213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun;
-72’inci maddesinde “Takdir Komisyonu; illerde defterdarın, ilçelerde malmüdürünün (müstakil vergi dairesi olan ilçelerde ilgili vergi dairesi müdürünün) veya bunların tevkil edecekleri memurların başkanlığı altında ilgili vergi dairesinin yetkili iki memuru ile seçilmiş iki üyeden kurulur.
…
Takdir komisyonları daimî veya geçici olurlar. Takdir komisyonlarının kurulacağı yerler ile bu madde uyarınca kurulan komisyonların çalışma usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Daimî komisyon bulunmayan yerlerde takdir işleri geçici komisyonlar tarafından görülür.”
-73’üncü maddesinde “Üyeler, tüccarlar için ticaret odasınca, diğer sanat ve meslek erbabı için bunların mensup oldukları mesleki teşekküllerce kendi üyeleri arasından veya hariçten seçilir. Bu teşekküller, Takdir Komisyonu Başkanının yazılı talebi üzerine en geç bir ay içinde iki asıl ve iki yedek üye seçmeye mecburdurlar. Bu mecburiyet zamanında yerine getirilmezse üyeler mahallin en büyük mülkiye amiri tarafından seçilir.
Komisyon toplantılarına mükellefin sanat veya meslek bakımından bağlı veya ilgili olduğu teşekkülden, servet takdiri işlerinde ise yalnız Ticaret Odasından seçilen üyeler (Arsalara ait asgarî ölçüde birim değerlerinin tespiti sırasında ticaret odasından seçilen üyelerden biri yerine ilgili mahalle veya köyün muhtarı) iştirak eder. Ticaret Odası ve mesleki teşekkül bulunmayan yerlerde bunlar tarafından seçilecek üyeler, yukarıdaki esaslara göre belediyeler tarafından seçilir.
Komisyonlar kendilerine tahsis edilen dairede, yoksa, vergi dairesinde toplanır ve keyfiyet bir tutanakla tespit olunur.”
-74’üncü maddesinde “a) 72’nci maddenin birinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonunun görevleri şunlardır.
1. Yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak;
2. Vergi kanunlarında yazılı fiyat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmek (Bu gibi takdirler de takdir kararına bağlanır.)
Takdir komisyonu bu görevlerini yaparken takdir sebepleri bulunup bulunmadığını incelemez. Yalnız hatalı gördüğü muamelelerde, ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecburdur.
…”
hükümlerine yer verilmiştir.
Ayrıca, mezkûr Kanunun;
-278’inci maddesinde “Yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadı kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerinin hesaplanması mutat olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar emsal bedeli ile değerlenir.”
-267’nci maddesinde ise “Emsal bedeli, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir.
Emsal bedeli sıra ile, aşağıdaki esaslara göre tayin olunur:
Birinci sıra: (Ortalama fiyat esası) aynı cins ve nevideki mallardan sıra ile değerlemenin yapılacağı ayda veya bir evvelki veya bir daha evvelki aylarda satış yapılmışsa, emsal bedeli bu satışların miktar ve tutarına göre mükellef tarafından çıkarılacak olan «Ortalama satış fiyatı» ile hesaplanır. Bu esasın uygulanması için, aylık satış miktarının, emsal bedeli tayin olunacak her bir malın miktarına nazaran % 25 ten az olmaması şarttır.
İkinci sıra: (Maliyet bedeli esası) Emsal bedeli belli edilecek malın, maliyet bedeli bilinir veya çıkarılması mümkün olursa, bu takdirde mükellef bu maliyet bedeline, toptan satışlar için % 5, perakende satışlar için % 10 ilave etmek suretiyle emsal bedelini bizzat belli eder.
Üçüncü sıra: (Takdir esası) Yukarıda yazılı esaslara göre belli edilemeyen emsal bedelleri ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edilir. Takdirler, maliyet bedeli ve piyasa kıymetleri araştırılmak ve kullanılmış eşya için ayrıca yıpranma dereceleri nazara alınmak suretiyle yapılır. Takdir edilen bedellere mükelleflerin vergi mahkemesinde dava açma hakkı mahfuzdur. Ancak, dava açılması verginin tahakkuk ve tahsilini durdurmaz.
