YAZARLARIMIZ
Yalçın Pekgöz
Yeminli Mali Müşavir
E.Vergi Müfettişi
yalcin.pekgoz@prodenetim.com



Yurtdışı Reklamasyon Faturalarının Kurumlar ve Katma Değer Vergisi Kanunları Karşısındaki Durumu

I. GİRİŞ:

Reklamasyon kavramının vergi mevzuatımızda tanımı bulunmamakla birlikte, bir malın satılmasından sonra ilgili malın evsafına uygun olmaması, kusurlu olması ve bunun gibi sebeplerle alıcının maddi kaybının giderilmesine yönelik satıcı firmaya belli bir tutarın yansıtılması olarak ifade edilebilir. Reklamasyon olarak tanımlanan durumların içeriğine bakıldığında farklı sebeplere dayandığı ortaya çıkmaktadır. İhracatçı firmaya yapılan fiyat indirimi şeklinde oluşan reklamasyon “iskonto şeklinde reklamasyon”, ihraç edilen malların iade edilmesi durumunda “iade şeklinde reklamasyon”, sözleşmeye dayalı olarak ceza tazminat ödenmesi durumunda “ceza tazminat şeklinde reklamasyon” olarak sınıflandırılabilir. Bu şekilde sınıflandırılan üç durumun da vergisel anlamda sonuçları farklılık arz edecektir. İhraç edilen malın istenilen kalite düzeyinde olmaması nedeni ile yurtdışı alıcı firma indirim talep edebilmekte, malın ilk anlaşılan bedelini ödemek istemeyebilmektedir. Fiili durum, gelecekteki ticari ilişkiler dikkate alınarak çoğunlukla alıcı ile satıcı belli bir fiyat indirimi hususunda anlaşmakta, başka bir deyişle sulh olmaktadır. Bunun sonucunda yurtdışındaki alıcı firmanın yurtiçi satıcıya uzlaşılan bedel karşılığı fatura kesmesi biçiminde “iskonto şeklinde reklamasyon” uygulaması karşımıza çıkmaktadır. Fakat ihraç edilen malın kalite düzeyinden bağımsız olarak erken, peşin veya nakit ödeme nedeniyle ortaya çıkan “nakit iskontosu” ile toptan yapılan büyük alımlar sonucu ortaya çıkan “miktar iskontosu”nu reklamasyon olarak değerlendirmemek gerekir.

Bu yazımızda yukarıda açıklanan reklamasyon sınıflandırmalarından yurtdışındaki firma tarafından ihracatçı firmaya düzenlenen “iskonto şeklinde reklamasyon” faturalarının kurumlar vergisi ve katma değer vergisi karşısındaki durumu ile ihracattan katma değer vergisi iadelerine etkileri açıklanacaktır.

II. REKLAMASYON FATURALARININ BELGELENDİRİLMESİ VE GİDER BOYUTU

Vergi Usul Kanununun (VUK) kayıt nizamına ilişkin 215’inci maddesine göre, VUK’a göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması mecburidir. Yine VUK 227’nci maddesine göre, aksine hüküm olmadıkça, VUK’a göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki zorunludur. Aynı Kanunun 229’uncu ve müteakip maddelerinde ise ilgili kayıtların Kanunda sınırlı olarak sayılan fatura, gider pusulası, serbest meslek makbuzu gibi belgeler ile ispat edileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla Türk Vergi Mevzuatı’na göre bir belgenin geçerli olması ve ispat edici bir belge olarak kabul edilebilmesi için yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere uygun olarak düzenlenmiş bir belge olması gerekmektedir. Bundan başka yurtdışındaki firma tarafından düzenlenen faturanın ilgili ülke mevzuatına göre kabul edilen bir belge olması ve yine ilgili ülke mevzuatına uygun olarak düzenlenmesi gerektiği tabidir.

Reklamasyonun belgelendirilmesine ilişkin Maliye Bakanlığı’nın Karaman Defterdarlığı’na gönderdiği özelgede reklamasyon giderlerinin ihracatın yapıldığı ülkedeki müşterinin vereceği fatura veya ilgili ülke mevzuatına göre fatura yerine geçen belgelerle tevsikinin asıl olduğu, ancak bu tür bir belgenin alınamadığı durumda ihracatçı firmanın, yeni bir belge düzenleyerek önceki faturayı iptal etmesi ve reklamasyon bedeline isabet eden kısmın iade edildiğini gösterir bir belgeyi de ispat vesikası olarak kullanması mümkündür yorumu yapılmaktadır. Görüleceği üzere Vergi İdaresi reklamasyon giderlerinin fatura veya ilgili ülke mevzuatına göre fatura yerine geçen belgelerle belgelendirilmemesi halinde vergi matrahının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılamayacağı görüşündedir.

Konu hakkında vergi inceleme elemanları tarafından yapılan incelemelerde de idarenin yukarıdaki görüşünün benimsendiği ve tarhiyatlara hükmedildiği durumlar mevcuttur. Fakat yapılan tarhiyatlara karşı açılan davalar sonucunda Vergi Yargısı’nın konuya ilişkin yaklaşımının ise farklılık arz ettiği görülmektedir. Danıştay’ın bir kararı özetle gider kaydına esas alınan belgelerin gerçeği yansıtmadığı yolunda bir tespit yapılmadan belge düzenine uygun olmaması nedeniyle gider kaydının kabul edilmemesi mümkün değildir şeklindedir.

Yukarıda açıklandığı üzere, konu ile ilgili farklı özelge ve yargı kararları bulunmakta dolayısıyla konuya açıklık getirecek yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Böylelikle, özellikle tekstil sektöründe, bazı zamanlar istenilen kalite standartlarını yakalayamayan ihracatçılarımızın kurumsallaşabilmesine katkıda bulunulmuş olacaktır.

III. REKLAMASYON FATURALARININ KDV KARŞISINDAKİ DURUMU İLE KDV İADELERİNE ETKİSİ

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

- 11/1-a maddesinde, ihracat teslimlerinin ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin, serbest bölgedeki müşteriler için yapılan fason hizmetlerin ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetlerinin KDV’den müstesna olduğu; 

 -  20’nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği;

- 24/c  maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu;

 - 35’inci maddesinde, malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellefin bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellefin ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzelteceği;           

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, reklamasyon bedelinin mal ihracı ile ilgili olarak ortaya çıkması halinde, ihraç edilen mal KDV Kanununun 11/1-a maddesi gereğince KDV den istisna olduğundan, yurt dışındaki alıcı tarafından düzenlenecek belgedeki reklamasyon bedelleri üzerinden KDV hesaplanmayacaktır.

İade hakkı doğuran işlemler için yüklenilen KDV öncelikle indirim konusu yapılır. İndirimle giderilemeyen bir miktarın kalması halinde, kalan tutar iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği dönemde iade edilecek KDV olarak dikkate alınabilir. Bir vergilendirme döneminde iade konusu yapılabilir KDV (azami iade edilebilir vergi), kural olarak o dönemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin (% 18)'i (genel KDV oranı) olarak hesaplanan miktardan fazla olamaz. Ancak, doğrudan yüklenimler nedeniyle bu tutardan fazla iade talebinde bulunulması halinde, aşan kısmın iadesi münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir. İhraç edilen mal veya hizmetin bedeli yurtdışı firma tarafından düzenlenen reklamasyon faturasındaki tutar kadar azalacak, azami iade edilebilir KDV tutarı da düşecektir. Bununla beraber ihraç edilen mal veya hizmetin yüklenim KDV tutarlarında ise herhangi bir değişiklik olmayacaktır.

Örneğin 2019/Nisan döneminde gerçekleşen 100.000,00 TL tutarındaki ihracata ilişkin ihraç edilen tekstil ürünlerinin istenilen kalitede olmaması sebebiyle yurt dışı firma tarafından 2019/Mayıs döneminde 20.000,00 TL tutarında reklamasyon faturasının düzenlenmesi durumda azami iade alınabilecek KDV tutarı şu şekilde hesaplanacaktır. Reklamasyon faturasının düzenlenmesinin ardından ihracat tutarı (100.000,00 – 20.000,00) = 80.000,00 TL olarak güncellenecek ve güncel ihracat bedelinin (% 18)'i (80.000,00 * 0,18) = 14.400,00 TL azami iade alınabilecek KDV tutarı olarak hesaplanacaktır. Tabii ki doğrudan yüklenimler nedeniyle 14.4000,00 TL’den fazla iade talebinde bulunulması halinde, aşan kısmın iadesi münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilecektir.

V. SONUÇ

Reklamasyon, bir malın satılmasından sonra istenilen kalitede olmaması sebebiyle alıcı firma tarafından uzlaşma sonucu belirlenen tutarın satıcı firmaya yansıtılması, başka bir deyişle mal bedelinden yapılan bir indirim yani iskontodur. Yurt dışındaki alıcı tarafından düzenlenen reklamasyon faturalarının belgelendirilmesi ve sonucunda gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile ilgili farklı özelge ve yargı kararları bulunmaktadır. Bu nedenle konuya açıklık getirecek yasal düzenlemelerin gerekliliği açıktır. Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre ise mal ihracatı ile ilgili olarak ortaya çıkan reklamasyon bedeli ihraç edilen mal KDV Kanununun 11/1-a maddesi gereğince KDV’den istisna olduğundan, yurt dışındaki alıcı tarafından düzenlenecek belgedeki reklamasyon bedeli üzerinden KDV hesaplanmayacaktır. KDV iadesi alınması açısından durum değerlendirildiğinde, reklamasyona konu olan ihracata ilişkin KDV iade talebinde bulunulurken haksız iadeye sebebiyet verilmemesi için reklamasyon faturası alındıktan sonra azami iade alınabilecek tutarın hesaplanması önem arz etmektedir. Zira ihraç edilen mal veya hizmetin bedeli yurt dışı firma tarafından düzenlenen reklamasyon faturasındaki tutar kadar azalacak, azami iade edilebilir KDV tutarı da düşecektir. Bununla beraber ihraç edilen malın yüklenim KDV tutarlarında ise herhangi bir değişiklik olmayacaktır.

KAYNAKÇA

  1. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu
  2. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği
  3. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü’nün 17/08/2012 Tarih ve B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.11-2636 Sayılı Özelgesi
  4. Danıştay 4. Daire Esas No:1999/2832, Karar No:2000/1044
  5. Yükçü Süleyman, “Reklamasyon Nedir?”, Yaklaşım Dergisi, Sayı:93, Eylül 2000, s.36.

13.11.2019

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
     Ayrıntılar için tıklayın.

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM