Bilindiği üzere 5520 sayılı KVK.’nun 32/2. maddesinde "Kurumlar vergisi mükelleflerince, (dar mükellefiyete tabi kurumlarda ticari ve zirai kazançlarla sınırlı olarak) cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve cari dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödenir" düzenlemesine yer verilmiştir. Üçer aylık dönemlerde ödenen geçici vergi yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir. Ayrıca beyannameye dahil kazançlar üzerinden daha önce tevkif yoluyla kesilen vergiler KVK.’nun 34. maddesine istinaden mahsup edilebilmektedir. Dolayısı ile GV. Mükellefleri GVK. 120. Ve 121 madde düzenlemelerine göre geçici vergi ve tevkif suretiyle kesilen vergileri, kurumlar ise KVK. 32. 34. 15. 30. 44. maddeleri ile GVK.’nun ilgili düzenlemeleri doğrultusunda mahsuben ya da nakden iade işlemlerini gerçekleştireceklerdir. Ayrıca Kurumlar Vergisi kanunun 34. maddesinin 5. fıkrasında “Bu maddede belirtilen sınırlar dahilinde mahsup edilecek vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olduğu takdirde, bu durum vergi dairesince mükellefe yazı ile bildirilir. Aradaki fark, mükellefin söz konusu yazıyı tebellüğ tarihinden itibaren bir yıl içinde başvurusu halinde kendisine iade olunur. Bir yıl içinde başvurmayan mükelleflerin bu farktan doğan alacakları düşer.” ve 7. fıkrasında “Mahsuben iade işlemi, aranan tüm belgelerin tamamlanması şartıyla, yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarih itibarıyla yapılır. İkmalen veya re'sen yapılan tarhiyatlarda mahsup işlemi, mahsup talebine ilişkin dilekçe ve eklerinin eksiksiz olarak vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarih esas alınarak yapılır. Aranan belgelerin tamamlanması aşamasında yapılan tahsilatlar yönünden düzeltme yapılmaz.” Düzenlemelerine yer verilmiştir.
Konuya ilişkin ayrıntılı açıklamaların yapıldığı 252 Seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin birinci bölümünde tevkif yoluyla kesilen vergilerin mahsup ve iadesine ilişkin açıklamalara ver verilmiştir. Buna göre Gelir Vergisi Kanununun 121 ve Kurumlar Vergisi Kanununun 44. maddelerinde; beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan Gelir/Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kesilmiş bulunan vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan gelir/kurumlar vergisine mahsup edileceği, mahsubu yapılan miktarın gelir/kurumlar vergisinden fazla olması halinde aradaki farkın vergi dairesince mükellefe bildirileceği ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade olunacağı belirtilmiştir. Tebliğin 1.3.1. mahsup yoluyla iade bölümünde kurumlar vergisinden mahsup sonunda arta kalan kısmın diğer vergilere mahsubunun, tutarına bakılmaksızın, inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirileceği hükmü yer almaktadır. Sözü geçen tebliğ mükellefin muaccel (ödenebilir) hale gelmiş vergi borcunun bulunmaması halinde, iade alacağının sonraki dönemlerde muaccel hale gelecek vergi borçlarına mahsubunu da mümkün kılmaktadır. Tebliğin 1.3.2. bölümünde yapılan açıklamalara göre nakden iadelerde 10.000,00 TL için inceleme raporu ve teminat aranmadan, 100.000,00 TL.’na kadar olan kısmı için 252 Sıra No.lu G.V. Genel Tebliği’ne göre inceleme yetkisi bulunanlarca yapılacak inceleme raporuna göre yerine getirileceği, 100.000,00 TL.’nı aşan kısmın iadesinin ise denetim elemanlarınca düzenlenen vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceği düzenlenmiştir.
Yine tebliğin ikinci kısmında Geçici Verginin mahsubu ve iadesine ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Buna göre Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesinde; üçer aylık dönemler halinde tahakkuk ettirilerek tahsil edilen geçici verginin, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edileceği, mahsup edilemeyen tutarın mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edileceği, bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarının da o yılın sonuna kadar yazılı olarak talep edilmesi halinde mükellefe red ve iade edileceği belirtilmiştir. Bu esasların kurumlar vergisi mükellefleri açısından da geçerli olduğu ifade edilmiştir. Geçici verginin mahsup edilmesi için ödenmesi şarttır. Tebliğin 2.3. Diğer Vergi Borçlarına Mahsup veya Nakden İade bölümünde Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesi hükmü uyarınca, mahsup işleminin yapılabilmesi için yazılı başvuru şartının aranmayacağı, söz konusu mahsup işleminin 6183 sayılı Kanunun 47. maddesi hükmü de dikkate alınarak ilgili vergi dairesince re'sen yapılacağı ifade edilmiştir.
Mükelleflerin, tevkif yoluyla ve nakden ödenen geçici vergileri hangi amme alacaklarına mahsup edilecekleri konusunda oluşan tereddütleri nedeniyle Maliye Bakanlığına bağlı daireler marifetiyle konu hakkında görüşler verilmiştir.
