Zorunlu rezerv uygulaması, Merkez Bankasının klasik, geleneksel ve uzun zamandır uyguladığı para politikaları araçlarından biri olup, etkisi gecikmeli yansıyan bir para politikası enstrümanıdır. Bu uygulama ile merkez bankası bir oran belirler ki bu orana zorunlu rezerv oranı denir; bankalar topladıkları mevduatın bu orana isabet eden kısmını kredi veremez, Merkez Bankası nezdinde tutar ve Merkez Bankası bu rezerve belirli bir faiz öder. Bu uygulama ile amaçlanan hem para ve kredi hacmini ayarlayarak para arzını yönlendirmek, hem de bankaların finansal yapılarının güçlü olmasına katkı sağlamaktır.
Bu yazımız 01.07.2021 tarih ve 31528 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2013/15)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (sayı: 2021/14) çerçevesinde şekillenecektir.
Söz konusu tebliğ ile vadesiz, ihbarlı, 1 aya kadar, 3 aya kadar, 6 aya kadar ve 1 yıla kadar vadeli yabancı para cinsi zorunlu karşılık oranları yüzde 19’dan yüzde 21’e; 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli yabancı para cinsi zorunlu karşılık oranları da yüzde 13’ten yüzde 15’e yükseltilmiştir. Söz konusu oranlar ise 19 Temmuz tarihinden itibaren geçerli olacaktır. Ayrıca aynı Kararda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Türk lirası zorunlu karşılıkların döviz cinsinden tesis edilmesi imkânı azami oranını yüzde 20’den yüzde 10’a düşürüldüğü ifade edilmiştir. TCMB alınan kararla, ilk aşamada Türk lirası cinsinden zorunlu karşılık tesislerinin 13,2 milyar TL, döviz cinsinden zorunlu karşılık tesislerinin yaklaşık 2,7 milyar dolar tutarında artmasının beklendiğini açıklamıştır.
İlgili tebliğ ile yabancı para cinsinden zorunlu karşılık oranlarının yükseltilmesinin sebebi ise, dövize olan talebin ve buna paralel döviz cinsinden mevduatların artması ile bankaların yabancı para cinsinden para yaratma kabiliyetinin azaltılması ve bankaların döviz pozisyonunun güçlendirilmesidir. Diğer taraftan ilgili tebliğ ile vadeli TL hesapları için tutulan zorunlu karşılıkların döviz olarak tutulabilecek kısmının düşürülmesinde amaç, TL cinsinden zorunlu karşılıklara Merkez Bankası tarafından daha yüksek faiz ödenerek, döviz mevduatından TL mevduatına geçişin hem banka açısından hem de mevduat sahipleri açısından teşvik edilmesidir. Yani bu Kararla rezerv opsiyon mekanizmasının uygulaması azaltılmaya çalışılmaktadır. Rezerv opsiyon mekanizmasını hatırlamak gerekirse, bankaların TCMB nezdinde tutmak zorunda oldukları Türk lirası karşılıkların belirli bir yüzdesini döviz (dolar ve/veya euro) ve standart altın cinsinden tesis edebilmelerine imkân tanıyan bir uygulaması şeklinde tanımlanabilecektir.
Tarafımızca öngörülen görüş, bu tebliğ ile amaçlananın Merkez Bankasının bankalarla yaptığı toplantıda yapılan görüş alışverişi de göz önünde bulundurulduğunda dövize olan talebin azaltılarak, finansal sistemde TL cinsinden birikim yapılmasını ve mevduat oluşturulmasını sağlamak olduğu görülmektedir. Bu amaç doğrultusunda da Merkez Bankası, rezerv opsiyon mekanizması uygulamasından bu aşamada vazgeçmiş görünmektedir.
06.07.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.