Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin II/C.1 “Transit ve Türkiye ile Yabancı Ülkeler Arasında Yapılan Taşımacılık İşlerinde İstisna” bölümünde “istisna kapsamına giren taşıma faaliyetlerinin tamamının veya bir kısmının başka taşımacılara yaptırılması halinde, gerek taşıma işini yaptıran firmaya karşı muhatap olarak işi yüklenen organizatör firmanın, gerekse ikinci derece yüklenici olarak fiili nakliyeyi gerçekleştiren firmanın bu faaliyetleri istisna kapsamına girdiğinden, her iki faaliyet için de vergi hesaplanmaz.
…
Ayrıca, taşıma işinde kullanılan aracın taşıma hizmetini gerçekleştiren mükellefe ait olması veya kiralanmış olması, istisna uygulamasına engel değildir.” ifadelerine yer verilmiştir.
Ayrıca “bu istisna kapsamındaki taşımacılık işleri, hizmetin tamamlandığı döneme (yurt dışına yapılan veya transit taşımalarda en erken gümrük bölgesinden çıkıldığı döneme) ait KDV beyannamesinde yer alan “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının, “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 311 kod numaralı “Uluslararası taşımacılık” satırı aracılığıyla beyan edilir.” açıklamaları yapılmıştır.
Tebliğin IV/A.İade Tutarının Hesabı ve İadeye Dayanak İşlem ve Belgeler bölümünde yer verilen diğer bilgiler aşağıdaki gibidir.
Kanunda ve bu Tebliğ’de aksi belirtilmediği sürece, iadesi gereken KDV’nin hesabında, iade hakkı doğuran işlemlerin bünyesine giren ve indirilemeyen KDV tutarları dikkate alınır. İşlemin bünyesine giren KDV’nin iadesinin öngörüldüğü iade taleplerinde, aşağıda belirtilen hususlar çerçevesinde yüklenilen KDV hesabı yapılır.
İşlemin bünyesine giren KDV, teslim işlemlerinde malın üretimi, iktisabı, muhafazası ve teslimi; hizmet işlemlerinde ise ifa edilen hizmetin meydana getirilmesi ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV’den oluşur.
KDV’nin, iade hakkı doğuran işlemlerin gerçekleştiği dönemde ortaya çıkmış olması şart değildir. İade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği dönemden önce yukarıda belirtilen alımlar-giderler nedeniyle ödenen/borçlanılan KDV de bu tutara dâhildir.
İade hakkı doğuran işlemler için yüklenilen KDV, öncelikle indirim konusu yapılır. İndirimle giderilemeyen bir miktarın kalması halinde, kalan tutar iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği dönemde iade edilecek KDV olarak dikkate alınabilir. Bir vergilendirme döneminde iade konusu yapılabilir KDV (azami iade edilebilir vergi), kural olarak o dönemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin (% 18)’i (genel KDV oranı) olarak hesaplanan miktardan fazla olamaz. Ancak, doğrudan yüklenimler nedeniyle bu tutardan fazla iade talebinde bulunulması halinde, aşan kısmın iadesi münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.
İadesi talep edilen yüklenilen KDV tutarı iade talep edilen dönemde toplam indirilecek ve devreden KDV tutarları içerisinden çıkarılır ve sonraki aya devreden KDV tutarının içerisinde yer almaz. Mükellefin iadeye ilişkin düzeltme fişi düzenlenene kadar tercih değişikliğiyle söz konusu KDV’yi indirim yoluyla telafi etme talebinde bulunması mümkündür. Bu durumda iade talebi mükellefin yazılı dilekçesi üzerine iptal edilir ve bu dönem beyannamesinde yüklenilen KDV tekrar indirilecek KDV hesabına dâhil edilir.
Yüklenilen KDV, iade hakkı doğuran işlemle ilişkilendirilebilen alış ve giderler, genel imal ve genel idare giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için yapılan harcamalara ilişkin KDV’den oluşur. İade hakkı doğuran işlemle ilişkilendirilebilen alış ve giderler ile genel imal ve genel idare giderlerinden bu dönemde gerçekleştirilen işleme isabet eden pay, aşağıda yer alan açıklamalar dikkate alınarak hesaplanır.
İade hakkı doğuran işlemle ilgili talep edilecek KDV tutarı;
a) İade hakkı doğuran işlemin doğrudan girdisini oluşturan mal ve hizmetler,
b) İade hakkı doğuran işlemle ilgili olan telefon, kırtasiye, posta, ulaşım, konaklama, akaryakıt, elektrik, su, büro malzemeleri, muhasebe, reklâm, temizlik malzemeleri, kira vb. genel imal ve genel idare giderlerinden iade hakkı doğuran işleme isabet eden kısım,
c) İade hakkı doğuran işlemde kullanılan ATİK’in alımı,
nedeniyle yüklenilen KDV’den oluşur.
İade tutarının hesaplanmasında, önce işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV dikkate alınır. Daha sonra ilgili dönem genel imal ve genel idare giderleri için yüklenilen KDV’den pay verilir. Bu şekilde hesaplanan tutarın, azami iade edilebilir KDV tutarını aşmaması halinde, bu tutar ile azami iade edilebilir KDV tutarı arasındaki farka isabet eden tutar kadar ATİK’ler dolayısıyla yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilebilir.
İade hakkı doğuran işlemle ilgisi bulunmayan giderler dolayısıyla yüklenilen KDV iade hesabına dâhil edilmez.
ATİK nedeniyle yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilebilmesi için, ATİK’lerin iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılması gerekir. ATİK’lerin bizzat mükellef tarafından imal ve inşa edilmesi halinde ise imal ve inşa sırasında yüklenilen KDV’den, ATİK’lerin aktife alınıp iade hakkı doğuran işlemlerde fiilen kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade hesabına pay verilebilir.
