Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK), kişileri gerçek kişiler ve tüzel kişiler olmak üzere ikiye ayırmıştır. Gerçek kişilik, kişinin doğumdan itibaren ölümüne kadar geçen sürede sahip olduğu hukuki hakları ve kişinin kendisini tanımlayan kavramdır. TMK’ nın 28. maddesine göre; kişilik, çocuğun sağ olarak ve tamamıyla doğduğu anda başlar. Özetle belirtmek gerekirse gerçek kişiler, insanlardır. Tüzel kişiler ise kendilerine başlı başına kişilik tanınmış, belli bir amaca yönelmiş kişi ya da mal topluluklarına tüzel kişi denir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’ nun (GVK) 2. maddesinde, gerçek kişilerin bir takvim yılında elde ettikleri ticarî kazanç, ziraî kazanç, ücret, serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlar gelire giren kazanç ve iratlar olarak sayılmıştır.
Vergiden muaf esnaf uygulaması, gelirleri genelde el emeğine dayalı olan, küçük çapta iş yapan ticaret ve sanat erbaplarının gelirlerini vergi dışında bırakan bir müessesedir. Esnaf muafiyeti ile düşük gelir grubunda bulunan esnafın ekonomik ve sosyal yönden desteklenerek vergi adaletinin sağlanması amaçlanmaktadır.
Yürürlükte bulunan gelir vergisi kanunumuz bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde ülke sınırları içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamını verginin konusuna dahil etmiş olsa da kanun sistematiğinde bazı istisna ve muafiyet hükümlerine de yer verilmiştir.
Mezkur kanunun 9. maddesinde ticaret ve sanat erbabından aşağıdaki şartlara haiz olanlar gelir vergisinden muaf tutulmuştur.
1. Motorlu nakil vasıtaları kullanmamak şartı ile gezici olarak veya bir iş yeri açmaksızın perakende ticaret ile iştigal edenler (4369 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle değişen parantez içi hüküm Yürürlük; 1.1.1999) (Giyim eşyalarıyla zati ve süs eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit iş yerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o iş yerlerinde satışı yapılan aynı neviden malları satanlar hariç) ;
2. Bir iş yeri açmaksızın gezici olarak ve doğrudan doğruya müstehlike iş yapan hallaç, kalaycı, lehimci, musluk tamircisi, çilingir, ayakkabı tamircisi, kundura boyacısı, berber, nalbant, fotoğrafçı, odun ve kömür kırıcısı, çamaşır yıkayıcısı ve hamallar gibi küçük sanat erbabı;
3. Köylerde gezici olarak her türlü sanat işleri ile uğraşanlar ile aynı yerlerde aynı işleri bir iş yeri açmak suretiyle yapanlardan 47'nci maddede yazılı şartları haiz bulunanlar (51'inci madde şümulüne girenler bu muafiyetten faydalanamazlar);
4. Nehir, göl ve denizlerde ve su geçitlerinde toplamı 50 rüsum tonilatoya (50 rüsum tonilato dahil) kadar makinesiz veya motorsuz nakil vasıtaları işletenler; hayvanla veya bir adet hayvan arabası ile nakliyecilik yapanlar (Bu bentte yazılı ölçüler, birlikte yaşayan eşlerle velayet altındaki çocuklar hakkında veya ortaklık halindeki işletmelerde, bu kimselerin veya ortaklığın işlettiği vasıtalar toplu olarak nazara alınmak suretiyle tespit edilir);
5. Ziraat işlerinde kullandıkları hayvan, hayvan arabası, motor, traktör gibi vasıtalar veya sandallarla nakliyeciliği mutat hale getirmeksizin ara sıra ücret karşılığında eşya ve insan taşıyan çiftçiler;
6. (5615 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen bent Yürürlük; 04.04.2007) Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın (7162 sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle eklenen ibare Yürürlük; 30.1.2019) veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden(11) satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.
