Bildiğiniz gibi yaşanan Ağustos ayında kurlarda meydana gelen ani yükseliş sonrası, Türk Lirasındaki değer kaybını durdurmak için bir dizi tedbirler alınmıştır. Bunlardan biri de döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak düzenlenmiş yada düzenlenecek sözleşmelere ilişkin getirilen düzenlemedir.
Söz konusu düzenleme ile Türkiye’de yerleşik kişilerin, aralarında düzenleyecekleri sözleşmelerde, bedelin Türk Lirası olarak belirlenmesi zorunlu kılınmıştır. Ayrıca yürürlükteki sözleşmelerden bedeli döviz veya dövize endeksli olarak belirlenmiş olanların, bu zorunluluğa uygun hale getirilmesi amacıyla yeniden güncellenmesi zorunlu tutulmuştur.
Bu kapsamda aşağıdaki tebliğler ile söz konusu düzenlemeyle ilgili açıklamalarda bulunulmuştur.
İşbu yazının konusunu söz konusu tebliğ düzenlemeleri oluşturmaktadır.
I- Giriş
Eylül ve Ağustos aylarında gerçekleşen Türk Lirasındaki aşırı değer kaybı, beraberinde değer kaybını engellemek amacıyla, gerekli olan tedbirleri de getirmiştir. Bu kapsamda alınan tedbirler sırasıyla;
04/09/2018 tarihinde yayınlanan Resmi Gazete ile yürürlüğe giren 2018-32/48 numaralı ihracat bedelleri hakkındaki Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ilişkin olarak makalemizi daha önceden yayınlamıştık. Bu kapsamda iş bu yazımızın konusunu 13/09/2018 tarihli karar ve bu karara ilişkin açıklamaların yer aldığı 06/10/2018 ve 16/11/2018 tarihli tebliğler oluşturmaktadır.
II- 13/09/2018 tarihinde Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda değişiklik Yapılmasına Dair Karar”
İlgili ile 7/8/1989 tarihli ve 32 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Karar’ın 4’üncü maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
“Türkiye'de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacaktır.”
Ayrıca yine ilgili Karar ile 32 Sayılı Karar’a geçici madde eklenmiştir:
“(13.09.2018) tarihinden itibaren otuz gün içinde, yukarıda belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında; Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenecektir.”
13/09/2018 tarihinde yayınlanan Resmi Gazete ile yürürlüğe giren Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda değişiklik Yapılmasına Dair Karar Düzenlemeye göre;
“Türkiye’de Yerleşik Kişilerin bakanlıkça belirlenen haller dışında;
- Gayrimenkul alım satım, kiralama sözleşmelerinin
- Menkul alım satım, kiralama sözleşmelerinin
- Finansal Kiralama sözleşmelerinin
- İş sözleşmelerinin
- Hizmet sözleşmelerinin
- Eser sözleşmelerinin
Bedellerinin Döviz veya dövize endeksli olarak düzenlenmesi yasaklanmıştır. Ayrıca yürürlükte olan bu sözleşmelerde yer alan döviz ve dövize endeksli bedellerin de 30 gün içerinde TL cinsinden yeniden belirlenmesi gerekmektedir.
06/10/2018 tarihinde yayınlanan Tebliğ ile yukarıda TL olarak düzenlenmesi zorunluluk haline getirilen sözleşmelerin kapsamı açıklanmış ve çeşitli istisnalar getirilmiştir. Bu kapsamda yayınlanan tebliğ ile istisna kapsamına alınan, ancak Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan sözleşmeler de anılan geçici madde hükmünden istisna olarak değerlendirilecektir.
III- Önemli Tanımlar:
Türkiye’de Yerleşik Kişiler: Yurtdışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişileri ifade etmektedir. Ayrıca 16/11/2018 tarihinde yayınlanan tebliğ ile Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki;
de Türkiye’de yerleşik olarak değerlendirilenler arasına alınmıştır. Ancak, sözleşmenin yurt dışında ifa edilmesi durumunda bu fıkra hükmü uygulanmaz.
Örneğin Almanya’da her biri %10 oranında 10 ortağı bulunan bir şirketin 4 ortağı Türkiye’de yerleşik olduğu durumda, Almanya’daki şirket yerleşik sayılmayacak; ancak 5 ortağının Türkiye’de yerleşik olması durumunda Almanya’daki şirket yerleşik sayılacaktır. Ancak bu durumda sözleşme konusu işin ifa edileceği yer önem arz edecektir. Yurt dışında ifa edilecek işlerde bu hüküm uygulanmayacaktır.
Döviz ve Dövize Endeksli Sözleşme :Bedelin efektif dahil yabancı para cinsinden belirlendiği sözleşmelerdir. Ayrıca Uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler de dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirilir. Ancak, taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılması mümkündür.
IV- Düzenlemenin Şartları:
Bir sözleşmenin bu düzenleme kapsamına girmesi için temel olarak iki şartın birlikte var olması gerekmektedir. Bunlar;
Bu kapsamda TR’de yerleşik sayılmayan bir kişinin taraf olduğu bir sözleşme döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak düzenlenebilecektir.
Bu kapsamda zorunluluk 13/09/2018 tarihinde başlamasına rağmen, yürürlükte olan sözleşmelere tanınan 30 günlük intibak süresinin taraflara verilen bir hak olması nedeniyle; bu otuz günlük sürede yürürlüğü sona erecek sözleşmeler için sözleşme bedelinin TL’sına çevrilmesi zorunluluğu söz konusu olmayacaktır. Bu nedenle bu tür sözleşmelerde taraflardan birinin iyi niyet kurallarına aykırı bir şekilde tarafları bedelin TL cinsinden güncellenmesini talep etmesi veya bu yönde taraflara baskı yapması aralarındaki borç-alacak ilişkisine aykırı olacaktır.
V- Düzenlemenin Sınırları
A- Gayrimenkul Alım Satım, Kiralama Sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik kişiler; kendi aralarında akdedecekleri, konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil
- gayrimenkul satış sözleşmelerinde
- gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde
sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
Ancak;
Bu kapsamda;
bu sözleşmelerin TL cinsinden düzenlenmesi zorunludur. Tersi durumda sözleşmenin döviz cinsinden düzenlenmesi mümkündür.
“32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir. Ancak, Türk parası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; anılan paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, taraflarca belirlenirken mutabakata vapılamazsa, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir. Bir sonraki kira yılı Türk parası cinsinden kira bedeli ise, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunun belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir ve belirlenen Türk parası cinsinden kira bedeli bu fıkrada belirtilen iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olur.”
Bu kapsamda konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde, sözleşmelerin 13/09/2018 tarihinden önce tanzim edilmesi durumunda, bu sözleşmelerin TL’ye çevrilmesinde 1 aylık süre içinde TL’ye çevrilecek. Mutabakat sağlanamazsa bu tebliğ kapsamında yapılan açıklamalara göre hesaplamalara göre kira bedeli belirlenecektir. Bu durum 2 yıl geçerli olacaktır. Ancak mutabakat sağlanamadığı durumlarda bu iki yıllık sürelerde kira bedeli her ay TÜFE oranında artırılabilecektir. Yani söz konusu tebliğ hükmüne göre; kira bedelinde mutabakat sağlanamazsa, kira bedeli 2 yıl boyunca her kira döneminde TÜFE oranında arttırılacaktır.
Ayrıca bu düzenlemeler tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar için uygulanmaz.
B- İş sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
Ancak;
Ayrıca bu düzenlemeler tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar için uygulanmaz.
C- Eser Sözleşmeleri
Eser sözleşmelerinde bedelin Döviz veya dövize endeksli olarak düzenlenmesi yasaklanmıştır. Ancak;
Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.
D- Hizmet Sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik kişiler; kendi aralarında akdedecekleri, aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
Ancak
1- a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,
b) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
c) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
ç) Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri, Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan ve yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmeleri,
döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak düzenlenebilir.
2 - Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin taraf olduğu hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
3 – Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında akdedecekleri, bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile yurt dışında üretilen donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.
E- Finansal Kiralama Sözleşmeleri
Finansal kiralama sözleşmelerinde bedelin Döviz veya dövize endeksli olarak düzenlenmesi yasaklanmıştır. Ancak;
32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır. Yani 13/09/2018 tarihinden önce akdedilmiş döviz ve dövize endeksli finansal kiralama sözleşmeleri bedellerinin TL’ye dönüştürülmesi zorunlu değildir.
F- Menkul Alım Satım, Kiralama Sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında akdedecekleri, konusu taşıt satış veya kiralama olan sözleşmeler dışında kalan;
konulu sözleşmelerde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.
32 Sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.
32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan taşıt kiralama ve yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.
G- Diğer Sözleşmeler
4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmelerde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. Bu işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
H- Diğer Hususlar
Bu açıklamalar kapsamında sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklarda yer alan bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün değildir. Ancak, 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmiş ve dolaşıma girmiş bulunan bu kapsamdaki kıymetli evraklar anılan geçici madde hükmünden istisnadır. (Örnekle açıklayacak olursak; 01/10/2018 tarihi itibarıyla yapılacak gayrimenkul kiralama işlemleri döviz veya dövize endeksli olarak kiraya verilemez. Ayrıca sözleşme kapsamında kira borcu için senet düzenlenecek olursa, bu senet de döviz veya dövize endeksli olarak düzenlenemez. Ayrıca 01/10/2018 tarihi itibarıyla sona erecek kira sözleşmesinde, 13/09/2018 tarihinden önce kira bedeli için döviz cinsinden senet verilmişse bu evrak bu düzenlemeden istisnadır.)
Yapılan açıklamalar kapsamında sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.
Ayrıca yapılan açıklamalar uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar ile gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz.
Bu düzenlemeler tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar için de uygulanmaz. Diğer taraftan sözleşme bedelinin Döviz veya dövize endeksli olarak belirlenmesine imkan tanınan sözleşmelerde, fatura da bedelin ayrıca döviz cinsinden gösterilmesinin de bir mahsuru yoktur.
