Özellikle yılın son dönemlerinde işletmeler ihtiyaçları doğrultusunda ve birazda vergi planlamaları kapsamında araç alımlarına ağırlık vermektedirler. Yılın son günü dahi alınan bir ticari araç için tam yıl için amortisman hesaplanmakta ve KDV si indirim konusu yapılabilmektedir. Binek otomobiller için ise ay kesri tam sayılmak suretiyle kıst amortisman hesaplanmakta, KDV ve ÖTV gibi vergiler ihtiyari olarak gider yada maliyet olarak dikkate alınmaktadır.
Ticari işletmelerin son dönemlerde en çok tercih ettikleri araçlar, kapalı kasa kamyonet olarak tescil edilen, piyasada çok amaçlı araç olarak sınıflandırılan araçlardır. Fıat Doblo, Peugeot Partner, Renault Kangoo, Ford Connect vs. gibi markalarla anılan bu araçların alımlarında ödenen KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı son dönemde tartışılan bir konu haline gelmiştir.
KDVK’ un 30.maddesinde indirilemeyecek vergiler sayılmış ve söz konusu maddenin b) bendinde “Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerin alış vesikalarında gösterilen KDV” denilmek suretiyle binek otomobil alışlarında yüklenilen KDV’ in indirim konusu yapılamayacağı belirtilmiştir. Bu hükümden binek otomobil tanımı dışında kalan taşıtlara ilişkin ödenen KDV’ in indirim konusu yapılabileceği anlaşılmaktadır.
Ancak 27.07.2005 tarih ve 25888 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 8 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği’nde çok amaçlı olarak sınıflandırdığımız araçların 87.03 G.T.İ.P. numarasında binek otomobil niteliğine haiz olduğuna yer verilmiştir.
Bunun üzerine Gelir İdaresi, ilgili tebliğin yayımını takiben verdiği birçok muktezada görüş değiştirerek, söz konusu taşıtların alımında yüklenilen KDV’ in G.T.İ.P.’daki tanım gereği indirim konusu yapılamayacağı yönünde görüş bildirmiştir.
KDV mükellefleri, vergi konusuna ilişkin işlemlerini 3065 Sayılı KDVK ilgili maddeleri ve 213 Sayılı VUK uyarınca yerine getirmektedirler. Gerek KDVK, gerekse VUK ‘un hiçbir maddesinde binek otomobil tanımı yapılmamış ve söz konusu tanım için G.T.İ.P ‘na bakılması gerekliliği vurgulanmamıştır. Söz konusu taşıtlar daha önceki yıllarda konfor özellikleri olmadan üretilmekte ve satın alınmasını müteakip mükellefler tarafından çeşitli uyarlamalara tabii olmaktaydı. Bu durumda mali idare söz konusu taşıtların ruhsatlarında binek otomobil olarak tescilini zorunlu kılmakta ve ÖTV vb. vergi yükümlülüklerini yeniden tanımlamaktaydı. Ancak, mevcut durumda araçlar çeşitli konfor özellikleri ile üretilmekte ve üreticileri tarafından “ Kapalı Kasa Kamyonet” olarak sınıflandırılarak, ruhsat tescilleri de bu şekilde yapılmaktadır. Ayrıca bu araçlar trafik uygulamaları gereği ticari araç uygulamalarına tabii olmaktadırlar. Söz konusu araçların alımında ÖTV uygulaması açısından binek otomobil tarifesi değil, ticari araçlara uygulanan indirimli oranlar dikkate alınmaktadır. Farklı kanunlar gereği, bir aracın hem kamyonet hem binek araç olduğu kabul edilemez. Bu araçlar eğer binek oto sınıfında ise, öncelikle ruhsat tescilleri niye “Kapalı Kasa Kamyonet” olarak yapılmaktadır? Ne için indirimli oranda ÖTV uygulamasına tabi olmaktadırlar? Kaldı ki bu sınıfta yer alan araçların, söz konusu tebliğ öncesinde kamyonet olarak kabul edilmesi ve bu tarihten sonra üreticileri tarafından niteliklerinde herhangi bir değişiklik yapılmamasına rağmen, biranda sınıf değişikliğine uğraması neye dayandırılmaktadır? KDVK Madde 30 da yer alan “binek otomobil” tanımlamasından kasıt, sedan araç grubuna giren, insan taşıma amacından şüphe edilmeyen araçlardır. Kanun koyucunun, şahsi kullanıma müsait araç alım maliyetlerinin işletme bünyesine ithal edilerek, vergi kaybına yol açılmasının önüne geçmeyi amaçladığı açıktır. Bu tanımı farklı kurumların kendince açıklamaları ile genişletmek ve KDVK’ na ithal etmek, hakkaniyet çerçevesinde yapılan bir uygulama değildir. Kanunda ilgili bir hüküm yokken, bir başka kanun çerçevesinde yayımlanan genel tebliğ’e istinaden yaratılan bu çelişkili durum kanımca adil değildir. İdarenin konuyu daha sağlıklı bir şekilde değerlendirmesi ve bir tebliğ ile açıklığa kavuşturmasının yerinde olacağını düşünmekteyim
24.01.2008
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.