GİRİŞ
Son zamanların popüler kavramlarından olan konkordato hem konkordato ilan eden şirketler hem de bu şirketlerle aralarında alacak ilişkisi bulunan işletmeler açısından ciddi sonuçlar doğuran bir uygulamadır.Konkordato ilan eden şirketlerden alacaklı olan işletmeler bu alacaklarının bir kısmından vazgeçmekte yahut bir kısmını ertelemektedirler.VUK 322 ve 323 Maddelerinde tanımlanmış olan Değersiz Alacak ve Şüpheli Alacak kavramlarının konkordato ilan eden şirketlerden alacaklı olan işletmeler açısından değerlendirilmesi yazımızın konusunu oluşturmaktadır.
Konkordato
Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.Konkordato eski uygulamadaki İflasın ertelenmesi uygulamasının daha işlevsel hali olup yasanın gerekçesinde bu durum şu şekilde ifade edilmiştir;
"iflasın ertelenmesi kurumu, ihdas amacının gerçekleştirilmesi konusunda isteneni verememiştir. İflasın ertelenmesi kurumunda alacaklıların herhangi bir şekilde söz sahibi olamaması, sürecin borçlu ve mahkeme arasında yürütülmesi ve yaşanan yargılama sorunları birlikte değerlendirildiğinde bu kurumun tamamıyla yürürlükten kaldırılması ve yerine alacaklılar ile borçlunun bir müzakere sonrasında anlaşmaları ve bu anlaşmanın mahkemece tasdiki esasına dayanan konkordato kurumunun daha etkin ve aktif bir şekilde kullanılması ticari ve sosyal hayat bakımından bir ihtiyaç olarak görülmüştür”
denilmekle birlikte konkordato ve iflas erteleme arasında bazı farklar mevcuttur.Örneğin iflas ertelemede süre 1 yıl iken konkordatoda 3 aylık süre tanınmaktadır.Konkordatoda sürenin kısa oluşunun VUK 323.Maddesine göre şüpheli alacak karşılığı ayrılması hususunda idarenin konuya bakışını menfi manada etkilediği kanaatindeyiz.
Değersiz Alacak Kavramı
VUK 322 .Madde
Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmayan alacaklar değersiz alacaktır.
Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler.
İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.
Şüpheli Alacak Kavramı
VUK 323.Madde
Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;
2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;
Şüpheli alacak sayılır.
Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.
İcra İflas Kanunundaki Konkordato ve VUK 322 ve 323. Maddelerinde tanımlanan Değersiz Alacak ve Şüpheli Alacak Kavramlarının Birlikte Değerlendirilmesi.
Şüpheli Alacak ve Konkordato
Şüpheli alacak karşılığı ayrılmasında temel unsur, ortada bir alacağın olması ve bu alacağın tahsilinin mezkûr maddede belirtilen kapsamda şüpheli hale gelmiş bulunması olup, Kanunun 323 üncü maddesinde bir ayrım yapılmaksızın, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla, dava ve icra safhasında bulunan bütün alacaklar için karşılık ayrılabileceği öngörülmüştür
Konkordato, herhangi bir dürüst borçlunun ödeme teklifinin konkordatoya tabi alacaklılarının belirli bir çoğunluğu tarafından kabulü ve mahkemenin onayı ile gerçekleşen ve borçlunun, borçlarının bir kısmından kurtulmasını veya ödeme şeklinin borçlu yararına değişmesini sağlayan, iflasa nazaran yumuşatılmış, alacaklıların eşit olarak tatminine yarayan hukuki bir araç/müessesedir. Bu sayede işletmeler konkordatoya tabi borçlarını, elde edebilecekleri zaman süreci içinde icra ve iflas takiplerinden korunmak suretiyle ödeyebilme imkânına kavuşmaktadır. Bu bakımdan konkordato, ödeme şekil ve şartlarında borçlu yararına değişiklik meydana getirir. Ayrıca, konkordato bir dava veya icra takibi olmayıp, bazen alacağın bir kısmından vazgeçme yerine alacağın vadesinin uzatılarak tamamının ödenmesi şeklinde de olabilir. Dolayısıyla, konkordato alacağı şüpheli hale getirmediği gibi aksine, alacağın (tenzilat konkordatosunda vazgeçilmeyen kısmın) tahsil imkanını kuvvetlendirir. .(Özelge;İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 11395140-105[VUK-1-20178]-129208 11.05.2017)
Buna göre, Konkordato yoluna başvuran borçlulardan alacaklı olan işletmeler şüpheli alacak karşılığı ayıramayacaktır.
Burada dikkat çekilmek istenilen husus İflas erteleme uygulamasında Şüpheli Alacak karşılığı ayırmak mümkün iken(Bakınız.Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı 27575268-105[323-2015-461]-6734 Sayı ve 17.02.2016 Tarihli Özelgesi] bir nevi iflas erteleme müessesesinin yerine getirilmiş olan konkordato uygulamasında şüpheli alacak karşılığı ayırmak mümkün değildir.
Değersiz Alacak ve Konkordato
VUK 322 nci maddesinde, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacakların değersiz alacak olacağı, değersiz alacakların, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybedecekleri ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edileceği hüküm altına alınmıştır.
Madde uygulamasında değersiz alacak; kaybedilmiş, tahsiline imkân kalmamış, değeri sıfıra inmiş bir alacak olup, alacağın bu durumunun, kazai bir hükümle veya kanaat verici bir vesika ile tevsik edilmesi icap etmektedir. Kazai bir hükümden anlaşılması gereken, alacağın tahsili için kanun yollarına başvurulmuş olması, icra takibinin yapılmış bulunması, bu müracaatlar ve takipler sonunda, alacağın ödenmeyeceğine hâkim tarafından hükmedilmiş olması; kanaat verici vesika teriminden ise ödemeyi imkânsız hale getirmiş hal ve sebepler sonucu ortaya çıkmış belgeler anlaşılmalıdır. Alacağın tahsil güçlüğünün objektif ve inandırıcı belgelerle ortaya konması değersiz alacak uygulaması bakımından önem arz etmekte olup, kanun koyucu tarafından da, değersiz hale geldiği ileri sürülen alacağın ciddi olarak takip edildiğine ilişkin çabaların kazai bir hüküm veya kanaat verici bir vesika ile tevsiki öngörülmüştür.
Vergi Usul Kanunu uygulamasında kanaat verici vesikalara;
- Borçlunun herhangi bir mal varlığı bırakmadan ölümü veya 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 32 ve izleyen maddelerine göre mahkemelerce borçlu hakkında verilen gaiplik kararı ve mirasçılarından mirası reddettiklerine dair sulh hukuk mahkemelerince verilmiş bulunan mirası red kararı,
- Borçlu aleyhine alacaklı tarafından açılan davayı borçlunun kazandığına dair mahkeme kararı,
- Mahkeme huzurunda alacaktan vazgeçildiğine ilişkin olarak düzenlenmiş belgeler,
- Alacaktan vazgeçildiğine dair konkordato anlaşması,
- Borçlunun dolandırıcılıktan mahkûm olması ve herhangi bir mal varlığı bulunmadığını belgeleyen resmi evrak,
- Borçlunun adresinin saptanamaması nedeniyle icra takibat dosyasının kaldırıldığını ve yasal süresi içerisinde yenileme talebinde de bulunulmadığını gösteren icra memurluğu yazısı,
- Gerek doğuşu gerekse vazgeçilmesi bakımından belli ve inandırıcı sebepleri olmak şartıyla alacaktan vazgeçildiğini gösteren anlaşmalar, (Alacaklının tek taraflı irade beyanı ile alınmasından vazgeçilen alacakların, değersiz alacak olarak zarar kaydı mümkün değildir.)
- Ticaret mahkemesince borçlu hakkında verilmiş ve ilgili masa tarafından tasfiyeye tabi tutulmuş bulunan iflas kararına ilişkin belgeler
örnek olarak sayılabilir.
Buna göre konkordato talebinin anlaşmayla sonuçlanmasına bağlı olarak, varsa söz konusu anlaşma kapsamında vazgeçilen alacak kısmı, değersiz alacak olarak kabul edilecektir. (Özelge;İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 11395140-105[VUK-1-20178]-129208 11.05.2017)
SONUÇ
Konkordato hem konkordato ilan eden şirketler hem de bu şirketlerden alacaklı bulunanlar açısından ciddi finansal ve ticari sonuçları olan bir uygulamadır.Alacaklı Konkordato ilan eden borçlusundan alacağının bir kısmını zorunlu olarak tahsil edememekte, icra takibi başlatamamakta ve bir kısmını da erteleyerek finansal açıdan zorlanmaktadır.Türk vergi sisteminde ticari kazançlar açısından tahakkuk esası geçerli olduğundan gelir/kazanç teslim anında doğmaktadır.Tahsilat gecikince yahut ertelenince alacaklılar tahsil edemedikleri alacaklarının vergisini ödemek durumundadırlar.VUK 323.Maddesinde Şüpheli Alacak kavramı tanımlanmış ve hangi hallerde tahsil edilemeyen alacak için karşılık ayrılmak suretiyle gider yazılabileceği izah edilmiştir.Kanunda özel olarak konkordato ilan eden borçlulardan alacağı olan işletmelerin nasıl bir işlem yapacağı açıklanmamış ancak özelge seviyesinde(İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 11395140-105[VUK-1-20178]-129208 11.05.2017) konkordato borçlularından olan alacaklar için karşılık ayrılamayacağı ifade edilmiştir.Aynı özelge de konkordato sonucu alacağın bir kısmından vazgeçilmesi halinde VUK 322.Madde kapsamında vazgeçilen alacağın değersiz alacak olarak zarar yazılmasına izin verilmiştir.
02.11.2018
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.