ÖZ
Türk Ticaret Kanununda şirketlerin yeniden yapılandırılması işlemleri düzenlenmiştir. Amaç olarak, ekonomik sistem gücünün devam etmesi, ticaretin ve sermayenin devamlılığını teşvik etmek ve gereken işlemlerin kolaylaştırılması gösterilebilir. Şirketlerin yeniden yapılandırılması, şirketlerin dağılmasını engellemek, ortaklar arasında çıkan uyuşmazlık veya finansal sorunların iflas dışı çözümünü sağlamak için geliştirilen yöntemlerdendir. Bunlar Türk Ticaret Kanununda belirtilen, devir, birleşme, bölünme işlemleri olarak sayılabilir. Normalde şirketlerin sona ermesi tasfiye ile olurken bu işlemlerde tasfiye işlemleri olmadan devrolma, sona erme, veya varlıkların devri için, bütün halinde kolaylıkla tapu devir işlemlerinin yapılması, bazı durumlarda gereken ilan, fiili envanter gibi işlemlerin yapılmasına gerek olmadan gerçekleşmesi gibi basitleştirici yöntem ve hususlarda, esas olarak sermayenin devamlılığı için gereken kolaylıkların sağlanmasını amaçlayan yöntemlerdir. Türk Ticaret Kanunu yanı sıra, Kurumlar Vergisi Kanununda da düzenlenen bu işlemler, esas olarak vergilendirme kolaylığının şartlarına odaklanılmıştır. Kurumların Tam Mükellef olması, iki tarafın vergilerle ilgili taahhüt vermesi, belli süre elde tutulan varlıkların devrinin vergi dışı bırakıldığının belirtildiği Kurumlar Vergisi Kanununda da yine aynı amaç güdülmüştür. Gereken şartlar sağlandığında birleşme, devir, bölünmeden doğan karların vergilendirilmeyeceği belirtilmiştir. Söz konusu hususlar, Ülkemizin ekonomisinde en önemli yere sahip şirketlerin yapılandırılmasında kolaylık sağlamaktadır.
Anahtar kelimeler: Türk Ticaret Kanunundan Şirketlerin Yeniden Yapılandırılması, Şirketlerde bölünme işlemleri
GİRİŞ
Ekonominin önemli unsurlarından olan Ticaret Şirketlerinin, ekonomik veya yönetimsel sorunlardan dolayı sona ermelerin önüne geçmek, gelişimlerini ve sermaye yapılarını güçlendirmek için, Türk Ticaret Kanununda şirketlerin yeniden yapılandırmaları hususları düzenlenmiştir. Bu yeniden yapılandırma işlemleri; birleşme, bölünme ve tür değişikliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bölünme işlemleri 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 159 ve 193’üncü Maddeleri aralığında düzenlenmiştir. Bu çalışmamızda şirketlerin yeniden yapılandırılma işlemlerinden olan bölünme ile ilgili hususların açıklığa kavuşturulması amaçlanmıştır.
Sermaye şirketleri ve kooperatifler sermaye şirketlerine ve kooperatiflere bölünebilirler. [1]
Türk Ticaret Kanununun 124’üncü Maddesinde; Ticaret şirketleri sayılmış olup, bunlar; Kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibaret olduğu,
Kollektif ve komandit şirketin şahıs, anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin ise sermaye şirketi sayıldığı belirtilmiştir.
Bir şirket tam veya kısmi bölünebilir.
2.1. Tam bölünme;
Bir sermaye şirketi veya kooperatifin mal varlığının tamamını, mevcut veya yeni kurulacak bir veya birden fazla sermaye şirketine veya kooperatife devredilmesidir. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler. Tam bölünüp devrolunan şirket sona erer ve unvanı ticaret sicilinden silinir.
Tam Bölünme; bir sermaye şirketi veya kooperatifin tasfiyesiz olarak infisah etmek[2] [3] suretiyle, kayıtlı değeri üzerinden [4]bütün malvarlığını, alacak ve borçlarını, mevcut veya yeni kurulacak iki veya daha fazla sermaye şirketine veya kooperatife devretmesi ve karşılığında devredilen sermaye şirketinin veya kooperatifin ortaklarına, devralan sermaye şirketinin veya kooperatifin sermayesini temsil eden iştirak hisselerinin verilmesi şeklindeki bölünmedir.
2.2. Kısmi bölünme
Bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere kayıtlı değeri üzerinden devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler veya bölünen şirket, devredilen malvarlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturur. Kısmi bölünmede Ticaret Sicilinden silinme durumu söz konusu olmayıp, tam bölünme durumunda tasfiyesiz infisah (sona erme) durumu söz konuduru.
Bölünen şirketin ortakları devredilen malvarlığı bölümü karşılığında devralan şirketlerin paylarını iktisap ederek, hem bölünen hem de devralan şirket veya şirketlerin ortağı olurlar, veya bölünen şirket, devralan şirket veya şirketlerin ortağı/iştiraki haline gelerek yavru şirketini oluşturur.
Tam veya kısmi bölünmede şirketteki payları ve hakları korunur.[5]
Bölünen sermaye şirketi ve kooperatifin ortaklarının, mevcut ortaklık paylarını ve haklarını karşılayacak değerde, devralan şirketin payları ve hakları üzerinde istemde bulunma hakları vardır. Bu istem hakkı, malvarlıklarının değeri, oy haklarının dağılımı oranı ve önem taşıyan diğer hususlar dikkate alınarak hesaplanır.
3.1. Oranların Korunduğu Bölünme (Simetrik)[6]
Bölünen sermaye şirketi veya kooperatifin ortaklarına, bölünmeye katılan tüm şirketlerde mevcut payları oranında şirket payları veriliyorsa oranların korunduğu bölünmedir. Ortakların bölünen şirketteki ortaklık oranı neyse, bölünme sonrası devralan şirket bazındaki pay ve hakları da bu orana göre hesaplanır.
3.2. Oranların Korunmadığı Bölünme (Asimetrik)
Bölünen sermaye şirketi veya kooperatifin ortaklarına, bölünmeye katılan bazı veya tüm şirketlerde, mevcut paylarının oranına göre değişik oranda şirket payları veriliyorsa oranların korunmadığı bölünmedir.
Bölünen şirketin ortaklarından, devralan şirketten, mevcut sermaye payı oranından daha fazla pay alan ortağın, bölünen şirketteki kalan sermaye payı oranının azalması gerekir. Bu durumda diğer ortakların ise bölünen şirketteki pay oranları artacaktır.
4.1. Bölünme sebebiyle devreden şirketin sermayesinin azaltılması[7]
Tam bölünmede şirket veya kooperatifin sona erdiği ve unvanının ticaret sicilinden silindiği, Ancak kısmi bölünmede, bölünen şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümünün devralan şirket veya kooperatife geçtiği, dolayısıyla bölünen şirketin faaliyeti ve ticaret unvanının devam ettiği belirtilmişti.
Kısmi bölünme ile malvarlığının bir veya birden fazla bölümünü devreden şirketin, devrolan malvarlığı karşılığındaki payların, bölünen şirket ortaklarına verilmesi durumunda, bölünen şirketin malvarlığında azalma meydana gelmektedir. Bu durumda sermaye azaltılma işlemi yapılması gerekmektedir. Bölünen şirket ortaklarına pay verilmemesi durumunda ise devreden malvarlığı karşılığı payların bölünen şirketin bünyesinde bırakılması durumunda, devralan şirket veya kooperatifler, bölünen şirketin iştiraki veya bağlı ortaklığı olur. [8]
Kısaca; İştirak ilişkisi yöntemi, hisselerin bölünen şirkette kalması veya bölünen şirket ortaklarına verilmesi yöntemi olarak ikiye ayrılır.
Bölünme sebebiyle devreden şirketin sermayesinin azaltılması TTK’nun 162’nci Maddesinde düzenlenmiştir. Kanunun 473 ve 474’üncü Maddelerinin bu sermaye azaltımında uygulanmayacağı ilgili Maddede belirtilmiştir. Sermayenin azaltılması işlemleri arasında yönetim kurulu raporu hazırlanması ve alacaklılara çağrı işlemleri yapılmadan sermaye azaltılmasına izin verilere bölünme işlemleri daha pratik hale getirilmiştir.
1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde “devredilen kıymetlere karşılık edinilen devralan şirket hisselerinin ortaklara verilmesi halinde, bölünen şirkette sermaye azaltımına gidileceği tabiidir.” Şeklinde düzenleme yapılmış olup, vergi mevzuatı açısından da sermaye azatlımı işleminin kısmi bölünme işleminin doğal bir sonucu olduğu kabul edilmiştir. Söz konusu sermaye azaltımının bazı durumlarda vergilendirilmesi gerektiği, vergi otoritelerince benimsenmiştir.[9]
4.2. Bölünme sebebiyle devralan şirketin sermayesinin artırılması[10]
Bölünme işlemi nedeniyle, bölünen şirketin bünyesinden çıkarılan malvarlığı unsurunun devralan şirket bünyesine geçişi nedeniyle, devralan şirketin malvarlığında bir artış meydana gelecektir. Bu sebeple gerçekleştirilecek sermaye artışı TTK’nın 163’üncü Maddesinde düzenlenmiştir.
Devralan şirket, sermayesini bölünen şirketin pay sahiplerinin haklarını koruyacak ölçüde artırır.
İlgili Maddede “Bölünmede, ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümler uygulanmaz. Bölünme sebebiyle, kayıtlı sermaye sisteminde müsait olmasa bile, tavan değiştirilmeden sermaye artırılabilir.” Düzenlemesiyle bölünme yoluyla yeniden yapılandırmaya gitmek isteyen şirket için bir kolaylık daha sağlanmaktadır.
Bölünme, bölünen ortaklığın kendisinden ayrılan bir malvarlığı bölümünün, mevcut veya bölünme için yeni kurulmuş bir ortaklık ile birleşmesi; önce bir bölünme ve daha sonra birleşme işlemidir. Bölünme yoluyla şirket bünyesinden çıkarılacak malvarlığı unsurlarının her birinin büyüklüğünün ve değerinin saptanması ve devir olunacak şirketlere hangi malvarlığının aktarılacağının açıkça belirtilmesi ve listelenmesi gerekir. Bu işlem bölünme sözleşmesinin taraflarınca veya bölünme planını hazırlayan tarafından gerçekleştirilir.
4.3. Yeni Kuruluş
Bölünme çerçevesinde yeni bir şirketin kurulmasına karar verilebilir. Bu durumda sermaye şirketlerinin kurulmasında, kurucuların asgari sayısına ve ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümlerin uygulanmaz.[11]
4.4. Ara bilanço
Bilanço günüyle, bölünme sözleşmesinin imzası veya bölünme planının düzenlenmesi tarihi arasında, altı aydan fazla bir zaman bulunduğu veya son bilançonun çıkarılmasından itibaren, bölünmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişiklikler meydana gelmiş olduğu takdirde, bir ara bilanço çıkarılır.[12]
(2)Bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde öngörülen hükümler saklı kalmak kaydıyla, ara bilançoya yıllık bilançoya ilişkin hüküm ve standartlar uygulanır. Ara bilanço için;
a) Fizikî envanter çıkarılması gerekli değildir.
b) Son bilançoda kabul edilmiş bulunan değerlemeler, sadece ticari defterlerdeki hareketler ölçüsünde değiştirilir; amortismanlar, değer düzeltmeleri ve karşılıklar ile ticari defterlerden anlaşılmayan işletme için önemli değer değişiklikleri de dikkate alınır. Dolayısıyla 2023 bilançolarında enflasyon düzeltmesi yapılacak olduğundan, ara bilançolarda da bu değerleme sonucu oluşan bilanço değerlerine göre ara bilanço çıkarılacaktır.
5.1. Bölünme Sözleşmesi ve Bölünme Planı[13]
Bir şirket, bölünme yoluyla, malvarlığının bölümlerini var olan şirketlere devredecekse, bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları tarafından bir bölünme sözleşmesi yapılır.[14]
Bir şirket, bölünme yoluyla, malvarlığının bölümlerini yeni kurulacak şirketlere devredecekse, yönetim organı bir bölünme planı düzenler.[15]
Hem bölünme sözleşmesinin hem de bölünme planının yazılı şekilde yapılması ve bunların genel kurul tarafından 173 üncü madde hükümlerine göre onaylanması şarttır.
Kooperatif ve sermaye şirketlerinde, sermayenin çoğunluğunu temsil etmesi şartıyla, genel kurulda mevcut bulunan oyların dörtte üçüyle, Limited şirketlerde, bölünme yoluyla devralma işleminde ek yükümlülük ve kişisel edim yükümlülükleri öngörülüyorsa veya genişletiliyorsa bütün ortakların oybirliğine gerek vardır.
5.2. Bölünme Raporu[16]
Bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları, bölünme hakkında ayrı rapor hazırlarlar; ortak rapor da geçerlidir.[17]
e) Malvarlığındaki değişikliklerle ilgili bilgiler[18]
Bölünmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında meydana gelen değişikliklerde 150 nci maddenin kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmiştir. Bu Maddede, Bölünen ve devralan şirketlerin aktif ve pasif varlıklarında, bölünme sözleşmesinin imza tarihi itibariyle, bu sözleşmenin genel kurulda onaya sunulacağı tarih arasında, önemli değişiklikler meydana gelmişse, yönetim organı, bu durumu kendi genel kuruluna ve devralan diğer şirketlerin yönetim organlarına yazılı olarak bildirir. Bölünmeye katılan tüm şirketlerin yönetim organları, bu durumda bölünme sözleşmesinin uyarlanmasına veya vazgeçmeye gerek olup olmadığını inceler. Sonuç olarak onaya sunma önerisi geri çekilir veya uyarlamaya gerek bulunmadığının gerekçesi açıklanır.
5.3. Bölünme Kararı
Bölünmeye katılan şirketlerin alacaklılarının alacaklarına teminat sağlanmasından sonra, bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları, bölünme sözleşmesini veya bölünme planını genel kurula sunar.[19]
Yönetim organı bölünme kararını genel kurula sunar, Genel kurulda;
Anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, esas veya çıkarılmış sermayenin çoğunluğunu temsil etmesi şartıyla, genel kurulda mevcut bulunan oyların dörtte üçüyle,
Kooperatif tarafından devralınacak sermaye şirketlerinde, sermaye çoğunluğunu temsil etmesi şartıyla, genel kurulda mevcut bulunan oyların dörtte üçüyle,
Limited şirketlerde en az sermayenin dörtte üçünü temsil eden paylara sahip bulunmaları şartıyla, tüm ortakların dörtte üçünün oyuyla,
Kooperatiflerde verilen oyların üçte ikisinin çoğunluğuyla, eğer ana sözleşmede ek ve diğer yükümlülük ya da sınırsız sorumluluk kabul edilmişse veya genişletilmişse tüm ortakların dörtte üçünün kararıyla onaylanmalıdır. Daha sonra onaylanan bölünme kararı Ticaret Siciline tescil ve ilan edilmelidir.[20]
6. KORUNMAYA İLİŞKİN HÜKÜMLER
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) bölünme işlemine katılan şirketin alacaklılarına ilişkin çeşitli korumalar içerir. Zira bölünmede, devreden ortaklığın alacaklılarının teminatı olan şirket malvarlığının bir parçası olan alacaklıların rızası olmaksızın devredilebilir. Böylelikle alacaklıları için sorumluluk temeli küçüldüğünde, bölünen ortaklıkta bir sermaye azaltımı yapılması gerekebilir. Buna ek olarak bölünme halinde alacaklılar için tehlike, inter alia borçlunun değişmesinden, malvarlığının bölünmesinden veya teminatın parçalanmasından, kefalet veya garanti verenin tüzel kişiliğinin ortadan kalkmış olmasından da kaynaklanabilir. Bu kapsamda TTK hem 174’ncü madde ile bölünme işlemleri sırasında çeşitli aşamalarda ilan yapılması, 175’nci madde ile teminat sağlanması yükümlülükleri öngörür hem de bölünmeye katılan şirketler bakımından genel hükümlerden ayrılan sorumluluk düzenlemeleri içerir.
Bunlara ek olarak TTK borçlar bakımında 168/3’maddede bölünmede herhangi bir şirkete tahsis edilmeyen borçlardan müteselsil sorumluluğu ve 176’ncı maddede bölünmeye katılan şirketlerin ikinci derecede müteselsil sorumluluğunu düzenler. Bu düzenlemelere ilişkin Kanun maddeleri aşağıdaki gibidir.
6.1. Alacaklıların korunması[21]
Bölünmeye katılan şirketlerin alacaklıları, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde, (…) (1) yedişer gün aralıklarla üç defa yapılacak ilanla ve sermaye şirketlerinde ayrıca internet sitesine de konulacak ilanla, alacaklarını bildirmeye ve teminat verilmesi için istemde bulunmaya çağrılırlar.
6.2. Alacakların teminat altına alınması[22]
(1) Bölünmeye katılan şirketler, 174 üncü maddede öngörülen ilanların yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde, istemde bulunan alacaklıların alacaklarını teminat altına almak zorundadırlar.
(2) Bölünme ile alacaklıların alacaklarının tehlikeye düşmediğinin, (…) (2) ispatı hâlinde, teminat altına almak yükümü ortadan kalkar.
(3) Diğer alacaklıların zarara uğramayacaklarının anlaşılması hâlinde, şirket, teminat göstermek yerine borcu ödeyebilir.
6.3. Bölünmeye katılan şirketlerin ikinci derecede sorumluluğu[23]
Bölünme sözleşmesi veya bölünme planıyla kendisine borç tahsis edilen şirket, bu suretle birinci derecede sorumlu bulunan şirket, alacaklıların alacaklarını ifa etmezse, bölünmeye katılan diğer şirketler, ikinci derecede sorumlu şirketler, müteselsilen sorumlu olurlar.
6.4. Ticaret siciline tescil ve geçerlilik[24]
Bölünme onaylanınca, yönetim organı bölünmenin tescilini ister.
Kısmi bölünme sebebiyle devreden şirketin sermayesinin azaltılması gerekiyorsa buna ilişkin esas sözleşme değişikliği de tescil ettirilir.
Tam bölünme hâlinde devreden şirket ticaret siciline tescil ile birlikte infisah eder.
Bölünme ticaret siciline tescille geçerlilik kazanır. Tescil ile tescil anında envanterde yer alan bütün aktifler ve pasifler devralan şirketlere geçer.
(1) Bu Kanunun uygulanmasında aşağıdaki şartlar dahilinde gerçekleşen birleşmeler devir hükmündedir.
Birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanunî veya iş merkezlerinin Türkiye’de bulunması. [26]
Münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilançosuna geçirilmesi,[27]
(2) Kurumların yukarıdaki şartlar dahilinde tür değiştirmeleri de devir hükmündedir.
(3) Aşağıdaki işlemler bölünme veya hisse değişimi hükmündedir:
a) Tam bölünme: Tam mükellef bir sermaye şirketinin tasfiyesiz olarak infisah etmek suretiyle bütün mal varlığını, alacaklarını ve borçlarını kayıtlı değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak iki veya daha fazla tam mükellef sermaye şirketine devretmesi ve karşılığında devredilen sermaye şirketinin ortaklarına devralan sermaye şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisseleri verilmesi, bu Kanunun uygulanmasında tam bölünme hükmündedir. Devredilen şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibarî değerinin % 10’una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi, işlemin bölünme sayılmasına engel değildir.[28]
b) Kısmî bölünme: Tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki iş yeri veya daimî temsilcisinin bilânçosunda yer alan taşınmazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden aynî sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi, bu Kanunun uygulanmasında kısmî bölünme hükmündedir. Ancak, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur.
Kısmî bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu bent kapsamında devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.[29]
(4) Bu maddeye göre yapılacak bölünmelerde aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte devrolunur.
(5) Maliye Bakanlığı devir, bölünme ve hisse değişimi işlemleri ile ilgili usûlleri belirlemeye yetkilidir.
7.1. Devir, bölünme ve hisse değişimi hallerinde vergilendirme (KVK m. 20)
Kanunun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine göre gerçekleştirilen bölünmelerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde bölünme suretiyle münfesih kurumun sadece bölünme tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilir; bölünmeden doğan kârlar ise hesaplanmaz ve vergilendirilmez: [30]
a) Şirket yetkili kurulunun bölünmeye ilişkin kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih, bölünme tarihidir. Bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlar,
1) Bölünme tarihi itibarıyla hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları bölünen kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesi ile,
2) Bölünme işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, bölünen kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları bölünen kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesini,
bölünmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde bölünen kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verirler.
b) Bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından müteselsilen sorumlu olacaklarını ve diğer ödevlerini yerine getireceklerini, bölünen kurumun bölünme nedeniyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesine ekleyecekleri bir taahhütname ile taahhüt ederler. Mahallin en büyük mal memuru, bu hususta bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlardan teminat isteyebilir.
(3) Bu Kanunun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde belirtilen işlemlerden doğan kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez. 19 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendine göre gerçekleştirilen kısmî bölünme işlemlerinde, bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, devraldıkları varlıkların emsal bedeli ile sınırlı olarak müteselsilen sorumlu olurlar.
Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinde, devir ve tam bölünme işlemlerinde maddede belirlenen sınır dahilinde devralınan kurumların zararlarının indirimi kabul edilmiş ancak, kısmi bölünme işlemlerinde zarar mahsubuna ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Bu nedenle kısmi bölünmede, bölünen kurumdan devralan kuruma zarar intikali öngörülmediğinden, geçmiş yıl zararlarının hiçbir şekilde devredilmesi mümkün değildir.[31]
Devredilen üretim ve hizmet işletmeleriyle doğrudan ilgili olan borçların mükellef tarafından tespit edilememesi halinde, devredilecek işletmenin aktif içerisindeki payı üzerinden bir dağıtım anahtarı tespit edilmesi ve buna göre devredilecek borçların tutarının hesaplanması mümkündür.
8. KAYNAKÇA :
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği
Ticaret Bakanlığı Ticaret Sicili Yönetmeliği
Pulaşlı, Hasan: Şirketler Hukuku Genel Esaslar, Ankara 2017, s.130, 131
Tekinalp Ünal, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, 4. Baskı İstanbul 2015 s.731
https://www.istanbulymmo.org.tr/Data/Platform/2018_OCAK_03.pdf 1ticaret Şirketlerinin Bölünmesi Muhasebe ve Vergi Uygulamaları
https://www.matso.org.tr/uyelik-ve-uyeler/tescil-islemleri/degisiklik-islemleri/bolunme-islemleri/tam-bolunme.html
https://www.hukukmedeniyeti.org/tasfiyesiz-infisah/nedir/
Kısmi Bölünmede Sermaye Azaltımının Vergilendirilmesi - Erdem & Erdem (erdem-erdem.av.tr)
http://www.erdem-erdem.av.tr/yayinlar/hukuk-postasi/yeni-turk-ticaret-kanununda-bolunmeye-iliskin-yenilikler--i/
http://www.erdem-erdem.av.tr/yayinlar/hukuk-postasi/bolunmeye-katilan-sirketlerin-ikinci-derecede-sorumlulugu/
[1] Türk Ticaret Kanunu Madde 160
[2] Tasfiyesiz infisah; Tasfiye, herhangi bir nedenle şirketin faaliyetine son verilmesi ve hesaplarının (alacakların tahsil edilmesi, borçların ödenmesi) kapatılmasıdır. Birleşme ve Bölünme gibi işlemlerde ise şirketlerin tasfiye işlemleri yapılmadan infisah edilmesi - faaliyetinin sona erdirilmesi yapılmaktadır. Tasfiyesiz sona erme uygulamasının amacı, sermayenin devamlılığı, başka sermaye şirketi veya kooperatiflerinbünyesinde faaliyete devam edilmesinin kolaylaştırılması olarak özetlenebilir.
[3] https://www.hukukmedeniyeti.org/tasfiyesiz-infisah/nedir/
[4] Kayıtlı Değer; Kayıtlı değer, bir diğer deyişle mukayyet değer; kelime anlamı olarak defter değeri olarak ifade ediliyor. Defter değeri ise, işletmelerin muhasebe defterlerine göre hesaplanan değeridir.
[5] Türk Ticaret Kanunu Madde 161
[6] https://www.istanbulymmo.org.tr/Data/Platform/2018_OCAK_03.pdf 1ticaret Şirketlerinin Bölünmesi Muhasebe ve Vergi Uygulamaları
[7] Türk Ticaret Kanunu Madde 162
[8] Kısmi Bölünmede Sermaye Azaltımının Vergilendirilmesi - Erdem & Erdem (erdem-erdem.av.tr)
[9] Sermaye Azaltımının Vergilendirilmesiyle ilgili Gelir İdaresi Görüşü: Bölünme sebebiyle, devralan şirket bünyesinde elde edilen hisselerin bölünen şirket ortaklarına verilmesi, bölünen şirketten ortakların bir çekiş yaptığı anlamına geldiği, bölünen şirketin azalan sermayesinde geçmiş yıl karları veya enflasyon düzeltmesi fark hesaplarının bulunması halinde, devralan şirkette yapılan sermaye artışında da bu hesaplara eklenmesi gerektiği, vergiye tabi bu kalemlerin devralan şirket sermayesine eklenmediği surette, ortakların bu vergiye tabi tutarları işletmeden çektiği, kar dağıtımı yapıldığı kabul edilerek, vergiye tabi tutulması gerektiği görüşü verilmiştir.
[10] Türk Ticaret Kanunu Madde 163
[11] Türk Ticaret Kanunu Madde 164
[12] Türk Ticaret Kanunu Madde 165
[13] Türk Ticaret Kanunu Madde 166
[14] Bölünme sözleşmesi var olan iki şirket arasında bir bölünme yapılacaksa, iki şirket genel kurulunca onaylanan sözleşmedir. Bu sözleşmede bölünme ile devrolan mal, hak ve yükümlülükler kararlaştırılır.
[15] Bölünme planı, bölünme ile devrolan şirketin, bölünme esnasında var olmayan, yeni kurulacak bir şirkete devrolacağı durumda, bölünen şirket genel kurulunca onaylanan plandır. Burada yeni kurulacak şirkete bölünme ile devrolunacak mal,hak ve yükümlülükler belirtilir.
[16] Türk Ticaret Kanunu Madde 169
[17] Bölünme raporu, şirket yönetim organı tarafından hazırlanan, bölünme amaç, sonuçları, payların değişim oranı, bölünmenin nasıl uygulanacağı, ortakların haklarının nasıl korunacağı, ortakların ve şirketlerin hak, borç ve yükümlülüklerini açıklayan rapordur.
[18] Türk Ticaret Kanunu Madde 172
[19] Türk Ticaret Kanunu Madde 173
[20] Sicili Yönetmeliği Madde 128, 129
[21] Türk Ticaret Kanunu Madde 174
[22] Türk Ticaret Kanunu Madde 175
[23] Türk Ticaret Kanunu Madde 176
[24] Bölünme tarihi genel kurulun bölünmeye ilişkin karar tarihidir. Ancak Ticaret Sicilinde tescil ve ilan da geçerlilik şartıdır.
[25] 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Madde 19
[26] Kanuni veya İş merkezlerinin Türkiye’de bulunması Tam Mükellef şirket anlamında kullanılmaktadır.
[27] Bir bütün halinde devirden kasıt, bilançonun aktif ve pasif unsurlarıyla birlikte devralınmasıdır. Kısmi bölünme yoluyla devirde, işletmenin kısmi bölümüne ilişkin borç, alacak, varlık ve yükümlülükler birlikte devir olunabilir.
[28] Tam Bölünme, Kurumlar Vergisi Kanununa göre, vergiden istisna olabilmesi için iki tarafında (devralan ve devreden) tam mükellef olması gerektiği birinci şarttır. Herhangi bir kazanç vergi dışı birimlere aktarılmamalı, Türkiye içindeki başka bir tam mükellef kuruma aktarıldığında, vergilendirmenin devralana yüklenmesi söz konusu olmaktadır. Tam mükellef olma yanında iki tarafın vergilerden müteselsil sorumluluğu, devredenin taahhüt vermesi gibi vergi güvenlik müesseseleri de burada söz konusu olmuştur.
[29] Kısmi bölünmenin vergi dışı olabilmesi için, iki tarafın yine Türkiye içinde vergilendirilebilir şirket olması (devreden ve devralan), devre konu varlığın 2 yıl elde tutulmuş varlıklar veya işletme bölümü olması gerektiği belirtilmiştir. Kurumlar Vergisi Kanununda bölünme, devir işlemlerinin vergisel açıdan değerlendirmesi yapılmıştır. Normalde KVK’nın 5’nci maddesinde sayılan istisnalar içinde 2 yıl elde tutulan varlık ve hisselerin olduğu belirtilmiştir. Devre konu bu varlıklar var ise burada da vergi dışı bırakılacağı aksi halde devirden doğan kazançların vergilendirileceği konusu işlenmiştir.
[30] KVK 19/3-a’ Maddesinde, Tam Bölünmede iki tarafın Türkiye’de bulunan tam mükellef kurum olması, kayıtlı değer üzerinden devre konu olması gibi şartlar sağlandığı takdirde, vergilemenin bölünme sonrası devralan şirket tarafından devam edeceği için verecekleri taahhüt sonucu, iki tarafı da müteselsil sorumlu yaparak, bölünme işleminde vergi talebi yapılmamıştır. Bu husus vergi açısından da şirketlerin yeniden yapılandırılmasına kolaylık sağlama amacı gütmektedir.
[31] Tam bölünmede zarar mahsubu da mümkünken, kısmi bölünmede geçmiş yıl zararı mümkün bulunmamaktadır.
29.01.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.