Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan gerçek dışı sigortalılık ve işyeri bildirimleri önemli ve büyük bir sorundur. Bu sorunun, Kurumun yanı sıra işverenler ve sigortalılar, hatta üçüncü kişiler yönünden de ciddi sonuçları vardır. Kurum tarafından yapılan denetimlerde, Kuruma çok sayıda kişinin gerçek dışı olarak bildirildiği, gerçek dışı bildirimlerle sigortalı yapılmış kişilerin Kurumca sağlanan sağlık ve sosyal güvenlik yardımlarından haksız ve usulsüz olarak yararlandıkları ve bu bildirimler sonucunda Kurumun ciddi miktarlarda zarara uğratıldığı tespit edilmiştir.
Sahte sigortalılık bildirimleri; tescil tarihinden itibaren sahte olan veya belirli bir dönem faaliyette bulunup, faaliyeti sona erdikten sonra sahte hale gelen işyerlerinden yapılabildiği gibi fiili çalışanların bulunduğu gerçek işyerlerinden de yapılabilmektedir.
Bir kişinin Kuruma bildiriminin yapılması ve işverence primlerinin ödenmesi o kişinin sigortalı sayılmasını gerektirmez. Asıl olan, hizmet ilişkisinin (akdinin) doğmuş olması, bu ilişkiye (akde) dayanarak işçinin işyerinde fiilen işverenin iş organizasyonu içerisinde çalışması ve hizmet ilişkisi (akdi) devam ettiği sürece Kuruma sigortalı bildiriminin devam etmesidir. Sahte sigortalılık, bir kişinin işyerinde hizmet akdine tabi olarak çalışmadığı, sigortalı sayılmayı gerektirecek bir statüsü veya sıfatı olmadığı halde, salt kayıt ve belge üstünde sigortalı gösterilme işlemi olarak açıklanabilir.
Sahte işyeri ise gerçekte hiç var olmadığı halde, kurulmuş, faaliyete başlamış ve sigortalı çalıştırılmaya başlanmış gibi Kuruma İşyeri Bildirgesi ile bildirilen ve işyeri tescili yapılan yerlerdir.
Sahte işyeri, en baştan sahte niteliği taşıyabildiği gibi, bazı durumlarda da gerçek bir işyerinin bir süre faaliyette bulunup kapanmasından veya devredilmesinden sonra, Kuruma gerekli bildirimlerin yapılmaması ve dolayısıyla e-sigorta şifresinin açık kalması sonucunda, sonradan bu e-sigorta şifresi kullanılarak gayri faal işyerlerinden sahte sigortalı bildirimi yapılması hallerinde de söz konusu olabilmektedir. Diğer bir ifadeyle, başta “gerçek” olan bir işyerinin sonradan “sahte” hale gelmesi mümkündür.
İsteğe bağlı sigorta hükümleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 6. bölümünde ele alınmış olup kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tâbi olmalarını sağlayan sigortadır.
İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için Türkiye'de ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk vatandaşlarından;
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunmak, şartları aranır.
Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80 inci madde uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların aynı ay içerisinde isteğe bağlı sigortaya prim ödemeleri halinde, primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenir ve eklenen bu süreler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir. Ay içinde 30 günden az çalışarak isteğe bağlı sigortalılık uygulamasından yararlanan sigortalıların aylık prim ve hizmet belgesindeki eksik gün nedeni 06 (Kısmi istihdam), 07 (Puantaj kayıtları), 17 (Ev hizmetlerinde 30 günden az çalışma), 12 (Birden fazla) ve 13 (Diğer) olanlar dikkate alınacaktır.
İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınır ve söz konusu süreler, ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80 inci madde uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalılar hariç olmak üzere 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
01/10/2008 tarihinden itibaren ilk defa isteğe bağlı sigortalı olanlar ile 506, 1479 ve 2926 sayılı Kanunlara tabi isteğe bağlı sigorta primi ödeyen sigortalıların 01/10/2008 tarihinden sonra isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreleri 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilecektir.
İsteğe bağlı sigorta primi, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından belirlenen prime esas aylık kazancın % 32'sidir. Bunun % 20'si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, % 12'si genel sağlık sigortası primidir. 51 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak kaydıyla belirlenen günlük kazanç ve gün sayısı üzerinden malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi alınır.
Kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan ve esnaf muaflığından yararlanan isteğe bağlı kadın sigortalılar tarafından 2021 yılında ödenecek prim tutarı:119,25 TL x 28 x % 32= 1.068,48 TL olup kişiler adına prim gün sayısı 30 gün olarak dikkate alınacaktır.
Bilindiği üzere sahte sigortalılığa başvurulmasının en önemli nedenlerinden biri yaşlılık aylığına hak kazanabilmek için yeterli olmayan prim gün sayısının tamamlanmasıdır. Bunun yanı sıra kişiler sağlık hizmetlerinden faydalanabilmek için de bu yola başvurmaktadırlar. Yaşlılık aylığı için gerekli olan sigortalılık süresi ve yaş şartını tamamlanmış; ancak prim günü yeterli olmayan kişiler, prim gününü doldurmak için genellikle para karşılığı sahte veya gerçek işyerlerinden sahte sigortalı gösterilmektedirler. Prim günü doldurmanın yanı sıra 5510 sayılı Kanun öncesi dönemde yaşlılık aylığının hangi statüden bağlanacağının tespitinde kişinin son 7 yıl içinde hangi sigortalılık statüsünün daha fazla olmasının dikkate alınması da sahte sigortalılığa başvurulmasının diğer bir nedenidir. 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu(Bağ-Kur) Kanuna göre 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanuna tabi yaşlılık aylığı şartlarının daha kolay olması ve bağlanan yaşlılık aylığının daha yüksek olması nedeniyle kişiler 4/1-a(SSK) statüsünden emekli olmayı istemektedirler. Bu noktada 01/10/2008 tarihinden önce 506 sayılı Kanuna tabi isteğe bağlı sigortalılığın sona ermesi ve 5510 sayılı Kanun’da yer alan isteğe bağlı sigorta günlerinin 4/1-b(Bağ-Kur) statüsünden sayılması, sahte sigortalı bildirimlerinin artmasına neden olmaktadır. Sahte sigortalılığın en önemli nedeninin kişilerin 4/1-a statüsünden bildirilme istekleri olduğu göz önüne alındığında çözüm önerisi isteğe bağlı sigortalı olan kişilerin bildirimlerinin 4/1-a statüsünden sayılmasıdır. İsteğe bağlı sigortalılığın 4/1-a statüsünden sayılması durumunda hem Kurumun ve kişilerin maddi kaybının önüne geçilebilecek hem Kurumun zaman kaybı azalacak hem de kişilerin farklı kanallara yapmış oldukları maddi ödemeler Kurum kasasına girerek gelir artışı sağlanacaktır.
17.11.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.