14.05.2022 tarih ve 31835 sayılı R.G.’de yayımlanan 537 Nolu VUK Tebliği 2022/1. geçici vergi dönemi ve bundan sonraki dönemlerde yapılacak yeniden değerleme ile ilgili gerekli açıklamalar yapılmıştır. Ayrıca dileyen mükelleflerce 213 Sayılı VUK’nun Geçici 32. Maddesi kapsamında yapabilecekleri yeniden değerleme ile ilgili de 530 Nolu VUK Tebliğine ilaveten bu tebliğle de gerekli açıklamalar yapılmış bulunmaktadır.
Yeniden değerleme ile ilgili 1,2,4,6 ve 12 sayılı yazılarımla gerekli izahlarda bulunmaya çalışmıştım. İş bu yazımla, Gelir İdaresi Başkanlığınca yenilenen 2 görüşü okuyucularımla paylaşma gereği duymuş bulundum.
Bir önceki yazımda ; “Yeniden değerleme ihtiyari olduğundan, herhangi bir geçici vergi döneminde başlanabileceği veya arada ihmal edilip yıl sonunda bir defada da yapılabileceğini” belirtilmiştim.
Oysa Maliye Bakanlığı 217 Nolu GVK tebliğinde; “Yeniden değerleme uygulamasına istenilen geçici vergi döneminde başlanılabileceği ve bu tercihin hesap dönemi sonuna kadar değiştirilemeyeceğini” açıklamıştı. Oysa ihtiyari olan ve ihmal edilmesi Hazine lehine olacak bir uygulamanın zorunlu kılınması pek anlaşılır bir husus değildi.
Ancak Bakanlık 537 nolu VUK tebliği ile bu görüşten vazgeçmiş ve yeniden değerlemenin istenilen geçici vergi döneminde yapılabileceğini ve hatta geçici vergi dönemi veya dönemlerinde yapılması halinde dahi, yıl sonunda yapılmayabileceğini açıklamış bulunmaktadır.
Tabi ki bu durumda 2 tebliğ arasında çelişki bulunacaktır. Sanırız bu düzenleme yapılır. Yapılmasa dahi, Hukukta son yapılan düzenleme bir önce yapılanı bildiği kabul edildiğinden, son düzenleme geçerli olacaktır.
Bilindiği üzere, yeniden değerleme sonrası oluşan ve 522 nolu hesapta takip edilen “Yeniden Değer Artış Fonu” birikmiş amortisman gibi değerlendirildiğinden, ATİK’ın satılması (tasfiye sırasında dahil) veya başka bir hesaba nakledilmesi ve hatta tasfiye halinde dahi, bu fonlar dönem kazancı ile ilişkilendirmeksizin beyan konusu yapılmak zorundadır.
Ancak bu fonun sermayeye ilavesi halinde, hem gelir vergisi stopajına tabi olmamakta ve hem de Şirketin özkaynağının güçlendirilmesi amacıyla, ortaklar tarafından konulan bir değer gibi kabul edilip vergiye tabi tutulmamaktadır.
Bunun yanısıra sermayenin azaltılması halinde, sermayeye ilave edilen yeniden artış fonu, işletmeden çekiş sayarak, azaltılan sermayeye isabet eden kısmın dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin beyan edilmesi gerektiği yönünde özelgeler verilmiştir. Bu husus bu tebliğle daha bağlayıcı hale getirilmiştir.
Yine kurumların bu fonları sermayeye ilavesinden sonra, tasfiyesi halinde sermayeye ilave edilen bu tutarlar işletmeden çekiş sayarak, dönem kazancı ile ilişkilendirmeksizin beyan edilmesi konusunda aynı özelgeler mevcuttu.
Tabi bu konuda yasal bir düzenleme olmadığı için, çoğu zaman ihtilaf konusu olmuş ve yargı bilhassa sermayeye ilave edilen fonların tasfiye sonucu işlemden çekiş sayılmayacağı yönünde kararları mevcut hale gelmiştir.
537 Nolu VUK tebliğinde değer artış fonunun sermayeye ilavesi halinde, faaliyet devam ettiği sürece bu fonların sermayeden çekilmesi halinde vergiye tabi tutulacağını açıklamıştır. Burada mevhumu muhalif “devam ettiği sürece” denildiğine göre, tasfiye halinde vergiye tabi tutulamayacağının anlaşılması gerekir.
16.05.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.