Airbnb, insanların seyahatlerinde konaklayacak yer bulmasını, mekan sahiplerinin ise bu kimselere yerlerini kiralamasını sağlayan, 220 ülkede 100 bin şehirde 6 milyonun üzerinde kiralık mekan seçeneği sunan, Ağustos 2008'de ABD'nin San Fransisco şehrinde kurulan, orijinal adı olan AirBedandBreakfast.com olan elektronik bir platformdur.
Airbnb Türkiye pazarına girmesinden bu yana yıllık ortalama büyümesi devamlı olarak artmakta olup Türkiye’de, İstanbul’dan sonra en fazla İzmir, Antalya, Muğla, Aydın, Balıkesir Bodrum, Marmaris ve Kuşadası gibi tatil yöreleri ile Ankara, Eskişehir, Bursa gibi popüler destinasyonlarda kullanılmaktadır.
Airbnb kısa dönem ev kiralama uygulamasıdır. Konaklama ihtiyacını hızlı, pratik ve uygun bir şekilde gidermek isteyenler sıkça Airbnb uygulamasını tercih etmektedir. Ülkemizde de son zamanlarda yaygınlaşan Airbnb uygulaması insanların her geçen gün daha da rağbet ettiği bir uygulamaya dönüşmüş durumda.
Nitekim ülkemizde yaygınlaşan kısa süreli konut kiralamalarından dolayı bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur. Konutların turizm amaçlı kiralanmasını düzenleyen ve kamuoyunda Airbnb Yasası olarak bilinen “7464 Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 2023 Kasım ayında Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Konuya ilişkin detayları düzenlemek amacıyla “Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik” 28 Aralık 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış ve 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Airbnb Yönetmeliği olarak adlandırılabilecek bu düzenleme kısa dönem kiralamaya dair; yönetmeliğin amacı, izin belgesi başvuruları, izin belgesi sahibinin yükümlülükleri ve sair konulara ilişkin birçok unsur barındırmaktadır. Bu yazımızda potansiyel mükellefler tarafından Airbnb aracılığı ile konut kiralama faaliyetinde bulunulması halinde karşılaşılabilecek vergisel yükümlülüklere değinilecek olup ilgili yönetmelik çerçevesinde bir değerlendirme yapılmayacaktır.
Ev sahipleri, evlerini Airbnb aracılığıyla kiralayarak ek gelir elde edebilirler. Ancak bu gelirlerin vergilendirilmesi konusu önem arz etmektedir. Bu yazımız da herhangi bir vergi türü itibariyle mükellefiyeti olmayan (potansiyel mükellef) kişilerin Airbnb aracılığı ile konutlarını Türkiye’de kiraya vermesi durumunda sonraki dönemlerde yapılacak bir vergi incelemesinde karşılaşabilecekleri vergisel yükümlüklere, kazancın türüne, KDV sorumluluğuna, usule ilişkin değerlendirmelere ilgili mevzuat çerçevesinde yer verilecektir.
Potansiyel mükelleflerin Airbnb aracılığı ile konutlarını kiraya vermesi durumunda kiralama faaliyeti kapsamında elde ettiği kazancın ticari kazanç mı yoksa gayrimenkul sermaye iradı mı olduğu hususu tartışma yaratabilir.
Gelir Vergisi Kanunun 70’inci maddesinde, gayrimenkul sermaye iratları sırasıyla sayılmış, aynı maddenin 2’inci fıkrasına göre “binaların (döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için alınan kira bedelleri dahildir) sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradıdır” şeklinde hüküm konulmuştur.
Gayrimenkullerin kiralanması esas olarak GVK’ nın 70’inci maddesince gayrimenkul sermaye iradı olarak dikkate alınmaktadır. Ancak, gayrimenkullerin uzun süreli kiralanması suretiyle elde edilecek gelirden daha fazla gelir elde edilmesi amacıyla, günlük veya haftalık olarak yıl içinde birden fazla tekrarlanan kiralama hizmeti verilmesi, kiracılara kiralamaya ek olarak güvenlik ve temizlik taahhüdünde bulunması; kiracılar için otel ve ya apart otel kompleksinde bir hizmet sunulması, işçi çalıştırılması ve bu faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapılması, sunulan bu hizmetin emek ve sermaye gerektirmesi gerekçeleri ile bir organizasyon dahilinde yapıldığı dikkate alındığında günübirlik kiralama faaliyetinin ticari faaliyet olarak dikkate alınması gerekmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37’nci maddesi hükmünde “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazanç” olarak tanımlamıştır. Ticari kazancı belirleyen hâkim unsur, ticari faaliyette devamlılıktır. Devamlılık unsuru bir takvim yılı içerisinde ticari mahiyet arz eden işlemlerin birden fazla tekrarlanması veya birden fazla takvim yılında tekrarlanmasıdır. Devamlılık kasıt ve niyetiyle tüccarlar tarafından yapılan faaliyet sonucu elde edilen gelir ticari kazanç, aksi takdirde, arızi kazanç olarak vergilendirilecektir. Birden fazla kişiye hizmet vermesinin asıl amacı daha fazla kazanç elde etmektir. Bu durumda işi sürekli yapmakta kasıt ve niyetini ortaya koymaktadır. Bu anlayış doğrultusunda ticari kazancın ilk esası olan süreklilik sağlanmıştır. Diğer unsur ise organizasyon unsurudur. Günlük/aylık konaklama süresinin bitmesinin ardından diğer konaklayacak kişiye hazır hale getirmek için evlerin tekrardan kullanıma hazır hale getirilmesi de bu işin bir organizasyon dâhilinde yapıldığını gösterir. Ayrıca söz konusu konutun belirli bir bedel karşılığı olmak üzere günlük ya da haftalık olarak kullanıma sunulmasında bir kira akdinden söz edilmesi mümkün olmadığından bu faaliyetin ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bir işlemin ticari organizasyon içerisinde yapılması, devamlılık kasıt ve niyetiyle yapıldığının karinesidir. Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 13.09.2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.16.01-120[37-12/10]-928 yılı özelgesinde gayrimenkullerin uzun süreli kiralanması suretiyle elde edilecek gelirden daha fazla gelir elde edilmesi amacıyla, günlük veya haftalık olarak, süreklilik arz eden bir şekilde farklı kişilerin kullanımına hazır halde bulundurulması, kalacak kişilere konutun teslimi ve kalma sürelerinin sonunda konutun teslim alınması ve yeniden kullanıma hazır hale getirilmesi bir organizasyonu gerektirdiği belirtilmiştir.
213 sayılı VUK’un 3.maddesinde “Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.” hükümleri mevcuttur. Netice itibariyle daha fazla gelir elde etmek kastı ile Airbnb aracılığı ile konutlarını kısa süreli olarak kiraya veren potansiyel mükelleflerin elde edeceği kazanç GVK’ nın 37. maddesinde tanımlanan ticari kazanç olup söz konusu kazancı elde edenlere ilk gelirin elde edildiği tarih itibariyle geriye dönük Gelir Vergisi yönünden mükellefiyet tesis edilecektir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde Kanunun konusu; “Türkiye’de ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler” olarak belirlenmiş, 4. maddesinde ise teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerin “hizmet” sayıldığı hüküm altına alınmıştır. Kanun’un 8. maddesinde; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde mükellefin bu işleri yapanlar olduğu, 10. maddesinde de malın teslimi veya hizmetin ifası ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği belirtilmiştir. Yine Kanunun 20. maddesinde teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğuna hükmedilmiştir. Dolayısıyla ticari faaliyet olarak değerlendirilen Airbnb platformu üzerinden konut kiralama faaliyeti, aynı zamanda Türkiye’de ticari faaliyet kapsamında sunulan bir hizmet olarak kabul edileceğinden 3065 sayılı KDV kanunun 1/1 maddesine göre KDV’ ye tabi olacaktır. Dolayısıyla vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih itibariyle bu hizmetleri sunan potansiyel mükelleflere geriye dönük KDV mükellefiyeti tesis edilecektir.
Airbnb tarafından sunulan hizmet karşılığında, sistemi kullanan ev sahiplerine yapılan ödemeler üzerinden ev sahibinin durumuna göre değişen oranlarda komisyon kesilmektedir. Söz konusu komisyonlar kesildikten sonra kalan tutarlar hesaplara yatırılmaktadır. Airbnb adlı uygulamanın sahibi olan Airbnb Inc. şirketi ABD’de mukim bir şirket olup Türkiye’de iş yeri veya daimi temsilcisi bulunmamaktadır. Uygulamayı kullanan ev sahipleri hizmeti verirken Airbnb uygulamasından yararlanmakta ve Airbnb Inc. firması söz konusu hizmet karşılığında komisyon kesintisi uygulayarak kalan tutarları uygulamayı kullanan ev sahiplerinin hesabına göndermektedir. Neticesinde, Airbnb Inc şirketinin Türkiye’de yapılan bir hizmetten yararlanması nedeniyle KDV beyan etmesi gerekmektedir. Fakat söz konusu firmanın işyeri ve kanuni merkezinin Türkiye’de olmaması nedeniyle yararlanılan hizmete ait KDV’nin 3065 sayılı Kanun ve KDV Uygulama Genel Tebliğinde yer alan hükümler gereği mükellef tarafından tam tevkifata tabi tutulması gerekmektedir. Zira, KDV Uygulama Genel Tebliğinde yer alan hüküm gereği, tam tevkifata tabi işlemlerde tevkifat sorumluluğu KDV mükellefi olmasalar dahi tüm alıcılara aittir. Dolayısıyla Airbnb Inc. Şirketinin Türkiye’de yararlandığı hizmet dolayısıyla kesintiye tabi tuttuğu (ev sahipleri tarafından ödenen) komisyon tutarları tam tevkifata konu KDV matrahı olacak bu tutarlar üzerinden ev sahipleri tarafından tam tevkifat yapılarak sorumlu sıfatıyla verilecek 2 nolu KDV beyannamesi ile beyan edilecektir.
Vergi Usul Kanunu’nda kayıt ve belge düzenine uyulmaması hallerine ilişkin olarak usulsüzlük cezaları ve özel usulsüzlük cezaları öngörülmüştür. Daha ağır olan özel usulsüzlük cezaları ile belge düzeninin yerleşmesi, mükelleflerin çapraz kontrolünün sağlanması yoluyla vergi denetimlerinin etkinliğinin artırılması amaçlanmıştır. Kanunun 353. maddesinde belge nevileri itibariyle özel usulsüzlük fiilleri ve cezaları ile ilgili düzenleme yapılmıştır.
Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması, düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi, bu belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlenmesi ya da bu kanunun 227. ve 231. maddelerine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine her bir belge için tebliğlerde belirtilen tutarlardan aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir. Dolayısıyla Airbnb aracılığı ile konutlarını kısa süreli olarak kiraya veren potansiyel mükelleflere belge düzenine uymamaktan dolayı Özel Usulsüzlük Cezası önerilecektir.
Herhangi bir vergi türü itibariyle mükellefiyeti bulanmayan potansiyel mükelleflerin Airbnb platformu aracılığı ile konutlarını kiraya vermesi durumunda elde edeceği kazanç ticari kazanç olup bu durum sürekli bir vergi mükellefiyeti gerektireceğinden söz konusu kimselere geriye dönük gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir. Sunulan kiralama hizmeti Türkiye’de yapıldığı için 3065 sayılı kanunun 1/1 maddesi gereğince Katma Değer Vergisine tabi olacak ve yine geriye dönük olarak KDV mükellefiyeti tesis edilecektir. Ayrıca Airbnb Inc şirketinin Türkiye’de yapılan bir hizmetten yararlanması nedeniyle kesmiş olduğu (ev sahipleri tarafından ödenen) komisyon tutarları üzerinden ev sahipleri tarafından tam tevkifat yapılarak sorumlu sıfatıyla verilecek 2 nolu KDV beyannamesi ile beyan edilecektir.
29.01.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.