Gelir Vergisi Kanunu’nun giderler başlıklı 40. maddesinde personel için işyeri ya da iş yeri müştemilatında yapılacak iaşe yani yemek giderlerinin indirim konusu yapılacağı düzenlemiştir. Personele yönelik yemek harcamaları farkı şekillerde olabilmektedir. İşyerinde fiilen hazırlanabileceği gibi dışarıdan bir işletmeden temin edilerek işyerinde ya da eklentilerinde personelin yemek ihtiyacı karşılanabilir. Bunun dışında yapılan yaygın uygulamalardan biri de işletmelerle yapılan anlaşma ile yemeğin çalışanlara kartla veya yemek çekiyle dışarıdan sağlanmasıdır. Bu uygulamaların vergi karşısındaki durumları farklıdır.
-Yemeğin doğrudan işyeri mutfağında hazırlanması veya dışarıdan alınan yemeğin işyerinde/işyeri eklentilerinde dağıtılması;
İşyeri ve eklentilerinde fiilen hazırlanacak ya da dışarıdan alınan yemeklerin buralarda personele dağıtılması şeklinde katlanılan yemek harcamalarının tamamı kazanç tespitinde gider olarak dikkate alınabilir. Bu durumda yapılan harcamalar üzerinden ayrıca bir vergi hesaplanmayacağı gibi katlanılan KDV.’nin ise indirilmesi mümkündür. Kanunun izin verdiği bu giderler için bir üst sınırlama olmasa da yöneticinin görevlerini özenle yerine getirmesi ve şirketin menfaatlerini koruması bakımından işin niteliğiyle uyumlu olması gerekir. işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan bu menfaatler esas itibariyle ücret sayılmaktadır. Ancak işyerinde / işyeri eklentilerinde personele verilecek yemek bedelleri GVK. 23/8. maddesindeki istisna kapsamında olup ayrıca bir vergi hesaplanmayacaktır.
-Yemeğin dışarıda anlaşmalı lokantalardan ya da yemek kartı ile sağlanması;
İşyeri ve eklentilerinde yemek verilmeyip personele verilen yemek kartı ile başka bir işletmeden ya da aracı vasıtasıyla bu hizmetin iş yeri dışından temin edilmesi sıkça uygulanan bir yöntemdir. Bu gibi durumlarda katlanılan iaşe harcamaları GVK.’nun 61. maddesi çerçevesinde ücret olarak değerlendirilse de GVK.’nun 23/8. maddesi ile belli bir tutarı vergiden istisna edilmiştir. Yapılan yemek yardımının istisna tutarının ve varsa aşan kısmının ücretlendirildiği bordroda gösterilmelidir. İstisna tutarı her yıl yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınmaktadır. 2020 yılında 23 TL. olarak uygulanan vergiden istisna yemek tutarının Kasım 2020’de açıklanan yeniden değerleme oranı %9,11 ile artırıldığında 2021 yılı için küsuratlar hariç 25 TL olacağını tahmin ediyorum. Ayrıca hizmet sağlayıcı lokanta veya aracı kuruluşun işletme adına düzenlediği faturada yer alan KDV.’nin istisnaya isabet eden kısmı indirim konusu yapılabilir fakat aşan kısma isabet eden tutar ise brüt olarak ücrete ilave edilmelidir.
Bazı durumlarda personel yemeği için anlaşma yapılan işletmelerin verdiği hizmetin tam olarak yemek kapsamında olmadığı daha çok hazır gıda veya market benzeri alış veriş yapılmasına yönelik olduğu görülmektedir. Oysa mevzuatın belirli tutarını vergiden istisna ettiği bu ödemelerin özgülendiği doğrudan yemek harcamalarıdır. Bu konuyla ilgili 186 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 2/a bölümünde açıklamalara yer verilmiştir. Tebliğe göre yapılacak ödemelerin istisna hükmünden yararlanması için;
- İşverenlerce yemek bedeli, hizmet erbabına değil, doğrudan yemek verme hizmetini sağlayan veya bu işe aracılık eden kuruluşa ödenmelidir.
- Yemek bedeli fiilen çalışılan günlere ait olarak yasal istisna sınırını aşmayacak, aşan kısım ve çalışılmayan günler için verilen yemek bedeli istisna kapsamında olmamalıdır.
- Yemek bedeli için düzenlenen fatura veya gider pusulası işveren adına düzenlenecek. Ancak, faturaya veya gider pusulasına yemek yiyen hizmet erbabının adı ve soyadı ile yemek yediği gün sayısı bir liste halinde eklenmelidir.
Bu kurallara istinaden çalışanlar için dışarıdan sağlanan yemeğe ait harcamaların belirlenen tutarı vergiden istisna olur. İstisna tutarını aşan ödemeler ise ücret kabul edilmelidir. Tek işletmeyle sözleşme yapılması halinde işletmenin yemek hizmeti kontrol edilebilir. Farklı yerlerde geçerli olan yemek kartlarının personel tarafından nerelerde kullanıldığının işverence takibi güç olacağından yemek kartının geçerli olduğu işletmelerin faaliyetinin yemek ihtiyacını karşılamaya yönelik olduğu bilinmelidir. Dolayısıyla personele verilen kartının muhatabı olan işletme yemek yerine atıştırmalıklar, sandviç, dürüm, içecek, unlu mamüller, konserve ürünler, peynir, yoğurt, mevye-sebze gibi hazır tüketim ürünlerini tedarik ediyorsa bu durum istisna kapsamına uygun olmayacaktır.
Nitekim Maliye konu hakkında verdiği muktezada buna benzer ürünleri sağlayan işletmeyi yemek veren bir yer olarak değerlendirmemiş, karta yüklenen bedellerin gelir vergisinden istisna edilmesinin mümkün olmadığı gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerektiği yönünde görüş vermiştir. Dolayısıyla yemek kartının geçerli olduğu işletmelerin münhasıran yemek sağlayan işletme olması gerekir. Ancak uygulamada yemek kartlarının bazı market ve benzeri yerlerde geçerli olduğu ve çalışanların buralardan alışveriş yaptığı bilinmektedir. Dolayısı ile yemek kartları / çeklerinin geçerli olduğu işletmelerin amaca uygun olduğunun belirlenmesi ve kart üzerinde söz konusu istisna uygulamasına dair uyarı notu yazılması inceleme sırasında vergi tarhiyatıyla karşılaşmamak için uygun olabilir.
23.12.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.