YAZARLARIMIZ
Yusuf Özer
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
Vergi Hukuku Bilim Uzmanı
yusuf@ozerymm.com



Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar Ekseninde Sözleşmelerin Döviz Veya Dövize Endeksli Bedellerinde Yapılacak Değişikliklerin Damga Vergisi Açısından Değerlendirilmesi

Giriş

Bildiğiniz gibi 13 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı’nın 2018/85 sayılı Kararı ile döviz cinsinden bazı işlemlere yasaklar getirilmiştir.

Söz konusu karar ile Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında düzenledikleri bazı sözleşmelerde, sözleşme bedelinin Türk Lirası olarak belirlenmesi zorunlu kılınmıştır. Söz konusu kararda yer alan hüküm aşağıdaki gibidir:

“Türkiye’de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.”   

Ayrıca bu kararın devamı niteliğinde olarak aşağıdaki hüküm yayınlanmıştır:

Bu Kararın 4'üncü maddesinin (g) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde, söz konusu bentte belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir. Söz konusu değişiklik ile Türkiye’de yerleşik kişilerin; kira sözleşmeleri, her türlü leasing sözleşmeleri, taşınmaz ve taşınır alım satım sözleşmeleri, her türlü hizmet ve eser sözleşmelerindeki asli edim olan ödeme yükümlülükleri ve yine bu sözleşmelerin feri niteliğindeki diğer ödeme yükümlülükleri de dahil olmak üzere döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacaktır.

Bu kapsamda Türkiye’de yerleşik kişilerin bu karadan önce aralarında düzenlemiş oldukları döviz cinsinden veya dövize endeksli sözleşmelerin revize edilmesi zorunlu kılınmıştır.

Bu itibarla sözleşmelerin yeniden revize edilmesi durumunda doğacak Damga Vergisi bu yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

Bedelde Yapılacak Değişikliğin Damga Vergisi’nin Konusu Yönünden Değerlendirilmesi

488 sayılı Damga Vergisinin Kanunu’nda, verginin konusu 1 ve 2’nci maddelerinde açıklanmıştır. Bu kapsamda ; Damga Vergisi Kanunu’nun (1) sayılı ekinde yer alan tabloda yazılı kağıtlar Damga vergisine tabi tutulmuştur. Burada sayılanlar dışındaki kağıtlar damga vergisinin kapsamına girmemektedir.

Devamında kanunun kağıt terimi ile ne ifade ettiği açıklanmıştır:

Kağıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade etmektedir. Ayrıca elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeler de kağıt tanımına girmekte olduğu ifade edilmiştir.

İlgili kanuna göre vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhler de Damga Vergisinin konusuna girmektedir.

Bu itibarla söz konusu karar kapsamında döviz cinsinden olan bedellerin TL olarak yeniden belirlenmesi Damga Vergisinin konusuna girmektedir.

Bedelde Yapılacak Değişik İçin Damga Vergisi Hesaplanması

Yukarıda karar kapsamında yapılacak değişikliğin verginin konusuna girdiğini belirtmiştik. Bu bölümde ise hesaplamanın nasıl yapılacağını belirteceğiz:

Açıkladığımız konu özelinde Damga Vergisi Kanunu’nda yer alan hüküm aşağıdaki gibidir:

Madde 14:

“Kağıtların Damga Vergisi bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınır. Şu kadar ki her bir kağıt için hesaplanacak vergi tutarı (1) sayılı tabloda yer alan sınırlamalar saklı kalmak üzere 800 bin Yeni Türk Lirasını aşamaz. …….

Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktar aynı nispette vergiye tabidir. Birinci fıkraya göre azami tutardan vergi alınan mukavelenamelerin, diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelinin artması durumunda, artan bedele ilişkin bu hüküm uygulanmaz. ……..”

Bu kapsamda Karar sonucu sözleşme bedeli revize edilirken damga vergisi matrahında bir artış olması durumunda, sadece matrahta söz konusu olan artış damga vergisine tabi olacaktır.

