YAZARLARIMIZ
Tolga Berikten
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
Patent & Marka Vekili
berikten@yahoo.com



Bir Taşla İki Kuş: Aynı Anda Taşınmaz Satış Kazanç İstisnası ve Yenileme Fonu

Bugünkü yazımda sizlere bir kurumlar vergisi istisnası olan KVK 5/1-e de tanımlı taşınmaz satış kazancı istisnası ile VUK' unda yer alan ve bir vergi öteleme uygulaması olan yenileme fonunun aynı işlemde uygulanıp uygulanamayacağından tartışarak bahsetmek istiyorum.

Taşınmaz satışı istisnası ve yenileme fonu nedir?

Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) 5/1-e de hüküm altına alınmış olan istisna ile kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50'lik kısmı kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Yenileme fonu ise, mükellefin amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışından (ATİK) oluşan karı hemen gelir hesapları ile ilişkilendirmeyerek 3 yıl süre ile ilgili ATİK 'in yenilenmesine başlanılması için fona almasıdır.

Bu durumda mükellefler, her iki kanunda da belirtilen özel kriterleri sağlıyorlarsa her ikisinden aynı anda yararlanma imkanları olabilir mi ? Yani taşınmaz satışından oluşan karı %50 'sini istisnaya konu ederken, ilgili ATİK' i de yenileyecek ise, kalan %50 'si için ise yenileme fonundan yararlanması mümkün mü?

Buna hemen cevap vermek yerine, konuyu derinlemesine incelemekte yarar var

Taşınmaz satışı istisnasında elde edilen kazanç tekrar bağlı bir değere dönüşebilir mi ?

KVK 'nın taşınmaz satışı istisnasının tanınmasında ki temel gerekçe, kurumların atıl durumdaki değerlerinin elden çıkarılmasına kazanç istisnası getirerek kurumların mali yapılarını güçlendirmektir. 1. seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 5.6.2.3.3 bölümünde " Bu istisnanın amacı kurumların sermaye yapılarının güçlendirilmesi, finansman sıkıntılarının giderilmesi ve bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerinde daha etkin bir şekilde kullanılmasına imkan sağlamak ve işletmelerin finansal bünyelerini güçlendirmektir." denmiştir.

Yenileme fonu ise elden çıkarılan ATİK' in yenilmesi için mükelleflere bir vergi öteleme teşviki tanımaktadır. Dikkat edilirse bir tarafta taşınmazdan elde edilen gelirin tekrar bağlı değere dönüştürülmemesi diğer tarafta ise tekrar aynısını yenileme mantığı vardır.

Her iki maddenin aynı anda uygulanması ilk başta imkansız gibi gelmektedir. Ama bu olaya sadece bu açıdan bakarsak gerçek anlamda atıl olan bir bağlı değerini satarak, bunu ekonomik olarak kendisine fayda sağlayacak bir bağlı değere dönüştüren firmaların bu iki maddeden de aynı anda yararlanmasının önüne geçmiş oluruz ki kanun maddelerinin amacı bu değildir.

Taşınmaz satışındaki istisna uygulama şartı salt bağlı değere dönüşmemesi olarak okunmamalıdır. Atıl bağlı değerlerin yine bağlı değere dönüşüyor olsa da temelde firmaya ekonomik açıdan ilave katkı yapıp yapılmadığına bakılmalıdır.

VUK 3. maddesinde vergi kanunların nasıl yorumlanacağı hüküm altına alınmıştır. "Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır." denilerek kanun lafzının açık olmadığı durumlarda kanunun konuluşundaki maksada bakılarak yorum yapılabileceği hükme bağlanmıştır.

İdare vermiş olduğu 09/12/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-716 özelgesinde kanunun gerekçesine atıf yapmış ve burada KVK 5 1/e maddesinin gerekçesinin; istisnanın temel amacının kurumların mali yapılarının güçlendirilmesinin teşviki olduğu, ekonomik açıdan firmalara ilave imkan sağlamayan işlemlerin istisna kapsamı dışında kalacağı, elden çıkarılan taşınmazdan sağlanan likiditenin yine atıl hale dönüşmesine neden olacak şekilde fonksiyonel olarak benzer sabit kıymetlere kanalize edilmesi durumunun, istisna uygulaması ile sağlanması öngörülen amaca uygun düşmeyeceği, örneğin, şehrin bir bölgesindeki kullanılmayan bir arazinin satılıp başka bir bölgesinden bir süre sonra rant sağlamak amacıyla yeni bir arazi alınması durumunda, firmanın faaliyetleri açısından sağlanmış ekonomik katkı söz konusu olmayacağından bahsedilmiş istisnanın amacına ters düşeceği ve hemen akabinde şehrin kenar mahallesinde bulunan bir binanın satılarak, şehir merkezinde faaliyet göstermek amacıyla merkezde bir bina alınması durumunda ise, firma faaliyetleri açısından açık bir ekonomik katkı söz konusu olduğundan istisna uygulamasının amacına uygun olduğunu belirtmiştir.

Kanun gerekçesi açıktır

KVK’nun 5/1-e maddesi açısından, istisnadan yararlanmanın temel ölçütü, taşınmaz satışı sonucu elde edilecek kazancın kurumun mali bünyesinde iyileşme meydana getirip getirmediği veya ekonomik katkı yapıp yapmadığıdır.[1]

Gerekçeye baktığımızda taşınmaz satışından elde edilen gelir salt bağlı değere dönüşüyorsa, istisna amaca hizmet etmediğinden KVK 'unda yer alan istisna şartları ihlal edilmiştir diyemeyiz, asıl bakmamız gereken nokta ekonomik katkının varlığı olmalıdır. Pekala firma atıl durumdaki bağlı değerinden elde edilen kazancı yine bir bağlı ama ekonomik olarak kendisine katkı sağlayan bir değere dönüştürebilir.

Nitekim idare 09/12/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-716 özelge ile 13/08/2013 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.18.02-105[290-2012-8645]-874 özelgelerinde her iki kanun maddesinin aynı anda uygulanabileceği yönünde görüş bildirmiştir.

Danıştay 2014 yılında verdiği kararda da; “gerek KVK ve gerekse VUK' unda getirilen bu düzenlemelerden yalnızca birinden yararlanılacağı yönünde açık bir hüküm bulunmadığı… kaldı ki maddeyle getirilen düzenleme uyarınca aranılan yenileme koşulunun üçüncü yılın sonunda gerçekleşmemesi halinde ertelenmiş bulunan verginin aynen tahsil olunacağı dikkate alındığında, davacı şirketin vergi ertelemesinden yararlandırılması durumunda bir vergi kaybı oluşmayacağı” açıklamasını yaparak , bu konuda yapılmış olan tarhiyatı hukuka aykırı bulmuştur. (E:2011/9648 K:2014/5884)

Sözün özü

Her durum kendi özelinde tartışılmalı ve "ekonomik katkının" varlığı belirlenmeli ve ona göre hareket edilmelidir. Sonuçta bir taşla iki kuş vurma imkanın var ama vurmaya kalkışmadan önce mutlaka bir bilene danışman yararına olur ki aksi halde elinde ki sapanın da gitme ihtimali var .

Saygılarımla,


[1] İsmail Pamuk "Taşınmaz satış kazancı istisnası ile yenileme fonunun birlikte kullanılması mümkün müdür ?" Lebip Yalkın Mevzuat Dergisi

21.02.2019

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM