan iş, ticari mahiyette olmakla beraber, gelir vergisine tabi bulunmuyorsa veya bu vergiden istisna edilmiş ise bunlarla ilgili giderlerin hasılattan indirilmesi kabul edilmez.
4- Yapılan harcamanın gider yapılabilmesinin diğer bir şartı ise maliyet unsuru olarak dikkate alınmasının zorunlu olmaması gerekir. Vergi kanunları gereği maliyete eklenmesi zorunlu harcamalar kesinlikle gider yapılamaz. Bu durum hem üretilen mamul ve hizmetlerden satışı yapılan mallara hem de amortismana tabi iktisadi kıymetler için geçerlidir.
5- Yapılan harcama karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması gerekmektedir.
Yukarıdaki şartlar göz önüne alındığında Gelir Vergisi Kanunun 40. maddesinin 1. bendinin aslında bir torba madde değil belirli şartlar ve kurallar ile belirlenmiş bir çerçeve madde olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve uygulamada yapılan giderler bir arada değerlendirildiğinde aşağıdaki giderlerin genel gider olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
a- Kırtasiye, Temizlik, Isıtma, Aydınlatma, Su, Elektrik, Doğalgaz, İnternet ve Telefon Giderleri
b- İşyerleri İçin Ödenen Kira Giderleri
c- Taşıt Araçlarının Kira Giderleri
d- Alet, Edevat ve Makinelere İlişkin Kira Giderleri
e- Yapılan İşle Orantılı Temsil ve Ağırlama Giderleri
f- Bina, Taşıt, Emtia ve Bunlara Yönelik Sigorta Giderleri
g- Üretim Birimleriyle İlgili Olmayan İdari Personel ve Diğer Personele Ödenen Ücretler
h- Finansal Kiralama Giderleri
i- Reklam Giderleri
j- İlan ve Duyuru Giderleri
k- Mesleki Dernek ve Birliklere, Giderlere Katılma Payı Adı Altında Yapılan Ödemeler
l- Yurtdışı Büro Giderleri
m- Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri
n- Numuneler İçin Yapılan Giderler
Burada “c- Taşıt Araçlarının Kira Giderleri” maddesini açıklamada fayda var. Taşıt giderleri Gelir Vergisi Kanunun 40. maddesinin 5. bendi “kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri” şeklinde yer almaktadır. Ancak 180 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, Gelir Vergisi Kanunun 40. maddesinin 5. bendindeki giderlerin genel olarak taşıtların tamir, bakım, yakıt, vb. cari giderler olduğu vurgulanarak, Gelir Vergisi Kanunun 40. maddesinin 5. bendi hükmünün taşıt kiralama faaliyetleri ile uğraşan işletmelerden kiralanan taşıtların kira giderlerini kapsamadığı açıklanmıştır. Söz konusu tebliğe göre kira giderleri Gelir Vergisi Kanunun 40. maddesinin 1. bendi kapsamında değerlendirilecek ve genel gider olarak dikkate alınacaktır.
Kaynaklar:
1- 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
2- 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
3- 180 seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği
4- Hesap Uzmanları Derneği, Beyanname Düzenleme Kılavuzu, İstanbul, 2014
5- Mehmet Emin Akyol-Muzaffer Küçük, Vergi ve Muhasebe Uygulamaları, Ankara 2016
24.11.2016
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.