Vergi incelemelerinin esasen iş yerinde yapılması gerekir. Ancak mevcut uygulamada yaygın olan iş yeri değil dairede incelemedir. Dairede inceleme yapılabilmesi için iş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerin oluşması gerekir. Bu sebeplerin varlığı araştırılmadan incelemenin dairede yapılmasının istenilmesi halinde ibraz edilmeyen defterler nedeniyle kaçakçılık suçu oluşmaz.
Yargıtay’ın güncel tarihli bir kararında (Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9063 E. 2019/7779 Sayılı Kararı) hesapların dairede incelenmesine imkân veren VUK‘nun 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi gerekli görülmüş, aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin bulunmayacağı ve kaçakçılık suçu unsurlarının oluşmayacağına karar verilmiştir.
Vergi incelemeleri, esas itibariyle incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır.
İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkânsız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir.(VUK.139/2)
Bu takdirde incelemeye tabi olanın lüzumlu defter ve vesikalarını daireye getirmesi kendisinden yazılı olarak istenilir.
İncelemenin dairede yapılması halinde istenilen defter veya vesikaları belli edilen zamanda mazeretsiz olarak getirmeyenler, bunları ibraz etmemiş sayılırlar. Haklı bir mazeret gösterenlere, defter ve vesikalarını daireye getirmesi için münasip bir mühlet verilir.
Vergi Usul Kanununa göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defter ve belgeleri, ilgili bulundukları yılı takibeden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.
Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, On sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir. Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir.
Tabidir ki suçun oluşabilmesi için idare tarafından defterlerin varlığının kanıtlanması gerekir. Olmayan defterin ibraz edilmemesi, işlenemez suç oluşturur.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9063 E. 2019/7779 Sayılı Kararı
.. San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olan sanık hakkında, şirketin 2009 takvim yılına ait defter ve belgelerini usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yasal süresi içerisinde ibraz etmediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, istenilen belgelerin inceleme için vergi dairesinde bulunması nedeniyle ibraz edilemediğini beyan etmesi ile şirketin tebligat tarihi itibariyle faaliyette olup olmadığına dair dosya kapsamında bir tespitin bulunmadığının anlaşılması karşısında, suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın yetkilisi olduğu şirkete ait 2009 takvim yılına ilişkin defter ve belgelerin, isteme yazısının tebliğinden önceki bir tarihte herhangi bir gerekçe ile vergi dairesine teslim edilip edilmediğinin katılan kurumdan sorulması, 213 sayılı VUK‘nin 139. maddesinde yazılı istisnaların bulunmaması halinde vergi incelemesinin mükellefin işyerinde yapılması gerektiği cihetle, hesapların dairede incelenmesine imkan veren VUK‘nin 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin, işyerinin faaliyete devam edip etmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi, aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin bulunmayacağı ve bu itibarla suçun unsurlarının oluşmayacağı anlaşılmakla, eksik araştırma ve inceleme neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması,… Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yukarıdaki güncel yargı kararı göz önüne alındığında mükellefler hakkında defter ve belgelerin daireye ibraz edilmemesi nedeniyle VUK 359.Madde kapsamında ceza verilebilmesi için VUK‘nin 139/2. maddesindeki dairede inceleme koşullarının oluştuğunun araştırılması ve bu durumu ispatlayıcı belgelerin düzenlenmesi gerekmektedir.
10.07.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.