VI- Sözleşme Bedelinin Değiştirilmesi:
İlgili hüküm aşağıdaki gibidir:
“ Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller 32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu bedellerin 2/1/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 2/1/2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir.”
Bu kapsamda sözleşme bedelinin yeniden belirlenmesinde öncelikle taraflar arasındaki mutabakat dikkate alınacaktır.
Eğer mutabakat sağlanamazsa bedelin belirlenmesi iki aşamalı olarak gerçekleştirilecektir.
Konuyu örneklerle açıklayalım.
Örnek 1- Taraflar 02/02/2015 tarihinde fabrikanın 2022 yılına kadar yıllık 100.000 USD bedelle kiralanmasına ilişkin sözleşme düzenlemişlerdi. 32 Sayılı Karar’da yapılan değişiklik sonrası 30/09/2018 tarihinde bedelin yeniden belirlenmesi için bir araya geliyorlar. Taraf aralarında anlaşamıyor ve kanun hükmüne göre yeni bedel belirleniyor. Bu durumda sözleşmenin yeni bedeli şu şekilde hesaplanacaktır:
1. Aşama
02/01/2018 tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru :3,7776
100.000 x 3,7776 =377.760
2. Aşama Endeksleme
9 Aylık Tüfe: %19,37
=377760 x (1+(%19,37))
=450932,1
Sözleşme bedeli 450.932,10 olarak revize edeceklerdir.
Örnek 2- Taraflar 17/08/2018 tarihinde fabrikanın 2022 yılına kadar yıllık 50.000 USD bedelle kiralanmasına ilişkin sözleşme düzenlemişlerdi. 32 Sayılı Karar’da yapılan değişiklik sonrası 30/09/2018 tarihinde bedelin yeniden belirlenmesi için bir araya geliyorlar. Taraf aralarında anlaşamıyor ve kanun hükmüne göre yeni bedel belirleniyor. Bu durumda sözleşmenin yeni bedeli şu şekilde hesaplanacaktır:
1. Aşama
02/01/2018 tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru :3,7776
50.000 x 3,7776 = 188.880,00
2. Aşama Endeksleme
9 Aylık Tüfe: %19,37
=188.880 x (1+(%19,37))
= 225.466,06
Sözleşme bedeli 225.466,06 TL olarak revize edeceklerdir. Gördüğünüz gibi yasal mevzuat gereği 17/08/2018 tarihindeki kur dikkate alınmamıştır. Bu durumda çıkar çatışması söz konusu olabilir. Çünkü 17/08/2018 tarihinde kur 6,0142 TL olup, sözleşme bedelinin o tarihteki TL karşılığı 300.710,00 TL’dir. Kanun koyucu burada kurdaki artıştan faydalanmak isteyen art niyetli kişilerin önüne geçmek istemiş olabilir. Ancak burada iyi niyetli tarafların korunması gerektiğini düşünüyoruz.
Örnek 3. - Taraflar 17/08/2017 tarihinde fabrika binasının 2022 yılına kadar yıllık 75.000 USD bedelle kiralanmasına ilişkin sözleşme düzenlemişlerdi. 32 Sayılı Karar’da yapılan değişiklik sonrası 10/10/2018 tarihinde bedelin yeniden belirlenmesi için bir araya geliyorlar. Taraf aralarında anlaşamıyor. Ancak bu durumda Ekim ayına ait TÜFE rakamı henüz belli olmadığından, taraflar, 13/09/2018 tarihinden 13/10/2018 tarihine kadarlık sürede bedeli uzlaşarak belirleyememiş oluyor. Bu durumda sadece bu duruma mahsus olmak üzere sözleşme bedelinde değişiklik yapılması için taraflara ek süre verilmesi gerekmektedir.
VII- SONUÇ
13 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı’nın 2018/85 sayılı Kararı ile döviz veya dövize endeksli sözleşmelerde bedelin TL cinsinden belirlenmesi zorunlu hale getirilmiştir. Bu karar sonucu sözleşme bedellerinde yapılacak değişikliklere 06/10/2018 tarihinde yayınlanan tebliğ ile çeşitli istisnalar ve hesaplamalara ilişkin açıklamalar getirilmiştir. Söz konusu düzenlemelerdeki amaç; TL’deki değer kaybının önüne geçmektir. Söz konusu düzenlemelerin TL’deki değer kaybının önüne geçmek için gerekli ama yeterli olmadığı görüşündeyiz.
Ayrıca 02/01/2018 tarihinden sonra yapılan düzenlemelerde baz kur olarak 02/01/2018 tarihinde geçerli olan kurun dikkate alınmasının iyi niyet sahibi kişilerin aleyhine bir durum yarattığını görüyoruz. Çünkü bir çok iyi niyetli işletme, dolardaki artış nedeniyle, dolar bazlı olarak fiyatlarında indirime gitmişti. Bu nedenle zaten zor durumda olan sanayicilerimizin daha fazla zarara uğraması söz konusu olacaktır. Dolayısıyla bu düzenlemelerin tekrardan revize edilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.
Kaynakça:
16.11.2018
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.