YAZARLARIMIZ
Soner Ülgen
Yeminli Mali Müşavir
Eski Baş Hesap Uzmanı
sonerankara@yahoo.com



Gerçek Kişi Ortağından Borç Alan Şirket İle Şirket Ortağının Karşılaşabileceği Vergisel Riskler

Şirket Faiz Ödemeden Ortağından TL Cinsinden Borç Alabilir

Kazançları kurumlar vergisine tabi olan sermaye şirketleri zaman zaman finansman ihtiyaçlarını karşılamak için faiz ödeyerek kredi kullanmak yerine ortaklardan borçlanma yoluna gidebilmektedir. Şahsi servetlerinden kaynak aktaran ortaklar, şirketin ihtiyacı olan kaynağı finanse ederek şirketin mali yapısının güçlenmesine, şirketin ticari hayatının devamlılığına ve kârlılığının artmasına, kullanılacak krediler nedeniyle yükleneceği faiz maliyetinden kurtulmasına imkan sağlamaktadır. Bu suretle şirketin kârlılık oranlarında yaşanabilecek artış ve şirketin mali yapısının güçlenmesi, kâr dağıtım politikasıyla temettü geliri elde edebilecek ortakların menfaatine bir durum oluşturmaktadır. Danıştayın yerleşik içtihatları; “yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında önemli miktarlardaki paraların günün ekonomik koşullarında karşılıksız olarak alınıp verilemeyeceğine” yönündedir. Buna göre, aralarında iş ilişkisi bulunan kişiler arasında herhangi bir karşılık olmaksızın ödünç para verilebileceği açıktır.

Vergi İdaresi Gerçek Kişi Ortağın Şirkete Borç Vermesine Herhangi Bir Faiz Zorunluluğu Öngörmüyor!

Gelir İdaresi Başkanlığı Muğla Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 15.11.2018 tarih ve 114063 sayılı mukteza ‘da  Şirketiniz tarafından ortağınızdan alınmış borçların örtülü sermaye olarak değerlendirilmesi halinde bu borçlarla ilgili olarak örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderlerin, Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre gider olarak yazılması mümkün bulunmamakla birlikte, örtülü sermaye kabul edilen borçlanmalarda oluşacak kur farkı gelirlerinin de söz konusu borcun örtülü sermaye olarak kabul edilmesinin bir sonucu olarak, vergiye tabi kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınması söz konusu olmayacaktır.  Şirketinizin gerçek kişi ortağından borçlandığı paralarla ilgili olarak herhangi bir faiz ödemesi durumunda, gerçek kişi ortağa ödenecek faiz bedelinin emsallere uygun olması gerekmektedir. Emsallere uygun faiz bedelinin tespitinde Kanunun 13 üncü madde hükmü ve 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğinde açıklanan yöntemlerden işlemin mahiyetine en uygun olanının kullanılacağı tabiidir. Öte yandan, Şirketinizin nakit ihtiyacı olmadığı halde gerçek kişi ortağınızdan alınan paralara ilişkin ortaya çıkan kur farklarının, ticari kazancınızın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgisi olmadığından, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.

Özetle mukteza ’dan çıkan sonuçlar şu şekildedir:

  • Örtülü sermaye şartlarının varlığı halinde şirketin gerçek kişi ortağından alınan borçlarla ilgili olarak ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler “Kanunen Kabul Edilmeyen Gider” olarak dikkate alınacaktır.
  • Şirket gerçek kişi ortağından aldığı borçla ilgili “faiz” ödemek zorunda değildir.
  • Şirket gerçek kişi ortağından aldığı borçla ilgili olarak “faiz ödemesi durumunda”, gerçek kişi ortağa ödenecek faiz bedelinin emsallere uygun olması gerekmektedir.
  • Şirketin nakit ihtiyacı olmadığı halde gerçek kişi ortağından alınan paralara ilişkin ortaya çıkan kur farklarının, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir. (Merkez Bankası genelgesi uyarınca döviz cinsinden borçlanma yasağı bulunduğu gözden kaçırılmamalıdır)

Şirket Ortağının Şirkete Borç Vermesine Vergi Yargısının Yaklaşımı Negatiften Pozitife Dönmüş

Öncelikle Vergi Mahkemesi Şirkete Borç Veren Ortağın Faiz Geliri Elde Ettiği Varsayımını Kabul Ediyor.

Kararın özeti şu şekilde; “Şirkete vermiş olduğu borçlar nedeniyle faiz geliri elde edilmediğine ilişkin iddianın ispatına yönelik bilgi ve belge dosyaya sunulamadığı görüldüğünden, davacının ortağı olduğu şirkete borç verdiği yüksek meblağlı tutarların (2009-2012 yılları) önceki yıllardan devir gelmesi ve hareketsiz kalması hususu dikkate alındığında karine olarak değinilen borç nedeniyle davacının faiz geliri elde ettiği sonucuna ulaşılmıştır.”

Danıştay 9. Dairesi Şirkete Borç Veren Ortağın Faiz Geliri Elde Ettiğini Kabul Eden Vergi Mahkemesi Kararını Bozuyor

Danıştay Kararın özeti şu şekilde; “Vergi Usul Kanunu'nun iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu hükmüne istinaden davacının ortağı olduğu şirkete borç para verdiğinin ve karşılığında faiz geliri elde ettiğinin ispatı davalı idareye düşmektedir. Ancak davalı idarece bu yönde yapılmış bir tespit bulunmamaktadır. Bu nedenle sırf verilen borç para karşılığında faiz geliri elde edildiğinden bahisle davacı adına yapılan tarhiyatın eksik inceleme ve varsayıma dayalı olduğu sonucuna varılmıştır. Bu itibarla, davacı adına tarh edilen gelir vergisi ve verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasına karşı açılan davayı reddeden Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.”

Vergi Mahkemesi Kararında Israr Ediyor ve Konu Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun Önüne Geliyor.

Kurul Kararında özetle; “Şirket ile ortak arasında şirket sözleşmesinin bulunması, şirket sözleşmesi ve yasal düzenlemelerle birbirlerine karşı ileri sürebilecekleri hak ve yükümlülüklerinin bulunması hususları birlikte dikkate alındığında şirket ile ortağın arasındaki ortaklık ilişkisinin de bir nevi iş ilişkisi olduğu sonucuna varılmıştır. Bu ilişkinin varlığı, karine olarak ortağın şahsi servetinden şirkete verdiği borç paranın karşılıksız (faizsiz) olarak verilebileceğinin kabul edilmesini gerektirmektedir. Zira ortağın şahsi servetinden verdiği borç paranın karşılığında faiz geliri elde ettiğinin kabulü şirketin bu borçlanma nedeniyle katlanacağı finansman giderinin artmasına, şirketin elde edeceği kârın ve bu kârdan ortağın elde edeceği temettü gelirinin azalmasına sebebiyet verecektir. Ayrıca şirketin ihtiyacı olduğu kaynağı ortaktan borçlanarak temin etmesi ile ihtiyacı olduğu kaynağı iç ve dış kaynaklardan finanse etmesi arasında herhangi bir fark kalmayacaktır. Dolayısıyla ortak tarafından şirkete ödünç verilen paranın karşılığı olarak faiz alındığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Olayda, 213 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (B) bendi uyarınca olayın özelliği, davacı ile şirket arasında ortaklık ilişkisinin bulunması; normal ve mutad olan durum ise davacının şirkete faizsiz olarak borç vermesidir. Davacı ile şirket arasında ortaklık ilişkisi karşısında davacının bu borç nedeniyle faiz geliri elde ettiğinin kabulü 213 sayılı Kanun'un 3. maddesi kapsamında ticari icaplara ve hayatın olağan akışına uygun düşmeyecektir. Ortaklık ilişkisinin varlığı anılan borcun faiz karşılığında verildiğine değil verilmediğine karine oluşturmaktadır. Davalı tarafın bu borcun faiz karşılığında verildiğine yönelik savı iddia aşamasında kalmış olup ticari icaplara ve hayatın olağan akışına uygun olan karinenin aksi ispat edilememiştir. Davacı tarafından anılan meblağın şirkete karşılıksız olarak verilmediği yolunda davalı idarece yapılan herhangi bir tespit de bulunmadığından, söz konusu paranın faiz karşılığında verildiğinden söz edilmesi hukuken olanaklı değildir.

Yukarıda yer verilen hukuki değerlendirmeler ışığında 193 sayılı Kanun'un 75. maddesinin ikinci fıkrasının (6) numaralı bendi uyarınca davacının şirketten olan alacağından elde ettiği faiz gelirini beyan dışı bıraktığından hareketle davacı adına tarh edilen gelir vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasında hukuki isabet görülmediğinden davanın reddi yolundaki ısrar kararının bozulması gerekmiştir.”

 “ Bilgiyi paylaşarak, insanların başarıya bizden daha kolay ulaşmalarını sağladığımız için mutluluk duyabilmeliyiz. “

06.02.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
     Ayrıntılar için tıklayın.

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM