KDV Genel Uygulama Tebliğiyle Katma Değer Vergisi Kanunu’nu ile ilgili olarak yayımlanan 123 genel tebliğ, tek bir tebliğ çatısında birleştirilerek KDV Genel Uygulama Tebliği, 26.04.2014 tarihinde yayınlanan ve 01 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Bu tebliğ ile; sadece daha önce yayımlanan genel tebliğler birleştirilmemiş olup; tebliğlerde hüküm olmaması nedeniyle özelgelerle yön verilen uygulamalar da tebliğde yer almıştır.
İhraç kaydıyla ürün alan ihracatçıların, genel yönetim giderleri ve amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle alabileceği azami KDV iadesinin ne olacağı sorusunun yanıtı, ne kanunda ne de tebliğlerde yer almaktaydı.
Bu sorunun yanıtı, Vergi İadesinin özelgeleriyle cevap bulmaktaydı. Ancak bu konuda verilen iki farklı özelge bulunması nedeniyle ihracatçıların da kafaları biraz karışıktı.
KDV Genel Uygulama Tebliğiyle bu konudaki sorun, artık çözülmüş ve konuya açıklık getirilmiştir.
Bilindiği üzere; KDV ödeyerek aldığı ürünleri ihraç eden ihracatçıların, genel yönetim giderleri ve amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için ödedikleri KDV’nin bulunması durumunda iade edilebilecek azami KDV iadesi tutarı, 24 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile sınırlandırılmıştır.
Buna göre; ihracatçı firmaların, ihraç edilen ürünler için ödedikleri KDV ile genel yönetim giderleri ve amortismana tabi iktisadi kıymetlerden (ATİK) iade olarak alabilekcekleri azami KDV tutarı, ihracat tutarının genel KDV oranıyla ( % 18 ) çarpımı suretiyle bulunacak tutardan fazla olamaz.
Bir örnekle açıklamak istersek;
Firmamızın satışlarının tamamı yurt dışınadır, bir başka deyişle yurtiçi satışı bulunmamaktadır.
İhraç edilen ürünler için ödenen KDV 1800 TL
Genel yönetim giderleri için ödenen KDV 100 TL
ATİK için ödenen KDV 5.000 TL
Yapılan ihracatın TL karşılığı 12.000 TL
Bu durumda ihracatçı firmamızın ödediği KDV tutarı 6.900 TL’dir. Bu tutarın tamamının iadesi, 24 Seri No.lu KDV Genel Tebliğindeki sınırlama nedeniyle mümkün değildir.
Buna göre, maksimum iade edilebilecek KDV tutarı, yapılan ihracat bedelinin genel KDV oranıyla çarpılması suretiyle bulunacak tutar olacaktır. Örneğimize göre bu tutar, (12.000 x % 18=) 2.160 TL olacaktır. 2.160 TL’nin 1.800 TL’si ihraç edilen ürün için ödenen KDV, 100 TL’si genel yönetim giderleri için ödenen KDV ve geriye kalan 260 TL ise ATİK için ödenen KDV’dir.
İhracatçı firmamız, ATİK nedeniyle ödediği KDV’den geriye kalanının iadesini, sonraki dönemlerde yapacağı ihracat ile almaya hak kazanacaktır.
Sonradan mevzuatımıza girmiş olan Tecil – Terkin uygulaması, ihracatçılara kolaylık sağlamak için getirilen bir uygulamadır. Bu uygulamanın amacı, ihraç edilecek ürünler için ihracatçılar tarafından KDV ödenmemesi suretiyle ihracatçılara kaynak sağlamaktır. Çünkü ihracatçılar, bir yandan KDV ödeyip diğer yandan ihracatın gerçekleştiği dönemde ödediği KDV’yi iade olarak almaktaydı.
Tecil – Terkin uygulaması, bir ön ihracat istisnası değildir. Bu nedenle ihraç kaydıyla ürün satanlar, düzenledikleri faturada KDV hesaplayıp göstermek ve KDV beyannamesi ile hesaplanan KDV olarak beyan etmek zorundadır. Faturada hesaplanan ve beyan edilen KDV, ihracatçıdan tahsil edilmediğinden ödenmesi gereken KDV çıkması durumunda ödenecek KDV tutarı, tecil edilmekte ve ihracatın gerçekleşmesiyle birlikte terkin edilmektedir. Ödeme çıkmaması veya kısmen ödeme çıkması durumunda da ihraç kaydıyla ürün satanlar iade almaya hak kazanmaktadırlar.
Genel Uygulama Tebliğinden önce, ihraç kaydıyla ürün satın alan ihracatçı firmaların, maksimum alabileceği iade tutarı ile ilgili olarak yukarıda da belirttiğimiz gibi ne kanunda ne de tebliğlerde bir hüküm bulunmamaktaydı. Bu nedenle yaşanan sorunlar, özelgelerle çözülmekteydi.
