İş Kanunu kapsamında işçi ve işveren arasındaki ilişkiler, hukuki bir çerçevede düzenlenir ve her iki tarafın da hak ve yükümlülüklerini belirleyen çeşitli kurallar bulunur. Bu kurallardan biri de, işverenin iş sözleşmesini feshetme hakkını kullanabilmesi için öngörülen 6 günlük hak düşürücü süredir. Bu süre, iş sözleşmesinin feshi esnasında işverenin derhal hareket etmesi gereken durumlarda devreye girer. Hem işçinin hem de işverenin haklarının korunması amacıyla yasalarla belirlenmiş olan bu süre, iş hukukunda önemli bir yer tutar.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 26. Maddesi işverenin işçinin davranışlarına dayanan sebeplerle iş sözleşmesini derhal feshetme hakkını düzenlemektedir. Buna göre, işveren, işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışlarını öğrendiği andan itibaren 6 iş günü içinde bu hakkını kullanmalıdır. Kanunun 26. maddesi şu şekildedir:
"Madde 26 – Derhal fesih hakkını kullanma süresi
24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin varlığı sebebiyle iş sözleşmesini derhal feshetme hakkı, bu tür hallerin öğrenildiği tarihten başlayarak altı iş günü geçtikten sonra kullanılamaz.
Ancak bu fiilin meydana gelmesinden itibaren her halükârda bir yıllık süre geçtikten sonra bu yetki kullanılamaz. İşçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz."
Yargıtay, 6 günlük hak düşürücü süre ile ilgili davalarda işverenin bu süreye riayet etmesinin önemine vurgu yapmıştır. Sürenin aşılması halinde işverenin fesih hakkı düşer ve iş sözleşmesi geçersiz bir şekilde feshedilmiş sayılır. İşte bu konuda Yargıtay’ın vermiş olduğu bazı önemli kararlar:
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2012/1139 K. 2012/3123 T. 7.2.2012
Bu kararda, Yargıtay işverenin işçinin kusurlu davranışını öğrendiği andan itibaren 6 iş günü içinde fesih hakkını kullanmasının zorunlu olduğunu belirtmiştir. Aksi takdirde fesih geçersiz sayılacaktır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2015/22482 K. 2017/11129 T. 22.6.2017
Yargıtay, bu kararında fesih sebebinin öğrenilmesinden itibaren 6 günlük sürenin aşılması durumunda fesih hakkının düşeceğini ve fesih işleminin geçersiz sayılacağını vurgulamıştır.
İşverenin fesih sürecinde 6 günlük hak düşürücü süreye riayet etmesinin yanı sıra, süreci hukuka uygun yürütmesi ve belgelerle desteklemesi gerekmektedir. İşte bu süreçte dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar:
a. Fesih Gerekçelerinin Yazılı Olarak Belirtilmesi
İşveren, fesih işlemi sırasında işçiye fesih gerekçelerini yazılı olarak bildirmelidir. Yargıtay kararları, fesih gerekçelerinin açık ve anlaşılır bir şekilde işçiye iletilmesini zorunlu kılar. Bu, işverenin feshin geçerliliğini ispatlaması açısından önemlidir.
b. İşçinin Savunma Hakkı
İşveren, fesih işlemi öncesinde işçiye savunma hakkı tanımalıdır. İş Kanunu’na göre, işçinin davranışlarına dayanan bir fesih söz konusu olduğunda, işçiden yazılı savunma alınması zorunludur. Aksi halde fesih geçersiz sayılabilir.
c. Belgelerin Düzenlenmesi
İşverenin, fesih sürecinde dayandığı gerekçeleri ve işçinin davranışlarını belgelerle desteklemesi gerekmektedir. Örneğin, işçinin devamsızlık yapması durumunda devamsızlık kayıtları, işçinin iş yerinde uygunsuz davranışlarda bulunması durumunda tanık beyanları kullanılmalıdır.
d. Arabuluculuk Süreci
İşveren ve işçi arasındaki uyuşmazlıklarda arabuluculuk süreci zorunludur. Fesih sonrası uyuşmazlıklarda tarafların mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya gitmesi gerekmektedir. Arabuluculuk süreci, işverenin savunmasını güçlendirecek belgelerle desteklenmelidir.
İşverenin 6 günlük hak düşürücü süreye uyarak işçinin iş akdini haklı sebeplerle feshetmesi durumunda, işçinin kıdem ve ihbar tazminatı hakkı ortadan kalkar. Ancak, fesih işlemi süresinde yapılmazsa ya da haklı sebebe dayanmazsa, işçi kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunabilir. Bu nedenle işverenin fesih işlemini hukuka uygun ve zamanında gerçekleştirmesi büyük önem taşır.
İş hukukunda 6 günlük hak düşürücü süre, işverenin fesih hakkını sınırlayan önemli bir düzenlemedir. İşverenin işçinin davranışlarına dayanan fesih kararını bu süre içinde kullanması zorunludur. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, bu sürenin aşılması durumunda fesih hakkı düşer ve iş sözleşmesi geçersiz hale gelir. İşverenin fesih sürecini dikkatle yönetmesi, belgelerle desteklemesi ve işçiye savunma hakkı tanıması, hukuki sorumluluklardan kaçınmak için kritik bir öneme sahiptir. Ayrıca arabuluculuk sürecine katılmak ve feshin kıdem ve ihbar tazminatına olan etkilerini dikkate almak işverenin karşılaşabileceği hukuki riskleri minimize eder.
07.10.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.