Tabi bu durumun geçerli olabilmesi için gerekli bir diğer şart da diğer sözleşme hükümlerinde bir değişikliğin söz konusu olmamasıdır.

Konuyu örneklerle pekiştirelim:

Örnek

01/02/2017 tarihinde 100.000,00 USD bedelle taraflar aralarında sözleşme imzalıyor. İmza tarihinde kur 3,500 TL’dir. Söz konusu karar nedeniyle taraflar 01/10/2018 tarihinde sözleşme bedelini tekrardan kararlaştırıyorlar.

Bu durumda  öncelikle sözleşmenin imza edildiği andaki Damga Vergisi matrahı ile aralarında tekrardan belirlenen Damga Vergisi matrahı mukayese edilecektir:

  1. Durum: Taraflar sözleşme bedelin 350.000,00 TL olacağına karar veriyor.

Sözleşmenin imza edildiği anda Damga Vergisi Matrahı 350.000,00 TL olup, taraflar 01/10/2018 tarihinde sözleşme bedelini (Son Damga Vergisi Matrahı) 350.000,00 TL olarak belirlemişlerdir. Bu itibarla matrahlar arasında fark olmadığından tekrar damga vergisi hesaplanıp beyan edilmeyecektir.

  1. Durum: Taraflar sözleşme bedelin 500.000,00 TL olacağına karar veriyor.

Sözleşmenin imza edildiği anda Damga Vergisi Matrahı, sözleşme bedeli olan 350.000,00 TL idi; taraflar daha sonra 01/10/2018 tarihinde sözleşme bedelini yani son Damga Vergisi matrahını 500.000,00 TL olarak belirlemişlerdir. Bu itibarla matrahlar arasında fark 150.000,00 TL fark olduğundan; ilgili madde gereği sadece bu tutara (150.000,00) TL için damga vergisi hesaplanıp ödenecektir.

  1. Durum: Taraflar sözleşme bedelin 250.000,00 TL olacağına karar veriyor.

Sözleşmenin imza edildiği anda Damga Vergisi Matrahı 350.000,00 TL olup, taraflar 01/10/2018 tarihinde sözleşme bedelini (Son Damga Vergisi Matrahı) 250.000,00 TL olarak belirlemişlerdir. Bu itibarla bedel tekrar revize edildikten sonra bedel azalmıştır. Bu durumda tekrar damga vergisi hesaplanılmayacak olup, matrahın azalması nedeniyle fazla ödenmiş olan damga vergisinin iadesi veya mahsubu söz konusu olmayacaktır.

  1. Durum: Taraflar sözleşme bedelin 500.000,00 TL olacağına karar veriyor. Ayrıca sözleşmenin diğer hükümlerinde de değişikliğe gidiyor. Bu durumda söz konusu sözleşme yeni bir sözleşme olarak değerlendirilecek ve 500.000,00 TL olan sözleşme bedelinin tamamı üzerinin Damga Vergisi hesaplanıp ödenecektir.

Sonuç:

13 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı’nın 2018/85 sayılı Kararı ile döviz veya dövize endeksli sözleşmelerde bedelin TL cinsinden belirlenmesi zorunlu hale getirilmiştir. Bu karar sonucu sözleşme bedellerinde yapılacak değişikliklerde, yürürlükte olan hükümlere göre sadece Damga Vergisi Matrahında bir artış olması durumunda, artış miktarı ile sınırlı olarak damga vergisi hesaplanıp ödenmesi gerekmektedir. Aksi durumlarda damga vergisi yükümlülüğü doğmamaktadır. Ancak tarafımızca yapılan değerlendirmeye göre; bedelde yapılacak değişikliklerin yasal gerekçelere dayanması nedeniyle, Damga Vergisi Matrahında vuku bulan değişikliklerin tamamının verginin konusu dışında bırakılması gerektiği kanısındayız. 

04.10.2018

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM