Bilim ve teknoloji çağı olan günümüzde, bilim ve teknolojiyle birlikte ekonomilerde hızla büyümekte, paranın globalleşen dünya sahiplik süresi azalmakta, beraberinde sermaye hızlı el değiştirdiği, finansman ihtiyaçlarının ise arttığı görülmektedir. Ekonomide genel kabul görmüş doktrin, ihtiyaçların sonsuz, imkanların ise kısıtlı olduğu gerçeğidir. İhtiyaçların sonsuzluğu ve imkanların kısıtlı oluşu aynı zaman kendi içinde paradigmayı da beraberinde barındırmaktadır.
Genellikle proje ve düşünceler büyük sermayeli şirketler tarafından, yüksek Ar-Ge maliyetlerine katlanılarak gerçekleştirilmektedir. Orta büyüklükteki şirketlerin ise yüksek maliyet gerektiren ürünlerin üretilebilmesi, gerekli sermayenin temin edilebilmesi için AR-GE ve üretim alanında, Joint-Venture ortaklıkları kurmaktadırlar. Joint-Ventureler “Şirketler bilgi ve sermayesini birleştirmek suretiyle ortak bir ekonomik amaç için bir araya gelmekte ve Joint Venture adı altında bir ortaklık oluşturmaktadırlar. Joint Venture, büyük sermayeli projelerin uygulanmasında kullanılan bir yöntem olduğu gibi, yeni pazarlara girmek, rekabet üstünlüğü sağlamak isteyen firmalar tarafından sık kullanılan ortaklık yapısıdır.”(1)
Küçük ve mikro işletmelerin, projelerine ihtiyaç duydukları finansmanı nasıl temin edebilecekleri konusunda, para ve finans piyasası dediğimiz bankalar ve finans kuruluşlarından teminin zorluğu ile karşılaşmaktadırlar. Bireysel proje ve fikir sahiplerinin ise projelerine karşılık sağlayabilecekleri, geri kazanıma dayalı, kabul edilebilir ve sürekliliği olan bir finans kaynağı bulunmamaktadır.
İşte bu noktada, gelişmiş ülkelerde ve özellikle Amerika‘da “Crowfuding -Kitle Fonlaması” ile insanlar projelerini, fikirlerini, hayallerini gerçekleştirecek finansmanı temin etmeye başladılar.
Crowfuding-kitle fonlaması “ Maddi olanakların yetersizliğinden dolayı gerçekleştirilemeyen ve bu nedenle rafta kalan/rafa kalkan düşüncelerin veya projelerin yada hiç topluma sunulmamış projelerin genellikle internet (platformlar, bloglar, formlar gibi sosyal ortamlar) aracılığı ile kalabalıklara, yeni geniş kitle ve topluluklara veya kuruluşlara ulaştırılarak finanse ettirilmesi veya fonlandırılması işlemidir. (2)
Yani; bireysel proje ve fikir sahiplerinin ihtiyaç duydukları finansmanı, üçüncü kişilerden internet üzerinden oluşturulan platformlar yardımı ile duyurulara finansman sağlanmasıdır. Ülkemizde crowfuding alanında faaliyet gösteren, fonlabeni.com, projemefon.com, ortagiz.com, fongogo gibi platformlar kurulmuştur.
Mevzuatlarımızda Crowfuding-Kitle Fonlaması ile ilgili tek düzenleme 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 05.12.2017 tarihli ve 30261 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Sermaye Piyasası Kanunu’na Kitle Fonlaması ile ilgili düzenlemeler eklenmiştir. Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliğ Taslağı ise kamuoyunun görüşüne açılmıştır.
Ülkemizde ve dünyada yeni bir kavram olan kitle fonlamasına, vergi mevzuatı açısından bakıldığında, elde edilen finansmanı vergilendirilecek midir? Vergilendirilecek ise; nasıl vergilendirileceği ve hangi kanunlar üzerinde vergilendirileceği, verginin nasıl hesaplanacağı, muafiyet ve istisnasının var olup olmadığı, gibi problemler bu makalenin konusu oluşturmaktadır.
Türk Vergi Mevzuatı açısından bakıldığında, kanunlarda tanınan istisna ve muafiyetler dışında kalan tüm gelirler vergiye tabidir. Yani elde edilen gelir var ise istisna ve muafiyetler dışında kalan gelirler, mutlaka vergiye tabi tutulmaktadır.
Ülkemizde temelde vergilendirmenin 3 tipi vardır.
Ve belirtilen vergilerin mutlaka bir yasa, kanuna dayandırılması gerekir. Vergisiz gelir olamayacağı gibi kanunsuz da vergi olamayacaktır.
Crowfuding-kitle fonlamasında, projeler ve fikirlerin gerçekleştirilebilmesi için finansman sağlandığından vergilendirme açısından en yakın vergilendirme, gelir ve iratlar üzerinden alınan vergilerdir.
Ülkemizde crowfuding - kitle fonlaması ve bu ilişkin gelirlerin vergilendirilmesiyle ilgili konuya özel bir yasal düzenleme mevcut değildir. Ancak; crowfuding - kitle fonlaması konu ve sektör itibariyle ülkemizde yeni gelişen bir olgu olmasıyla birlikte, elde edilen her türlü gelirin vergilendirilmesi üzerine bina edilmiş, oldukça geniş alana sahip Vergi Mevzuatımız bulunmaktadır. Vergilendirmede temel prensip, ekonomik zenginleşmeye neden olan gelir hangi yolla elde edilirse edilsin vergilendirilmesi gerektiği prensibine dayanır. Ve hatta bir gelirin kanun dışı olması dahi vergilendirilmesine mani değildir. Ancak; vergilendirmenin yapılabilmesi elde edilen gelirin hangi vergi mevzuatı kapsamına girdiğinin tespit edilmesi gerekir.
Proje sahipleri tarafından, icat, fikir, düşünce, kültürel etkinlik, sosyal aktivite, sanatsal faaliyet, ve benzeri amaçlarla hazırladıkları projeler için toplayacakları finansman desteklerini toplama yöntemleri, hazırlanan projelerin içerikleri, fon sahiplerinin menfaat temin edip etmeyecekleri, yani; bağış ve yardım olarak vermeleri veya mal ve hizmet karşılığı vermeleri hangi vergi kanunu üzerinden vergilendirilecekleri, muafiyet veya istisna olup olmadığı belirleyen en önemli unsurlardır.
Ülkemizde verginin tespit edilmesi ve ödenmesinde beyana dayalı vergilendirme ve kaynağında verginin kesilmesi olmak üzere iki türlü vergi tahakkuk yöntemi belirlenmiştir.
Gelire dayalı vergilendirme temel olarak beyana dayalı olarak yapılmaktadır. Yani işletmeler ve bireyler elde ettikleri gelirleri vergi dairesine beyan etmekte, yapılan beyanda görülen kazanç üzerinden vergilendirilmektedirler. Beyana dayalı vergilendirmenin yapılabilmesi için ise işletmelerin veya kişilerin vergi mükellefi olmaları gerekir.
Vergi mükellefi olmayanların; şahısların elde ettiği gelirlerin vergilendirilmesi veya kanun koyucunun belirlediği bazı hallerde ise vergi mükelleflerine sundukları hizmet bedelinden mahsup edilmek suretiyle, gelirin kaynağında vergiler kesilmekte ve vergi mükellefi olan firmalar tarafından vergi dairesine ödenmektedir.
Bireyler, crowfuding-kitle fonlaması yoluyla proje ve fikirlerine finansman temin etmektedir. Projeleri sahipleri genellikle vergi mükellefi olmayan öğrenci, akademisyen, işçi vb. gruplardan oluşmaktadır. Yaptıkları projeler bazında bakıldığında ise ülkemizde hazırlanan projeler genellikle hobi, aktive, kültürel etkinliklerin düzenlenmesi için finansman ihtiyaçlarının doğduğu görülmektedir.
Proje sahipleri tarafından hazırlanan projelere, destekçiler tarafından yapılan ödemelerin, bağış veya yardım veyahut mal mukabili olmasına, kar paylaşım sistemi olarak belirlenmiş olması, yapılan projenin türüne göre vergilendirilmesinde faklılıklar gösterecektir.
Gelirin vergilendirilmesinde temel vergi kanunu olan gelir vergisi kanununda crowfuding-kitle fonlaması yoluyla elde edilen gelirin vergilendirilmesi için bir düzenleme bulunmamaktadır. Yani crowfuding-kitle fonlaması, gelir vergisinin konusuna girmemektedir.
Buna karşın, fon temin edilen projelerin, bir organizasyon dahilinde mutad halde yapılması ve ticari amaç güdülmesi halinde elde edilecek fonların gelir vergisi kapsamında değerlendirilmesi gerekecektir.
Örneğin, bir şahsın film çekimleri dolayısıyla ihtiyaç duyduğu ikiyüzbin TL finansmanın kitle fonlaması yoluyla temin ettiğini kabul edelim. Bu halde film çekiminde ticari bir gaye ve organizasyon yapısının varlığı halinde, fon toplayan şahsın vergi mükellefi olarak kabul edilmesi gerekecektir. Fon sağlayan kişini bir menfaat temin etmesi, yani fon karşılığında bir mal temin edecek veya hizmet alacak olması halinde sağlanan fon avans niteliğinde kabul edilecek ve proje gerçekleştiğinde sağlanan mal veya hizmetler üzerinde elde edilen kazançlar gelir vergisine tabi olacaktır.
Fon temin edilen projelerin, bir organizasyon dahilinde mutad halde yapılmaması ve ticari amaç güdülmemesi halinde arızi satışlardan elde edilen kazanç arızi ticari kazanç niteliğinde olacaktır. Arızi olarak elde edilen ticari kazancın 2019 yılı için 33.000 TL ’ye kadarlık kısmı gelir vergisinden istisna olacaktır.
Kitle fonlamasının vergilendirilmesine ilişkin değerlendirme ve görüşler gelir vergisinin genel yapı ve mevcut mevzuat göz ününe alınarak ekonomik yaklaşımın bir sonucu olarak ulaşılmış bir durumdur. Kitle fonlamasının vergilendirilmesine ilişkin özel bir kanun maddesi, tebliğ veya özelge bulunmamaktadır. Bu nedenle yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır.
Fon sağlayan kişinin bir menfaat elde etmeyecek olması yani bir ivaz (karşılık) beklemeksizin bağış ve yardım olarak vermesi halinde ise elde edilecek kazanç Veraset ve İntikal Vergisinin konusuna girecektir.
Projelere sağlanan desteklerin bağış olarak toplanması halinde; elde edilen finansman, proje sahibi açısından nakdi yardımda bulunan destekçilerin, projelerin gerçekleştirilebilmesi için yaptıkları ödemeler proje sahibi açısından ekonomik zenginleşmeye neden olmakta, tasarruf hakkına sahip oldukları anda gelir elde etmiş bulunmaktadırlar. Elden edilen gelir proje sahibi açısından veraset ve intikal vergisi kanununun konusuna giren ivazsız intikal mahiyetinde vergiye tabi gelirdir.
Veraset ve İntikal Vergisinin 1. Maddesine göre “Türkiye'de bulunan malların veraset tarikiyle veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikali veraset ve intikal vergisine tabidir.’’. Bu maddeye göre bir şahıstan bir başka şahsa bedelsiz ve karşılıksız tarzda geçen varlıklar veraset ve intikal vergisine tabidir.
Vergiye konu gelir bildirmekle yükümlü olan ivazsız bir tarzda mal iktisap eden (elde eden) şahıstır. Yani fonu temin eden şahsın, fon temin ettiği tarihten itibaren 30 gün içinde ikametgahının bulunduğu vergi dairesine veraset intikal vergisi beyannamesini vermesi ve aynı süre içerisinde de vergisini ödemesi gerekecektir.
İvazsız suretle meydana gelen intikallerde her bir takvim yılında uygulanacak istisna 2019 yılı için 5.760 TL, olarak dikkate alınacaktır.
Hazırlanan projelere, destekçiler tarafından sağlanan finansmanın, bağış veya yardım olması ile mal veya hizmet mukabili olması, katma değer vergisi yönünde verginin konusuna girip girmediği hususunda önemli bir karine teşkil etmektedir.
Bağış ve yardımlar yoluyla yapılan bağışlar bir mal teslimi veya hizmet ifasını içermediğinden katma değer vergini konusuna girmemektedir. Diğer ifade ile katma değer vergisi hesaplanmayacak ve herhangi bir beyanname verilmesine gerek bulunmamaktadır.
Ancak; fon sağlayan kişinin bir menfaat temin etmesi, yani fon karşılığında bir mal temin edecek veya hizmet alacak olması halinde, gelir vergisi yönünden avans niteliğinde kabul edilen fon tutarı, proje gerçekleştiğinde fon tedarikçisine sağlanan mal veya hizmetlerin, satış fiyatını oluşturacaktır. Proje gerçekleştiğinde oluşacak ticari organizasyon ve ticari gaye nedeniyle KDV mükellefi oluşacağından proje destekçilerine sağlanacak menfaatler üzerinden fatura düzenlenmesi ve genel esaslara göre vergilendirilmesi ve katma değer vergisi beyannamesinin verilmesi gerekecektir.
Dünyamızda ve ülkemizde ticari hayat ve ekonomik yapılar sürekli farklılaşmakta, sermaye sürekli el değiştirmekte, gelir ve kazanç yöntemleri, türleri vergi mevzuatının yetersiz kalmasına neden olabilmektedir. Bu durum gelir, kazanç ve iratlarının nasıl vergilendirileceğinin yeniden belirmesini zorunlu kılmaktadır.
Bugünkü mevzuatlar yönünden değerlendirildiğinde crowfuding -kitle fonlamasının proje sahibi ve proje destekçileri açısından nasıl vergilendirileceği konusunda bir yasal düzenleme ve içtihat oluşmuş değildir. Bu finansman türünün yeni olması ve tam olarak yaygınlaşmamış olması, vergilendirme konusunda mevzuat düzenlemesinin olmamasının nedeni olarak kabul edilebilir.
Kitle fonlaması gelişmiş ülkelerde alternatif bir fon aracıdır. SPK tarafından bir finansman yöntemi olarak kabul edilmesi ve paya dayalı kitle fonlaması yoluyla halktan para toplanması, tebliğ ile düzenleme yağması bu tür finans hareketlerin artacağı beklentisine işaret etmektedir.
Proje bazlı fon ihtiyaçlarının karşılanması için kurulacak platformların kuruluş şartlarının ve izinlerinin belirli bir hukuki zemine kavuşturulması, fon ihtiyaçlarının platformlar tarafından belirlenen prosedürlere göre ilgili projelere aktarılması ve aktarılan fonların stopaj yoluyla kaynağından alınmasının sağlanması gerekmektedir.
Bu nedenle gelir vergisi kanununda kitle fonlaması yoluyla başlatılan projelerin ticari kazanç kapsamında değerlendirilmesi, bununla ilgili yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Fon platformlarının vergi sorumlusu olarak vergi kesintisinin yapılabilmesi için gelir vergisi, kurumlar vergisi ve vergi usul kanunda gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Sosyokültürel içerikli ve küçük çaplı projelerin desteklenmesi, ekonomik kalkınma veya yeni oluşumların kabul görmesi için vergilerin kaldıraç etkisinin kullanılarak desteklenmesi kabul edilebilir bir durumdur. Kitle fonlamasının vergilendirilmesinde yapılacak kanun değişikliği ile uyulacak usul ve esaslarda, muafiyet ve istisna düzenlemelerine yer verilmesi yerinde olacaktır.
14.03.2019
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.