ÖZET
Yılara yaygın inşaat ve onarım işlerinde hak ediş ödemeleri üzerinden %3 oranında tevkifat yapılması konusunda genelde iki husus üzerinde hatalar yoğunlaşmaktadır. Bunlardan birincisi; taşeronlara devredilen işlerle ilgili taahhüt sözleşmelerinde işlerin parçalara bölünmesi suretiyle takvim yılı aşılmaması üzerine yapılan muvazaalı sözleşmelerden kaynaklanan hatalardır. İkincisi ise; bir inşaat işi yapılan sözleşmeye göre başladığı takvim yılı bitmesi gerekirken herhangi bir sebeple bitmeyerek ertesi takvim yılına sirayet etmesi durumunda yıllara yaygın inşaat işi haline dönüşmesinden kaynaklanan hatalardır.
Anahtar kelimeler; Tevkifat, Yıllara Sari, Taşeron, Hak ediş, İnşaat ve Onarım.
1. GİRİŞ:
Yılara yaygın inşaat ve onarım işlerinde hak ediş ödemeleri üzerinden %3 oranında tevkifat yapılması hususunda uygulamada çok sık sorun yaşanmamaktadır. Ancak taşeronlara devredilen işlerle ilgili taahhüt sözleşmelerinde işlerin parçalara bölünmesi suretiyle takvim yılı aşılmaması üzerine yapılan muvazaalı sözleşmelerin vergi incelemelerinde ortaya çıkarılması halinde mükellefler çok büyük sorunlarla karşı karşıya gelmektedir.
Mükellefler büyük ölçüde yıllara yaygın inşaat ve onarım işini fiilen bir bütün olarak taşerona (alt yükleniciye) devretmektedirler. Özellikle mükellefle ilişkili şirket konumunda bulunan taşeron firmalarla yapılan taahhüt sözleşmelerinde işin bitim tarihi olarak genelde yılsonu itibariyle süre öngörüp takvim yılı aşılmadan bitirilen, her yıl yapılan bu tür sözleşmelerin kapsam ve konu açısından bakıldığında işin hangi bağımsız bölümünün yapıldığı genellikle belirtilmeyen basit sözleşmeler düzenlenmekte ve yıllara sari iş kapsamından çıkarılmaktadır.
Ayrıca bir inşaat işinin yapılan sözleşmeye göre başladığı takvim yılı bitmesi gerekirken, herhangi bir sebeple bitmeyerek ertesi takvim yılına sirayet etmesi durumunda yıllara yaygın inşaat işi haline dönüşmesine rağmen hak ediş ödemeleri üzerinden tevkifat yapılmaması ile de karşılaşılmaktadır.
2. YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM İŞİ VE TEVKİFAT UYGULAMASI:
Başladığı yılda tamamlanmayan inşaat taahhüt işleri yıllara yaygın (sari) kabul edilir. Yıllara yaygın inşaat taahhüt işleri GVK/42-43-44. Madde özel hükümlerine tabidir.[1] Bir inşaat faaliyeti, yapım amacı ne olursa olsun, şayet başladığı yılda tamamlanıyorsa, bu faaliyetin vergilendirilmesinde genel hükümler geçerli olacak, bu işin GVK/42-43-44.maddelerle ilgisi olmayacaktır. İnşaat faaliyeti, başladığı yıldan sonraki yıl veya yıllarda tamamlanıyorsa, yani iş yıllara yaygın ise, bu durumda yapılan işin taahhüde bağlı olup-olmadığına bakılacaktır. Şayet yıllara yaygın da olsa bu inşaat işi taahhüde bağlı olarak yapılmıyorsa, iş yıllara yaygın olmasına rağmen, vergilendirmede genel hükümlere tabi olacaktır. Yıllara yaygın olan inşaat işi, taahhüde bağlı olarak yapılıyorsa, bu durumda vergilendirmede GVK/42-43-44. maddelere göre işlem yapılacaktır. Taahhütten kasıt, bir inşaat onarma işinin başkaları hesabına/adına üstlenilmesi, yapılmasıdır.
Bir inşaat işinin GVK/42. madde kapsamında özel vergilendirme rejimine tabi olabilmesi için:
gerekmektedir. Bu koşullardan herhangi birinin olmaması, yapılan işin GVK/42.madde kapsamında olmadığını gösterir.
Yılara yaygın inşaat ve onarım işlerinde kazanç kesin olarak işin bittiği yıl hesaplandığı için kurumlar açısından Kurumlar vergisi kanunu[2] 15. maddesine, gerçek kişiler açısından ise 94. maddesine göre hak ediş ödemeleri üzerinden %3 oranında tevkifat yapılarak peşinen bir vergilendirme yapılmaktadır. Peşin olarak tevkif suretiyle ödenen bu vergilerin beyan edilen vergilerden mahsup etme imkânı hatta mahsup edilecek vergilerin beyan edilen vergiden fazla olması halinde iade edilmesi durumu söz konusudur. Özellikle iade süreci hakkında Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklamalar dikkate alınmalıdır.[3]
3. YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM İŞLERİ İLE İLGİLİ GELİR STOPAJ YÜKÜMLÜLÜĞÜ YERİNE GETİRİLMEZSE SONUÇLARI NE OLUR.?
Yıllara yaygın inşaat onarım işi yapanlar işin bir kısmını ya da bütününü taşeronlara yaptırabilirler. Giriş bölümünde belirtildiği üzere, özellikle mükellefle (ana yükleniciyle) ilişkili şirket konumunda bulunan taşeron firma arasında yapılan taahhüt sözleşmelerinde; taşeronun (alt yüklenicinin) yaptığı işin yıllara yaygın inşaat ve onarım işi olarak değil de muvazaalı sözleşmelerle takvim yılı aşılmadan bitirildiği değerlendirilerek %3 tevkifattan ve taşeron firmanın gelir stopaj iade sürecinden kurtulma kolaycılığına kaçtıkları gözlenmektedir. Bahsi geçen sözleşmelere içerik olarak bakıldığında aslında işin bir bütün olarak devredildiği ve yıllara sari olduğu vergi inceleme sürecinde ortaya çıkmaktadır.
- Her takvim yılı için düzenlenen sözleşmelerde işin bitim tarihinin genelde yılsonu (31.12…) olması,
- Her takvim yılı için düzenlenen sözleşmelerde bitirilecek işe ait detaylı bilgiler bulunmadan ana yüklenici firmanın taahhüt sözleşmesine atıfta bulunarak sözleşme konusunun belirlenmesi,
- Taşeron firmanın ana yüklenici firma ile ilişkili şirket statüsünde bulunması gibi emareler ana yüklenici ile taşeron firma arasında inşaat ve onarım işine ait düzenlenen sözleşmemelerin aslında birbirinin devamı niteliğinde ve bir bütün olduğunu ve yıllara sirayet ettiğini göstermektedir.
Böyle bir durumda ise; vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olan ana yüklenici firmanın bu yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi sonucu vergi ziyaı meydana gelmektedir. Bu nedenle vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olan ana yüklenici firma, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile muhatap olmaktadır. Ayrıca geçici vergide mahsup döneminin geçmesi halinde vergi aslının aranılmaması hususunda yasal bir düzenleme mevcut iken böyle bir durum için benzer bir düzenleme bulunmadığından sorumlu sıfatıyla tevkif edilmesi gereken gelir stopajının mükellef (ana yüklenici) adına re’sen tarh edilmesi gerekmektedir.
Vergi Usul Kanununun “Vergi Kesenlerin Sorumluluğu” Başlıklı maddesinde; “yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanlar, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten sorumludurlar. Bu sorumluluk, bunların ödedikleri vergilerden dolayı asıl mükelleflere rücu etmek hakkını kaldırmaz” hükmü yer almaktadır.[4]Böylece mükellef (ana yüklenici) hem tevkif etmediği gelir stopaj vergisi, hem vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile karşı karşıya kalacak hem de adına tarh edilen gelir stopajının taşeron (alt yüklenici) firmaya rücu ederek tahsil etmeye çalışacaktır. Taşeron (alt yüklenici) firmanın kendisine rücu edilen gelir stopaj vergisini mükellefe (ana yükleniciye) ödemesi halinde ise, ilgili dönem beyannamelerini düzelterek mahsup etmesi sonucu ortaya çıkacak olan gelir stopaj iadesi için yasal prosedürleri yerine getirmesi ile ancak iade alabilecek ve mesele çok daha karmaşık bir hale gelecektir.
Ayrıca yıllara sari inşaat ve onarım işinin başlangıcının geçmiş dönemleri kapsayacağı muhtemel olduğundan taşeron firmanın kendisine rücu edilen gelir stopaj vergisini mükellefe (ana yükleniciye) ödemesi neticesinde ilgili dönem beyanlarını düzeltmesi ve gelir stopaj iade alması sürecinde de Vergi Usul Kanununda yer alan düzeltme zamanaşımı hükümleri[5] dikkate alınacağından bir takım sıkıntılar meydana gelebilecek hatta fazladan vergi ödendiği halde iade alınamaması gibi bir durum ortaya çıkabilecektir.
4. YILLARA YAYGIN İNŞAAT İŞLERİ İLE İLGİLİ ÖZELLİKLİ KONULAR:
Yıl içerisinde bitirilmesi öngörülen inşaat veya onarma işlerinin zorunlu sebeplerle bir sonraki yıla veya yıllara sarkması ile işin yıllara sari inşaat veya onarma işi niteliğini kazandığı tarihten önce yapılacak hakediş ödemeleri üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı konusunda Gelir İdaresi (aynı zamanda Maliye Bakanlığı) değişik tarihlerde verdiği özelgeler bulunmaktadır.[6] Bu özelgelerde; sözleşmesine göre yıllara yaygın olmayan inşaatın bir sonraki yıla yaygın olması durumunda, ödenen istihkakların tamamı üzerinden değil, inşaatın yaygın olduğu yılın başından itibaren ödenecek istihkaklardan vergi kesintisi yapılması gerektiği belirtilmiştir.
- İnşaat işinin yapılan sözleşmeye göre başladığı takvim yılı bitmesi gerekirken, herhangi bir sebeple bitmeyerek ertesi takvim yılına sirayet etmesi durumunda;
a.) Söz konusu inşaat ve onarma işinin izleyen takvim yılında da devam etmesi konusunda bir
sözleşme varsa, bu sözleşme tarihinden itibaren,(örneğin 2013 yılında tamamlanmak üzere bir inşaat sözleşmesi yapılmış ancak inşaat taahhüt işinin 2014 yılında devamı için 2013/kasım ayında sözleşme yapıldı ise kasım ayından itibaren)
b.) Böyle bir sözleşme yoksa, ertesi takvim yılı başından itibaren ödenecek istihkak bedelleri üzerinden, önceden ödenmiş istihkaklarla ilgilendirilmeksizin tevkifat yapılır.
- Yabancı paralı işlerde, hak ediş bedelleri ne zaman tahsil edilir ise kur değerlemesi o tarih itibari ile yapılmalı ve buna göre hesaplanan tutar üzerinden vergisi kesintisi hesaplanmalıdır.
- Bedeli döviz cinsinden olan ve hak edişlerden mahsup edilmek üzere avans alınması durumunda, avansın ödendiği tarihteki kur esas alınarak, gelir vergisi hesaplanır.
- Yıllara Yaygın İnşaat İşinin bir kısmı taşeronlara devredilmesi durumunda, taşeronun yapacağı iş aynı takvim yılında tamamlanacak ise tevkifat yapılmaz. Aynı yılda tamamlanmayacak ise müteahhit tarafından tevkifat yapılır.
- Konsorsiyumlar tarafından yapılan inşaat işlerinde, Konsorsiyum üyelerinin taahhüt ettikleri işle sınırlı olarak tevkifat yapılır.
- İşin kabulü yapıldıktan sonra, eksikliklerin tamamlanması için alınan hak edişler GVK.44.madde gereği o yılın kazancı sayılır ve vergi kesintisi yapılmaz.[7]
5. SONUÇ:
Yıllara yaygın inşaat taahhüt işini üstelenen ana firmaların “nasıl olsa %3 tevkif suretiyle vergimizi ödüyoruz” diye düşünerek ilişkili olduğu taşeronun (alt yüklenicinin) yaptığı işin yıllara yaygın inşaat ve onarım işi olarak değil de muvazaalı sözleşmelerle takvim yılı aşılmadan %3 tevkifattan ve iade sürecinden kurtulma kolaycılığına kaçtıkları vergi incelemelerinde gözlemlenmektedir.
Tabi burada mükelleflerin yasal mevzuat konusunda yanlış yönlendirilmeleri veya tevkifat yükümlülüğü konusunda pratik davrandıklarını düşünmeleri kendileri adına çok ağır faturalar çıkarabilmektedir.
Bir iş yıllara yaygın inşaat ve onarım işi olmasına karşın hak ediş ödemeleri üzerinden herhangi bir sebeple tevkifat yapılmaması halinde mükelleflerin karşı karşıya kalabileceği muhtemel durumlara önceki bölümlerde yer vermiştik.
Burada tekrar dikkati çekmek gerekirse, taşeron firmalara devredilen yıllara sari inşaat ve onarım işlerinin gerçekte bölünebilen, bağımsız, birbirinin devamı niteliğinde olmayan ve takvim yılı aşılmadan bitirilen işler olması halinde tevkifat yükümlülüğü ortadan kalkacaktır. Diğer türlü muvazaalı (gerçek duruma uygun olmayan) sözleşmeler ile yıllara sari bir inşaat-onarım işinin bu kapsamdan çıkarılarak vergi kanunları ile öngörülen yükümlülükleri yerine getirmemesi büyük sorunlara yol açacaktır. Kanaatimizce mükelleflerin daha dikkatli ve fiili (gerçek) duruma uygun taahhüt sözleşmelerini düzenlenmesi ve buna göre işlemlerini yapması çok daha yerinde olacaktır.
KAYNAKÇA
- 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
- 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
- 252 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği
- 20.07.2004 tarih ve B.07.0.GEL.0.49/4937-4869 sayılı özelge,
- Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşleri İle Özel İnşaat. Ayrımı ve Muhasebeleştirme Boyutunun Analizinin Örnekli Anlatımı Yasin DEMİR
[1]193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
[2]5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
[3]252 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği
[4]213 sayılı Vergi Usul Kanunu 11. Maddesi
[5]213 sayılı Vergi Usul Kanunu 126. Maddesi
[6]20.07.2004 tarih ve B.07.0.GEL.0.49/4937-4869 sayılı özelge,
[7]Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşleri İle Özel İnşaat. Ayrımı ve Muhasebeleştirme Boyutunun Analizinin Örnekli Anlatımı YasinDEMİR,www.sakaryavdb.gov.tr/.../Yıllara%20Yaygın%20İnşaat%20ve%20Onarı...
26.11.2014
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.