ÜRETİM İŞLETMELERİNDE SATIŞLARIN MALİYETİ TABLOSU’NUN ENFLASYONA GÖRE DÜZELTİLMESİ
Küreselleşme ile birlikte ülke sınırları önemini giderek kaybetmektedir. Özellikle sermaye piyasalarının gelişmesi ve teknolojik hayatta yaşanan gelişmeler tüm dünyayı tek bir pazar haline getirmiştir. İşletmeler finansman gereksinmelerini karşılamada iç piyasa ile sınırlı kalmamakta, uluslararası sermaye hareketlerinden pay almaya çalışmaktadırlar. Uluslararası sermaye hareketlerinden pay alabilmek için şeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk ve adaletlilik aranan temel özellikler haline gelmiştir.
Yaşanan uluslararası finansal krizlerin ve şirket skandallarının arkasında yatan önemli nedenlerden biri olarak kurumsal yönetim politikalarının yetersiz olduğunun görülmesi, kurumsal yönetim kavramını dünyada her geçen gün daha da önemli hale getirmiştir. Bu gelişmenin nedenleri çok olmakla birlikte, en başta gelenleri uluslararası sermaye hareketlerinin, hisse senedi sahipliğinin ve sermaye piyasaları arasındaki rekabetin artmasıdır.
Sermaye piyasalarının etkinliği konusunda karşımıza çıkan kavramlardan bazıları şeffaflık, hissedarların haklarının korunması, hissedarların eşit muamele görmesi ve işletme yönetiminin sorumluluklarıdır. Bu kavramlar aslında kurumsal yönetim anlayışını oluşturur. Çünkü şeffaflık (transparency), hesap verebilirlik (accountability), sorumluluk (responsibility) ve adaletlilik (fairness) tüm dünyada kurumsal yönetim ilkeleri olarak kabul edilmiştir. Kurumsal yönetim konusunda uluslararası alanda temel olarak kabul edilen başlıca düzenlemeler: Cadbury Komitesi Raporu, Public Oversight Board Raporu, OECD Kurumsal Yönetim İlkeleri, Sarbanes Oxley Yasası ve Avustralya Kurumsal Yönetim İlkeleri’dir.
“Corporate Governance” kavramı Türkçe’ye bazen kurumsal yönetim bazen de kurumsal yönetişim olarak çevrilmiştir. Birçok farklı şekilde tanımlanabilecek olan kurumsal yönetim; bir kurumun beşeri ve finansal sermayeyi çekmesine, etkin çalışmasına ve böylece ait olduğu toplumun değerlerine saygı göstererek, uzun dönemde ortaklara ekonomik değer yaratmaya olanak tanıyan her türlü kanun, yönetmelik, kod ve uygulamaları ifade eder.
Türkiye’de kurumsal yönetim anlayışına ilişkin yapılan çalışmalar çok yenidir. Bu konuda TÜSİAD “Kurumsal Yönetim En İyi Uygulama Kodu: Yönetim Kurulunun Yapısı ve İşleyişi” adlı çalışmayı Aralık 2002’de, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) da “Kurumsal Yönetim İlkleri” adlı çalışmayı Temmuz 2003’de yayımlamıştır. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), Kurumsal Yönetim Endeksini oluşturmuş, SPK Kurumsal Yönetim Uyum Raporu zorunluluğu getirmiştir. Ayrıca Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, kayıtlı işletmeleri için bir kurumsal yönetim ilkeleri taslağı oluşturmuştur.
Türk işletmeleri ve KOBİ’ler kurumsal yönetim konusunda çok parlak bir durumda değildir. Örneğin McKinsey tarafından göre Güney Kore, Malezya, Tayvan, Hindistan, Meksika ve Türkiye'deki 188 işletme üzerinde araştırma yapılmıştır. Başta "yönetim kurulları" olmak üzere "yatırımcı hakları" ve "şeffaflık" gibi konularda Türk işletmeleri son sıralarında yer almıştır.
Dünyanın küresel bir köy haline geldiği günümüz rekabet ortamında Türk işletmeleri, varlıklarını koruyabilmek ve sürekliliklerini sağlayabilmek için, öncelikli olarak kurumsallaşmayı ön plana almalıdırlar. Gerek ülkemizde ve gerekse dünyada aile işletmelerinin üçüncü kuşağa ulaşma oranı % 15-20, ömürleri ise 25-30 yıldır. Aile işletmelerinin başarısızlık nedenleri arasında yönetimde yetersizlik ve kurumsallaşamama ilk sırada yer almaktadır. Türkiye’de aile işletmelerinin oranının % 94 olduğu göz önüne alındığında, bu işletmelerin kurumsal yönetim anlayışını uygulamaları sermaye piyasalarının gelişimine olumlu etki yapacaktır.
Türkiye’de kurumsal yönetim uygulaması bugün için sadece sermaye piyasası kanununa tabi şirketler için geçerlidir. Ancak Avrupa Birliği uyum çalışmaları, bağımsız denetim, Basel II düzenlemeleri, Yeni Türk Ticaret Kanunu değişikliği ve diğer gelişmeler nedeniyle önümüzdeki yıllarda kurumsal yönetimin tüm işletmeler ve özellikle KOBİ’ler için daha da önemli hale geleceği açıktır. Bu bağlamda özellikle KOBİ’lerin ve tüm işletmelerin daha profesyonel bir yapıya kavuşması, finansal raporlama sürecinin güvenilirliğinin arttırılması, şeffaflık ve hissedarların haklarının korunması anlamında yeniliklerin, kısaca kurumsal yönetim uygulamalarının hayata geçirilmesi gerekecektir.
Kurumsal yönetim için KOBİ’lerin; bilgi ve şeffaflık, bağımsız yönetim kurulu üyeleri, azınlık hissedar haklarının korunması, fiyatlandırma, sürdürülebilirlik, yenilikçilik, performans ve risk değerlendirmesi, denetime açıklık ve etik değerlere bağlılık gibi konularda çalışmalar yapmaları ve sistem oluşturmaları gerekir.
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik yeniden yapılanma süreci, kamu kesiminde olduğu kadar özel sektörde de köklü değişikliklere yol açacaktır. Bu yeni dönemde KOBİ’lerin dünya piyasalarında hak ettikleri yeri bulmalarında kurumsal yönetim ilkelerinin hayata geçirilmesi büyük rol oynayacaktır.
30.07.2007
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.