Emsal bedelinin mükellef tarafından bizzat hesaplandığı hallerde, bu hesaplara ait kayıt ve cetveller ispat edici kağıtlar olarak muhafaza edilir.
Yukarıdaki esaslarla mukayyet olmaksızın kaza mercilerinin re'sen biçtikleri değerler ile zirai kazanç ölçülerini tespit eden kararlarda yer alan unsurlar emsal bedeli yerine geçer.
Ücretle yapılan imalatta ücretin gerçek miktarının bilinmemesi veya doğru olarak tâyin edilememesi hallerinde tespit edilecek emsal ücret de aynı esaslara göre tayin olunur.”
-278/A maddesinde ise; “Bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken emtia, bu mahiyetteki imha işlemleri süreklilik arz eden mükelleflerin başvurularına istinaden, bu Kanunun 267’nci maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü bendindeki usulle mukayyet olmaksızın, Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul çerçevesinde ve tayin olunan imha oranı dikkate alınmak suretiyle değerlenebilir.
Birinci fıkra hükmünden yararlanmak için yapılan başvurular, Maliye Bakanlığınca mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri, fiili üretimi, satış ve imha süreçleri ile sektördeki diğer mükelleflerin durumu, yetkili idare, oda ve kuruluşların görüşleri de dikkate alınmak suretiyle değerlendirilir. Bu değerlendirme neticesinde, Maliye Bakanlığınca karşılıklı anlaşmak suretiyle, tayin olunan imha oranını aşmamak kaydıyla imha edilen emtianın emsal bedeli sıfır olarak kabul edilir.
Mükellefler, imha işlemine ilişkin her türlü kayıt, belge ve evrakı bu Kanunun ilgili hükümleri uyarınca muhafaza ve gerektiğinde ibraz etmek zorundadır.
Maliye Bakanlığı, bu maddeden yararlanmak için başvuruda bulunabilecek mükelleflerde aranacak şartları, tayin olunan imha oranının geçerli olacağı süreyi, imha oranının süresinden önce iptaline ilişkin kriterleri, bu madde kapsamına giren emtiayı, sektörler, iş kolları ve işletme büyüklüklerini ayrı ayrı ya da birlikte dikkate almak suretiyle belirlemeye ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları tespite yetkilidir.”
hükümleri yer almaktadır.
Örnek özelgeler aşağıdaki gibidir;
1- “Bunun yanı sıra, emtiaların imhasında genel uygulama, imhaların takdir komisyonu nezaretinde yapılmasıdır. Ancak son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk olan ilaç, tıbbi malzeme, gıda, atık vb. emtianın insan sağlığına zararlı olabileceği ve acilen imha edilmesi mecburiyeti bulunan bu ürünlerin emsal bedellerinin takdir komisyonlarınca muayyen bir zamanda takdirinin mümkün olamayacağı hususları göz önüne alınarak; takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle söz konusu malların imha edilebilmesi Maliye Bakanlığınca benimsenmiştir.
Bu çerçevede, imha edilecek emtianın niteliğine göre, ilgili mevzuat gereği görevli olan bakanlıkların veya yetkili kurumun görevlileri ve bu emtiayı imha etmeye yetkili müessese ile mükellefin temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde imha işleminin yapılması ve bu durumun komisyon tarafından tutanakla tespit edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, söz konusu ürünlerin yukarıda bahsedilen şekilde teşekkül ettirilen bir komisyon nezdinde imha edilmesi halinde, bu ürünlerin imhası aşamasına mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi görevlilerinin katılımına gerek bulunmamaktadır.
Ayrıca, yukarıda izah edilen şekilde ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı komisyon nezdinde imha işlemine ilişkin olarak düzenlenen tutanağın istenildiğinde ibraz edilmesi şartıyla muhafaza edilmesi gerekmekte olup, imha işleminin söz konusu tutanağa istinaden muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Ancak, son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk ürünlerin imha edilmesi işlemine ilgili bakanlık yetkililerinin katılımının sağlanamaması ve imhaya ilişkin tespitin bu komisyon nezdinde tutanağa bağlanamaması durumunda, olayın mutlaka takdir komisyonuna intikalinin sağlanması ve imha edilen ürünlerin takdir komisyonunca belirlenecek emsal bedel üzerinden kayıtlara alınarak işlem yapılması gerekmektedir.
Buna göre, somut durumda, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Güvenliği Bilgi Sisteminden onay gelmediği için ithalatına izin verilmeyen, gümrük antreposunda bekletilen ve ekonomik değerini yitirmesinden dolayı ithal edilmeksizin komisyon nezdinde imha edilen emtianın, ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı komisyon nezdinde imha işlemine ilişkin olarak düzenlenen tutanağın istenildiğinde ibraz edilmesi şartıyla muhafaza edilmesi gerekmekte olup, imha işleminin söz konusu tutanağa istinaden muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi ve bahse konu tutanağa dayanılarak 213 sayılı Kanunun 278 inci maddesi hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilmesi mümkün bulunmaktadır.” (11395140-105[VUK-1-19801]-67016)
2- “özelge talep formunuz ve eklerinden imhanın yukarıda açıklanan şekilde takdir komisyonu veya ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde yapılmadığı anlaşıldığından söz konusu emtia için emsal bedel takdiri yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, imha edilen söz konusu ürünlere ilişkin olarak Vergi Usul Kanununa göre emsal bedel takdiri yapılamadığından, bu ürünlerin maliyet bedellerin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan, imha işlemleri kapsamında üstlenilen masrafların kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.” (11395140-105[Mük257-2016/VUK1-18758]-152824)
3- “üretim süreci sonrasında kalite standartlarına uygun olmamaları nedeniyle satışa konu edilemeyecek durumda olan fire niteliğindeki gıda maddelerinin değer tespitinin takdir komisyonunca yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Öte yandan, tavuk yemi üretiminde kullanılan tavuk unu girdilerinden olan bozuk piliç eti ürünlerinin maliyet bedeli veya satın alma (iade) bedeli belli olduğundan bedel tespiti için takdir komisyonuna başvurulmadan bu değerleri üzerinden üretim sürecine dahil edilmesi mümkün bulunmaktadır.
…
… imalat sırasında veya sonrasında yasal düzenleme veya ilgili mesleki kuruluşlar tarafından belirlenen fire miktarını aşmayan kayıplar nedeniyle yüklenilen KDV’nin düzeltilmesine gerek yoktur. Yasal düzenleme veya ilgili mesleki kuruluşlar tarafından belirlenen fire miktarını aşan kayıplar zayi olan mal kapsamında değerlendirilecek ve bu mallar nedeniyle yüklenilen KDV indirim konusu yapılamayacağından, KDV beyannamesinin “İlave edilecek KDV” satırına yazılmak suretiyle düzeltilecektir.” (53445970-105[278-2013/27-24]-81)
4- “imha edilecek emtianın niteliğine göre, ilgili mevzuat gereği görevli olan bakanlıkların veya yetkili kurumun görevlileri ve bu emtiayı imha etmeye yetkili müessese ile mükellefin temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde imha işleminin yapılması ve bu durumun komisyon tarafından tutanakla tespit edilmesi gerekmektedir.
Söz konusu ürünlerin yukarıda bahsedilen şekilde teşekkül ettirilen bir komisyon nezdinde imha edilmesi halinde, bu ürünlerin imhası aşamasına mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi görevlilerinin söz konusu komisyona katılımına gerek bulunmamaktadır.” (39044742-KDV.29-1617)
5- “… Öte yandan, son kullanma tarihi geçmesi nedeniyle iade alınan ve insan sağlığına zararlı olabilecek süt ve süt ürünlerinin ilgili Bakanlık yetkililerinin de katılımıyla ... tesislerinde imhası halinde ayrıca takdir komisyonuna müracaat etmenize gerek bulunmamaktadır. Ayrıca, imha işlemine ilişkin olarak düzenlenen tutanağın istenildiğinde ibraz edilmek şartıyla muhafaza edilmesi gerekmektedir.” (B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-267-135)
6- “emsal bedel ile değerlenen tütün mamullerinin imha edilmek istenmesi halinde, imha işleminin Tütün Mamulleri, Makaron, Yaprak Sigara Kâğıdı ve Alkollü İçkilerde Ürün İzleme Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde belirlendiği şekilde teşekkül ettirilecek "Fire Bandrolü Tespit ve İmha Komisyonu" nezdinde ve bu Tebliğde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yapılması kaydıyla, imha edilen mallara ilişkin ÖTV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak söz konusu imha işleminin mezkûr Tebliğde belirtildiği şekilde yapılmaması halinde, söz konusu imha işlemi ÖTV Kanununun (2/3-a) maddesi hükmünce işletmeden çekilme kapsamında teslim sayılacağından, imha edilen bu mallara ilişkin hesaplanan ÖTV'nin, ilgili vergilendirme dönemi beyannamesinde beyan edilmesi ve beyanname verme süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.” (21152195-135[2-2019/661]-296521)
7- “ürettiğiniz pasta, kurabiye gibi ürünlerin imha işleminin yukarıda açıklanan şekilde takdir komisyonu veya ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin yer aldığı bir komisyon nezdinde yapılmadığı anlaşıldığından, söz konusu ürünlerin doğrudan çöpe atılmak suretiyle imha edilmesi nedeniyle oluşan zararınızın dönem kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.” (62030549-120[40-2017/1054]-E.336816)
8- “takdir komisyonu nezdinde veya ilgili Bakanlık ve yetkili kurum görevlilerinin/yetkililerinin de katılımıyla oluşturulan komisyon olmaksızın bertaraf edilen miadı dolmuş, hasar görmüş, üretimden kalkmış ve insan sağlığını tehdit eden kıymeti düşen emtianın, emsal bedelinin takdir komisyonu tarafından belirlenmemesi nedeniyle, söz konusu değer düşüklüğü zararının kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün olmayacaktır.” (11395140-105[VUK-1-20924]-E.32529)
9- “Diğer taraftan, fire; bir malın imalat sürecinde ve/veya tüketiciye arzına kadar kendi doğal akışı içinde uğradığı kayıptır. Bu tanım dikkate alındığında fire, işletmenin üretim süreci, kullandığı teknoloji gibi birtakım unsurlar esas alınarak miktarı dönem sonunda (kaydi olarak) ölçülebilir bir üretim kaybıdır. Normal olarak, tüm işletmeler defter kayıtlarında, miktar bazında; (dönem başı stok + dönem içindeki alışlar = Satışlar + dönem sonu stok) dengesini tutturmak durumunda olup gerek dönem başı gerekse dönem sonu fiili mal stoklarının ne şekilde tespit edileceği Vergi Usul Kanununun 186’ncı maddesinde belirtilmiştir. Bu itibarla, fireye uğrayan mallarla ilgili olarak işletme sahibi tarafından Vergi Usul Kanununa göre bir belge düzenlenmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra, fireler miktarları yasal düzenlemeler ile veya ilgili mesleki kuruluşlar tarafından belirlenmekte olup, firelere ilişkin tespit ve takdir işlemlerinin Vergi Usul Kanununun 74’üncü maddesinde sayılan görevleri arasında olmamasından dolayı fire oranlarına ilişkin takdir ve tespit işlemlerinin Takdir komisyonunca yapılması mümkün değildir.
Buna göre, üretim süreci sonrasında kalite standartlarına uygun olmamaları nedeniyle satışa konu edilemeyecek durumda olan fire niteliğindeki ürünlerin değer tespitinin takdir komisyonunca yapılmasına gerek bulunmamaktadır.” (27575268-105[267-2016-287]-263197)
10- “Şirketiniz tarafından Belçika’ya ihraç edilen ve müşterinizin iflas etmesi nedeniyle Belçika Gümrüğünden alınamayarak Belçika Gümrüğü yetkililerince yakılmak suretiyle imha edilen tekstil ürünlerinin maliyet bedellerinin, söz konusu ürünlerin Belçika Gümrüğü tarafından imha edildiğine ilişkin bu ülke mevzuatına göre düzenlenen belgeler esas alınmak suretiyle takdir komisyonu tarafından verilecek karara istinaden kurum kazancının tespitinde gider olarak yazılması mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, söz konusu malların mülkiyetinin karşı tarafa geçmiş veya bedellerinin Şirketinizce tahsil edilmiş olması halinde Belçika Gümrüğü yetkililerince yakılmak suretiyle imha edilen tekstil ürünlerinin maliyet bedellerinin gider olarak dikkate alınamayacağı tabiidir.” (B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-1460)
11- “mükellefin kendi maliyet bedelinin zaten bilindiği ve satış fiyatının üzerinde olduğu için emsal bedel tespit edilirken bu esasın dikkate alınması bir kısır döngüye yol açacağından, emsal bedelle değerleme yapacak mükellefin ya ortalama satış fiyatı ya da takdir komisyonu kararına göre emsal bedel tespit ettirmesi gerekir.
Mükelleflerin isteğine bağlı olan bu değerleme şeklinde kriter olan satış fiyatı mükellefin kendi satış fiyatı değil piyasada oluşan ortalama fiyattır. Aksi halde mükellefler, dönem sonlarında maliyetin altında az bir miktar satış yapmak suretiyle dönem kazançlarını düşük tespit edebilirlerdi. Bu nedenle, dönem sonu stoklarını emsal bedeli ile değerlemek isteyen mükellefin, emtiasının maliyet bedelinin piyasadaki o mala ilişkin genel fiyat düzeyinin altında kaldığını ispatlaması gerekir.
Emsal bedelle değerlenecek emtianın maliyetinin satış fiyatına göre düşüklük göstermesi, ekonomideki dalgalanmalar dışında işletmenin deneme üretimi veya ilk kez pazara sunduğu bir mal nedeniyle maliyetinin rakiplerinin satış fiyatının üstünde oluşmasından kaynaklanması halinde de mükellef dilerse emsal bedeli (maliyet bedeli esası dışında) ile stoklarını değerleyebilir.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, değerleme gününde stoklarda bulunan emtianın maliyet bedeline nazaran değerleme günündeki satış bedellerinin % 10 ve daha fazla bir düşüklük göstermesi halinde, dönem sonu stoklarını emsal bedeli ile değerlemek isteyen şirketinizin emtianın maliyet bedelinin piyasadaki o mala ilişkin genel fiyat düzeyinin altında kaldığını ispatlaması halinde konunun takdir komisyonunca değerlendirilmesi mümkündür.
Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun 278 inci madde hükmü yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi sebeplerle değeri düşen emtianın takdir komisyonunca tespit edilecek değerinin karşılık ayrılmak suretiyle kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınmasına ilişkin olup, geçmiş sezonlara ait ürünlerin demode olması ve marka değerini korumak adına satışının mümkün bulunmaması nedeniyle imha edilme işleminin anılan madde kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.” (39044742-KDV.29-235)
KAYNAKLAR
213 sayılı Vergi Usul Kanunu
08.03.2017 tarihli 11395140-105[VUK-1-19801]-67016 sayılı özelge
04.10.2016 tarihli 11395140-105[Mük257-2016/VUK1-18758]-152824 sayılı özelge
07.07.2015 tarihli 53445970-105[278-2013/27-24]-81 sayılı özelge
30.09.2013 tarihli 39044742-KDV.29-1617 sayılı özelge
01.11.2011 tarihli B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-267-135 sayılı özelge
13.10.2020 tarihli 21152195-135[2-2019/661]-296521 sayılı özelge
20.04.2020 tarihli 62030549-120[40-2017/1054]-E.336816 sayılı özelge
09.01.2020 tarihli 11395140-105[VUK-1-20924]-E.32529 sayılı özelge
09.07.2018 tarihli 27575268-105[267-2016-287]-263197 sayılı özelge
26.04.2012 tarihli B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-1460 sayılı özelge
02.01.2018 tarihli 39044742-KDV.29-235 sayılı özelge
11.09.2023
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.