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından ödenen geçici verginin mahsubu ile alakalı olarak 09.07.2019 tarihli mukteza verilmiştir. Muktezada ödenen geçici verginin yıllık beyannameden mahsup edildikten sonra kalan kısmının diğer amme alacaklarına mahsubuna dair açıklamalar aynen aşağıdaki gibidir;
“………Öte yandan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun "Tahsil edilen amme alacaklarından yapılacak reddiyat sebebiyle mahsuplar" başlıklı 23 üncü maddesinde "Tahsil edilip de kanuni sebeplerle reddi icabeden amme alacakları, istihkak sahiplerinin reddiyatı yapacak olan amme idaresine olan muaccel borçlarına mahsup edilmek suretiyle reddolunur…" hükmü yer almaktadır. Anılan Kanun maddesinin, amme idaresi lehine getirdiği hükümle, amme alacağının korunmasına öncelik verilmiştir. Madde, borçlunun vergi dairelerine muacceliyet (ödenebilirlik) kazanmış borcu bulunması halinde, iadesi gereken amme alacağının bu borçlara mahsup edilmesi ve bakiyesinin borçluya nakden iade edilmesi sonucunu getirmektedir.
Diğer taraftan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun "Primlerin ödenmesi" başlıklı 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrasında "…6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesine göre Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince reddiyat yapılması durumunda anılan maddenin birinci fıkrasına göre yapılacak mahsuptan sonra Kurumun prim ve diğer alacaklarından muaccel olanlara mahsup yapılır. Kurumun tahsil ettiği prim ve diğer alacaklardan reddi icap edenler, istihkak sahiplerinin Kuruma olan muaccel borçlarına mahsubundan sonra Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine olan muaccel borçlara mahsup edilmek üzere reddolunur. Bu suretle yapılan ödemelerde, reddedilen tutarın Kuruma ve/veya alacaklı tahsil dairesinin hesabına geçtiği tarihte ödeme yapılmış sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Kurum tarafından müştereken belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, 23/12/2017 tarihli ve 30279 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Seri:A Sıra No:9 Tahsilat Genel Tebliği ile Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde yapılan değişiklikle Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölümüne "VI. Tahsil Edilen Amme Alacaklarından Yapılacak Reddiyat Sebebiyle Mahsuplar" başlıklı bölüm eklenmiş ve söz konusu bölümde 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrasının uygulanmasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edildikten sonra kalan ödenen geçici vergi kaynaklı iade alacağınızın;
- öncelikle Bakanlığımıza bağlı tüm tahsil dairelerine olan muaccel borçlarınıza mahsup yapılması,
- bu mahsup sonrası kalan bir tutarın bulunması halinde bu tutarın, alacaklı amme idaresi olan Devletin gümrük mevzuatından doğan amme alacaklarını takiple görevli Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine bulunan muaccel borçlarınıza mahsup edilmesi,
- bu mahsup sonrasında da iadesi gereken bir tutarın bulunması halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) olan ve 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen muaccel prim ve diğer borçlarınıza ödenmek üzere SGK'ya aktarılması gerekmektedir………..”
Verilen muktezada görüleceği kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edildikten sonra kalan ödenen geçici vergi kaynaklı iade alacağının SGK.’na olan borçlarına mahsubu mümkündür.
Ancak tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonunda kalan kısmının yalnızca diğer vergi borçlarına mahsubuna imkan tanınmış olup, vergi borcu niteliğinde bulunmayan idari para cezaları ile anılan tebliğde mahsubunun talep edilebileceğine dair 252 sayılı GV. Genel Tebliğinde ve diğer mevzuatta herhangi bir açıklamaya olmadığından SGK Prim borçlarına mahsubundan söz edilemeyecektir. Bu konu hakkında da Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 13.05.2013 tarihli muktezada aşağıdaki açıklamalara yer verilmiştir.
“………Bu hüküm ve açıklamalara göre, tevkif yoluyla kesilen vergilerin kurumlar vergisi beyannamesindeki mahsuplar sonunda kalan kısmının, vergi borcu kapsamında değerlendirilen 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre ödenmesi gereken harç borçlarınıza mahsubunun talep edilmesi halinde, iade talebinizin mahsuben iade esaslarına göre yerine getirileceği tabiidir. Ancak, 252 seri nolu Gelir Vergi Genel Tebliğinde, tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonunda kalan kısmının yalnızca diğer vergi borçlarına mahsubuna imkan tanınmış olup, vergi borcu niteliğinde bulunmayan idari para cezaları ile anılan tebliğde mahsubunun talep edilebileceğine dair herhangi bir açıklamaya yer verilmeyen SSK Prim borçlarına mahsubu mümkün bulunmamaktadır……”
Yukarıda yapılan açıklamalar ve Vergi Daireleri tarafından verilen görüşlere göre nakden ödenen geçici vergi ile tevkif yoluyla ödenen vergilerin mahsubunda farklılık bulunmaktadır. Özellikle Maliye Bakanlığı bünyesinde yer alan vergilere mahsup açısından ödenen geçici vergi ile tevkif edilen vergi yönünden ayrım yoktur. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlar açısından, nakden ödenen geçici verginin mahsubu mümkün olabilmektedir.
Kaynak;
252 Sayılı GV. Genel Tebliği
09.07.2019 tarih ve 49327596-125.32[KVK.2019.ÖZ.33]-E.125694 sayılı özelge
13.05.2013 tarih ve 38418978-125[34-12/6]-441 sayılı özelge
07.11.2019
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.