3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 14 üncü maddesine göre; Transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık işlerinde, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek taşıma işleri vergiden müstesnadır. Bu istisna, ikametgâhı, kanunî merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan mükelleflere, ilgili ülkeler itibariyle karşılıklı olmak şartıyla tanınır. İstisna kapsamına giren taşıma faaliyetlerinin tamamının veya bir kısmının başka taşımacılara diğer bir ifade ile alt yüklenicilere yaptırılması mümkündür. Bu durumda gerek taşıma işini yaptıran firmaya karşı muhatap olarak işi yüklenen organizatör firmanın, gerekse ikinci derece yüklenici olarak fiili nakliyeyi gerçekleştiren firmanın bu faaliyetleri istisna kapsamına girmekte olup, hem organizatör firma hem de fiili nakliyeyi gerçekleştiren firma (KDV) Kanununun 14 üncü maddesine göre iade talebinde bulunabilecektir. Burada dikkat edilecek husus hem organizatör firmaya hem de fiili nakliyeyi gerçekleştiren firmaya yapılacak KDV iadelerinde mükerrer iadeye sebeb olmamak için azami iade edilecek KDV tutarının nasıl hesaplanması gerektiğidir. Uluslararası taşımacılık faaliyetlerinin bir kısmını ikinci derece yüklenici firmalar ile gerçekleştiren mükelleflerin KDV iade taleplerinde Vergi İdaresi tarafından alt firmalardan bu işleme ilişkin olarak herhangi bir iade ve mahsup telebinde bulunmayacağına yönelik bir tahhhütname alınması istenmektedir. Vergi İdaresi tarafından istenen tahhhütnamelerin alınması, alt yüklenicilerin sayıca fazla olması, mükellefiyetlerini farklı illerde sürdürmeleri vb. sebeblerle zorluk içermektedir.
Yazımızda bu gibi durumlarda uluslararası taşımacılık faaliyetinden doğan azami iade miktarının hesabının nasıl yapılabileceği vergi kanunları ile Vergi İdaresi tarafından verilen özelge kapsamında ortaya konulup değerlendirilecektir
İşlemin bünyesine giren KDV tutarı ifa edilen uluslararası taşımacılık hizmetinin meydana getirilmesi ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV’den oluşur. Yüklenilen KDV ise, uluslararası taşımacılık hizmeti ile ilişkilendirilebilen alış ve giderler, genel idare giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için yapılan harcamalara ilişkin KDV’den meydana gelir.
İade hakkı doğuran işlemle ilgili talep edilecek KDV tutarı aşağıdaki unsurlardan oluşmaktadır.
1-) Uluslararası taşımacılık hizmetinin doğrudan girdisini oluşturan mal ve hizmetler:
Uluslararası taşımacılık hizmetinden doğan KDV iade tutarının hesaplanmasında, önce işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV tutarları dikkate alınır. İşlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar uluslararası taşımacılık hizmeti kapamında katlanılan araç bakım giderleri, yedek parça giderleri vb. giderler şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Mükelleflerin direkt yüklenilen KDV tutarını doğru ve hızlı bir şekilde tespiti için ilgili giderlerin ayrı bir muhasebe hesabında (örneğin 740-Hizmet Üretim Maliyeti hesabı) takip etmeleri faydalı olacaktır. Ayrıca KDV hesaplanarak gerçekleştirilen işlemlere ilişkin ödenen (yüklenilen) KDV tutarlarının hiçbir surette iade hesabına dahil edilmemesi gerekmektedir.
2-) Uluslararası taşımacılık hizmeti ilgili olan genel giderler:
Mükelleflerin telefon, kırtasiye, posta, konaklama, elektrik, su, büro malzemeleri, muhasebe, kira vb. bir tek faaliyete atfedemedikleri tüm faaliyetlerine teşekkül eden genel idare giderleri mevcuttur. Uluslararası taşımacılık hizmetinin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV dikkate alındıktan sonra, ilgili dönem genel idare giderleri için yüklenilen KDV’den uluslararası taşımacılıktan elde edilen hasılatın tüm hasılata oranlanması suretiyle iade hesabına pay verilir. Uluslararası taşımacılık hizmeti ile ilgisi bulunmayan giderler dolayısıyla yüklenilen KDV tutarları iade hesabına dâhil edilmez.
3-) İade hakkı doğuran işlemde kullanılan ATİK alımları:
Bir vergilendirme döneminde uluslararası taşımacılık hizmetinden iade konusu yapılabilir KDV (azami iade edilebilir vergi), ilgili dönemdeki uluslararası taşımacılık hasılatının % 18'i (genel KDV oranı) olarak hesaplanan miktardan fazla olamaz. Yukarıda açıklandığı şekilde hesaplanan tutarın, azami iade edilebilir KDV tutarının altında kalması halinde, en fazla aradaki farka isabet eden tutar kadar amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) dolayısıyla yüklenilen KDV’lerden iade hesabına pay verilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle yüklenilen KDV tutarından iade hesabına pay verilebilmesi için söz konusu iktisadi kıymetlerin uluslararası taşımacılık hizmetinde kullanılması gerektiğidir. Söz konusu iktisadi kıymetlerin bizzat mükellef tarafından imal ve inşa edilmesi halinde, imal ve inşa sırasında yüklenilen KDV tutarından, bu kıymetlerin aktife alındığı ve uluslararası taşımacılık hizmetinde fiilen kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade hesabına pay verilebilecektir.
26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin " II/C.Taşımacılık İstisnası " bölümünün "1.1. Kapsam" başlıklı kısmında, istisna kapsamına giren taşıma faaliyetlerinin tamamının veya bir kısmının başka taşımacılara yaptırılması halinde, gerek taşıma işini yaptıran firmaya karşı muhatap olarak işi yüklenen organizatör firmanın, gerekse ikinci derece yüklenici olarak fiili nakliyeyi gerçekleştiren firmanın bu faaliyetleri istisna kapsamına girdiğinden, her iki faaliyet için de vergi hesaplanmayacağı belirtilmektedir. Tebliğde açıklandığı üzere, hem organizatör firmanın hem de yüklenici firmanın gerçekleştirdiği uluslararası taşımacılık faaliyeti istisna kapsamında değerlendirilecek dolayısıyla her iki taraf KDV iade hakkına sahip olacaktır.
Uluslararası taşımacılık faaliyetlerinin bir kısmını ikinci derece yüklenici firmalar ile gerçekleştiren mükelleflerin KDV iade taleplerinde Vergi İdaresi tarafından alt yüklenici firmalardan bu işleme ilişkin olarak herhangi bir iade ve mahsup telebinde bulunmayacağına yönelik bir tahhhütname alınması istenmektedir. Konu hakkında verilen aşağıdaki özelgede de vergi idaresi tarafından benimsenen uygulama teyit edilmiştir.
Hatay Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 22/09/2014 Tarih ve 35672403-010.01[130-14-32-01-2013]-139 Sayılı Özelgede;
“İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden; uluslararası taşımacılık hasılatınızı öz mal ve kiralık araçlarla taşıdığınız malların taşıma bedelinin oluşturduğunu belirterek, KDV Kanununun 14 ve 32 nci maddeleri gereğince uluslararası taşımacılık faaliyetinizden doğan azami iade miktarının hesabında öz mal ve kiralık araçlara ait hasılatın mı, yoksa sadece öz mal araçlara ait hasılatın mı dikkate alınacağı konusunda Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.
……….
Konu ile ilgili açıklamaların yer aldığı 26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin " II/C.Taşımacılık İstisnası " bölümünün "1.1. Kapsam" başlıklı kısmında, istisna kapsamına giren taşıma faaliyetlerinin tamamının veya bir kısmının başka taşımacılara yaptırılması halinde, gerek taşıma işini yaptıran firmaya karşı muhatap olarak işi yüklenen organizatör firmanın, gerekse ikinci derece yüklenici olarak fiili nakliyeyi gerçekleştiren firmanın bu faaliyetleri istisna kapsamına girdiğinden, her iki faaliyet için de vergi hesaplanmaz. Ancak ikinci derece yüklenicinin taşıma faaliyetinin Türkiye içinde başlayıp bitmesi halinde, bu işlerin KDV'ye tabi olacağı belirtilmektedir.
Aynı Kanunun 32 nci maddesinde ise, taşımacılık istisnası kapsamındaki işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'nin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV'den indirileceği, indirimin mümkün olmaması halinde iade edileceği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, uluslararası taşımacılık istisnası uygulanması için taşıma işleminin, bu işi üstlenenin kendi araçları ile yapılması şart değildir. Taşıma işlemi taşıyanın kendi araçları ile yapılabileceği gibi, kiralanmış araçlarla da yapılabilmekte olup, KDV Kanununun 14 ve 32 nci maddeleri gereğince uluslararası taşımacılık faaliyetinden doğan azami iade miktarının hesabında, kiraya veren firmadan kendisinin bu işleme ilişkin olarak herhangi bir iade ve mahsup telebinde bulunmayacağına yönelik bir tahhhütname alınması kaydıyla ilgili dönemdeki toplam (öz mal ve kiralık araçlara ait) uluslararası taşımacılık hasılatının dikkate alınması mümkündür.
Yukarıda açıklandığı üzere, istisna kapsamına giren taşıma faaliyetlerinin bir kısmını başka taşımacılara yaptıran organizatör firmalar, uluslararası taşımacılık faaliyetinden doğan azami iade miktarının hesabında tahhhütname almaları şartıyla tüm uluslararası taşımacılık hasılatını dikkate alabileceklerdir. Aksi takdirde ikinci derece yüklenici firmaların hasılatlarının azami iade miktarı hesaplanırken dikkate alınmaması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan husus aşağıdaki gibi örneklendirilebilir.
Örneğin; (X) Uluslararası Taşımacılık A.Ş. 2020/Ocak döneminde özmal araçları ile 100.000 TL, alt taşımacılar vasıtasıyla 25.000 TL uluslararası taşımacılık hasılatı elde etmiştir. Firma alt taşımacılara gerçekleştirdikleri uluslararası taşımacılık ile ilgili 20.000 TL ödemiş başka bir ifade ile firmanın alt taşımacılar vasıtasıyla elde ettiği hasılatın maliyeti 20.000 TL olarak gerçekleşmiştir. Bu durumda firmanın alt firmalardan bu işleme ilişkin olarak herhangi bir iade ve mahsup telebinde bulunmayacağına yönelik bir tahhhütname almadığı durumda (X) Uluslararası Taşımacılık A.Ş.’nin azami iade tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
|
|
2020/Ocak |
1 |
Özmal Araç Navlun Geliri |
100.000,00 |
2 |
Alt Yüklenici Navlun Geliri |
25.000,00 |
3 |
Toplam Uluslararası Taşımacılık Navlun Geliri |
125.000,00 |
4 |
Alt Taşımacılar Vasıtasıyla Edilen Hasılatın Maliyeti |
20.000,00 |
5=3-4 |
Azami İade Alınabilecek KDV Üst Sınırı Matrahı |
105.000,00 |
6=5 x %18 |
Azami İade Alınabilecek KDV Tutarı |
18.900,00 |
Uluslararası taşımacılık faaliyetlerinin bir kısmının alt firmalar aracılığıyla gerçekleştirilmesi yaygın görülen bir uygulamadır. Bu şekilde çalışan organizatör firmaların taşımacılık istisnası kapsamındaki KDV iade taleplerinin etkin ve hızlı bir şekilde tamamlanması, firmaların faaliyetlerini sürdürmeleri ve yeni yatırım yapabilmeleri için önem arz etmektedir. Organizatör firmaların alt firmalardan uluslararası taşımacılık faaliyetlerine ilişkin olarak herhangi bir iade ve mahsup telebinde bulunmayacağına yönelik tahhhütname alması hem zaman kaybına hem de gereksiz mesai harcanmasına sebeb olabilir. KDV iade talep edecek organizatör firmalar azami iade edilebilecek tutarın hesabını alt taşımacılar vasıtasıyla elde ettiği hasılatın maliyetini dikkate almadan yaptıklarında tahhhütname almalarına gerek kalmayacaktır. Fakat organizatör firmaların tahhhütname almadan yaptıkları iade alabilecekleri KDV tutarı hesabında, mutlaka vazgeçtikleri tutarın bulunup bulunmadığı ve bu durumun donmuş KDV yaratıp yaratmayacağı hususlarını da dikkate almaları gerekmektedir.
KAYNAKÇA
29.12.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.