Öğretide, sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü olarak devam etmesi art etkisi / artçı etkisi olarak tanımlanmaktadır.
Art etkisi, ilk olarak 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nda yer almıştır. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Son olarak bahse konu etki 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 36 ıncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir.
Toplu iş sözleşmesi hükümleri normatif (düzenleyici) ve borç doğurucu hükümler olmak üzere iki kategoriye ayrılmaktadır.
Kanun koyucu biten toplu iş sözleşmesinin yenilenme sürecinde yaşanan yetki, görüşme ve pazarlık süreçlerinin uzun sürmesinden dolayı sözleşmesiz geçen dönemde yaşanabilecek olumsuzlukları önleyebilmek için art etkisini bir önlem/tedbir olarak öngörmüş ve kanuna derç etmiştir.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 36 ıncı maddesinin ikinci fıkrasına göre; “Sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder.”
Kanaatimizce kanun koyucu, art etkisi müessesi ile süreç uzunluğundan kaynaklı belirsizliği azaltmayı ve işçinin birtakım haklarında sert/keskin azalmayı engellemeyi öncü amaç edinmiştir.
Toplu iş sözleşmesinin sadece normatif hükümleri art etkisine sahiptir. Bir başka ifadeyle toplu iş sözleşmesinin borç doğurucu nitelikteki hükümleri toplu iş sözleşmesinin süresinin bitmesi ile kendiliğinden sona erecektir.
Öğretide, toplu iş sözleşmesinin normatif hükümleri arasında yer almakla birlikte iş sözleşmesinin yapılmasına ilişkin hükümlerin de art etkiye sahip olmadığı konusunda görüşler mevcuttur.
Kanun metni incelendiğinde art etkisine ilişkin düzenlemenin mutlak emredici nitelikte olduğu görülecektir. Dolayısıyla sözleşmenin taraflarınca art etkisinin ortadan kaldırılması veya kapsamının daraltılmasına ilişkin düzenleme yapılamayacaktır.
Anayasa Mahkemesi 31/01/2018 T. 2017/160 E. 2017/178 K. sayılı kararında; “Hukuk devleti ilkesinin temel gereklerinden biri de kazanılmış haklara saygı gösterilmesidir. Kazanılmış haklara saygı, hukuk güvenliği ilkesinin bir sonucudur. Kazanılmış hak kişinin bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haktır.”,
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu 27/01/1973 T. 1972/6 E. 1973/2 K. sayılı kararında; “Kazanılmış hak hukuka uygun bir işlemden doğar ve bu işlem geri alınsa bile, ilerisi için de devam eder.” diyerek bir tanımla yapmıştır.
Yargıtay’a göre; Yasaların Geriye Yürümezliği İlkesi” uyarınca yasalar kural olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanmak üzere çıkarılırlar. Yürürlüğe giren yasaların geçmişe ve kesin nitelik kazanmış hukuksal durumlara etkili olamaması hukukun genel ilkelerinden "‘Kazanılmış Hakların Korunması” ilkesinin gereğidir.[1]
Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklar toplu iş sözleşmesinin uygulanmaya başlaması ile kazanılmış hak niteliği kazanmaz. Toplu iş sözleşmesi ile uygulandığı iş sözleşmeleri arasındaki hukuki ilişki kanunlarla sözleşmeler arasındaki ilişkiye benzer biçimde doğrudan ve fakat emredici bir biçimde düzenlenmiştir (TİSGLK. m. 6). Bir toplu iş sözleşmesi yürürlüğü girdiği andan itibaren uygulanma alanına giren iş sözleşmelerine başka herhangi bir hukuki işleme gerek kalmaksızın doğrudan uygulanır. Ancak yukarıda da belirtmeye çalıştığımız gibi kazanılmış hak doğası itibariyle bireyin hukuki alanında doğmuş haklarını ifade eder. Bu açıdan bakıldığında toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hak, işçi açısından tahakkuk ettiği, kişisel alacak hakkı niteliği kazandığı takdirde kazanılmış hak halini alır. Bir başka deyişle toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hak, ancak toplu iş sözleşmesinde belirlenen koşulların tamamlanıp, hakkın işçinin bireysel hakimiyet sahasında ortaya çıkması ile doğar, kazanılmış hak niteliği kazanır.[2]
Yargıtay 9. H.D. 19/01/2010 T. 2009/48194 E. 2010/432 K. sayılı kararında; “…Dosya içeriğine göre 14. dönem toplu iş sözleşmesinin süresi 31.12.2004 tarihinde sona ermiş ve yeni bir toplu iş sözleşmesi imzalanmamıştır. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunun 6. maddesinde, süresi sona eren toplu iş sözleşmesi hükümlerinin iş sözleşmesi hükmü olarak devam edeceği şeklindeki düzenleme, kazanılmış hakların korunması amacına yöneliktir. Süresi sona eren toplu iş sözleşmesinin ardından işverenin yürürlüğü sona eren hükümlere göre yeniden ücret artışı yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece 1.1.2005 tarihinden sonraki dönem için, süresi sona eren toplu iş sözleşmesinde her altı ayda bir zam öngörüldüğü gerekçesiyle ücret artışına gidilmiş olması hatalı olmuştur.”,
Yargıtay 22. H.D. 01/10/2019 T. 2019/6851 E. 2019/17810 K. sayılı kararında; “… Bu dönemde yürürlükte bulunan 2822 sayılı TİSGLK’ nunun 6. maddesi; “Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe hizmet akitleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. Hizmet akitlerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Hizmet akdinde düzenlenmeyen hususlarda toplu iş sözleşmesindeki hükümler uygulanır. Toplu iş sözleşmesinde hizmet akitlerine aykırı hükümlerin bulunması halinde hizmet akdinin işçi lehindeki hükümleri geçerlidir. Her ne sebeple olursa olsun sona eren Toplu İş Sözleşmesinin hizmet akdine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar hizmet akdi hükmü olarak devam eder.” 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 36.maddesinde de aynı düzenleme yer almıştır. Bu düzenlemeye göre, davacı ... Sendikası ile bağıtlanan bir önceki dönem TİS hükümleri, TİS'in artçı etkisi nedeniyle hizmet akdi hükmü olarak devam ettiğinden bu TİS döneminde, davacının talebi doğrultusunda sadece akçalı alacaklardan (giyim yardımı, gıda yardımı, yemek yardımı, ikramiye, ilave tediye vs. gibi) yararlanması gerekeceğinden davacının ikramiye alacağının buna göre hesaplanması gerekmektedir. Diğer yandan ücret zammı artçı etki olarak devam ettirilmediğinden sendikalı olunmayan bu dönem için ücret zammı hesaplanmaması yerindedir.”
Yargıtay 22. H.D. 04/02/2015 T. 2015/1317 E. 2015/2979 K. sayılı kararında; “Davacı işçinin toplu iş sözleşmesi sona ermeden önce 30.01.1996 tarihinde sendika üyeliğinden istifa etmiş olması sebebiyle daha sonra sona eren toplu iş sözleşmesinin art etkisinden yararlanması mümkün değildir.” hükümlerine varılmıştır.
Bu itibarla 6356 sayılı STİSK’ nun 36/2 maddesinde yer alan düzenleme kazanılmış hakların korunması amacına yöneliktir. Süresi sona eren toplu iş sözleşmesinin ardından işverenin yürürlüğü sona eren hükümlere göre yeniden ücret artışı yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. İşçinin sendikası ile bağıtlanan bir önceki dönem TİS hükümleri, TİS' in art etkisi nedeniyle hizmet akdi hükmü olarak devam ettiğinden yeni TİS döneminde, davacının talebi doğrultusunda sadece akçalı alacaklardan (giyim yardımı, gıda yardımı, yemek yardımı, ikramiye, ilave tediye vs. gibi) yararlanması gerekir. İşçinin toplu iş sözleşmesi sona ermeden önce sendika üyeliğinden istifa etmiş olması sebebiyle daha sonra sona eren toplu iş sözleşmesinin art etkisinden yararlanması mümkün değildir.
1. Sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder.
2. Toplu iş sözleşmesinin sadece normatif hükümleri art etkisine sahiptir.
3. Bir başka ifadeyle toplu iş sözleşmesinin borç doğurucu nitelikteki hükümleri toplu iş sözleşmesinin süresinin bitmesi ile kendiliğinden sona erecektir.
4. Sözleşmenin taraflarınca art etkisinin ortadan kaldırılması veya kapsamının daraltılmasına ilişkin düzenleme yapılamayacaktır.
5. Kazanılmış hak hukuka uygun bir işlemden doğar ve bu işlem geri alınsa bile, ilerisi için de devam eder.
6. Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hak, işçi açısından tahakkuk ettiği, kişisel alacak hakkı niteliği kazandığı takdirde kazanılmış hak halini alır.
7. Süresi sona eren toplu iş sözleşmesinin ardından işverenin yürürlüğü sona eren hükümlere göre yeniden ücret artışı yapma zorunluluğu bulunmamaktadır.
8. İşçinin sendikası ile bağıtlanan bir önceki dönem TİS hükümleri, TİS' in art etkisi nedeniyle hizmet akdi hükmü olarak devam ettiğinden yeni TİS döneminde, davacının talebi doğrultusunda sadece akçalı alacaklardan (giyim yardımı, gıda yardımı, yemek yardımı, ikramiye, ilave tediye vs. gibi) yararlanması gerekmektedir.
9. Ücret zammı artçı etki olarak devam ettirilmediğinden sendikalı olunmayan dönem için ücret zammı hesaplanmaması gerekmektedir.
10. İşçinin toplu iş sözleşmesi sona ermeden önce sendika üyeliğinden istifa etmiş olması sebebiyle daha sonra sona eren toplu iş sözleşmesinin art etkisinden yararlanması mümkün değildir.
Kaynakça
275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu
Anayasa Mahkemesi 31/01/2018 T. 2017/160 E. 2017/178 K.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu 27/01/1973 T. 1972/6 E. 1973/2 K.
Yargıtay 9. H.D. 05/1/2020 T. 2017/18288 E. 2020/14871 K.
Yargıtay 22. H.D. 01/10/2019 T. 2019/6851 E. 2019/17810 K.
Yargıtay 22. H.D. 04/02/2015 T. 2015/1317 E. 2015/2979 K.
Yargıtay 9. H.D. 19/01/2010 T. 2009/48194 E. 2010/432 K.
Gülsevi ALPAGUT, “Toplu İş Sözleşmesinden Doğan Haklardan Vazgeçme Mümkün müdür?”, Legal YKİ Dergisi, 2007/6, s. 459.
Seracettin GÖKTAŞ ve Gökhan YILMAZ, “6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Şerhi”, Seçkin Yayıncılık, 2021 s. 639-646.
[1] Yargıtay 9. H.D. 05/1/2020 T. 2017/18288 E. 2020/14871 K.
[2] Gülsevi ALPAGUT, “Toplu İş Sözleşmesinden Doğan Haklardan Vazgeçme Mümkün müdür?”, Legal YKİ Dergisi, 2007/6, s. 459.
03.02.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.