Gelir İdaresi vermiş olduğu bir özelgede; ihraç kaydıyla ürün alan ihracatçılar için de 24 Seri No.lu KDV Genel Tebliği uyarınca ihracat tutarının genel KDV oranıyla çarpımı suretiyle bulunacak tutarın iade edilebileceğini belirtmiştir.
Gelir İdaresi sonradan görüş değiştirerek başka bir özelgesinde, azami iade edilebilecek KDV tutarını, ihracat bedelinden ihraç kaydıyla alınan ürünlerin bedelinin düşülmesi sonucunda bulunacak tutarın % 18 olarak belirlemiştir.
İlk özelgeye göre yukarıda verdiğimiz örnekteki ihracatçı firma, ihracat bedelinin genel KDV oranıyla çarpımı suretiyle bulunan 2.160 TL KDV iadesi alabilecektir. İade olarak alınan 2.160 TL’nin, 100 TL’si genel yönetim giderleri için ödenen KDV, geriye kalan 2.060 TL ise ATİK için ödenen KDV olacaktır.
İkinci özelgeye göre ise örnekteki ihracatçı firmanın alabileceği maksimum iade tutarı, ihracat bedelinden ihraç kaydıyla satın alınan ürün bedeli düşüldükten sonra kalan tutarın % 18’i olacaktır. Buna göre, ihracatçı firmanın, ihraç kaydıyla aldığı ürün bedelinin 10.000 TL olduğunu varsayarsak, alınabilecek azami iade tutarı ((12.000 – 10.000 =) x % 18 =) 360 TL olacaktır.
Iki görüş arasında 1.800 TL’lik fark bulunmakta ve bu fark da gelir idaresi ile mükellefler arasında sorunlar yaşanmasına neden olmaktaydı.
KDV Genel Uygulama Tebliğine hüküm konulmasıyla ile bu sorun, sorun olmaktan çıkmıştır.
Genel Uygulama Tebliğinin IV/A-1.3 bölümü uyarınca; ihraç kaydıyla mal alan ihracatçının ödemediği KDV’yi iade olarak talep etmesi mümkün olmayıp, varsa genel giderler ve ATİK’ler nedeniyle iade talep etmesi mümkündür. Bu durumda ihracatçının genel giderler ve ATİK nedeniyle yüklendiği KDV için iade talebinde bulunabileceği KDV tutarı, ihracat bedeline genel vergi oranı uygulanması sonucu hesaplanan tutar ile ihraç kayıtlı teslim bedeli üzerinden hesaplanan KDV arasındaki farkı aşamaz.
Bu hükümle, genel olarak yukarıda belirttiğimiz ikinci görüş benimsenmiş gibi görünmektedir. Her ikisi de ihraç kaydıyla alınan ürünün KDV’sinin iadesini kabul etmemektedir.
Ayrıldıkları nokta ise, azami iade tutarının belirlenmesinde ortaya çıkmaktadır. Özelgede azami KDV tutarı belirlenirken; ihracat bedelinden ihraç kaydıyla satın alınan ürün bedeli düşüldükten sonra kalan tutarın % 18’i esas alınmış, Genel Uygulama Tebliğinde ise, ihracat bedeline genel vergi oranı uygulanması sonucu hesaplanan tutar ile ihraç kayıtlı teslim bedeli üzerinden hesaplanan KDV arasındaki fark esas alınmıştır.
Bu da, Bakanlar Kurulu Kararıyla KDV oranı indirilmiş ürünleri ihraç kaydıyla alan ihracatçılara artı bir avantaj sağlamaktadır.
Şöyle ki, 10.000 TL tutarında ihraç kaydıyla mal alan üç ayrı ihracatçı düşünelim. Birincisinin aldığı ürünün % 18, ikincisinin aldığı ürünün % 8 ve üçüncüsünün aldığı ürünün % 1 KDV oranına tabi bir ürün olduğunu düşünelim. Her üç ihracatçı da almış oldukları ürünleri 12.000 TL bedelle ihraç etmişler ve 5.000 TL ATİK nedeniyle yüklenmiş oldukları KDV’leri olduğunu varsayalım.
Buna göre, her üç ihracatçının ATİK nedeniyle alabilecekleri azami KDV iadesi söyle olacaktır.
I. İhracatçı II. İhracatçı III. İhracatçı
Yapılan İhracat Tutarı 12.000 TL 12.000 TL 12.000 TL
İhracat Bedelinin % 18’i 2.160 TL 2.160 TL 2.160 TL
İhraç Kaydıyla Alınan
Ürünün KDV’si 1.800 TL 800 TL 100 TL
İade Alınabilecek Azami
KDV Tutarı 360 TL 1.360 TL 2.060 TL
Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere; II. ve III. Ihracatçı, özelgeye göre ((12.000 – 10.000) x % 18=) 360 TL iade alabilecekken Genel Uygulama Tebliği uyarınca II. ihracatçı 1.360 TL ve III. ihracatçı ise 2.060 TL iade alabilecektir.
14.05.2014
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.