YAZARLARIMIZ
Vakkas Burak Koç
Yeminli Mali Müşavir
E.Vergi Müfettişi
ymm.vbk@gmail.com



Tahsil Esaslı Hasılatın Geçerli Olduğu, Serbest Meslek Kazançlarında, Yoklama Memuru Marifetiyle Günlük Hasılat Tespiti Uygulanabilir Mi?

Gelir İdaresi Başkanlığı, 28/7/2024 tarihli ve 7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddeleriyle 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yeniden düzenlenen 69 uncu Maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların açıklanması için Gelir Vergisi Genel Tebliğ Taslağı oluşturmuş, bu tebliğ taslağına katkı ve değerlendirmeler için, internet sitesinde görüş talep edilen bir duyuru yayımlamıştır.

Söz konusu tebliğ taslağının, 6’nıcı maddesinde, hasılat tespitinin, Bilanço, İşletme hesabı ve Serbest Meslek Kazancı elde edenler hakkında, aynı şekil ve yöntemlere göre yapılacağı belirtilmiştir. Ancak, Serbest Meslek Kazancı nitelik itibariyle ticari kazançtan ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. En belirgin fark, “Tahsil Esası”nın geçerli olması, hasılat tespitinde tahsilatların tespiti, bunun yoklama marifetiyle tespitinin zor olması, serbest meslek erbabının şahsi mesaiye ve mesleki bilgiye göre çalışması, işletmeye bağlı olmaması, tahsilat sorunu, tahsilatlarının uzun iş süreçlerinin sonunda yapılabilmesi gibi, yoklama memurunun işyerinde hasılat tespitini etkileyen, gerçek mahiyetin ortaya çıkarılmasında, hasılatın yoklamayla tespitini engelleyen sebepler ve önerilerimiz aşağıda açıklanmıştır.

ÖNERİLERMİZ VE SEBEPLERİ

Serbest Meslek Kazancının, Ticari kazançla aynı yöntemlerle hasılatının tespit edilmesi olanaksızdır. En önemli sebebi, GVK’da “tahsil” esası geçerlidir. Diğer sebepleri aşağıda belirtilmiştir;

Serbest meslek erbabının yasal tanımında;

Serbest meslek faaliyeti, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari niteliği olmayan işlerin işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

Tanımdan da anlaşıldığı üzere, Serbest Meslek Erbabının faaliyetinde, şahsi mesai, mesleki tecrübe, şahsi sorumluluk gibi, faaliyeti yapanın şahsını esas alan özellik söz konusudur.

Serbest meslek erbaplarının faaliyetlerinde ve müşteri potansiyelinde, işletme adı veya işyerinin tabelası, sermayesi ön planda değildir. Müşterileri tabelaya, işletme ismine veya yakın olmasına değil, şahsın mesai, tecrübe, güvenilirlik, alışkanlık, tavsiye, başarı vs. gibi kriterlere göre tercih etmektedir.

YOKLAMA İLE HASILAT TESPİT SİSTEMİNİN OLASI BAŞARISIZLIK NEDENLERİ

1. Randevu sistemi; Serbest Meslek Faaliyetinde genellikle randevu sistemi ile işler yapılmaktadır. Yoklama memurunun randevuları ortaya çıkarması olanaksızdır. sağlık, hukuk, mali müşavirlik vs. mesleklerde, müşterileriyle olan randevular bilinse dahi, gerçekleşmeyebilir, iptal edilebilir, istenildiği takdirde, yoklama günü hiçbir müşteri, yoklama memuruyla denk getirilmeyebilir.

2. Ücretsiz muayene/danışmanlık/fiyat sorma; Serbest Meslek Erbabının ofisine, kliniğine müşteri gelse dahi, uygulamada muayene (örn. Diş tedavi planlama, tespiti için muayeneden ücret alınmamaktadır.) ve danışma ücretleri alınamamaktadır. Vergilemede gerçek mahiyet esastır. Fiyat sorma, durumun, tedavinin uygunluğunu konuşma gibi hususlarda hasılat belirlenemeyecektir. Yoklama memurunun her geleni müşteri olarak görmesi, gerçek mahiyete aykırı olacaktır.

3. Her gelen müşterinin ödeme yapmaması/hasılatı etkilememesi, ödemenin işini sonucuna bağlı olması durumu; Serbest Meslek Erbabının ofisine, kliniğine müşteri gelerek, danışmanlık veya muayene veya tedavi gibi hizmetleri aldığı durumlarda dahi, yoklama memurunun uzmanlık alanı olmadığı veya yapılan sözlü anlaşmaları bilmediği için, (örneğin, hasta kaç seans kontrole geliyor, kaç seans sonra ödeme yapacak) hasılat tespit etmesi mümkün değildir. Burada ödeme/hasılat serbest meslek erbabının ve müşterisinin işinin sonucuna göre (seans sayısı, tedavi süreci, tedavinin sonuç vermesi, başarısı, davanın kazanılma durumu, danışmanlığın hukuki sonuca göre ücretinin değişmesi gibi) sonradan gelişecek durumlara bağlı olabilir.

4. Dönemlere göre yoğunluk azalması; taslak tebliğde, ticari kazançta, sezonluk faaliyet gözetilmiş, ancak serbest meslek erbaplarında gözetilmemiştir. Sektörlerin bazı dönemlerde hareketlik kazandığı bilinmektedir. Örneğin sağlık sektörü estetik, saç ekim vs. yurtdışı hasta talepleri, yazın ve bayramı içeren aylarda tatil yörelerindeki yoğunluk sebepli, diğer yörelerde sakinlik, aile ekonomisini zorlayan dönemlerde (okul açılması, kış yakıt vs.) sakinlik gibi dönemsel ve ekonomik etkilere göre değişmekte olup, birkaç güne göre, yılın tamamını kapsayan hasılat ortalaması alma sistemi, gerçek duruma aykırı olacaktır.

5. Serbest Meslek Erbabının çalışmadığı zamanlar; taslak tebliğde, ticari kazançla eşit şartlarda değerlendirilmiş olmasına karşın, serbest meslek erbapları “şahsi mesai” esasına tabi olarak çalışmaktadır. Sadece hafta sonu ve yasal tatillerde çalışma günleri hesaba katılmış, bir ticari işletme gibi değerlendirilmiştir. Oysa şahsi mesai, hastalık raporları, yıllık tatil, yıllık izin, doğum izni gibi iş hayatındaki, şahsın doğal hakları yok sayılarak, matematiksel ortalama alınması yanlış sonuç verecektir. Şahsına ve şahsi durumuna bağlı olarak çalışmaktadır. Uygulama devam edecekse, şahsi mesaiyi durduran bu gibi nedenler için 2 ay hasılatsız zaman belirlenmesi daha doğru olacaktır.

6. Serbest Meslekteki “Tahsil Esası” göz ardı edilmektedir; Taslak tebliğde, Serbest Meslek kazançlarındaki tahsil esası göz ardı edilerek, hasılat hesaplama yöntemine gidilmektedir. Oysa, serbest meslek erbabı bir hizmet verdiğinde, Gelir Vergisi Kanununa göre hasılat elde etmiş sayılmamaktadır. Uygulamada tahsilat güçlüğü durumunun yaygın çok olması nedeniyle, Gelir Vergisi Kanunumuzda da, serbest meslek erbabı için “tahsilat esasıyla hasılat” söz konusudur. Tebliğde yoklama memurunun hasılat tespitinde bu durum göz ardı edilmiştir.

Serbest Meslek Erbaplarının bir hizmet erbabı olduğu göz önüne alındığına, yaptıkları hizmet bir süreci ilgilendirdiğinden, ödemelerin anlaşmalara göre, genellikle sürecin sonunda yapıldığından, (örneğin tedavi sonrası, dava süreci sonrası, mali müşavirlikte çekle yıl sonunda vs.) gibi ödemelerde garanti ve kesinlik bulunmamaktadır. Yapılan teslim bir emtia olmadığından, bir hizmet olduğundan, bunun karşılığının tahsili nispeten güçtür veya tahsil edilmeyen, tahsilinden vazgeçilen ciddi bir hasılat tutarı söz konusu olabilmektedir. Meslek odalarından tahsilat sorunuyla ilgili görüş alınıp, belirlenecek oranın hasılat dışı bırakılması gerekmektedir.

Ayrıca, yoklama memuru hasılatı, “tahsilat esası”na göre tespit etmesi gerekmektedir.  Bu da yoklama günü yapılan tahsilat olması veya toplu tahsilat gününe denk gelmesi gibi, her aya yayılarak hesap yapılması gerçek duruma aykırılık oluşturacaktır. Örneğin, sadece yıl sonunda veya üç ayda bir ödeme alan bir meslek erbabına, diğer aylarda yoklama yapılması hiç tahsilatı ve hasılatı olmadığı gibi bir sonuca götürecektir. Dava sonucu ödeme alan avukata adli tatil ayında yoklama yapılması veya danışmanlık hizmeti sonrası, vergi incelemesi ve uzlaşma sonucu tahsilat yapacak Yeminli Mali Müşavire mali tatilin olduğu ayda yoklama yapılması hiçbir tahsilatının, dolayısıyla hasılatının olmadığı sonucunu ortaya çıkarabilecektir.

7. Beyan esasına aykırılık; vergilendirmeye ilişkin matrah ve diğer bilgilerin en iyi mükellefin kendisi tarafından bilineceği hususuna dayanan, vergi sistemimizde yer alan temel bir esasa aykırı olarak, idarece inceleme yapılmadan, yoklama memuru marifetiyle hasılat tespiti hukuksal olarak sorun teşkil edecek dava sayıları artacaktır. Vergilemede gerçek mahiyet esas olup, belirtilen sayıda yoklama yapılması gerçek mahiyeti ortaya koyacak nitelikte değildir. Özellikle serbest mesleklerde beyanın esas alınması gerekmektedir.

8. Meslek Mensubunun özelliklerine ve bölgeye göre hasılat; Her mükellefe yoklama yöntemiyle hasılat tespiti maliyetli ve zor bir süreç olup, meslek mensuplarının kazançlarının kıyaslanması yöntemleri de gerçek durumu yansıtmayacaktır. Şahıs ve isim önemli olduğundan, aynı bölgede faaliyet gösterenler dahi fiiliyatta benzer hasılat elde etme durumu söz konusu olmayabilir.

9. İdarenin Fiili Olarak kısıtlı denetim gücünün etkin kullanılması; mevcut durumda, işe başlama, işyeri değişikliği, faal mükellef yoklaması gibi ziyaretler yapılmakta olup, bunların dahi yetiştirilmesinde güçlük çekilirken, her işletmeye hasılat yoklaması, bir yoklama memurunun tüm gün serbest meslek mensubunun yanında bekletilmesi veya uzun süren tespitte bulunması mevcut koşullarda, denetim gücünün etkin kullanılması ilkesine aykırı olabilecektir. Serbest meslek mensubu, niteliği gereği serbest faaliyet gösterdiğinden, iş yerinde şahsı dışında kimse olmayıp, yoklama yapılacağı gün ofisinde bekletilmesi fiiliyata aykırı olacaktır.

DEĞERLENDİRME

Yukarıda sayılan ve diğer nedenlerle, serbest meslek kazancının bir ticari kazanç gibi değerlendirilmesi ve aynı şartlarda günlük, aylık, yıllık hasılat tespiti yapılması oldukça zor ve gerçeği yansıtmayan sonuçlar ortaya çıkarabilecektir.

Örneğin bir restoranda gelen müşterilerin ne yedikleri, ne kadar hesap ödediklerini tespit etmek kolaydır. Çünkü fiyatı karşılığında bir ürün veya hizmet verip, ödemeyi günlük tahsil edebilen işletmelerdir, bunların hafta sonu, hafta içi, mevsimlik performansları benzerlik gösterebilir. Emtia satışlarında da durum benzerdir. Tahakkuk esasında, fatura düzenleme süresi olup, ödeme veya tahsil sorunu ile vergi Kanunları ilgilenmemektedir. Ancak serbest meslek erbabında ödeme sorunu ile vergi Kanunları ilgilenmektedir. Tahsil esaslı hasılat yöntemi Gelir Vergisi Kanununda benimsenmiş olup, tahsil edilmeyen bir hizmet hasılata etki etmemektedir. Günlük hasılat tespitinin “tahsilat”a göre yapılması gerekmekte olup, tahsilatların da geçmişte yapılan, uzun süreci olan, birden fazla yıla, döneme sirayet eden bir iş süreci sonunda yapılıyor olması nedeniyle, günlük hasılat tespiti ve bunun ortalaması ile ileri dönemdeki ay ve yılların hasılatının hesaplanması  yanlış sonuçları verecektir.

