Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu geçtiğimiz hafta Mayıs ayı toplantısında politika faizini 50 baz puan düşürerek yüzde 8.75'ten yüzde 8.25'e çekmiştir. Politika faizi, TCMB’nin piyasada kılavuz faizi anlamına gelmekte ve haftalık repo faizi olarak ifade edilmektedir. Piyasada oluşan faiz düzeyi de bu faiz çevresinde seyretmektedir.
Küresel ortamda ortaya çıkan belirsizlik ve küresel piyasalarda ekonomik faaliyetlerin yavaşlaması ülkelerin gevşek para ve maliye politikaları uygulayarak ekonomileri destekleme sürecine girmelerine sebep olmuştur. Bu ortamda uluslararası arenada hem faizler, hem de emtia fiyatları düşme eğilimine girmiştir. Uluslararası ekonomik aktivitelerin yavaşlaması toplam talebin düşmesine, toplam talebin düşmesi üretim faaliyetlerinin yavaşlamasına, üretim faaliyetlerinin yavaşlaması firmaların girdi taleplerinin düşmesine sebep olmuş, petrol fiyatları düşmüş ve bu düşme trendi yatay bir seyir görünümüne kavuşmuştur.
Ülkemizin çeşitli ülkelerle yaptığı swap görüşmeleri hızlanmış, bazıları ile anlaşma sağlanmış ve TCMB’nin rezervleri artma eğilimine girmiştir.
Küresel ortamda ticaret, hizmet ve sermaye akımlarının yavaşlaması göz önünde bulundurulduğunda salgın hastalık sonrasında özellikle dış ticaret açısından ülkeler yerli üretimi teşvik etmek adına korumacı dış ticaret anlayışını bir nebze de olsa benimseyecektir. Ancak Türk firmalarının rekabetçi yapısı, petrol fiyatlarının ve faiz oranlarının düşmesi ile daha güçlü hale gelecek ve Türk firmaları küresel piyasalarda daha fazla karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olabilecektir. O sebeple TCMB’nin enflasyon beklentileri doğrultusunda politika faizini aşağıya çekmesini özellikle desteklemekteyiz. Küresel anlamda normalleşme sürecinin başlamasıyla beraber likiditenin bollaşması göz önünde bulundurulduğunda mevcut faiz düzeyinin yabancı yatırımcılar için hala cazip olduğu noktasından hareketle, özellikle yabancı yatırımcıların cazip olan Türk varlıklarına yatırım yapacağı inancını taşımaktayız.
TCMB’nin döviz ve altın rezervlerinin güçlenmesi, faiz oranlarının düşmesi, enflasyon beklentilerinin yatay seyir izlemesi, Türk firmalarının ve ulusal beşeri sermayenin rekabetçi yapısı, turizm faaliyetlerinin başlaması, Türkiye’nin salgın hastalık sonrasında küresel ortamda hem ticaret, hem hizmet, hem de sermaye akımından daha çok pay almasına sebep olacaktır. Bu sebeple para, mal, hizmet ve sermaye piyasalarında yer alan tüm yapıcılar eşgüdüm hareket etmeli ve aynı gemide olduğumuz unutulmamalıdır.
27.05.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.