5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (KVK) 5/1-e düzenlemesinde “Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75'lik kısmı” kurumlar vergisinden müstesna olduğu açıklanmıştır.
1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin (KVGT) 5.6 bölümünde iştirak hisseleri satış kazancı istisnasının detayları açıklanmıştır.
Söz konusu istisna hükmünden, dar mükellef kurumlar da dahil olmak üzere, tüm kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilecektir.
Maddede yer alan "iştirak hisseleri" deyimi, menkul değerler portföyüne dahil hisse senetleri ile ortaklık paylarını ifade etmektedir.
Bunlar,
olarak sıralanabilir.
İstisna uygulamasına konu olacak taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının en az iki tam yıl (730 gün) süreyle kurumun aktifinde yer alması, diğer bir ifadeyle kurumun bu değerlere iki tam yıl süreyle bilfiil sahip olması gerekmektedir.
Örneğin; 1 Şubat 2018 tarihinde iktisap edilmiş ve aktife alınmış bir taşınmazın, 1 Şubat 2020 tarihinden sonra (bu tarih dahil) satılması ve diğer şartların da gerçekleşmesi halinde bu satıştan doğan kazanç kurumlar vergisinden istisna edilecektir.
“… A.Ş. hisselerinin Şirketiniz tarafından satışı halinde satış tarihinden itibaren 7 gün içinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
… A.Ş. hisselerinin, şirket aktifinde iki yıl süreyle kayıtlı bulunması ve diğer şartların da sağlanması koşuluyla, Şirketiniz tarafından söz konusu hisse satış işleminin KDV’den istisna olması mümkün bulunmaktadır. Ancak, … A.Ş. tarafından Şirketinize tahsis edilen alan üzerinde yapılan yatırımların satışı genel oranda (%18) KDV ye tabidir.” [1]
Kurumların mevcut hisse senetleri dolayısıyla ellerinde bulunan rüçhan hakkı kuponları karşılığında itibari değeriyle yeni hisse senedi iktisap etmeleri halinde, yeni iktisap edilen söz konusu hisse senetleri açısından iktisap tarihi olarak, eski hisse senetleri ya da iştirak hissesinin iktisap tarihi esas alınacaktır. Aynı durum, iştirak edilen kurumun nedeni ne olursa olsun yapmış olduğu sermaye artışı dolayısıyla bedelsiz olarak iktisap edilen hisse senetleri açısından da geçerli olacaktır.
“... vergi numaralı mükellefi olduğunuz, 02/10/2009 tarihinde 199 adet hissesini satın aldığınız ... Ltd. Şti'nin 02/03/2011 tarihli Ortaklar Kurulu Kararı ile sermaye artırımına karar vermesinden sonra şirketinizce rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değeriyle elde edilen 596.801 hissenin iktisap tarihi hakkında tereddüt hasıl olduğu ve bu konudaki şirketiniz görüşünün teyidinin talep edildiği anlaşılmakta olup konuyla ilgili olarak Başkanlığımız görüşleri…
…….
“….iştirakiniz olan şirketin sermaye artırımı kararı alması dolayısıyla rüçhan hakkı kullanılarak itibari değerinden iktisap olunan 596.801 adet hissenin ilk iktisap tarihi olarak eski hisselerin iktisap tarihi olan 02/10/2009 tarihinin esas alınması gerekmektedir.” [2]
Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20nci maddeleri kapsamında gerçekleştirilen devir, tam ve kısmi bölünme hallerinde, devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının iktisap tarihi olarak, devir alınan veya bölünen kurumdaki iktisap tarihi esas alınacaktır.
“…şirketlerde nev'i değişikliği devir hükmünde olup, ortağı bulunduğunuz limited şirketin Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19 ve 20'nci maddeleri kapsamında anonim şirkete dönüşmesi halinde, devir nedeniyle tarafınıza verilerek yeni ortaklara satacağınız hisse senetlerinin ilk iktisap tarihi olarak nev'i değiştiren limited şirketin sermayesine iştirak ettiğiniz tarihin dikkate alınması gerekmektedir.” [3]
Kurumlar vergisi mükelleflerinin, aynı kuruma ait değişik tarihler itibarıyla iktisap ettikleri iştirak hisselerinin bir kısmını satmaları durumunda, söz konusu iştirak hisselerinin iki tam yıl aktifte yer alma şartını sağlayıp sağlamadığının tespitinde ilk giren ilk çıkar (FİFO) yönteminin kullanılması gerekmektedir.
Örnek 1: Mükellef şirket, (XYZ) şirketine ait 15.04.2011 tarihinde 5000 adet, 15.04.2013 tarihinde ise 3000 adet iştirak payı edindiğini varsayalım. Mükellef şirket bu iştirak paylarının 4000 adedini 15.04.2020 tarihinde elden çıkardığında kazanç hesaplaması için hangi iştirak pay maliyet unsuru ile hangi edinim tarihi dikkate alınacak? Tebliğ böyle bir durumda FİFO yönteminin kullanılmasını istemektedir. Yani 4000 adetlik iştirak payının elden çıkarılmasında ilk alım olan 5000 adet iştirak pay maliyeti ile 15.04.2011 tarihi mukayese edilmelidir.
Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışında kazanç, satış işlemi ile doğacağından, satış işlemi ister peşin isterse vadeli olarak yapılmış olsun istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanacaktır.
Bu değerlerin satışından elde edilecek kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar söz konusu fon hesabında tutulması gerekmektedir. Bu çerçevede, fon hesabına alınma işleminin, satışın yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından itibaren kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla, istisnadan yararlanacak olan kazanç tutarı, satışın yapıldığı dönemin genel sonuç hesaplarına yansıyacak olup kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnadan yararlanılabilecektir. Anılan istisnadan geçici vergi dönemleri itibarıyla da yararlanılması mümkün olup belirtilen süre zarfında söz konusu kazancın fon hesabına alınmaması durumunda, kurumlar vergisi beyannamesinde istisnadan yararlanılabilmesi mümkün olmadığı gibi geçici vergi dönemleri itibarıyla yararlanılan istisna nedeniyle zamanında tahakkuk etmeyen vergilerden kaynaklanan vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin ayrıca aranacağı tabiidir.
Fon hesabına alınan kazanç tutarının mükelleflerce sermayeye ilavesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, fon hesabına alınan kazanç tutarının sermayeye ilave dışında, beş yıl içinde başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılması ya da kurumun tasfiyesi halinde, istisna uygulanması nedeniyle zamanında tahakkuk etmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile tahsil edilecektir.
İstisna, satış kazancının %75'ine uygulandığından, kazancın tamamının fon hesabına alınma şartı bulunmayıp, sadece istisnadan yararlanan kazanç kısmının söz konusu fon hesabına alınması yeterlidir.
Örnek 2: 5.5.2007 tarihinde iştirak pay satışından 200.000,00 TL kazanç elde edilmiş ve bu kazanç tutarının %75’i olan 150.000,00 TL için 2007 yılı geçici vergi dönemlerinde ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesinde istisnadan yararlanılmıştır. İstisnadan yararlanılan bu tutarın pasifte özel bir fon hesabına alınması ve fon hesabında bulunan bu tutarın 31.12.2012 tarihine kadar da sermayeye ilave dışında başka bir hesaba aktarılmaması veya işletmeden çekilmemesi gerekmektedir.
Peşin satışlarda olduğu gibi vadeli satış halinde de satıştan doğan kazanç kısmının %75’i, beş yıl süreyle özel bir fon hesabında tutulmak şartıyla satışın yapıldığı dönemde istisnadan yaralanabilecektir. Ancak, satış bedelinin tamamının, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile tahsil edilecektir. Bu nedenle, mükelleflerin istisna uygulayabilecekleri kazanç tutarını doğru olarak belirlemeleri gerekmektedir.
İstisna uygulamasında, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulması gereken kazançların, beş yıl içinde fon hesabından başka bir hesaba (sermayeye ilave hariç) nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, dar mükellef kurumlar tarafından yurt dışına transfer edilmesi veya bu süre içinde işletmenin tasfiyeye girmesi halinde, bu işlemlere tabi tutulan kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte alınacaktır.
Fon hesabında tutulması gereken süreden, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar olan sürenin anlaşılması gerekmektedir. Kazancın sermayeye ilave edilmesi durumunda da aynı süre geçerli olacaktır.
Bu istisnanın amacı kurumların sermaye yapılarının güçlendirilmesi, finansman sıkıntılarının giderilmesi ve bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerinde daha etkin bir şekilde kullanılmasına imkân sağlamak ve işletmelerin finansal bünyelerini güçlendirmektir. Tasfiyeye giren şirketlerde ise böyle bir amacın olamayacağı açıktır. Bu nedenle, istisna uygulamasında satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar tasfiyeye girilmiş olması halinde, fon hesabında tutulması gereken kazancın işletmeden çekildiği kabul edilecektir.
Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.
İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.
Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmeyecektir.
Türk Ticaret Kanunu’na göre, gayesi esas itibarıyla başka işletmelere iştirakten ibaret olan holding şirketlerin (aktiflerinde iştirak amacıyla iktisap edildiği ve elde tutulduğu ispat ve tevsik edilen iştirak hisseleri hariç olmak üzere) iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlar için istisna uygulanması söz konusu olmayacaktır.
Bu çerçevede, şirketlerin iktisap ettikleri diğer şirketlere ait hisse senetlerini veya ortaklık paylarını, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği uyarınca "11-Menkul Kıymetler" veya "24-Mali Duran Varlıklar" gruplarındaki hesaplarda izlemeleri gerekmektedir. Kısa vadeli fiyat değişimlerinden yararlanarak kâr elde etmek amacıyla, geçici bir süre elde tutulmak üzere alınan hisse senetleri veya ortaklık payları "11-Menkul Kıymetler" grubundaki hesaplarda izlenmektedir. Holding şirketlerin söz konusu hesapta izlenmesi gereken hisse senetleri veya ortaklık paylarının bulunması halinde, bunların satışından doğan kazançlar, istisnadan yararlandırılmayacaktır. Ancak, holding şirketlerin "24-Mali Duran Varlıklar" grubundaki hesaplarda izlemesi gereken iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların ise diğer şartların da sağlanmış olması halinde, sözü edilen istisnadan yararlanabileceği tabiidir.
Tekdüzen Hesap Planı Açıklamalarında (TDHP);
“240. BAĞLI MENKUL KIYMETLER: İştiraklerdeki sermaye payları hesabında aranan asgari yüzdeleri taşımadığı için iştirakler hesabında izlenemeyen, ancak uzun vadede elde tutulması amaçlanan hisse senetleri ile hisse senetleri dışında kalan ve uzun vadeli amaçlarla veya yasal zorunluluklarla veya paraya dönüşme niteliği kaybolduğu için elde tutulan menkul kıymetler bu hesapta izlenir.
242. İŞTİRAKLER: İşletmenin, doğrudan veya dolaylı olarak diğer şirketlerin yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılmak üzere edindiği hisse senetleri veya ortaklık paylarının izlendiği hesaptır. İştirakler hesabı, bir ortaklıktaki en fazla %50 oranında olan sermaye payları veya oy haklarının izlenmesinde kullanılır.
İştirak edilen ortaklıklarda iştirak ilişkisinden bahsedebilmek için sermaye payı dikkate alınmaksızın sahip olunan oy hakkı veya yönetime katılma hakkının en az %10 oranında bulunması gerekir.
245. BAĞLI ORTAKLIKLAR: İşletmenin doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 50 oranından fazla sermaye ya da oy hakkına veya en az bu oranda yönetim çoğunluğunu seçme hakkına sahip olduğu iştiraklerin sermaye paylarının izlendiği hesaptır. Bağlı ortaklığın sahipliğinin belirlenmesinde yukarıdaki kıstaslardan, yönetim çoğunluğunu seçme hakkı, esas alınır.
649. FAALİYETLE İLGİLİ DİĞER OLAĞAN GELİR VE KARLAR: Yukarıdaki hesaplar kapsamına girmeyen diğer olağan faaliyetlerden sağlanan gelir ve kârların izlendiği hesaptır. Bu hesapta kambiyo kârları, menkul kıymet satış kârları ve benzerleri izlenir.
İstisna uygulanabilmesi için taşınmazlar ile iştirak hisselerinin satılması ve bu işlemden bir kazanç elde edilerek, satan kurumun mali yapısında bir iyileşmenin olması gerekmektedir. Bu nedenle, söz konusu aktif kalemlerin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir.
Sermaye yedekleri kullanılmak suretiyle sermaye artırımında bulunulması neticesinde sermaye artırımı nedeniyle verilecek bedelsiz hisse senetlerinin, bu şirkete iştirak edenler yönünden aktif ve pasiflerinde bir artışa neden olmaması gerekir. Dolayısıyla, bedelsiz hisse senetleri nedeniyle aktifte tutulan hisselerin sadece adedi değişecek, bedelinde değişme olmayacaktır.
Dönem kârından ayrılan yedekler kullanılmak suretiyle sermaye artırımında bulunulması halinde ise bu işlem sonucu ortaklara bedelsiz hisse senedi verilmesi ile fiilen kâr payı dağıtılması arasında fark bulunmamaktadır. Her iki halde de ortaklar, kurum bünyesinde oluşan kârlar üzerinde tasarrufta bulunma imkanına sahip olmaktadır. Dolayısıyla, kâr yedeklerinden karşılanan sermaye artırımları sonucunda ortaklarca bedelsiz iştirak hissesi iktisap edilmesi durumunda, alınan bu iştirak hisseleri nominal bedelle iştirak hesaplarında izlenecek ve iştirak kazançları istisnası nedeniyle kurumlar vergisine tabi tutulmayacaktır.
İştirak edenler yönünden bedelsiz olarak elde edilen hisse senetlerinin satışından doğan kazançların %75’i de maddede yer alan şartlar dahilinde kurumlar vergisinden istisna edilecektir.
İstisnanın temel amacı, kurumların mali yapılarının güçlendirilmesinin teşviki olduğundan, ekonomik açıdan şirketlere ilave imkân sağlamayan işlemler istisna kapsamı dışında kalacaktır.
Grup şirketlerinin her birinin ayrı tüzel kişilikleri bulunduğundan, her bir şirketin söz konusu istisnadan yararlanabilmesi mümkündür.
Ancak, satış işleminin istisnanın amacına aykırı olarak işletmeye nakit girişi olmaksızın gerçekleştirilmesi halinde istisna uygulanmayacaktır.
Ayrıca, bağlı ortaklığın yapacağı sermaye artırımı sonucu doğacak sermaye taahhüdüne karşılık olmak üzere taşınmazların veya iştirak hisselerinin ayni sermaye olarak bağlı ortaklığa devredilmesi halinde, bağlı değer başka bir bağlı değere (iştirak hissesine) dönüşmüş olacağından söz konusu istisnadan yararlanılamayacaktır.
Vergi Usul Kanunu uyarınca vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti esas olduğundan, istisna kazancın hesaplanmasında, muvazaa hali ve örtülü kazanç dağıtımı hükümleri saklı kalmak kaydıyla, fiili satış bedeli esas alınacaktır. Bunun dışında çeşitli ölçüler dikkate alınarak, fiilen gerçekleşen satış fiyatının altında veya üstünde bir istisna tutarının hesaplanması söz konusu olmayacaktır.
Satış kazancı, satış işlemi ile birlikte oluşacağından istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanacaktır. İstisna kapsamındaki değerlerin satışından kaynaklanan alacaklar için alınan faiz, komisyon ve benzeri gelirler, istisna kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır. Aynı şekilde, satış bedelinin döviz cinsinden belirlenmesi durumunda ortaya çıkan kur farklarının da istisna kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. Döviz üzerinden veya vadeli olarak gerçekleşen satışlarda, yabancı paraların ya da alacakların değerlemesinden kaynaklanan unsurlar vergi matrahının tespitinde gelir veya gider unsuru olarak dikkate alınacaktır.
Döviz üzerinden yapılan bu satışta, yabancı paraların ya da alacakların değerlemesinden kaynaklanan artış veya azalışlar istisna kazanç tutarını etkilemeyeceği gibi fonda tutulan kazanç tutarını da değiştirmeyecektir.
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun (KDVK) 17/4-g “Külçe altın ve külçe gümüş teslimleri ile kıymetli taşların (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsa üyeleri arasında el değiştirmesi, döviz, para, damga pulu, değerli kâğıtlar, hisse senedi, tahvil(elde edilen faiz gelirleri ile sınırlı olmak üzere tahvil satın almak suretiyle verilen finansman hizmetleri dâhil),varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları, Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıkları ile konfeksiyon kırpıntılarının teslimi,”
KDVK 17/4-r maddesi “Kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara, finansal kiralama ve finansman şirketlerine devir ve teslimleri ile bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketlerince devir ve teslimi.” istisnadır.
“…..en az iki tam yıl süreyle Şirketinizin mülkiyetinde bulunmak ve ticaretini yapmamak kaydıyla sahip olduğu ... Enerji Elektrik Üretim Ltd. Şti'ne ait olan hisselerin satışı KDV den istisnadır. Ancak söz konusu hisselere iki yıldan daha az bir süre sahip olunması veya ticaretini yapmak amacıyla aktifte bulundurulması halinde, bu işlem KDV ye tabi olacaktır.
Diğer taraftan, söz konusu işlemin KDV ye tabi olması durumunda matrah, hisselerin devir ve tesliminin karşılığını teşkil eden bedel olup, sözleşmede KDV’nin bedele dahil olduğuna dair bir belirleme yapılmadığı taktirde, KDV’nin sözleşme bedeli üzerinden ayrıca hesaplanması gerekmektedir.” [4]
Örnek 3: Mükellef (ABC) A.Ş. elinde bulundurduğu (XYZ) şirketine ait maliyet bedeli 1.000.000,00 TL olan iştirak paylarını (ABC A.Ş. payları 242.İştirakler hesabında takip etmektedir.) 15.04.2020 tarihinde 2.000.000,00 TL bedel karşılığında elden çıkarmış olup aynı tarihte banka yoluyla tahsil etmiştir. (ABC) A.Ş.’nin 2020 dönemi ticari karı 2.250.000,00 TL’dir. Kurumlar vergisi oranı %22’dir. Elde edilen kazancı kurumlar vergisi açısından değerlendirdiğimizde yevmiye kayıtları ve beyanname bölümü aşağıdaki gibi olacaktır.
İştirak hisse satış işlemi;
|
|
|
15.04.2020 Tarihli İşlem |
||
102. BANKALAR |
2.000.000,00 |
|
242. İŞTİRAKLER |
1.000.000,00 |
|
649. FAALİYETLE İLGİLİ DİĞER OLAĞAN GELİR VE KARLAR |
1.000.000,00 |
|
İştirak Hisse Satışı |
31.12.2020 tarihli işlemler;
|
|
|
31.12.2020 Tarihli İşlem |
||
691. DÖNEM KÂRI VERGİ VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI (-) |
330.000,00 |
|
370. DÖNEM KÂRI VERGİ VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI |
330.000,00 |
|
Kurumlar Vergisi Karşılığın Ayrılması – Örneğimizde Ticari Kar=Mali Kar (2.250.000-750.000)*0,22 |
||
|
|
|
31.12.2020 Tarihli İşlem |
||
690. DÖNEM KÂRI VEYA ZARARI |
2.250.000,00 |
|
691. DÖNEM KÂRI VERGİ VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI (-) |
330.000,00 |
|
692. DÖNEM NET KÂRI VEYA ZARARI |
1.920.000,00 |
|
Dönem Net Karının Netleştirilmesi - Kurumlar Vergisinin Ticari Kardan Düşülmesi |
||
|
|
|
31.12.2020 Tarihli İşlem |
||
690. DÖNEM KÂRI VEYA ZARARI |
1.920.000,00 |
|
590. DÖNEM NET KARI |
1.920.000,00 |
|
Dönem Net Karının Bilançoya Nakli |
Satışından elde edilen kazancın “istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar söz konusu fon hesabında tutulması gerekmektedir.” hükmü ile aşağıdaki kayıt yapılmalıdır.
İştirak Kazancı: Satış Bedeli – Maliyet Bedeli
İştirak Kazancı: 2.000.000 – 1.000.000 = 1.000.000,00 TL
İştirak Kazancının %75’i : 750.000,00 TL
|
|
|
01.01.2021 Tarihli İşlem |
||
590. DÖNEM NET KARI |
1.920.000,00 |
|
570. GEÇMİŞ YILLAR KARLARI |
1.170.000,00 |
|
549. ÖZEL FONLAR |
750.000,00 |
|
İştirak Hisse Satışında İstisnaya İsabet Eden Kazancın Özel Fonlar Hesabına Alınması |
||
Kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili bölümü;
Kurumlar vergisi matrahı ise;
KAYNAKLAR
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği
[1] 39044742-KDV.17-201021 Sayılı 09.11.2016 Tarihli Özelge
[2] B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 5-2006 Sayılı 14/11/2011 Tarihli Özelge
[3] B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-Mük.80-16-140 Sayılı 17.03.2011 Tarihli Özelge
[4] B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.35-67 Sayılı 09/01/2012 Tarihli Özelge
TDHP Açıklama https://www.gib.gov.tr/fileadmin/mevzuatek/eski/muhsisteb1ekmuh5c.htm
22.04.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.