5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6’ncı maddesinde; “safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır” ifadesi yer almaktadır. Bu bağlamda kurum kazancının tespiti için Kurumlar Vergisi Kanunu hükümlerinin yanında Gelir Vergisi Kanunu hükümlerinin de dikkate alınması gerekmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup bu unsurlar; (binek otomobil gider ve amortisman kısıtlamalarına değinilmemiştir)
1. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler.
2. Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı.
3. İşle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar.
4. İşle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderleri.
5. Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dâhil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri.
6. İşletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar.
7. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar.
8. İşverenlerce, Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar.
9. İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları.
10. Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.
11. Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen işbaşı eğitim programlarından faydalananlara, programı yürüten işverenlerce fiilen ödenen tutarlar.
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler için “… kazancın elde edilmesi ve idamesi açısından bir illiyet bağının bulunması ve kazancın elde edilmesine yönelik olması gerekmektedir. Bu giderlere kırtasiye, temizlik, ısıtma, aydınlatma, su ve telefon giderleri, işyeri, araç vb. giderleri, yapılan işle orantılı temsil ve ağırlama giderleri, bina, taşıt, emtia ve bunlara yönelik sigorta giderleri, finansman giderleri, pazarlama, satış ve dağıtım giderleri, reklam giderleri, yurt dışındaki kişilere ödenen komisyonlar, reklam giderleri, sorunlu ürün iadesi ve komisyon giderleri örnek olarak gösterilebilir.” *
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 17.02.2016 tarihli 62030549-125[6-2014/451]-13442 sayılı özelgesinde ise;
“… şirketinizin gemi inşa, bakım ve onarım faaliyetinde bulunduğu, iş ilişkileri çerçevesinde görüşme yapmak üzere gelen kişilerin karşılanması, ağırlanması ve konaklamasının sağlanması amacıyla şirketiniz tarafından deniz aracı (yat) kiralandığı belirtilerek söz konusu kişilere yönelik yapılan karşılama, ağırlama ve kira tutarlarının temsil ve ağırlama gideri olarak kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı, ödenen KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü.
…
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler dışında kalan ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderlerdir ve bunlara işletme gideri de denilebilir. Bir masrafın genel gider adı altında masraf yazılabilmesi için, genel giderlerin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması, masrafla iş arasında açık, güçlü bir illiyet bağının mevcut olması, giderin keyfi olmaması ve masrafın işin önemi ölçüsünde yapılmış bulunması gerekmektedir.
Bu kapsamda, şirketiniz tarafından iş ilişkileriniz çerçevesinde görüşme yapılan kişilere yönelik yat kiralanması işlemi esas itibarıyla işin mahiyetine uygun olmadığı ve iş hacmi ile mütenasip bulunmadığı gibi faaliyetlerin yürütülmesi ve gelirin elde edilmesi için zorunlu bir harcama niteliği taşımadığından şirketinizin özel bir tasarrufu olan söz konusu karşılama, ağırlama ve kira bedellerinin safi kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.”
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 29’uncu maddesinde;
“1. Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler:
a) Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi,
b) İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi,
…
3. İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir” hükümleri ile,
Aynı Kanunun 30/d maddesinde; “aşağıdaki vergiler mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez:
…
d) Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi” hükmüne yer verilmiştir.
Özelgenin KDV açısından değerlendirildiği sonuç bölümü ise;
“… şirketiniz tarafından kiralanacak deniz aracı (yat) ile iş ilişkileri çerçevesinde görüşme yapılan kişilere yönelik verilecek yeme-içme ve konaklama hizmetleri; şirketinizin özel bir tasarrufu olup bahse konu tasarrufa ilişkin harcamalar, firmanız tarafından kurum kazancının tespitinde indirim olarak dikkate alınması mümkün bulunmadığından KDV Kanununun 30/d maddesine göre bu giderler için ödenen KDV’nin de indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır” şeklindedir.
Özetlemek gerekirse ticari kazancın/kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilecek giderler aşağıdaki özelliklere sahip olmalıdır.
-Giderlerin gelir ve kurumlar vergisi kanunlarında sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler dışında olmalı,
-Genel giderlerin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması, masrafla iş arasında açık, güçlü bir illiyet bağının mevcut olması, giderin keyfi olmaması (özel bir tasarruf olmamalı) ve masrafın işin önemi ölçüsünde yapılmış bulunması gerekmektedir.
Ayrıca gelir ve kurumlar vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergilerinin indirimi de söz konusu değildir.
KAYNAKLAR
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 17.02.2016 tarihli 62030549-125[6-2014/451]-13442 sayılı özelgesi
*Uğur Uğurlu, Ticari Kazancın Tespitinde Hasılattan İndirilecek ve İndirilemeyecek Giderler, Vergi Raporu Dergisi, Sayı: 174, Mart 2014
04.04.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.