Mal teslimleri ile hizmet ifalarına uygulanacak katma değer vergisi oranları 2007/13033 sayılı kararda (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %10, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için %20 olarak tespit edilmiştir.
Promosyon ürünleri ile ilgili KDV uygulamasına ilişkin olarak Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-10.1.) bölümünde aşağıdaki hükümlere yer verilmiştir.
Ticari hayatta, ticareti yapılan mallara olan talebin artırılması amacıyla, bir takım pazarlama teknikleri geliştirilmekte, satışı yapılan malın yanında başka bir malın ayrıca bir bedel alınmaksızın verilmesi de sıkça karşılaşılan bir pazarlama tekniği olarak ortaya çıkmaktadır. Bir malın tasarruf hakkının malik veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devri olarak tanımlanan teslim hükümleri çerçevesinde ticari bir işletmenin yaptığı bedelsiz teslimler de KDV’ye konu olmaktadır.
Ancak, firmaların iktisadi faaliyetini genişletme, emsal işletmelerle rekabet edebilme, üretim veya satışını yaptıkları mallara olan talebi koruma veya artırma amacıyla bir malın yanında başka bir mal verilmesi şeklinde gerçekleşen işlemlerde, promosyon ürünü açısından bir bedelsiz teslim söz konusu olmaz. Zira, firmanın genişleyen faaliyetiyle bağlantılı olarak işletmede yaratılan katma değer artar.
Nitekim piyasadan satın alınan veya ithal edilen malların promosyon ürünü olarak müşterilere verilmesi, mükellefler açısından pazarlama gideri niteliğini taşıdığından, bu malların alış bedelleri gider olarak kaydedilebilir.
Dolayısıyla, firmanın yarattığı katma değer içerisinde vergilenen promosyon mallarının müşterilere verilmesi sırasında KDV hesaplanmasına gerek bulunmayıp, bu ürünler için yüklenilen KDV ise indirim konusu yapılabilir.
Bu durum, KDV sistemindeki farklı oran uygulaması nedeniyle bazı sorunlara neden olmakta ve düşük oranda vergiye tabi bir malın yanında yüksek oranda vergiye tabi bir malın promosyon ürünü olarak verildiği hallerde, promosyon olarak verilen malların ticaretini yapan firmalar açısından haksız rekabet sorunu ortaya çıkmaktadır.
3065 sayılı Kanunun (29/4) üncü maddesi ile vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak giderme ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenleme konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.
Bu yetki çerçevesinde, promosyon ürünü olarak verilen malın (aynı işletmede imal veya inşa edilenler dahil) tabi olduğu KDV oranının;
-Satışı yapılan mala ait KDV oranına eşit veya daha düşük oranda olması halinde promosyon ürünü için yüklenilen KDV’nin tamamının indirim konusu yapılması,
-Satışı yapılan malın tabi olduğu KDV oranından yüksek olması halinde ise promosyon ürünü için yüklenilen KDV’den, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın indirim konusu yapılması, kalan kısmın gelir veya kurumlar vergisi açısından gider veya maliyet olarak dikkate alınması uygun görülmüştür.
Her iki durumda da promosyon ürünü olarak satın alınan, ithal edilen ya da aynı işletmede imal veya inşa edilen malların; ne kadarının aynı dönemde ayrıca bir bedel tahsil edilmeksizin verileceği, ne kadarının stoklarda kalacağı bilinemediğinden bu mallara ilişkin olarak yüklenilen vergi, öncelikle “indirilecek KDV” hesabına alınır.
Birinci durumda, promosyon mallarının alımı, imal veya inşası ile herhangi bir bedel alınmaksızın müşterilere verilmesi işleminin aynı dönemde veya farklı dönemlerde gerçekleşmesi, bu mallarla ilgili olarak yüklenilip indirim konusu yapılacak KDV açısından bir önem taşımaz.
Promosyon ürününün tabi olduğu KDV oranının, satışı yapılan malın tabi olduğu orandan yüksek olduğu hallerde ise;
-Promosyon olarak verilen malların alımı, imal veya inşası ile ayrıca bir bedel tahsil edilmeksizin müşterilere verilmesi işleminin aynı dönemde gerçekleşmesi halinde, bu mallarla ilgili olarak yüklenilen ve öncelikle “indirilecek KDV” hesabına alınmış olan KDV’den, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısım dışındaki tutar, “indirilecek KDV” hesabından çıkarılarak gider hesaplarına intikal ettirilir.
-Promosyon ürününün satın alındığı ya da işletmede imal veya inşa edildiği dönemde değil de daha sonraki dönemlerde müşterilere verilmesi halinde ise bu ürünlerle ilgili olarak malların satın alındığı, imal veya inşa edildiği dönem beyannamesinde “indirilecek KDV” olarak beyan edilen tutardan, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın düşülmesinden sonra kalan tutar, ürünlerin ayrıca bir bedel alınmaksızın teslim edildiği dönem beyannamesinin “İlave Edilecek KDV” satırına dahil edilerek beyan edilir ve aynı miktar gider veya maliyet hesaplarına alınır.
Promosyon ürünü için yüklenilen vergiden indirim konusu yapılacak kısım;
Promosyon ürünü için yüklenilen vergi tutarı X (Satışı yapılan malın tabi olduğu oran/ Promosyon ürününün tabi olduğu oran) formülü ile hesaplanır, artan kısım gider veya maliyet olarak dikkate alınır.
Öte yandan, promosyon ürünü olarak verilen malların alışı sırasında yapılan diğer giderlere ilişkin yüklenilen KDV genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılır.
Örnek 3: (A) gazetecilik işletmesi, okurlarına 30 kupon karşılığında kitap vereceğini taahhüt etmiş ve Eylül/2013 döneminde (B) firmasından 80.000 adet kitap satın almıştır. Bu alış işlemi sırasında 800.000TL mal bedeli ve 64.000TL KDV ödemiştir.
Gazete işletmesinin okurlarına vereceği kitapların bedelleri gelir ve kurumlar vergisi açısından pazarlama gideri olarak kabul edilir ve ayrıca bir bedel alınmaması koşuluyla, bu ürünlerin tesliminde KDV hesaplanmaz.
Bu işlemde satışı yapılan mal gazete olup teslimi (%1), promosyon ürünü olarak verilen kitap ise (%8) oranında KDV’ye tabidir. Gazete işletmesi, promosyon mallarının alımı için yüklendiği KDV’nin tamamını öncelikle “indirilecek KDV” hesabına alır. Promosyon mallarının tümünün aynı dönemde müşterilere verilmesi halinde, işletmenin kitaplar için yüklendiği KDV’den, sadece ana malın tabi olduğu orana (%1) isabet eden kısmı indirim hesaplarında kalır, artan kısım gider hesaplarına alınır. Yukarıdaki formül çerçevesinde indirim konusu yapılacak KDV;
64.000 TL x (1 : 8) = 8.000 TL olarak hesaplanır.
(64.000 – 8.000 =) 56.000 TL ise gider olarak dikkate alınabilir.
Diğer Hususlar
Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 20.02.2017 tarihli B.07.1.GİB.4.16.16.02-130[ I-15-11]-10024 sayılı özelgesinde ifade edilen diğer hususlar ise:
“Verilecek promosyon ürünlerle ilgili gider, bayiler tarafından taahhüdün yerine getirilmesi üzerine tahakkuk edeceğinden, söz konusu ürünlere ait alış bedellerinin ciro taahhüdünün yerine getirildiği tarih itibariyle pazarlama gideri olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.
Ürünlerin firmanız tarafından bedelsiz olarak teslimi işleminin anılan Tebliğin (I/B-10.1.) bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmekte olup, bu nedenle söz konusu ürünlerin tesliminde KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak, firmanızca taahhüt edilen ticari araçlar ile ilgili marka, model, tip ve benzeri özelliklerden dolayı oluşan ve bayilerden talep edilecek fiyat farkları KDV ye tabi olup, bayilerden talep edilecek fiyat farklarının düzenlenecek faturada ayrıca gösterilmesi ve söz konusu tutara araçların tabi olduğu KDV oranı üzerinden vergi hesaplanması gerekmektedir.
Ticari araç gibi tescile tabi hediyeler için teslim tarihinden itibaren yedi gün içinde bedel yazılmadan hediye ürünü olduğu belirtilerek bayiler adına fatura düzenlenmesi gerekmekte olup, marka, model, tip vb. nedeniyle oluşacak ve bayiden tahsil edilecek fiyat farkının da söz konusu fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi gerekmektedir. Diğer hediyeler için fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.
Ayrıca, söz konusu hediye ürünlerin taşınması esnasında ise firmanız tarafından üzerine “hediyelik ürün” şeklinde bir ibarenin düşüldüğü sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmektedir.
Firmanız tarafından taahhüdünü gerçekleştiren bayilere bedelsiz olarak verilecek aracın binek oto niteliğini haiz bir taşıt olması halinde, buna ilişkin yüklenilen KDV’nin Kanunun 30/b maddesi uyarınca indirim konusu yapılamayacağı tabiidir.”
Diğer yandan mezkûr tebliğin “10.2. Eşantiyon veya Numune Mallar Verilmesi” başlıklı alt bölümünde ise “Firmaların belirli zamanlarda, özellikle dini bayramlarda ve yılbaşlarında kendi tanıtımlarını yapmak amacıyla herhangi bir bedel almaksızın kalem, anahtarlık, ajanda, takvim ve benzeri eşya dağıtmaları geleneksel hale gelmiştir. Ticari hayatta eşantiyon olarak adlandırılan bu ürünler, her ne kadar işletmede tüketilmemekte ise de ayni pazarlama gideri niteliğinde olduğundan, bu ürünlerin müşterilere ayrıca bir bedel alınmaksızın teslimi KDV hesaplanmasını gerektirmez.
…
Bu açıklamalar çerçevesinde gerek numune gerekse eşantiyon adı altında teslim edilen malların;
-Ticari teamüllere uygun nitelikte ve miktarda olması,
-Ayrıca bir satışa konu olmayacak şekilde verilmesi, hallerinde KDV hesaplanmaz. Bu şartlara ilaveten, numune malların, firmanın unvanı ve para ile satılmayacağını belirten bir şerhi taşıması gerekir. İşletmenin iktisadi faaliyetini yaygınlaştırmaya ve tanıtmaya yönelik olarak verilen bu mallar için yüklenilen vergiler, genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılır.” açıklamalarına yer verilmiştir.
KAYNAKLAR
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği
Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 20.02.2017 tarihli B.07.1.GİB.4.16.16.02-130[ I-15-11]-10024 sayılı özelgesi
18.11.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.