YAZARLARIMIZ
Selçuk Turgay Azak
Vergi Müfettişi
Ekonomist
selcukturgayazak@hotmail.com



Türk Kamu Maliyesi Tarih Yazıyor


Bütçe Dengesi, bütçeye konulan harcama yetkisi (ödenek) çerçevesinde kamu idarelerince nakden veya mahsuben ödenen bütçe giderleri ile tahsil edilen bütçe gelirleri tutarları arasındaki farkı ifade eder. Bu kapsamda bütçe gelirleri, kanunlarına dayanılarak toplanan vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay veya benzeri gelirler, faiz, zam ve ceza gelirleri, taşınır ve taşınmazlardan elde edilen her türlü gelirler ile hizmet karşılığı elde edilen gelirler, borçlanma araçlarının primli satışı suretiyle elde edilen gelirler, sosyal güvenlik primi kesintileri, alınan bağış ve yardımlar ile diğer gelirleri; bütçe giderleri ise kanunlarına dayanılarak yaptırılan iş, alınan mal ve hizmet bedelleri, sosyal güvenlik katkı payları, iç ve dış borç faizleri, borçlanma genel giderleri, borçlanma araçlarının iskontolu satışından doğan farklar, ekonomik, malî ve sosyal transferler, verilen bağış ve yardımlar ile diğer giderleri ifade eder.

15 Ağustos’ta açıklanan 2016/Ocak-Temmuz bütçe gerçekleşmelerine göre ortaya çıkan rakamların ve performansın kamu bütçesinin ne kadar doğru yolda olduğunu ve ne kadar iyi yönetildiğini net bir şekilde göstermiştir. Buna göre gelirlere şöyle bir göz attığımızda 2015 yılı Ocak-Temmuz döneminde bütçe gelirleri 277 milyar 568 milyon TL iken 2016 yılının aynı döneminde yüzde 14,4 oranında artarak 317 milyar 544 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılı Ocak-Temmuz dönemi vergi gelirleri tahsilatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,5 oranında artarak 252 milyar 665 milyon TL olmuştur. Görüldüğü üzere kamu gelirleri önceki yıla göre belirgin bir şekilde artmıştır. Bu noktada dikkat çeken önemli bir unsur devletin en önemli gelir kalemi olan vergi gelirlerinde önceki döneme göre gerçekleşen yüzde 9,5 oranında artıştır. Bu durum ulusal ve uluslar arası piyasalara kamunun gelirlerinin sağlıklı ve sürekli olduğuna dair net mesaj vermektedir.

Giderlere baktığımızda ise 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 316 milyar 266 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz giderleri 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 oranında azalarak 30 milyar 588 milyon TL olmuştur. Bu noktada dikkatle üzerinde durulması gereken önemli bir husus vardır. Faiz giderleri önceki döneme göre yüzde 12 azalmıştır. İşte bu durum tarih yazıldığının göstergesidir. Çünkü faiz giderlerinin bütçe giderleri içindeki payı keskin bir şekilde azalmaktadır.

Merkezi yönetim bütçesi 2015 yılı Ocak-Temmuz döneminde 4 milyar 599 milyon TL açık vermiş iken 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde 1 milyar 278 milyon TL fazla vermiştir. 2015 yılı Ocak-Temmuz döneminde 30 milyar 170 milyon TL faiz dışı fazla verilmiş iken 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde 31 milyar 867 milyon TL faiz dışı fazla verilmiştir. Diğer taraftan 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde faiz giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 oranında azalarak 30 milyar 588 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.

Aslında yukarıda yazılı rakamları anlamlandırmak için Türkiye’de 2000 ve 2001 yılları ve de başka ülkelerle karşılaştırmakta fayda var. Buna göre yukarıdaki rakamlara göre 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde faiz giderleri 30 milyar 588 milyon TL ve 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 316 milyar 266 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde faiz giderlerinin toplam giderler içindeki payı %9,7’ye kadar gerilemiştir. Ancak 2000 yılında merkezi yönetim bütçesinin %39,8’i faiz giderlerinden oluşmaktaydı. 2001 yılında da merkezi yönetim bütçesinin %47,2’i faiz giderlerinden oluşmaktaydı. Oysa ki bu oran daha öncede ifade ettiğimiz gibi şu anda % 10’un altına inmiş durumdadır.

2000 yılında toplam bütçe gideri 51,344 Milyar TL olup bunun 20,424 Milyar TL’si daha önce de belirttiğimiz gibi %39,8’i faiz giderlerinden oluşmaktaydı. Yani 2000 yılında devletin her 10 TL’sinin 4 TL’si faiz ödemelerine gitmekteydi. 2001 yılında durum daha vahimdi. 2001 yılında toplam bütçe gideri 86,972 Milyar TL olup bunun 41,038 Milyar TL’si daha önce de belirttiğimiz gibi %47,2’i faiz giderlerinden oluşmaktaydı. Yani 2001 yılında devletin her 10 TL’sinin neredeyse yarısı faiz ödemelerine gitmekteydi. İşte bu rakamlar devlet bütçesinin hem gelir hem de gider bakımından şu anda ne kadar doğru yönetildiğini göstermektedir.

Son olarak devlet bütçesi performansını gelişmiş bazı batı ülkeleri ile karşılaştıralım. Merkezi Yönetim Bütçemiz 2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde 1 milyar 278 milyon TL fazla vermiştir. Örneğin Fransa devlet bütçesi en son yıllık bazda 61,800 Milyar Euro açık vermiştir. Nihayetinde Türk Kamu Maliyesi ve devlet bütçesi müthiş bir istikrar ve disiplinle hem gelir gider dengesini sağlamakta ki- hatta bütçe fazlası vermekte- hem de faiz ödemelerini minimize ederek faiz kısır döngüsünden kurtulmuş olmaktadır.

01.09.2016

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM