1. GVK Madde 75 Kapsamında Kar Payları
GVK 75’inci maddesine göre sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır. Aşağıda yazılı kar payları menkul sermaye iradı sayılır:
1- Her nevi hisse senetlerinin kâr payları (kurucu hisse senetleri ve diğer intifa hisse senetlerine verilen kâr payları ve pay sahiplerine hazırlık dönemi için faiz olarak veya başka adlarla yapılan her türlü ödemeler ile Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları katılma belgelerine ödenen kâr payları ile konut finansmanı fonlarını temsilen ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetlere ve varlık finansmanı fonlarını temsilen ihraç edilen varlığa dayalı menkul kıymetlere ödenen faiz, kâr payı veya benzeri gelirler dahil.) (GVK Madde 75/1);
2- İştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.) (GVK Madde 75/2)
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 7’nci maddesindeki şartların birlikte gerçekleşmesi halinde; Türkiye'de yerleşik gerçek kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma hakkının en az % 50'sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı iştiraklerinin kazançları dağıtılsın veya dağıtılmasın, iştirakin hesap döneminin kapandığı ayı içeren yıl itibarıyla dağıtılan kâr payı sayılır. Türkiye'de vergilendirilmiş kazancın iştirak tarafından sonradan dağıtılması durumunda, elde edilen kâr paylarının vergilendirilmiş kısmı bu tutardan indirilir.
Adi komandit şirketlerde komanditerlerin kâr payları, şirket kârının ilişkin bulunduğu takvim yılında elde edilmiş sayılır;
3- Kurumların idare Meclisi Başkan ve üyelerine verilen kar payları; (GVK Madde 75/3)
4- Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmı (GVK Madde 75/4).
5- Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları (GVK Madde 75/12).
2. Kar Payı Tevkifatı ve Yıllık Beyan
2.1. 2003 ve Sonraki Yıllara Ait Kar Payları
Tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı gelir vergisinden müstesnadır (GVK Madde 22/2). Kalan tutarın GVK Madde 86’da belirtilen haddi aşması halinde (2013 yılı için 26.000 TL) beyanname verilir.
Kar payları GVK Geçici Madde 67 kapsamında tevkifata tabi değildir. Ancak kar payı tutarının tamamı üzerinden kar payı dağıtılan kimsenin hukuki durumuna göre % 15 oranında tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kâr payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir. Mahsup sonrası kalan tutar genel hükümler çerçevesinde mükelleflere red ve iade edilir.
Menkul Sermaye İratlarına ilişkin bildirim doldurulurken, sadece adi komandit şirketlerin komanditer ortakları, limited şirket ortakları ve anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi ortakları ödemiş oldukları Bağ-Kur primlerini elde edilen menkul sermaye iradı tutarıyla sınırlı olmak üzere indirebileceklerdir (GİB’in Menkul Sermaye Elde Edenler İçin Gelir Vergisi Beyannamesi Düzenleme Rehberi, Şubat 2014).
GVK Madde 75/(1), (2), (3) bentlerinde yazılı kar payı ödemeleri, kar payını ödeyen mükellef kurum tarafından sorumlu sıfatıyla tevkifata tabi tutularak muhtasar beyanname ile bağlı olunan vergi dairesine yatırılır. Kar paylarından yapılacak tevkifat GVK Madde 94 ile KVK Madde 15 ve Madde 30’da hükme bağlanmıştır.
GVK 94’üncü maddesinin 6-b-i ve 6-b-ii bentlerine göre;
"i) Tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) % 15,
ii) Tam mükellef kurumlar tarafından; dar mükellef gerçek kişilere ve gelir vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz) % 15,"
KVK 15’inci maddesinin (2)’ nci fıkrasına göre;
“(2) Vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerindeki kâr payları üzerinden, bu maddenin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tâbi tutulan kazançlar hariç olmak üzere % 15 oranında vergi kesintisi yapılır.”
KVK 30’uncu maddesinin (3)’üncü fıkrasına göre;
“(3) Tam mükellef kurumlar tarafından, Türkiye'de bir iş yeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları üzerinden bu Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tâbi tutulan kazançlar hariç olmak üzere % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılır”.
Yukarıdaki hükümler topluca dikkate alındığında tam mükellef kurumlar tarafından tam ve dar mükellef gerçek kişilere, hiç vergi mükellefi olmayanlara, vergiden muaf olan gerçek kişilere, dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan kar paylarından %15 tevkifat yapılır. Tam mükellef kurumlar tarafından tam mükellef kurumlara, Türkiye'de bir iş yeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde eden dar mükelleflere yapılan kar payı ödemeleri ise tevkifata tabi değildir. Bu tür kurumlar yıllık kurumlar vergisi beyannamesi vermesi gereken kurumlardır.
Örnek: Bay (X) 2013 yılında, tam mükellef bir kurum olan X Anonim Şirketinden brüt 700.000 TL tutarında kâr payı (temettü) elde etmiştir. Bu mükellefin başka geliri bulunmamaktadır. Elde edilen kâr payı kurum bünyesinde % 15 nispetinde vergi kesintisine tabi tutulmuş olup, bu tutar 105.000 TL’dir. Bay (E)’nin elde ettiği kâr payının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan yarısı 350.000 TL’dir. Bu tutar beyan sınırı olan 26.000 TL’yi aştığı için beyan edilecektir. Kurum bünyesinde yapılmış olan vergi kesintisinin tamamı hesaplanan vergiden mahsup edilecektir. Bu durumda, hesaplama aşağıdaki gibi olacaktır;
Kâr payı 700.000 TL
İstisna tutarı (700.000 x 1/2) 350.000 TL
Kalan Tutar (700.000 – 350.000 ) 350.000 TL
Hesaplanan vergi 115.345 TL
Kesinti Yoluyla Ödenen Vergi 105.000 TL
Ödenecek Gelir Vergisi 10.345 TL
Örnek: Bayan (XE), 2013 yılında 3.500 TL alacak faizi ve net 39.100 TL de tam mükellef bir kurumdan kâr payı elde etmiştir.
Brüt kâr payı tutarı: 39.100 / 0,85 =46.000 TL
Alacak faizi 3.500 TL
Kar payı geliri 23.000 TL
Beyan edilecek gelir tutarı 26.500 TL
Hesaplanan gelir vergisi 4.800 TL
Kesinti yoluyla ödenen vergi 6.900 TL
İadesi gereken gelir vergisi 2.100 TL
GVK’nın 86/1-d maddesine göre kesinti ve istisna uygulamasına tabi olmayan menkul sermaye iradı toplamının 2013 yılı için 1.390 TL’yi aşmaması halinde beyan edilmemesi gerekmektedir. Örnekte 3.500 TL alacak faizi kesinti ve istisna uygulanmayan bir gelir olup, bu gelirin toplamı 2013 yılı için beyanname verme sınırı olan 1.390 TL’yi aştığından, 3.500 TL’nin tamamı beyan edilecektir. Ödevlinin tam mükellef bir kurumdan elde ettiği kesintiye (%15) tabi tutulmuş brüt 46.000 TL’lik kâr payının yarısı gelir vergisinden istisna olduğundan, kalan 23.000 TL tek başına beyan haddini aşmasa dahi, GVK’nın 86/c maddesi hükmü gereğince vergiye tabi gelir toplamının (23.000+3.500=26.500 TL) 26.000 TL’lik beyanname verme sınırını aşması nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesine dahil edilecektir. Örnekte sadece kar payı 46.000 TL olsaydı, yarısı olan 23.000 TL beyan haddini (26.000 TL’yi) aşmayacağı için beyanname verilmeyecektir.
2.2. 2002 ve Önceki Yıllara Ait Kar Payları
Kurumlar vergisi mükelleflerinin 2002 ve önceki yıllara ait kar dağıtımlarının vergilendirilmesi GVK Geçici 62’nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;
1) Kurumlar vergisi mükelleflerinin;
a) 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarının,
b) (a) bendi kapsamı dışında kalan ve 31.12.2002 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen, kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlarının,
c) Geçici 61 inci madde kapsamında tevkifata tâbi tutulmuş kazançlarının,
Dağıtımı halinde 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılmaz.
2) Gerçek kişilerce kurumlar vergisi mükelleflerinin 31.12.1998 veya öncesi hesap dönemlerine ait kazançlarından elde edilen kâr payları gelir vergisinden müstesnadır.
3) Gerçek kişilerce (1) numaralı fıkranın (b) ve (c ) bentleri kapsamında 1999-2002 hesap dönemlerine ait kazançlarından elde edilen kâr paylarının net tutarına elde edilen kâr payının 1/9'u eklendikten sonra, bulunan tutarın yarısı vergiye tâbi gelir olarak dikkate alınır. Bu gelirler ile ilgili olarak yıllık beyanname verilmesi halinde, beyannameye intikal ettirilen tutarın (matrahın) 1/5'i, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir.
4) Kurumlar vergisi mükelleflerinin doğrudan veya iştirakleri aracılığıyla yukarıda belirtilen nitelikte kar payı elde etmeleri halinde, bu kar paylarının dağıtımı ve kar payı elde eden gerçek kişilerce beyan hükümleri kurumlar vergisi mükelleflerine de uygulanır.
5) Bu madde (GVK Geçici Madde 62) kapsamındaki kâr payları için GVK 22’nci madde hükümleri uygulanmaz.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler uyarınca;
1- Kurumların 31.12.1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarını dağıtmaları halinde, gerçek kişilerce elde edilen bu kar payları, tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname ile beyan edilmez.
2- 01.01.1999-31.12.2002 tarihleri arasında sona eren hesap dönemlerine ilişkin olup, kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlar ile Gelir Vergisi Kanununun Geçici 61 inci maddesi kapsamında vergi kesintine tabi tutulmuş olan yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançların dağıtılması halinde, gerçek kişilerce elde edilen kar paylarının net tutarına elde edilen kar payının 1/9’u eklendikten sonra bulunan tutarın yarısı vergiye tabi gelir olarak dikkate alınır. Beyan edilen tutarın 1/5’lik kısmı hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir.
Örnek: Bay (X)’in 1999-2002 hesap dönemlerine ait GVK Geçici 62/1-c maddesi kapsamında kazançlardan elde ettiği kâr paylarının net tutarı 45.000 TL ise net kara 1/9 ilave edilip yarısı alınacaktır. Buna göre {[(45.000)+(45.000/9)]/2=} 25.000 TL, 2013 yılı için belirlenen 26.000 TL’lik tutarın altında kaldığından şayet başka gelirlerle toplama yapılmayacaksa beyan dışı kalacaktır. Kar payı 45.000 TL değil de 90.000 TL olsaydı {[(90.000)+(90.000/9)]/2=}50.000 TL, 2013 yılı beyan haddi olan 26.000 TL’yi aştığından beyan edilecek ve GVK Madde 62/3 gereğince bunun 1/5’i (50.000/5=) 10.000 TL hesaplanacak vergiden mahsup edilecektir. 50.000 TL için 11.145 TL Gelir Vergisi hesaplanacak ve 10.000 TL’nin mahsubu neticesinde (11.145-10.000=) 1.145 TL ödenecek gelir vergisi çıkacaktır.
2.3. Dar Mükellef Kurumların Ana Merkeze Aktardıkları Kar Payları
GVK Madde 75/4’e göre, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmı menkul sermaye iradı sayılmakta olup, bu tutarın ana merkeze aktarılan kısmı tevkifata tabidir.
KVK Madde 30/(6)’ya göre; yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden, kurum bünyesinde % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılır (2009/14593 sayılı BKK).
Dar mükellef kurumların bu şekilde ana merkeze aktardıkları tutarlar önce dar mükellef kurum bünyesinde önce kurumlar vergisine tabi tutulmakta ve ana merkeze aktarma sırasında ise kurumlar vergisi kesintisine tabi tutulmakta olduğundan ayrıca yıllık beyan söz konusu değildir.
2.4. Özel Finans Kurumlarınca Ödenen Kar Payları
Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları menkul sermaye iradıdır (GVK Madde 75/12). GVK Madde 94/9’a göre söz konusu kar payları üzerinden % 15 gelir vergisi kesintisi yapılır (2009/14593 sayılı BKK). GVK Geçici Madde 67/7 gereğince ayrıca beyanda bulunulmaz (GİB’in Menkul Sermaye Elde Edenler İçin Gelir Vergisi Beyannamesi Düzenleme Rehberi, Şubat 2014).
3. Kar Payı Tevkifatında Diğer Yasal Düzenlemeler
GVK Madde 75/(1), (2), (3), (4) ve (12) bentleri için Tevkifat ve yıllık beyana dair yasal düzenlemelere yukarıda yer verilmiştir. Bunun dışında kar payı tevkifatında aşağıdaki durumlar özellik taşımaktadır.
3.1. Yurt Dışı İştiraklerden Sağlanan Temettü ve Satış Kazançlarını Dağıtan Belli Şartları Taşıyan Şirketler
KVK Madde 30/(4)’e göre; Kanunun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlar ile (c) bendinde belirtilen şirketlerin (b) bendindeki şartları taşıyan iştirak kazançlarından anonim veya limited şirket niteliğindeki dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr paylarından yapılacak kesinti oranı, bu maddenin üçüncü fıkrası uyarınca uygulanan oranın yarısını aşamaz.
KVK Madde 5/1-(c) ile kazancın elde edildiği tarih itibarıyla aralıksız en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının % 75 veya daha fazlası, kanunî veya iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin her birinin sermayesine en az % 10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tâbi anonim şirketlerin, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Mevzubahis şirketlerin bu kazançları (iştirak satış kazançları) ile yine aynı şirketlerin MVK Madde 5-1-(b) uyarınca elde ettikleri yurt dışı iştiraklerden elde ettikleri temettü kazançlarını dağıtmaları halinde kesinti oranı kar payı dağıtımlarındaki standart kar payı oranının yarısını aşamayacaktır.
Buna göre KVK Madde 5-1-(c) yurt dışı iştirak satışından istisna edilen tutarların kar payı olarak dağıtılması ile yurt dışı iştirak satış kazançları kurumlar vergisinden istisna edilen şirketlerin yurt dışı iştiraklerinden istisna kapsamında elde ettiği kar paylarının kar payı olarak dağıtılmasında tevkifat oranı en fazla %7,5 olacaktır.
3.2. Yurt Dışı Firmaların Türkiye’de Sergi ve Panayırlardan Sağladıkları Kazançlar
KVK Madde 30/(5)’e göre; Türkiye'de iş yeri ve daimî temsilcisi bulunmayan mükelleflerin, yetkili makamların izniyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticarî faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar üzerinden, kurum bünyesinde % 15 (2009/14593 sayılı BKK ile %0) oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılır. Söz konusu vergi kesintisi nihai vergilemedir.
3.3. Vergi Avantajı Sağlayan Ülke ve Bölgelere Yapılan Ödemeler
KVK Madde 30/(7)’ye göre; kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın % 30 oranında vergi kesintisi yapılır.
Bakanlar kurulunca mevzu bahis ülke tespit yapılmadığından bu bent hükmünce tevkifat söz konusu değildir.
3.4. Yatırım Fonları ve Ortaklıklarının Kazançları
KVK 15’inci maddesinin (3)’üncü fıkrasına göre; “Emeklilik yatırım fonlarının kazançları hariç olmak üzere, Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yazılı kazançlardan, dağıtılsın veya dağıtılmasın, kurum bünyesinde vergi kesintisi yapılır.”
KVK 5-1-d maddesi tüm alt bentler için tevkifat oranı 2012/3322 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %0 olarak belirlenmiştir. Emeklilik yatırım fonlarının kazançları hariç olmak üzere ibaresi bunlar tevkifata tabi değildir anlamındadır. Emeklilik yatırım fonları ve ortaklıklarının dışındaki yatırım fon ve ortaklıklarının kazançları tevkifata tabidir, ancak tevkifat oranı (% 0) olarak belirlenmiştir.
21.02.2012
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.