Bildiğiniz üzere, 563 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 31.12.2023 tarihli gelir tablosunda brüt satışları 50 milyon TL’nin altında olan mükelleflerin, 2024 yılı geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmaması uygun görülmüştü. Ancak bu istisna yalnızca geçici vergi dönemleri için geçerlidir. Brüt satış tutarına bakılmaksızın, bilanço esasına tabi tüm mükelleflerin 31.12.2024 tarihli yıl sonu finansal tablolarında enflasyon düzeltmesi yapmaları zorunludur.
Öte yandan, 582 Sıra No’lu Tebliğ ile önceki yıl hasılatına bakılmaksızın, 2025 yılının ilk üç geçici vergi döneminde de enflasyon düzeltmesi yapılmayacağı açıklanmış; ancak 2025 yıl sonu itibarıyla, bilanço esasına tabi mükelleflerin yeniden enflasyon düzeltmesi yapmaları gerektiği belirtilmiştir.
Bununla birlikte; finansal kiralama, faktoring, finansman, ödeme kuruluşları, elektronik para şirketleri, varlık yönetim şirketleri, sigorta ve emeklilik şirketleri gibi finansal kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri ve iflas/tasfiye sürecindeki şirketler tarafından yapılan düzeltmelerden kaynaklanan kâr/zarar farkları, 2024 ve 2025 yıllarına ait geçici ve yıllık vergi beyanlarında dikkate alınmayacaktır.
Bu yazımızda, 2024 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesi hazırlanırken enflasyon düzeltmesinin yarattığı etkileri, uygulamada dikkat edilmesi gereken noktaları ve beyanname üzerindeki muhtemel sonuçlarını ele alacağız.
Enflasyon düzeltmesi uygulamasında, parasal olmayan kıymet niteliğindeki alınan ve verilen avanslar için özel bir muhasebe ve beyan yaklaşımı gerekmektedir.
Parasal olmayan kıymet kapsamında değerlendirilen alınan avansların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucunda ortaya çıkan farklar, avansın kapatıldığı dönemde gelir hesaplarına aktarılmalıdır. Ancak bu farklar 2023 hesap dönemine ait bir düzeltmeden kaynaklanıyorsa, vergiye tabi tutulmayacak; 2024 Kurumlar Vergisi Beyannamesi’nde "diğer indirimler" kısmında gösterilmek suretiyle beyan edilecektir.
Diğer yandan, verilen avanslar açısından enflasyon düzeltmesinden doğan farklar, avans kapatıldığında "Ticari Mallar" hesabına intikal ettirilecektir. Bu şekilde, alış maliyetine doğrudan etki edecek şekilde muhasebeleştirilmiş olacaktır. Ancak maliyet kaydı yapılan verilen avansların enflasyon düzeltme farklarına ilişkin beyannamede herhangi bir işlem (KKEG ye atmak gibi) yapılmayacaktır.
555 Sıra No.lu Genel Tebliği’nde, 126, 226, 326 ve 426 hesaplarda izlenen alınan ve verilen depozito ile teminatlar, kural olarak parasal kıymet olarak kabul edilmiştir.
Ancak, ilgili dipnot açıklamalarında, bu depozito ve teminatların belirli bir mal veya hizmet miktarına endekslenmesi durumunda, parasal olmayan kıymet niteliği taşıyacağı ve buna bağlı olarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaları gerektiği belirtilmiştir.
Bu kapsamda, 2024 yılı içinde bu hesapların kapatılması halinde, mal stoklarına girenler hariç 2023 yılından gelen enflasyon düzeltmesi farkları diğer olağandışı gelir veya gider olarak 649 veya 659 hesaba kaydedilecek, ayrıca bu farklar 2024 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesi üzerinde diğer indirim ya da kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak indirim veya ilave edilmek suretiyle dikkate alınacaktır.
555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yayımlanan listelerde, 180 Peşin Ödenen Giderler ile 280 Gelecek Yıllara Ait Giderler hesapları, parasal olmayan kıymet olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, dönem sonu itibarıyla bu hesaplarda bulunan tutarların, enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekmektedir.
2024 yılında söz konusu gelecek yıllara ait giderlerin ilgili gider hesaplarına aktarılması durumunda, 2023 yılından kaynaklanan enflasyon düzeltme farkları, 659 Diğer Olağan Gider ve Zararlar hesabında gider olarak kaydedilecektir. Ancak bu giderler, kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca kanunen kabul edilmeyen giderler (KKEG) bölümünde gösterilmek suretiyle matraha ilave edilecektir.
Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri kapsamında yapılan harcamalar, "263- Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabı" altında aktifleştirilmekte olup, bu faaliyetler sonucunda, tescil edilip edilmediğine bakılmaksızın, gayri maddi hak niteliğinde bir kıymet ortaya çıkması halinde, ilgili harcamalar amortisman yoluyla itfa edilmelidir.
Enflasyon düzeltmesi yapılırken, 263 hesapta takip edilen her bir harcama, gerçekleştiği ay sonu itibarıyla düzeltilir. Bu yöntemle, harcamaların dönemsellik ilkesiyle uyumlu biçimde düzeltmeye tabi tutulması sağlanmış olur.
Kurumlar Vergisi Beyannamesi’nde Ar-Ge indirimi olarak dikkate alınacak tutar ise, düzeltme öncesi gerçekleşen Ar-Ge harcamasıdır. Devir halinde ise endekslenmiş gerçekleşen ar-ge harcaması dikkate alınacaktır. (VUK Sirkü No: 176).
Bununla birlikte, 2024 ve sonraki yıllarda proje başarısızlıkla sonuçlanırsa, daha önce gidere atılan Ar-Ge harcamalarının, 2023 döneminden gelen enflasyon düzeltme farklarının vergi matrahına eklenmek üzere kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak dikkate alınması gerekmektedir. (VUK Sirkü No: 165, Md. 7).
Bu kapsamda mükelleflerin Ar-Ge projelerine ilişkin muhasebe uygulamalarını yaparken hem enflasyon düzeltmesi kurallarına hem de vergi etkilerine dikkat etmeleri büyük önem taşımaktadır.
2023 hesap dönemi sonunda, amortisman süresi henüz dolmamış iktisadi kıymetlerin maliyet veya alış bedelinden düşülen reel olmayan finansman maliyetleri (ROFM) nedeniyle amortisman ayrılmamış tutarlar bulunuyorsa, bu tutarlar 2024 ve sonraki yıllarda beş eşit taksitte, mukayyet değerleri üzerinden kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir.
Ancak, söz konusu amortismana tabi iktisadi kıymetin 1 Ocak 2024’ten sonra satılması halinde, henüz itfa edilmemiş ROFM tutarı, satışın gerçekleştiği yıl doğrudan gider yazılabilecektir.
Tebliğde açıkça belirtildiği üzere (Madde 14/7), reel olmayan finansman maliyeti yalnızca enflasyon düzeltmesine esas tutarın hesaplanmasında dikkate alınacak; bu tutar için ayrıca muhasebe kaydı yapılmayacaktır.
2024 ve sonraki dönemlerde ROFM olarak hesaplanan tutarlar, düzeltmeye tabi amortismana tabi iktisadi kıymetin (ATİK) değerinden düşülerek düzeltme işlemi gerçekleştirilecektir. Ancak, düzeltmede dikkate alınmayan ROFM tutarları için beyanname üzerinde herhangi bir indirim işlemi söz konusu olmayacaktır.
Bu nedenle mükelleflerin, ROFM’ye ilişkin tutarları doğru şekilde ayırarak hem amortisman planlarını hem de beyanname düzenlemelerini buna göre planlamaları büyük önem taşımaktadır.
Kazançlarının tamamı vergiden istisna edilen faaliyetlerden oluşan mükelleflerin enflasyon düzeltmesi sonrası ortaya çıkan kar ya da zararları vergiye tabi matrahın tespitinde dikkate alınmayacaktır. Ancak kazancının bir kısmı vergiden istisna olan, bir kısmı ise vergiye tabi faaliyetlerden oluşan mükellefler için enflasyon düzeltmesi süreci büyük önem taşımaktadır. Bu mükelleflerin, maliyet ya da hasılat gibi objektif unsurlara dayalı, uygun ve tutarlı bir dağıtım anahtarı belirleyerek, enflasyon düzeltmesi sonucunda ortaya çıkan kar veya zararın hangi kısmının istisna faaliyetlere ait olduğunu doğru şekilde ayırmaları gerekmektedir.
Bu ayrım sonrasında, istisna kazançlara isabet eden enflasyon düzeltmesi karları, kurumlar vergisi matrahına dahil edilmeyecek; böylece bu tutarlardan vergi alınmayacaktır. Ancak aynı şekilde, istisna faaliyetlere ait enflasyon düzeltmesi zararları da Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/3. maddesi gereği gider olarak dikkate alınamayacak ve vergisel avantaj sağlamak için kullanılamayacaktır.
Kısacası, vergiden istisna edilen kazançlara ilişkin kar avantajı olduğu gibi, zararların da indirilemeyeceği unutulmamalı; bu durumun beyannamelerde doğru ve dikkatli şekilde yansıtılması, mükellefler açısından büyük önem taşımaktadır.
Sadece ihracat yapan ya da sanayi sicil belgesine sahip olarak tamamen üretim faaliyeti yürüten kurumlar için enflasyon düzeltmesi sonucu ortaya çıkan kar ya da zararlar, indirimli kurumlar vergisi oranlarıyla değerlendirilecektir. Bu durum, ilgili kurumlara hem vergi avantajı hem de düzeltmeden doğan karların daha az vergi yüküyle karşılaşması anlamında önemli bir teşvik sunmaktadır.
Ancak faaliyetleri sadece indirimli orana tabi kalemlerle sınırlı olmayan, karma gelir yapısına sahip mükellefler için durum böyle olmuyor. Kazançlarının bir kısmı %20 ya da %24 gibi indirimli oranlara, bir kısmı ise genel %25 oranına tabi olan bu mükelleflerin, enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kar ve zararlarını mutlaka maliyet, hasılat gibi objektif kriterlere dayanan bir dağıtım anahtarı kullanarak ayrıştırması gerekiyor.
Bu dağıtım sayesinde, hangi karın hangi faaliyete ait olduğu net olarak belirlenecek ve her bir faaliyet türü için doğru vergi oranı uygulanacaktır. Aksi hâlde, düzeltmeden doğan karın tamamına yüksek oran uygulanması riski doğabilir ya da indirimli orandan haksız şekilde faydalanılabilir.
2023 hesap dönemine ait bilançoların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucu ortaya çıkan geçmiş yıl karları veya zararları, “Geçmiş Yıllar Karları/Zararları” hesabının alt hesaplarında izlenecek ve takip eden dönemlerde enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaktır.
Ancak 2024 kurumlar vergisi beyannamesinde matrah tespiti yapılırken, 2023 yılına ilişkin enflasyon düzeltmesi sonucu ortaya çıkan geçmiş yıl zararı değil, düzeltme öncesi bilançolara dayanan 2023 yılı mali zararı ve önceki yıllara ait indirilemeyen geçmiş yıl mali zararları mukayyet değerleri ile dikkate alınacaktır.
2024 yılı dönem karı-zararı ise 2024 yılı içinde düzeltmeye tabi tutulmayacak, 2025 ve devamında düzeltilecektir.
Enflasyon düzeltmesi, yalnızca teknik bir muhasebe işlemi olmanın ötesinde, kurumlar vergisi matrahının doğru ve yasal çerçevede tespiti açısından büyük önem taşımaktadır.
Mükelleflerin, her bir hesap kalemi için düzeltme öncesi ve sonrası farkları net şekilde ayırt etmesi; VUK ve ilgili tebliğlerde belirtilen esaslara uygun olarak, düzeltme farklarının vergiye etkisini doğru analiz etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde hatalı beyan, gereksiz vergi yükü veya inceleme riski ile karşı karşıya kalınabilir.
Bu çerçevede, enflasyon düzeltmesinin sadece bilanço düzenine değil, vergi beyan süreçlerine de doğrudan etkisi olduğu unutulmamalı; beyannamelerin hazırlanmasında hem müşavirlerin hem de şirket yetkililerinin konuyu bütüncül bir bakış açısıyla ele alması gerekmektedir.
28.04.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.