ATİK dolayısıyla yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verildiği durumda, bir vergilendirme döneminde iade konusu yapılabilir KDV (azami iade edilebilir vergi), kural olarak o dönemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin (% 18)’i (genel KDV oranı) olarak hesaplanan tutardan fazla olamaz.”
1-“… uluslararası taşımacılık hasılatınızı öz mal ve kiralık araçlarla taşıdığınız malların taşıma bedelinin oluşturduğunu belirterek, KDV Kanununun 14 ve 32’nci maddeleri gereğince uluslararası taşımacılık faaliyetinizden doğan azami iade miktarının hesabında öz mal ve kiralık araçlara ait hasılatın mı, yoksa sadece öz mal araçlara ait hasılatın mı dikkate alınacağı konusunda Başkanlığımız görüşü…
…
… uluslararası taşımacılık istisnası uygulanması için taşıma işleminin, bu işi üstlenenin kendi araçları ile yapılması şart değildir. Taşıma işlemi taşıyanın kendi araçları ile yapılabileceği gibi, kiralanmış araçlarla da yapılabilmekte olup, KDV Kanununun 14 ve 32’nci maddeleri gereğince uluslararası taşımacılık faaliyetinden doğan azami iade miktarının hesabında, kiraya veren firmadan kendisinin bu işleme ilişkin olarak herhangi bir iade ve mahsup telebinde bulunmayacağına yönelik bir tahhhütname alınması kaydıyla ilgili dönemdeki toplam (öz mal ve kiralık araçlara ait) uluslararası taşımacılık hasılatının dikkate alınması mümkündür.” (35672403-010.01[130-14-32-01-2013]-139)
Örnek:* ABC Uluslararası Taşımacılık A.Ş. 2022/Ocak döneminde işletmeye ait (öz mal) araçları ile 1.000.000,00 TL, alt taşımacılar vasıtasıyla 250.000,00 TL uluslararası taşımacılık hasılatı elde etmiştir. Firma alt taşımacılara gerçekleştirdikleri uluslararası taşımacılık ile ilgili 200.000,00 TL ödemiş başka bir ifade ile firmanın alt taşımacılar vasıtasıyla elde ettiği hasılatın maliyeti 200.000,00 TL olarak gerçekleşmiştir. Bu durumda firmanın alt firmalardan bu işleme ilişkin olarak herhangi bir iade ve mahsup talebinde bulunmayacağına yönelik bir tahhhütname almadığı/alamadığı durumda ABC Uluslararası Taşımacılık A.Ş.’nin azami iade tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
a |
İşletmeye Ait (Özmal) Araç Navlun Geliri |
1.000.000,00 |
b |
Alt Yüklenici Navlun Geliri |
250.000,00 |
c=a+b |
Toplam Uluslararası Taşımacılık Navlun Geliri |
1.250.000,00 |
d |
Alt Yüklenici Vasıtasıyla Elde Edilen Hasılatın Maliyeti |
200.000,00 |
e=c-d |
Azami İade Alınabilecek KDV Üst Sınırı Matrahı |
1.050.000,00 |
f=e*%18 |
Azami İade Alınabilecek KDV Tutarı |
189.000,00 |
2-“… iştigal konusu olan uluslararası taşımacılık faaliyetinde motorin, lastik, yedek parça ve servis hizmeti kalemlerinin direkt gider olarak mı genel idare gideri olarak mı değerlendirileceği hususu…
…
… uluslararası taşımacılık işinde akaryakıt sarfiyatı, taşımacılık işinin doğrudan girdisini oluşturan mal olması nedeniyle, akaryakıta ilişkin ödenen KDV uluslararası taşımacılık işlemiyle ilgili olarak iade edilecek KDV hesabına doğrudan yüklenim olarak dahil edilir.
Ancak lastik, yedek parça gibi alımlara ilişkin yüklenilen KDV’nin, uluslararası taşımacılık işleminden kaynaklanan iade hesabına Amortismana Tabi İktisadi Kıymet (ATİK) olarak dâhil edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, servis hizmetine ilişkin yüklenilen KDV’nin ise, iade hakkı doğuran işlemin bünyesine girdiği ölçüde iade edilecek KDV hesabında dikkate alınabileceğinden, bu harcamaların genel idare gideri olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.” (B.07.4.DEF.0.73.10.00-130-8)
3-“… uluslararası taşımacılık yapmak üzere satın alınan aracın uluslararası taşımacılık hasılatına fiilen katkı sağlaması durumunda, satın alınan araç için ödenen KDV’nin tamamının yüklenilen KDV olarak iade konusu yapılıp yapılamayacağı hususu…
…
… Kanunun 14 ve 32’nci maddeleri gereğince uluslararası taşımacılık faaliyetinden doğan iade hesabına, genel giderlerin yanı sıra ilgili dönemdeki toplam uluslararası taşımacılık hasılatının %18’i aşılmamak koşuluyla uluslararası taşımacılık faaliyetinde kullanılan araçlar ile bu araçların bakım ve onarım giderleri nedeniyle yüklenilen KDV den de pay verilmesi mümkündür.” (37009108-DV-2-325/-84)
KAYNAKLAR
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği
22.09.2014 tarihli 35672403-010.01[130-14-32-01-2013]-139 sayılı özelge
27.12.2017 tarihli B.07.4.DEF.0.73.10.00-130-8 sayılı özelge
02.10.2012 tarihli 37009108-DV-2-325/-84 sayılı özelge
* https://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/yalcinpekgoz/013/
05.05.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.