7. (5766 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle eklenen bent, Yürürlük: 01.07.2008)Ticari işletmelere ait atıkları mutat olarak veya belli aralıklarla satın alanlar hariç olmak üzere, bir işyeri açmaksızın kendi nam ve hesabına münhasıran kapı kapı dolaşmak suretiyle her türlü hurda maddeyi toplayarak veya satın alarak bu malların ticaretini yapanlara veya tekrar işleyenlere satanlar;
8.(6322 sayılı kanunun 4.maddesiyle değişen bent; Yürürlük 15.06.2012)Bu Kanunun 47 nci maddesinde yazılı şartları haiz olanlardan kendi ürettikleri ürünleri satanlara münhasır olmak üzere el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık ve bunlar gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette bulunanlar;
9. (7103 Sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle eklenen bent; Yürürlük: 27.03.2018)14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi amacıyla, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları kurulu gücü azami (7420 Sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 9.11.2022) 50 kW'a kadar (50 kW dâhil) (11)olan (Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan dâhil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar (Bu bendin uygulanmasında üçüncü fıkra hükmü dikkate alınmaz.);
10. (7256 Sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle eklenen bent; Yürürlük: 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere 17.11.2020) Ayrı bir iş yeri açmaksızın ve sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine ve alet kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar. Bu bent kapsamında esnaf muaflığından faydalanılabilmesi için Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi alınması, Türkiye'de kurulu bankalarda bir ticari hesap açılması ve tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır. Bankalar, bu bent kapsamında açılan ticari hesaplara aktarılan tutarlar üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %4 (bir ve üzeri işçi çalıştırıldığı durumda %2) oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve 98 ve 119 uncu maddelerdeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. İstihdama bağlı indirimli oranın uygulanması için ilgili ayda bir işçinin en az on gün süreyle çalıştırılması gerekir. Bu hasılat tutarı üzerinden ayrıca 94 üncü madde kapsamında tevkifat yapılmaz. Bu bent kapsamında elde edilen hasılatın 220.000 Türk lirasını (323 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2023 yılı için 700.000 TL.) aşması hâlinde, mükellef izleyen takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilir ve tekrar bu muafiyetten faydalanamaz. Bentte yer alan hasılat koşulu dışındaki diğer şartların ihlal edildiğinin tespit edilmesi hâlinde muafiyetten faydalanılamaz ve zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.
11. Yukarıdaki bentlerde sözü edilen işlere benzerlik gösterdikleri Maliye Bakanlığınca kabul edilen ticaret ve sanat işleri ile iştigal edenler.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde vergiden muaf esnafa ilişkin düzenlemelere yer verilmiş, kimlerin esnaf muaflığından faydalanacakları da maddede bentler halinde sayılmış olup konu ile ilgili olarak 264 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde detaylı açıklamalara yer verilmiştir. 283 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde ise, esnaf muaflığına ilişkin şartları taşıyanlara talepleri halinde vergi dairesince Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi verileceği belirtilmiştir.
Tevkifat, para konusunda kesintiler anlamına gelen bir sözcüktür. Vergi bağlamında ise, vergi üzerinden kesinti yapma anlamına gelir.
İki tür tevkifat vardır. Bunlar, 'KDV ve Gelir Vergisi Tevkifatı’. Gelir vergisi tevkifatı, Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesine göre belirlenmiş bir vergi türüdür.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94. maddesinde, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin, bu maddenin alt bentlerinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları kuralına yer verilmiştir.
Anılan maddenin ikinci fıkrasının 13-b bendinde (12/01/2009 tarih ve 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca) esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılacak ödemeler üzerinden hurda mal alımları için %2 oranında stopaj yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanun'un 107. maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendinde ise verginin tevkif suretiyle alınması halinde mükellef hesabına tevkifat yapmaya mecbur olanların tarhiyata muhatap olacağı kurala bağlanmıştır.
Sonuç olarak Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesi kapsamında esnaf muaflığından yararlanan kişilerden mal veya hizmet alınması halinde bu kişilere yapılan ödemeler üzerinden, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 13 numaralı bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması icap etmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde, fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmış olup, aynı Kanunun 231/5 inci maddesinde ise, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 234 üncü maddesinde, "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin: vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zâti eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir.
Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir" hükmü yer almaktadır.
Ayrıca, konu hakkında yayımlanan 225 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde gider pusulalarında, işin mahiyeti, cinsi, adedi, fiyatı, tutarı, toplamı, tevkif edilen vergi oranı ve net tutarı; işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadları (tüzel kişilerde unvanları) adresleri, varsa vergi dairesi ve hesap numarası, seri ve müteselsil sıra numarası ve düzenleme tarihine ilişkin bilgilere yer verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Esnaf muaflığından yararlanan kişilerden alınan mal veya bu kişilere yaptırılan iş karşılığında mükellefler tarafından gider pusulası düzenlenmelidir.
213 Sayılı VUK’ un 30/4. maddesinde; “defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmazsa”, yine aynı kanunun 30/6. maddesinde “Tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunursa” re’sen takdir nedeni olarak belirtilmiştir.
Bilindiği üzere, esnaf muaflığından faydalanan kişilerin gelir vergisinden muaf oldukları ve bunlar tarafından yapılan mal teslimlerinin de katma değer vergisinden istisna kapsamında bulunduğu, ancak bunlardan yapılan emtia alımları karşılığında mükelleflerin gider pusulası düzenleyerek ödeme tutarı üzerinden tevkifat yapmaları gereklidir.
Ödenmesi icap eden vergiyi ziyaa uğratmak maksadıyla hareket eden bazı mükellefler, esnaf muafiyetinden faydalanan kişilerden aldıkları hurda malzemeleri tevkifat yükümlülüğünden kaçınmak amacıyla sahte fatura ile belgelendirmektedir.
Gerçekte esnaf muaflığından faydalanan kişilerden yapılan alımların sahte faturayla tüccardan yapılmış gibi belgelendirme yoluna giden mükelleflerin hem tevkifattan kaçındıkları hem de istisna olması münasebetiyle ödemedikleri katma değer vergisini indirim konusu yaparak kendi lehlerine durum yarattıkları tartışmasızdır.
Hem tüccardan hem de esnaf muaflığından faydalanan kişilerden satın alınabilecek emtiaların mükellefince tüccardan alındığı fatura ile belgelendirilerek kayıtlara aktarıldığı halde bu alımların tüccardan yapılmadığı, bu tüccarlara ait sahte faturalarla belgelendirildiği sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu durum re'sen tarhiyat nedeni olmakla beraber aynı oranda vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezasına da istilzam eden bir durumdur. Ancak bu konu hakkında yapılan incelemelerde gelir vergisi kesintisi yapma sorumluluğunun alımlarını esnaf muaflığından yararlanan mükelleften yapma koşulunun gerçekleşmesine bağlı olduğundan bahisle bu konu hakkında net bir tespit yapılmaksızın yapılan tarhiyat ve salınan cezaların varsayıma dayalı olacağı hususu göz ardı edilmemelidir.
Hurda ticareti yapan mükelleflerin gelir vergisi kesintisi yapma sorumluluğunun alımlarını kanunda belirtilenlerden yapması koşulunun gerçekleşmesine bağlı olduğu halde vergi inceleme yetkisine haiz kişilerce yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen raporlarda bu yönde yapılmış bir tespit bulunmaksızın salınan vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi hukuki dayanaktan yoksun olduğunun bilinmesi önem arz etmektedir.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu
264 Seri No.Lu Gelir Vergisi Genel Tebliği
283 Seri No.Lu Gelir Vergisi Genel Tebliği
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
225 Sıra No.Lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 26/08/2013 Tarih Ve 11395140-105[234-2012/ 1330 Sayılı Özelgesi
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı 20/08/2013 Tarih Ve 38418978-120[9-13/33]-877 Sayılı Özelgesi
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 29.01.2020 Tarih Ve 2019/1521 Esas Sayılı Kararı
11.05.2023
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.