YAZARLARIMIZ
Prof. Dr. Süleyman Uyar
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi
İşletme Fakültesi
suleyman.uyar@alanya.edu.tr



Faaliyet Denetimi

GİRİŞ

Muhasebe denetimi denince akla genellikle finansal tabloların denetimi gelmektedir. Halbuki muhasebe denetimi uygunluk denetimi ve faaliyet denetimi gibi alanları da kapsayan geniş bir içeriğe sahiptir. Ancak bugün bağımsız denetim şirketlerince uygulamada ağırlıklı olarak yalnızca finansal tabloların denetlendiği görülmektedir. İşletmelerin faaliyetlerinin karlılık, verimlilik ve etkinliği üzerine odaklanan faaliyet denetimi ise çok yaygın olarak kullanılmamaktadır. Faaliyet denetiminin çok yaygın olmayışı uygulama sürecinin zor olması ve bu konuda herhangi bir yasal zorunluluğun bulunmayışı ile açıklanabilir.

Geçtiğimiz günlerde ABD’de finansal piyasalarda ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan küresel kriz güvenilir bilgi üretiminin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Yaşadığımız küresel kriz ve batan büyük şirketlerin ardından şu açıkça anlaşılmalıdır ki işletmelerin finansal tablolarının bağımsız denetimden başarılı biçimde geçmiş olması onların faaliyetlerinin de kesinlikle etkin ve verimli olduğunun bir göstergesi değildir. Özellikle ABD’de Lehman Brothers başta olmak üzere bazı şirketlerinin iflası bağımsız denetiminin yeterliliğini (hatta güvenilirliğini) tartışılır hale getirecek ve işletmelerin ayrıca faaliyet denetiminden de geçirilmesi gerekliliğinin anlam ve önemini artıracak gibi gözükmektedir.

Türkiye’de denetim denince akla genellikle bağımsız denetim (dış denetim) gelmektedir. İçerik ve amaç açısından bağımsız denetimden farklı bir alana sahip olan faaliyet denetimi özünde maliyet ve yönetim muhasebesinin uygulama alanıdır. Zira faaliyet denetiminin temel amacı işletmenin genelinin veya bölümlerinin faaliyetlerinin mevcut etkinlik ve verimlilik düzeylerinin saptanması suretiyle yönetimi bilgilendirme ve aynı zamanda söz konusu faaliyetlerin etkinlik ve verimliklerinin nasıl arttırılacağı konusunda önerilerde bulanarak yönetimi doğru kararlara yönlendirmedir.

Bugün artık işletmelerin yalnızca finansal tablolarına veya finansal göstergelerine bakılarak onların faaliyetlerinin gerçekten etkin ve verimli olup olmadığı konusunda fikir sahibi olmak zorlaşmıştır. Bu nedenle ister iç denetim biçiminde isterse dış denetim biçiminde olsun denetimin kapsamı faaliyet denetimine de içine alacak şekilde genişletilmelidir. Özellikle finansal tabloların denetimiyle sınırlı olmayan, faaliyet denetimini de içine alacak şekilde yapılan bağımsız denetim uygulama sonuçlarının gerek iç bilgi gerekse dış bilgi kullanıcıları açısından kuşkusuz daha faydalı bilgiler üreteceği ortadadır. İşletmelerin finansal performanslarının yanı sıra faaliyetlerinin etkinlik ve verimlilik düzeyleri ile bunlardaki gelişme potansiyelinin faaliyet denetimi aracılığıyla ortaya konması sadece işletme sahip ve yöneticilerinin değil yatırımcıların da tüm işletme performansını daha sağlıklı değerlendirebilme olanağına kavuşmaları dolayısıyla daha isabetli kararlar vermelerini önemli ölçüde olumlu yönde etkileyecek bir yaklaşımdır. Zira bu tür bir genişletilmiş denetim çalışması işletmelerde performansın ölçülmesi ve faaliyetlerin değerlendirilmesinden ibaret olmayıp, etkinlik ve verimliliklerin geliştirilmesinde de önemli bir araç olarak tebarüz etmektedir. İşletmelerin güçlü ve zayıf yönlerinin, karşılaşabilecekleri tehditlerin ve yakalayabilecekleri fırsatların tarafsız bir gözle değerlendirilerek, işletme sahip ve yöneticilerine işletme hakkında gerekli ve güvenilir bilgiyi üretmeyi amaçlayan faaliyet denetimi aynı zamanda bilgi ve deneyimlere dayalı önemli tavsiyelerin üretilmesi faydasını sağlayan bir tür yönetsel danışmanlık hizmetini de ifade etmektedir.

Uygulama alanı ve kapsamı son derece geniş olan faaliyet denetimi sadece muhasebe ile değil, aynı zamanda işletmenin diğer tüm işlev ve faaliyetleriyle ilgili olup performans ve risk denetimlerini de kapsar. Faaliyet denetiminin, uygulandığı faaliyet sürecine; karlılığın, iktisadiliğin, verimliliğin arttırılması, kaynakların etkin kullanılması, problemlerin erken aşamalarda ortaya konarak önlemlerin yerinde ve zamanında alınması ve iletişimin güçlendirilmesi gibi katkılar sağlaması beklenir. Faaliyet denetimi bir işletmedeki hemen hemen her faaliyete uygulanabildiğinden iç denetime büyüteç görevi görür. Diğer bir anlatımla iç denetim faaliyeti faaliyet denetiminin uygulama alanı içindedir. Bu anlamda iç denetçi, geniş bir alanda analiz yeteneklerine sahip faaliyet denetçisidir.  

PERFORMANS DEĞERLEME

Faaliyet denetiminde önemli bir sorun işletmelerin performanslarının ölçümü ve değerlendirmesidir. Performans ölçümünde finansal yöntemler, finansal olmayan yöntemler, finansal ve finansal olmayan yöntemlerin birlikte kullanımını esas alan yöntemler kullanılabilir. Faaliyet denetiminde; “Balanced Scorecard”, “Paydaş Temelli Performans Değerleme Modeli”, “Performans Piramidi”, “Mükemmellik Modeli”, “Ekonomik Katma Değer” ve  “Veri Zarflama Analizi” gibi modern performans ölçüm sistemleri veya modelleri kullanılabilir. Faaliyet denetimi açısından yukarıda sayılan belli başlı performans ölçüm sistem veya modellerinin vurgulanması gereken bazı önemli noktaları şunlar olabilir:

  • Finansal boyut, müşteri boyutu, içsel süreç boyutu, öğrenme ve gelişme boyutu olmak üzere dört temel boyuta sahip BSC geleneksel performans ölçüm sistemlerinin finansal ölçütlere dayalı tek yanlı odaklaşmasının sakıncalarını giderebilir. BSC finansal performans ölçütleri ile birlikte finansal olmayan performans ölçütlerini de dengeli bir şekilde kullanır, isletmenin maddi varlıkları ile birlikte maddi olmayan varlıklarının değerini dikkate alır ve performans yönetim sistemini isletmenin stratejik hedefleri üzerine kurar. BSC performans sistemini uygulayan işletmeler bir anlamda kendilerini sürekli faaliyet denetiminden geçirmektedirler. BSC bu açıdan değerlendirildiğinde kapsamlı ve kesiksiz bir faaliyet denetimini ifade eder.
  • Performans ölçümünü işletmenin paydaşları temelinde yapmayı amaçlayan paydaş temelli performans değerleme modeli sadece finansal ve finansal olmayan performans göstergeler arasındaki dengeye yoğunlaşmamakta, ayrıca işletme ile kilit paydaş grupları arasındaki ilişkiyi de ortaya koymaktadır. Bu model faaliyet denetimi sonuçlarının yararını işletme sahip veya yöneticileri ile sınırlı olmaktan çıkarıp tüm paydaşlara yaymayı amaçlayan bir yaklaşım sergiler.
  • Performans piramidi; işletmedeki performansın sonuç ve süreçlerini ortaya koyan iki boyuta dayanmaktadır.  İşletmenin “ne elde edeceği” ve “nasıl elde edeceği” sorularına performans piramidi ile cevap alınabilir. Faaliyet denetimi sürecinde de benzer sorulara cevap arandığından bu yaklaşım faaliyet denetimi süreciyle bütünleşen bir özellik gösterir.
  • İşletmelere mükemmelliğe giden yolun neresinde olduklarını gösteren, darboğazlarını saptamalarını sağlayan ve uygun çözümlere ulaşabilmek için belli bir yaklaşımın kullanılmasını öneren MM’nin dayandığı felsefe; müşteri odaklılık, liderlik, tutarlılık, hedefe odaklanma, süreçlerle ve verilerle yönetim, insan odaklı ve katılımcı yönetim, sürekli öğrenme, iyileştirme, yaratıcılık, işbirliği, gelişme, toplumsal sorumluluk ve sonuç odaklılıktır. Mükemmellik modeli dayandığı felsefe bakımından faaliyet denetiminin yönetim ihtiyaçlarına yön veren amaçları ile uyum içindedir. Faaliyet denetiminde kullanılan müşteri tatmini, yeni müşteri sayısı, pazar payı, verimlilik, kalite–süreç ilişkisi, personel devir hızı, kalite, esneklik, hız, yenilik, yeni ürün geliştirme süreci, tedarik kaynakları ve demografik özellikler gibi özelikle finansal olmayan performans göstergeleri MM ile tamamen örtüşür.
  • EKD gerek işletme örgütünün bütününün gerekse bütün içindeki parçaların yarattıkları “gerçek değeri” belirlemeye yöneliktir. EKD performans ölçüm aracı olmasının yanında değere dayalı yönetim anlayışının temelidir. İşletme değerinin her bir işletme faaliyetinin ayrı ayrı yarattığı değerler toplamından oluştuğu varsayılabilir. Faaliyet denetiminin başlangıç sorusu olan “faaliyetlerim etkin mi?” sorusu “faaliyetlerim değer yaratıyor mu?” sorusu ile eş anlamlı düşünüldüğünde ise EKD ile faaliyet denetiminin özünde aynı probleme odaklandığı görülür.
  • Çoklu girdi ve çıktı temelinde hareket eden VZA karar birimlerinin göreli performansını ölçmeyi amaçlayan doğrusal programlama tabanlı bir tekniktir. İşletme performansının ölçümü için kullanılabilecek matematiksel bir teknik olan VZA bu yönüyle faaliyet denetimi sürecinde yararlanılabilecek önemli bir araç olarak görülebilir. 

SONUÇ

Faaliyet denetiminin yukarıda bahsedilen önem ve gerekliliğine karşın (BDDK ve TTK’daki birkaç hüküm göz ardı edilecek olursa) bu konuda herhangi bir kapsamlı yasal düzenleme bulunmadığı ayrıca konuya ne muhasebe meslek kuruluş ve mensuplarınca ne de akademik çevrelerce yeterli ve gerekli ilginin gösterilmediği kanaatimizi yinelemek durumundayız. Faaliyet denetimi maliyet ve yönetim muhasebesinin, muhasebe denetiminin kısaca muhasebenin kapsamı alanı içinde olduğuna göre faaliyet denetçiliği meslek mensuplarının hizmet alanı içindedir. Daha açık bir ifade ile faaliyet denetimi ister bağımlı ister bağımsız çalışsın muhasebecinin işidir. İç denetçiler firma içinde faaliyet denetimini pek ala yürütebilecekleri gibi dış denetçiler de bağımsız denetim olgusunu faaliyet denetimini de kapsayacak şekilde genişletme eğilimi içinde olmalıdırlar ki hizmet sundukları işletmelere daha faydalı olabilsinler. Bununla beraber faaliyet denetimi işinin bir ekip işi olduğu, farklı uzmanlıklar ve teknik bilgi gerektirdiği gerçeği de gözden ırak tutulmamalıdır. Diğer yandan faaliyet denetçilerinin kendilerinden beklenen görevleri tam olarak yerine getirebilmeleri için diğer ilgili alanları olduğu kadar performans ölçüm sistemlerini de iyi bir şekilde öğrenip kullanabilmeleri son derece önemlidir. Denetim mesleğine yön veren meslek örgütleri, kurum ve kuruluşlar faaliyet denetçiliğinin gelişmesi için gereken çalışmaları ve düzenlemeleri yapmalıdırlar. Üniversiteler de gerek lisans ve gerekse lisansüstü öğretim programlarında faaliyet denetimi ve denetçiliği konusuna gereken önemi vermelidirler.
 

Notlar

1) Bu çalışma Sakarya Mali Müşavirler Odası tarafından Organize edilen Maliyet ve Yönetim Muhasebesi Sempozyumu II’de, Doç.Dr. Ahmet Vecdi Can ve Yrd.Doç.Dr. Süleyman Uyar tarafından sunulan Yönetim Muhasebesi Açısından Faaliyet Denetimi ve Faaliyet Denetiminde Kullanılabilecek Performans Ölçüm Sistemleri adlı bildirinin kısa bir özetidir.

2) Faaliyet Denetimi konusunda detaylı bilgi için, Sakarya Mali Müşavirler Odası tarafından organize edilen Maliyet ve Yönetim Muhasebesi Sempozyumu II’de sunulan “Yönetim Muhasebesi Açısından Faaliyet Denetimi ve Faaliyet Denetiminde Kullanılabilecek Performans Ölçüm Sistemleri” adlı bildiriye bakabilirsiniz.

NOT: BU ÇALIŞMA DOÇ. DR. A. VECDİ CAN (Sakarya Üniversitesi İ.İ.B.F.) İLE BİRLİKTE HAZIRLANMIŞTIR.

01.12.2008

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Yılın Kampanyası: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM