7194 sayılı kanunun 24 üncü maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanuna 160/A maddesi eklenmiş olup ilgili madde ile vergi idaresine mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkin edilebilmesini sağlayan yeni bir idari işlem yapma yetkisi verilmiştir.
Hazine ve Maliye(Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından bu yetkinin amacını, kapsamını ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemek için 07.10.2020 tarihinde 520 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği çıkarılmış olup aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.
Bu makalemiz ile bahsi geçen tebliğ hakkında bilgi verilerek kamuoyunun konu hakkında bilgilendirilmesi amaçlanmıştır.
Mevcut durumda başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdikleri vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporlar ile tespit edilen ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediği raporda belirtilen mükelleflerin mükellefiyet kayıtları VUK’un 160 ıncı maddesi doğrultusunda vergi dairesince terkin edilmektedir. Ancak burada terkin süreci bazı hallerde uzun zaman alabilmekte, bu esnada mükellefiyet kaydı devam eden bu kapsamdaki mükellefler sahte belge üretmeye, söz konusu belgelerin muhatabı olan mükellefler ise bu belgeleri kullanmaya devam etmektedir.
Tebliği ile yukarıda belirtilen inceleme sürecinin sonucunun kesinleşmesini beklenmeden, yani idari süreçler daha da kısaltılarak sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin idare tarafından tespit edilerek iktisadi alanda sahte belge sirkülasyonunun azaltılmasının sağlanması ve belgeye olan güvenin güçlendirilmesi istenilmiştir.
Sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin belirlenmesine yönelik olarak yapılan analiz ve değerlendirme çalışmalarında,
gibi hususlara bağlı olarak analiz ve değerlendirme çalışmaları yapılır.
Bakanlık tarafından yapılan bu analiz ve değerlendirme sonuçlarına göre sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükelleflere ilişkin bilgiler Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından ilgili vergi dairesi başkanlığına/defterdarlığa/vergi dairesi müdürlüğüne aktarılır ve söz konusu mükellefler vergi incelemesine sevk edilir.
Analiz ve değerlendirme sonucunun ilgili vergi dairesi başkanlığının/defterdarlığın/vergi dairesi müdürlüğünün kayıtlarına girmesini müteakiben mükellefin bilinen iş yeri adresinde yoklama yapılır.
Yoklama
gibi mükellefin faaliyette bulunduğunu veya bulunmadığını ispatlamaya ilişkin fiili durumlar
tespit edilir. Analiz ve değerlendirme sonuçları ile yoklama neticesinde tespit edilen hususlar Vergi Dairesinde oluşturulan komisyon tarafından değerlendirilir.
Komisyon
Hususlarını dikkate alarak mükellefin, cari dönem ve tespitin ilgili olduğu dönem itibarıyla faaliyetinin bulunup bulunmadığı, bulunması hâlinde işletme kapasitesi ile beyanlarının (satış hasılatının, stoklarının, maliyetlerinin vb.) uyumlu olup olmadığı değerlendirilir.
Komisyon görüşü bir tutanağa bağlanır ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdar onayına sunulur. Vergi dairesi başkanının/defterdarın onayını müteakiben, onay tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı re’sen terkin edilir ve bu durum mükellefe tebliğ edilir.
Komisyon bu durumu gerekçeleri ile birlikte tutanağa bağlar ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdar onayına sunar. Vergi dairesi başkanının/defterdarın onayı üzerine, mükellefiyet kaydının re’sen terkini hususunda bu aşamada herhangi bir işlem tesis edilmez ve bu durum, gerekçeleri ile birlikte, analiz ve değerlendirme sonucunu aktaran ilgili birime Başkanlık aracılığıyla bildirilir.
Yukarıda belirtilen komisyon kararına göre Resen Terk yapılan mükellefe bilgilendirme yazısı gönderilerek karar hakkında mükellef bilgilendirilir. Böylece vergi inceleme sürecinin sonlanması beklenmeden mükellefin durumu hakkında değerlendirme yapılmasına imkan sağlanmış olur. Her halükarda vergi inceleme raporu tamamlanıp Vergi Dairesine intikal ettiğinde incelemede istenilen hususlara göre işlem tesis edilecektir.
Sonuç:
Vergi Usul Kanunu’nda Sahte belge düzenleme, sahte belge kullanma fiilleri için, hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülerek suç şeklinde değerlendirilmektedir. Ancak söz konusu müeyyidelerin varlığına rağmen bu fiilleri işleyen mükellefler belge kullanma fiillinin tespitinin zor olması, yeterli incelemelerin mükellefler nezdinde yapılamaması, vergi afları, yargılama süreçlerinin uzun olması, gibi sebeplerden sahte belgelerin arz ve talebi söz konusu olmaktadır. Vergi idaresi yeni uygulamalar ile bu yola başvuran mükellefleri daha hızlı tespit etmeye ve bu fiilleri sonlandırmaya çalışsa da asıl çözüm ise bireylerin vergi ahlaklarının arttırılması ile mümkün olacaktır.
19.10.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.