YAZARLARIMIZ
Vedat Nair
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
vedatnair@hotmail.com



Kayıtların Türkçe Tutulması ve Türk Para Biriminin Kullanılması

Ticari hayatın ayrılmaz bir parçası olan muhasebe kayıtlarının Türkçe olması kanuni gerekliliktir. Gerek Vergi Usul Kanunu ve gerekse Türk Ticaret Kanununda buna dair hükümler yer almaktadır. TTK.’nun 65. maddesinde “Defterler ve gerekli diğer kayıtlar Türkçe tutulur. Kısaltmalar, rakamlar, harfler ve semboller kullanıldığı takdirde bunların anlamları açıkça belirtilmelidir.” şeklinde hüküm yer almaktadır. Yine aynı kanunun 64/5. maddesinde VUK.’nun defter tutma ve kayıt zamanıyla ilgili hükümleri ile buna ilişkin yapılan düzenlemelerin gerçek ve tüzel kişiler açısından bağlayıcı olduğu ifade edilmiştir. Ticaret Kanunu ayrıca pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri gibi işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan defterleri de ticari defter olarak kabul etmiştir. Ticaret Kanununun ilgili düzenlemelerinin vergi kanunlarının aynı hususlarla ilgili uygulamalarına engel oluşturmayacağı da aynı madde hükmünde belirtilmiştir.

Defter ve belge düzeni hakkında Ticaret ve Maliye Bakanlığı oldukça kapsamlı düzenlemeler yapmış özellikle internet çağına uyumlu sistemler geliştirerek mükellefin hizmetine sunmuştur. Artık günümüzde belge ve kayıt üretimi çoğunlukla dijital ortamda olsa da bunlarda yer alan bilgilerin Türkçe olmasına riayet edilmelidir.  Fakat bu kesin hüküm değildir. Çünkü hem istisnası olması bakımından hem de Türkçe bilgilerin yanında yabancı lisanla ayrıca açıklama yapılması mümkündür.  Zira VUK.’nun 215/1. maddesinde tutulacak defter ve kayıtların Türkçe olmasına karşın “Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir” denilmiştir. Yine aynı hükmün 2. bendinde kayıt ve belgelerde Türk para biriminin kullanılması gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre belgeler Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre de düzenlenebilecek, yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde ise Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmayacaktır. Aynı bendin (b) fıkrasında yapılan düzenlemede ise kayıtların Türk para birimi ile tutulmasının istisnası yer almaktadır. Buna göre yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye’ye ayrılan ödenmiş sermaye kısmı en az 100 milyon ABD doları ya da muadili yabancı para karşılığı olan ve sermayenin en az %40’ı ikameti, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kişilere ait olan işletmelere kayıtlarını yabancı para birimiyle tutmalarına Cumhurbaşkanınca müsaade edilebilir. Cumhurbaşkanı bu sınırları değiştirme yetkisine sahiptir. Bu şartların ihlali edildiği hesap dönemini izleyen dönemde kayıtların Türk para birimine göre tutulması zorunludur ve bundan 3 yıl süreyle dönülemeyecektir. Bu işletmeler Türk para birimi ile yaptığı kayıtları işlemin gerçekleştiği günün T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru ile ilgili para birimine çevirir. Vergi matrahı kayıt yapılan para birimiyle tespit edildikten sonra beyanname verileceği ayın ilk gününün kuru ile Türk parasına çevrilerek beyan edilir. Vergi ödeme, mahsup ve iade işlemleri de Türk para birimine göre gerçekleştirilir. Ayrıca yabancı para birimiyle kayıt tutan mükellefler bu sürece enflasyon düzeltmesi uygulaması yapmazlar.

Kayıtların Türkçe tutulmasına dair TTK. ve VUK. düzenlemelerinin bir biriyle örtüşmediği yukarıda yapılan izahlardan da anlaşılacaktır. Öncelikle Türkçe kayıt tutulması TTK.’da sade biçimde belirtilmişken VUK.’da konu hakkında istisnai durumdan bahsedilmiştir. Örneğin yurtdışı sermaye ile kurulacak işletmeler için farklı uygulamaya izin verilmesi gibi. Ayrıca Türk para birimi ile birlikte yabancı para birimini kullanma ya da Türkçe ifadeler bulunmak şartıyla yabancı lisanla da açıklama yapılması da TTK.’dan farklı olarak VUK.’da kabul edilmiştir. Yine TTK.’da yer alan kısaltmalar, rakamlar, harfler ve semboller kullanıldığı takdirde bunların anlamları açıkça belirtilmeli şeklinde VUK. ‘da hüküm yer almamaktadır.

Görüleceği üzere kanunlar arasında benzer konulardaki hükümlerin bire bir aynı olmadığı açıktır. Fakat yine de düzenlemeler nedeniyle kanunlar arasında çelişkiden bahsetmemiz mümkün değildir. Çünkü mükellefler Türkçe kayıt tutarak TTK.’na uymakta bunun yanı sıra VUK.’nun izin verdiği biçimde yabancı lisan kullanabilmektedir. Zaten TTK.’nun 64/5. maddesinde, VUK.’nun defter tutma ve kayıt zamanıyla ilgili hükümleri ile buna ilişkin yapılan düzenlemelerin gerçek ve tüzel kişiler açısından bağlayıcı olduğu ifade edilmiştir. Dolayısı ile VUK.’a göre yabancı dilde kayıt tutulabilmesi istisnası TTK. açısından muhalefet oluşturmayacaktır. Kayıtların Türkçe olması öncelikle ulusal dilin kullanılması bakımından önemlidir. İşletme paydaşlarının kayıtları anlayabilmesi, ilgili tarafların gerektiği zaman anlaşılabilir bilgilere ulaşması bakımından ulusal dilde kayıtların varlığı önemli ve gereklidir. Yine vergisel işlemlerin anlaşılabilir olması, inceleme sırasında okunabilir kayıtların varlığı son derece önemlidir. Ayrıca VUK. açısından herhangi bir usulsüzlük cezasıyla karşılaşmamak için kayıtların Türkçe tutulmasına ve kanunun izin verdiği şekilde yabancı lisan ve para birimi kullanılmasına özen gösterilmelidir. Yine TTK.’da bahsedilen kısaltmalar, rakamlar, harfler ve semboller kullanıldığı takdirde ise bunların anlamları açıklanmalıdır.

24.08.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM