Çalışma hayatının önemli bir parçası olan kadın işçileri korumaya ve çalışma koşullarını iyileştirmeye yönelik birçok düzenleme kabul edilmiştir. Bu düzenlemelerden birisi de 4857 sayılı İş Kanunu ile kabul edilen süt izni uygulamasıdır. Süt izni ile kadın işçilerin bebeklerinin temel ihtiyacını karşılayabilmek adına işinden ayrılmasının önüne geçilmesi ve bu suretle çalışma hayatı içerisinde aktif olarak yer almalarının sağlanması yönünde önemli bir hüküm kabul edilmiştir. Buna göre işçinin, çocuğu 1 yaşına gelene kadar günlük 1,5 saat emzirme hakkı bulunmaktadır. İşçiye bu iznin verilmesi zorunludur, ancak uygulamada izin kullandırılmayan işçilerin çalıştığı süreler karşılığında ücret hakkı olup, olmadığı konusunda ihtilaflar mevcuttur. Biz de yazımızda süt izni süresinde izin verilmeyerek çalıştırılan işçinin ücret hakkını değerlendireceğiz.
4857 sayılı İş Kanunu nun “Analık halinde çalışma ve süt izni” başlıklı 74 üncü maddesinde konuya ilişkin bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre; Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır. Doğumda veya doğum sonrasında annenin ölümü hâlinde, doğum sonrası kullanılamayan süreler babaya kullandırılır. Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinene çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta analık hâli izni kullandırılır.
Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır. Süt izin hakkı doğum izinlerinin bitimine müteakip kullandırılır, dolayısıyla kadın işçinin doğum sonrası işe başlaması ile çocuğun 1 yaşına geldiği güne kadar geçen süre zarfında günlük 1,5 saat izin hakkı vardır. Uygulamada süt izinlerinin toplu olarak kullandırıldığı görülmektedir, böyle bir uygulamaya yönelik yasal bir düzenleme bulunmamaktadır, ancak Kanunda günlük ibaresi kullanıldığı için emzirme izninin amacının, bebeğin günlük anne sütü ihtiyacını karşılamak olduğu söylenebilir. Bu nedenle izin günlük olarak verilmektedir. Konuya ilişkin Yargıtay görüşü de bu yöndedir, (1)
Ancak bazen süt izninin yasada belirtildiği şekilde kullandırılması işçi ve işveren açısından birtakım zorluklar ortaya çıkartabilir. Özellikle işyerinin işçinin ikametinden uzak olması durumunda süt izninin günlük olarak kullanılması işçiye de bebeğe de fayda sağlamıyor olabilir. Bu gibi durumlarda taraflar anlaşma yaparak izinlerin toplu olarak kullanılmasını kararlaştırabilir. İşçi lehine olacak böyle bir anlaşmanın geçerliliği tartışmalı da olsa çalışma hayatında sıklıkla bu tür uygulamalara gidildiği bilinmektedir.
Süt izinlerinin yasada belirtildiği şekilde kullanılması gerekmektedir. İzin kullanılan süreçte işçi bir iş karşılığı olmaksızın günlük 1,5 saate tekabül eden ücrete hak kazanmaktadır. İşçinin süt izni kullandırılmayarak çalıştırıldığı durumlarda çalıştığı sürelere ilişkin ilave ücret hakkı olup, olmadığı konusu önem kazanmaktadır. Her şeyden önce işçiye süt izninin kullandırılması zorunlu olup, bu izni kullandırmayan işverenler hakkında idari para cezası öngörülmüştür. Bu itibarla süt izni süresince çalıştırılan işçiye izin yerine çalışma ücreti ödenmesi gibi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Ancak her ne kadar yasal bir düzenleme bulunmasa da işçinin izin kullanmayarak çalıştığı sürelerin ücretlendirilmesinin yapılması gerekmektedir. Çünkü işçinin zaten bir iş karşılığı olmaksızın ücret elde edeceği bir süre zarfında çalıştırılması söz konusu olmaktadır.
Ücretlendirmenin nasıl yapılacağı ise uygulamada yargı kararları ile çözüme kavuşturulmaktadır. Her ne kadar yüksek yargı son yıllara kadar verdiği kararlarında süt izninin kullandırılmaması durumunda ücret ödenmesine gerek bulunmadığı yönünde kararlar vermiş olsa da; “… Kadın işçiye doğumdan sonra bir yıla kadar günde 1,5 saat süt izni verilmesi gerektiğine dair düzenleme, 10.6.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanununun 74. maddesiyle getirilmiştir. İşverence süt izni verilmemesinin yaptırımı da, anılan yasanın 104. maddesinde öngörülmüştür. Bununla birlikte süt izni verilmemesi durumunda işçiye ilave bir ücret ödeneceğine dair bir kurala yer verilmiş değildir. Böyle olunca süt izni süresinin fazla çalışma süresi olarak değerlendirilerek sonuca gidilmesi doğru olmaz.” (2) Son yıllarda verdiği kararlarında ise bu görüşten ayrılarak süt izni süresince yapılan çalışmaların fazla çalışma olarak değerlendirilmesi ve ücretinin zamlı olarak ödenmesi gerektiği yönündeki görüşü benimsediği görülmektedir.
Nitekim 2016 yılında verdiği bir kararda; “…Süt izni konusuna gelindiğinde ise, 4857 sayılı Kanun'un 74/7. maddesinde “Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dolayısıyla, yasa uyarınca kadın işçilere çocuklarını emzirmeleri için günde bir buçuk saat (aksi yönde ve fakat işçi lehine olmak üzere taraflar arasında süre düzenlemesi yapılabileceği gibi) süt izni verilmesi hususu işverenin inisiyatifinde olan bir durum olmayıp, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 74/7. fıkrası uyarınca da bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağının işçi tarafından belirleneceği hüküm altına alınmış olup, işçinin süt izni kullanması gerektiği halde bu iznin kullandırılmaması durumunda, kullandırılmayan sürenin tespiti ile % 50 zamlı ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinin kabulü Anayasanın 50/2. maddesine ve amaçsal yorum benimsemek suretiyle 4857 sayılı Kanun'un ruhuna daha uygun düşeceğinden hükmün bozulması gerekmiştir. (3)
Yüksek yargı bu kararında İş Kanunu nun lafzi yorumu yapılmak suretiyle süt izni süresince çalışma yapılması durumunda herhangi bir ücretlendirme yapılması yönünde yasal düzenleme bulunmadığından ücret ödenmesine gerek olmadığı görüşünden ayrılarak, amaçsal yorumu benimsemiş ve çalışmanın karşılığının fazla çalışma ücreti olarak ödenmesi gerektiğini kabul etmiştir.
İşçinin yasal olarak izinli olduğu ve çalışma karşılığı olmaksızın ücrete hak kazandığı süt izninin kullandırılmaması her şeyden önce İş Yasasına aykırılık teşkil edeceğinden aynı yasanın 104 üncü maddesi gereği 1.619 TL idari para cezası uygulanması söz konusu olacaktır. Bununla beraber Yargıtay’ın son yıllarda verdiği kararlara göre, kadın işçilerin süt izni süresince çalıştırılması durumunda, haftalık çalışma süresi 45 saati aşmasa bile, işçinin çalıştırıldığı bu sürelerin fazla çalışma olarak kabul edileceği ve karşılığında zamlı ücret ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir.
23.06.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.