Avans kar dağıtımı ile ilgili olarak 13.11.2001 tarihli ve 24582 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri: IV, No: 27 “Sermaye Piyasası Kanununa Tabi Olan Halka Açık Anonim Ortaklıkların Temettü ve Temettü Avansı Dağıtımında Uyacakları Esaslar” Hakkında Tebliğ ile düzenlemeler yapılmış daha sonra 26.03.2005 tarihli ve 25767 sayılı Resmi Gazete’de; Seri: IV, No: 35 sayılı Tebliğ ile değişiklikler yapılarak söz konusu tebliğ yeniden düzenlenmiştir. Yeni SPK mevzuatına göre ise 23.01.2014 tarih ve 28891 sayılı Resmi Gazete’de II-19.1 sayılı “Kar Payı Tebliği” yayımlanmıştır.
TTK.’ nın 509/3 maddesinde ve daha sonra 09.08.2012 tarihinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan Kar Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğ ile SPK.’na tabi olmayan anonim şirketler ile limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde de avans kar dağıtımı uygulamasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Bu düzenlemelere göre; öncelikle genel kurul kararı ile avans kar dağıtımına ilişkin karar alınmalı ve kar payı avansı dağıtılacak hesap döneminde hazırlanan üç, altı veya dokuz aylık ara dönem finansal tablolara göre kar edilmiş olması gerekmektedir. Anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, genel kurulca bu yönde karar alınabilmesi için sermayenin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin toplantıda hazır olması, bu nisabın toplantı süresince korunması ve toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğunun kar payı avansı dağıtılması yönünde kullanılmış olması, limited şirketlerde ise toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğunun kar payı avansı dağıtılması yönünde olması gereklidir. Ortakların sermaye taahhüt borçları dışında şirkete borçlu olmaları halinde söz konusu borç ortağa ödenecek kar payı avansından mahsup edilmelidir. Kar payı avansı, kardan imtiyazlı paylara imtiyaz dikkate alınmadan ödenir. İntifa senedi sahiplerine, ortak olmayan yönetim organı üyelerine ve ortaklar dışında kara katılan diğer kimselere kar payı avansı ödenmez.
Dağıtılacak kar payı avansı tutarı ve hesaplanması ;
Tebliğin 7. maddesine göre dağıtılacak kar payı avansı; varsa geçmiş yıllar zararlarının tamamının, vergi, fon ve mali karşılıkların, kanunlara ve sözleşmeye göre ayrılması gereken yedek akçelerin, varsa imtiyazlı pay sahipleri, intifa senedi sahipleri ve kara katılan diğer kimseler için ayrılacak tutarların, oluşan ara dönem karından indirilmesi suretiyle hesaplanan tutarın yarısını geçmemesi gerekir. Aynı hesap dönemi içinde izleyen ara dönemlerde de kar oluşması halinde dağıtılacak kar payı avansı tutarı birinci fıkrada belirtilenlerin yanı sıra önceki ara dönem veya dönemlerde ödenmiş olan kar payı avansı tutarları da indirilerek hesaplanmalıdır. Ödenecek kar payı avansı, bu şekilde hesaplanan tutarın yarısını geçemeyecektir.
Avans kar dağımı yapılan ara dönemlerden sonra hesap dönemi daha az karla yada zararla sonuçlanırsa dağıtılan karlar ne olacaktır ?
Bu sorunun cevabı yine aynı tebliğin 6/1-a maddesine düzenlenmiştir. Buna göre yıl içinde dağıtılan kar payı avansını karşılayacak tutarda net dönem karı oluşmaması durumunda, net dönem karını aşan kar payı avanslarının varsa bir önceki yıla ait bilançoda yer alan serbest yedek akçelerden mahsup edileceği, serbest yedek akçe tutarının da dağıtılan kar payı avanslarını karşılayamaması halinde fazla ödenmiş olan kar payı avanslarının yönetim organının ihtarı üzerine ortaklar tarafından şirkete iade edilmesi gerekecektir.
Yani hesap döneminde daha az kar yada zarar oluşması halinde dönem karını aşan avans kar dağımı için;
-Serbest yedek akçeler kullanılacaktır.
-Dağıtılacak kar yoksa ödenmiş olan avans kar dağıtımları yönetim kurulunun ihtarı ile ortaklardan geri istenecektir.
Ortaklara kullandırılan ve geri iade edilmesi istenen bu fonlar için transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı sayılabilecektir. Avans kar dağıtımı yapılırken muhasebe kaydı olarak geçici hesaplar kullanılarak kayıtlar yapılabilir. Hesap döneminin sonunda gerçek duruma göre kayıtlar revize edilerek gerçek duruma getirilir.
Bilindiği üzere konuyla ilgili olarak 1 seri nolu KVK. Genel Tebliğinde düzenlemeler yapılmış ve daha sonra Danıştay 4. Dairesi tebliğin 15.6.6 bölümünün yürürlüğünü durdurmuştur. Fakat yayımlanan 6 seri nolu KVK. Genel Tebliğinin 20. maddesi ile ilgili bölümler değiştirilerek avans kar dağıtımı yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre kurumlar vergisi mükelleflerince avans kar dağıtımı yapılması halinde gerçek kişilere dağıtılan kar paylarından vergi kesintisi yapılacaktır. Kesilen verginin avans kar dağıtımının yapıldığı aya ait muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekecektir. Ortaklar açısından nihai olarak kar payı elde etme ise yıllık safi kazancın kesinleşip karın dağıtıldığı zaman gerçekleşecektir.
Ara dönemde avans kar dağıtımı ve buna bağlı olarak stopaj yapıldıktan sonra yıl sonunun zararla sonuçlanması halinde kesilen stopajın durumu ne olacaktır ?
Benim burada üzerinde duracağım esas konu avans kar dağıtımı nedeniyle ödenen kar dağıtım stopajlarının, hesap döneminin zararla sonuçlanması halinde akibetinin ne olacağıdır. Fazladan ödenen kar payı avanslarının yönetim organının ihtarı üzerine ortaklar tarafından şirkete iade edileceğinden bahsetmiştik. Kesilen bu vergiler ortakların (gerçek kişi) yıllık bildirimlerine mahsup edilmek üzere kurum tarafından muhtasar beyanname ile beyan edilir ve ödenir. Ortaklar açısından kar payının elde edilmesi yıllık karın kesinleşmesine bağlı olduğuna göre ve hesap dönemi zararla sonuçlanması halinde avans kar dağıtımı üzerinden kesilen vergiler fazla ve yersiz ödenen vergilere dönüşecektir. Bu vergilerin VUK.’nunun 120. maddesine göre ve 429 nolu VUK. Genel Tebliğ ekindeki 1/C dilekçe örneğini kullanarak iadesi/mahsubu istenebilecektir. Yine VUK.’nunun 112 maddesinin 4. fıkrasına göre fazla veya yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120. madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edilmesi gerekir.
Fazladan ödenen stopajın iade/mahsup işleminin muhatabı kim olacaktır?
Avans kar dağıtımı mevzuatında stopajın nasıl iade olacağı konusunda maliyenin düzenleme yapması gerekli görülmektedir. Bu durumda düzenlemelerden yararlanacak kurumların konuyla ilgili olarak mukteza talebinde bulunmaları yerinde olacaktır. Mahsup ve iade ile ilgili genel uygulamalara göre değerlendirme yapılırsa;
1. Görüş; bu vergiler esas itibariyle kurum ortakları adına ödenen ve daha sonrada yine aynı ortaklar tarafından yıllık vergi bildiriminden mahsup edilebilecek vergilerdir. Dolayısıyla kurum yönetim kurulu ihtarı ile geri çağrılan tutar ortaklara nakden ödenen kar payı ve onun adına ödenen stopaj tutarı olmalıdır. Ortaklar ise ödenen stopajın iadesini yada mahsubunu şahsen, fazla ve yersiz ödenen vergilere ait dilekçe ile vergi dairesinden talep edebilirler,
2. Görüş; yönetim kurulu ihtarı ile kurum ortaklarından geri alınacak tutar net (stopaj hariç) olarak hesaplanmalı, kurum tarafından ödenen fazla ve yersiz vergi haline dönüşen stopajların yine kurum tarafından iadesi talep edilmelidir. Vergi sorumlusunun bu şekilde iade/mahsup işlemini yapması daha uygulanabilir görülmektedir.
07.07.2014
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.