Ticari işletmelerde genelde işletme adına, işletme ürününe talep vardır, işletme sahibine bağlı bir durum söz konusu değildir, serbest meslek erbabı ise şahsi mesaisi ana unsur olduğundan, mesaisini etkileyen, izin, hastalık, analık vs sağlık durumu gibi çalışamadığı günler hesaba katılmamış olup, mesainin yıllık izin gibi, şahsi mesaiyi baz alarak çalışamayacağı günler için bir süre belirtilmesi gerekir.

Kanaatimizce; serbest meslek erbabının hasılatının denetiminden, sahada verimli bir sonuç alınamayacak, varsayımlara dayalı yoklama tutanakları, izahatlar sonucu idarenin ve yoklama memurunun inisiyatifleriyle belirlenecek tutarlar, vergi incelemeleri ve vergi davalarında artışa neden olabilecektir. Sahada yoklama memuru, serbest meslek erbabının beyan ve ifadelerine göre, varsayımsal olarak tutanak doldurulması ve farazi hasılat tespitinden öteye gidilemeyecek ve yine beyana dayalı vergileme söz konusu olacaktır. Çünkü Serbest meslek erbabı randevularını, iş süreçlerini, tahsilatını yönlendirebilmektedir. Bunların bir restoran gibi yoklamayla hasılat tespiti yapılması olanağı bulunmamaktadır. Restoran sahibinin tahsilat ve işletmeye gelen müşteriyi günlük olarak belirleme olanağı olmamasına rağmen, serbest meslek erbabı olan avukat, diş hekimi, tıp tabibi, mali müşavirin o gün ofisine gelecek randevularını ve tahsilatını yönetme imkanı vardır.

Önerimiz ve vergi incelemelerinde hali hazırda kullanılan yöntemler ve 01.01.2025 tarihinde başlayacak olan Asgari Gelir Vergisi uygulaması, serbest meslek erbaplarının kazançlarını denetlemeye yetecektir. Örneğin avukatların açtığı dava sayısı, doktorların reçete ve muayene kayıt sistemleri, mali müşavirlerin sözleşmeleri, banka hesapları gibi, serbest meslek erbaplarının nitelik olarak kamu hizmeti sunduğundan, faaliyetleri kamusal verilerle elde edilebilen yapıdadır. Bu sistemlerdeki veriler, ortalama matrah verileri, risk analizi gibi sistemler kullanılarak, aykırı beyanlarda bulunanlardan izahat istenerek, daha hızlı ve verimli sonuçlar alınabilir.

Serbest meslek erbapları, nitelik olarak hizmet işleri yaptığından, kuruluşundaki demirbaşların KDV tutarları bittikten sonra, yaptıkları işlerden KDV üreten bir işletme gibi çalışmaktadırlar. İş türleri olarak KDV’den kaçınmaları, emek kullanarak hizmet ürettiklerinden mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan kamu hizmeti niteliğinde faaliyet göstermeleri,  bireysel mesai ve çabayla faaliyet gösterebilmeleri, sermaye şirketlerine göre, istisnalar hariç nispeten korunması gereken küçük ekonomik birimler olduğu göz önüne alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Nitelik olarak Serbest çalıştıkları için faaliyetlerini engelleyici ve kısıtlayıcı, fiili olarak yılda 12 den fazla günler boyu yoklama yapılması mükellef ve idare yararına bir uygulama olmayacaktır. Asgari Gelir Vergisi, İnteraktif vergi uygulamaları ve risk analizli vergi inceleme yöntemleri gibi gelişmiş sistemler dururken, geleneksel yoklama, vergi incelemesi olmaksızın memurun inisiyatifine hasılat belirleme yöntemine dönüşün beklenen verimi sağlayamayacağı, inceleme ve dava konularında da yoğunluk olacağı görüşündeyiz.

06.09.2024

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM