Kambiyo senetlerinin Türk Ticaret Kanunu’nda özel bir düzenleme alanı bulunmaktadır. Kambiyo senetlerinden biri olan çek, ticari iş ve işlemlerde en yaygın şekilde kullanılan ödeme araçlarından olması sebebiyle, çekin zayi olması sorunu sıklıkla rastlanılır bir durum olarak karşımıza çıkar.
Çekin zayi olması kelime anlamı olarak; çekin kullanılamaz hale gelmesi ya da çek sahibinin elinden rızası dışında çıkması durumlarıdır. Bu tanımlama Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan ifadelerden anlaşılmaktadır. Sel deprem gibi doğal afetler sonucu çekin yok olması, çalınması, okunamayacak ölçüde tahrip edilmesi başlıca örnekleridir. Ancak çekin kaybolması, çalınması, yanması veya üzerine bir şey dökülmesi gibi çeşitli durumlarla da zaman zaman karşılaşılması mümkündür.
Çekin zayii olması sebebiyle iptali hukukumuzda özel koşullara bağlanmıştır. Bu koşulların gerçekleşmesi durumunda mahkemece verilecek karar ile çekin iptali mümkündür. Çekin kıymetli evrak niteliğinde olması sebebiyle birtakım özel hükümlere bağlanmıştır. Bu nedenle, çekin muhafazası önem arz etmektedir. Çünkü çekin, çek sahibinin rızası dışında üçüncü kişilerin eline geçmesi halinde, çek bedelinin tahsil edilmesi ve hak kaybının yaşanması ihtimali de bulunmaktadır.
Çekin zayi olması durumunda çekin zayii olması sebebiyle iptal davası açma zorunluluğu doğacaktır.
Çekin İptali Davasını Kimler Açabilir:
Çekin zayi olması halinde hak sahibi olan kişi, Asliye Ticaret Mahkemesi’nde çekin zayii olması sebebiyle çekin iptali davası açabilir. Bu davayı açan kişi, çekin zayi olduğuna yönelik delilleri de mahkemeye sunma yükümlülüğündedir. Çekin iptali için dava açılmasının ilk ve en temel şartı, çekin zayi olmasıdır. Zayi olması, çek hamilinin kendisinden rızası dışında çıkması nedeniyle ibraz edilemeyecek hale gelmesi ya da okunamayacak derecede zayii/yıpranmış olması anlamındadır. Bir diğer önemli husus; davayı açan kişi, iptal davası açılabilmesi için çeki elinde bulunduran kişinin kim olduğunun bilmemesi gerekmektedir.
Öte yandan; çek üzerindeki zilyetliğinin yeniden iktisap edilmesinin mümkün olmaması gerekmektedir. Davayı açan kişinin çekin zilyetliğini kalıcı olarak yitirmiş olması gerekmektedir.
Dikkat edilmesi gereken husus; çeki düzenleyenin yani keşidecinin iptal davası açamayacak olmasıdır. Bu konuda Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlar incelendiğinde, çeki düzenleyenin (keşidecinin) iptal davası açamayacağına yönelik kararları bulunmaktadır. Uygulamada da keşideci tarafından açılan iptal davaları reddedilmektedir.
Ödeme Yasağı:
Çekin zayi olması farklı şekillerde olabilir. Çekin yanma, yırtılma, karalanma gibi sebeplerle zayi olması halinde çek üçüncü kişinin eline geçmemiş olduğundan çekin kullanılması veya bir başkasına ödenmesi tehlikesi bulunmamaktadır. Bu tür zayii hallerinde herhangi bir ihtiyati tedbir kararına ihtiyaç duyulmamaktadır. Fakat çekin kaybolması, çalınması gibi durumlarda; çekin kullanılması veya ödemesi için bankaya ibraz edilmesi çekin sahibi için büyük tehlike oluşturmaktadır. Bu gibi hallerde, çek sahibinin mağdur olmaması adına açılan iptal davalarında mutlaka mahkemeden “ödeme yasağı” veya benzeri bir ihtiyati tedbir kararı talep edilmelidir. Aksi halde iptal davası devam ederken çeki ele geçiren kişinin kötü niyetli olarak hak talep etmesi, çeki kullanması, telafisi güç veya imkânsız sonuçların doğmasına neden olabilir; çek sahibi daha da mağdur duruma düşebilir.
Ayrıca çekin başkasının eline geçmiş olması ihtimalinde iptal kararı verilmeden önce mahkeme; ilan yolu ile çeki eline geçireni belirli bir süre içinde çeki getirmeye davet eder ve aksi takdirde senedin iptaline karar verileceğini ihtar eder.
İptal Kararının Hüküm Ve Sonuçları:
Çekin iptali davası sonucunda mahkemece çekin iptaline hükmedilmesi durumunda, çekin zayi olduğu ispatlanmış olur. Bu iptal kararını takiben iptal davasını açan kişi, çekteki hakkı, senetsiz ileri sürebilme veya masraflarını ödemek koşuluyla yeni bir çek düzenlenmesi kararının verilmesini mahkemeden talep etme imkanına sahip olmaktadır. Burada önemle vurgulamak gerekir ki; bu bahsedilen hakkı senetsiz ileri sürebilme ve yeni bir çek düzenlenmesi hakları kendiliğinden doğmamakta, bu hakları kullanmak için yine mutlaka mahkemeden karar almak gerekmektedir.
Herhangi bir şekilde çekin zayii durumunda, çok hızlı hareket edilmeli, ivedilikle hukuki süreç başlatılmalıdır. Ancak bu şekilde yaşanabilecek hak kayıplarının önüne geçilmesi sağlanmalıdır.
İade Davası:
Son husus ise; açılan iptal davasında yapılan ilanın sonuçlarıdır. Yapılan ilanın sonucu, çekin mahkemeye getirilmesi ya da ilanın sonuçsuz kalması olarak iki sonuç meydana gelecektir. Çekin mahkemeye getirilmesi durumunda, mahkeme dilekçe sahibini iade davası açması için uygun bir süre verecek; öte yandan ilanın sonuçsuz kalması durumunda ise mahkeme tarafından çekin iptaline karar verilecektir.
Mahkeme tarafından verilen ödeme yasağı kararından ve yapılan ilandan sonra çeki elinde bulunduran kişi, çeki mahkemeye ibraz ederse dilekçe sahibi artık uygun bir sürede iade davası açması gerekmektedir. Bu süre içerisinde iade davası açılmaması halinde çek üzerindeki ödeme yasağı kalkar ve çeki getirmiş olan kişiye çek iade edilir.
İade davası açılabilmesinin diğer bir şartı ise çeki ele geçiren kişinin kötü niyetli veya ağır kusurlu olmasıdır. Çeki sonradan alan kişinin kötü niyetli veya ağır kusurlu olması halinde iade davası açılabilecektir.
19.01.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.