DOĞUM BORÇLANMASI REHBERİ BÖLÜM - 1
2008 yılında yürürlüğe giren sosyal güvenlik reformuyla birlikte, hayatımızda pek çok şey değişti. Kimi haklarda değişikliğe gidilirken, bazı haklarla da ilk defa tanıştık. Yeni tanıştığımız haklardan birisi de kadınlara tanınan doğum borçlanması hakkıdır.
Kadınlara doğum borçlanması hakkı verildi verilmesine ancak bu konuda yapılan düzenlemeler ve değişikliklerle kadınların kafası oldukça karışmış durumda. Bu kafa karışıklığını okurlarımızdan gelen binlerce sorudan anlıyoruz. Dolayısıyla konuya dair detaylı, anlaşılır ve birincil kaynaklardan verilecek bilgilere ihtiyaç var.
Konuyla ilgili çıkan yargı kararlarından ve SGK’nın mevzuat değişikliklerinden de ilk önce okurlarımız haberdar oldu. Biz, milyonlarca kadını ilgilendiren bu konuyu bir yazı dizisi halinde ele alarak, bu ihtiyacı karşılamaya çalışacağız. Böylece herkesin sorusuna ayrı ayrı cevap vermeye çalışmak yerine, herkesin aradığını bulabildiği bir rehber meydana gelecek. Yazı dizimiz kapsamında;
· Doğum borçlanmasının püf noktaları neler?
· Hangi kadınlar doğum borçlanması yapabilir ve kimler yapmalı?
· Borçlanmayla emeklilik tarihiniz nasıl değişecek?
· Borçlanarak emekli aylığınızı artırmak mümkün mü?
· Borçlanmadan sadece SSK’lılar mı yararlanacak? Bağ-Kur’lu ve memur bayanlar ne yapmalı?
· Kaç çocuk için ne kadar borçlanabilirsiniz?
· Borçlanmada ne kadar ödeyeceksiniz, ödeme şartları neler?
Bir yandan bu sorulara cevap verirken, aynı zamanda sizden gelen soru ve sorunları da cevaplamayı ihmal etmeyeceğiz. Dolayısıyla dizi boyunca konuyla ilgili sorularınızı iletebilirsiniz.
Neden doğum borçlanması?
1 Ekim 2008 itibariyle uygulamaya giren doğum borçlanması, erkekler için uygulanan askerlik borçlanmasına benzer bir şekilde düşünüldü. Doğum yaptığı için çalışma hayatının ve dolayısıyla sosyal güvencenin dışında kalmış annelere, iki çocuk için ikişer yıldan 4 yıl borçlanma hakkı tanındı. Böylece çocuk sahibi olmanın anneler için bir dezavantajı giderilirken, çocuklarına zaman ayırmaları da teşvik edilmiş oldu. Buna göre doğum borçlanmasına dair bazı temel kural ve ilkeleri sıralayacak olursak;
· Doğum borçlanması, adı üzerinde doğum yapmış annelere tanınmıştır.
· Doğumdan sonraki iki yıllık sürenin bir kısmında veya tamamında çalışmamış ya da isteğe bağlı prim ödememiş anneler yararlanacaktır.
· Doğum borçlanmasının temel amacı, annelik sebebiyle çalışılamayan sürelerin emeklilik açısından atıl kalmasını önlemektir.
· Doğum borçlanmasının dolaylı amacı, çocuk sahibi olmayı teşviktir.
Aslında birçok Avrupa ülkesinde, bizdeki düzenlemenin çok daha ileri versiyonu uygulanıyor. Annenin doğumdan sonraki primlerinin devlet tarafından ödenmesi, anneye çalışmadığı dönemler için gelir bağlanması gibi. Ülkemizde, doğurganlık oranı düşmeye devam ederse, benzer uygulamaların bizde de gündeme gelmesi beklenebilir.
Çocuğum olmadıysa günahım ne?
Soru: Sadettin Bey, ben 16 senelik evliyim ancak çocuğumuz olmadı. Dolayısıyla kadın olduğum halde, kadınlara tanınan doğum borçlanması hakkından yararlanamıyorum. Eminim benim gibi binlerce kadın vardır. Bizim günahımız nedir? Çocuk sahibi olamamamız mı? Bu hakkın sadece doğum yapan kadınlara verilmesi sizce adil midir? Bedriye Hayma
Cevap: Bedriye Hanım, doğum borçlanmasının mantığı, yukarıda da izah ettiğimiz gibi, çalışma hayatının dışında kalan annelerin emeklilik yönünden mağdur olmalarını engellemektir. Buna göre doğum yapmayan kadın için bu hakkın verilmesi zaten konunun mantığına aykırıdır. Dolayısıyla uygulamanın anne olamamış kadınlar için adaletsiz olduğunu söylemek biraz iddialı olur.
DOĞUM BORÇLANMASI REHBERİ BÖLÜM - 2
Kimler doğum borçlanması yapabilir?
Bugün için doğum borçlanması hakkından kimlerin yararlanabileceğine girmeden önce, dilerseniz 1 Ekim 2008’den bugüne, konuyla ilgili gelişmeleri bir sıralayalım.
· Sosyal güvenlik reformu kapsamında, doğum sebebiyle çalışma hayatının dışında kalan anneler için, aynen erkeklere tanınan askerlik borçlanması gibi borçlanma hakkı verildi (5510 sayılı Kanun/Md.41).
· Düzenlemeye göre anneler, iki çocuk için ikişer yıldan toplam 4 yıla kadar geriye dönük borçlanma yapabilecekti. Sadece bir süre SSK’lı olarak çalışılmış olması yetiyordu.
· SGK, 5510 sayılı Kanunda yer alan bu düzenlemeyi açıklamak için önce 28 Eylül 2008 tarihli tebliğ yayınladı. Tebliğde, doğum yapan kadınların, doğum sebebiyle işlerinden ayrıldıklarını belgelemeleri şartıyla borçlanma yapabilecekleri belirtildi.
· Daha sonra SGK, konuya daha da açıklık getirmek için 2008/111 sayılı genelgeyi yayınladı. Genelgede, tebliğde aranan belgeleme şartı kaldırıldı. Ancak bunun yerine, işten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde doğum yapmış olma şartını getirdi. Yasa metninde 300 gün şartı bulunmuyordu.
· SGK’nın tebliği ve genelgesi üzerine çok sayıda kadın, iş mahkemelerinde dava açtı. Bu davalar kadınlar lehine sonuçlanmaya başladı. En son Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, işten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde doğum yapmış olma şartı aranamayacağına dair karar verdi. Bunun üzerine SGK, 1 Temmuz 2010 tarihinde yeni bir tebliğ yayınladı. Bu tebliğde, doğum için işten ayrıldığını belgeleme şartı aranmadığı gibi, doğumdan önce SSK’lı olma şartı da aranmadı. Bu tebliğ üzerine biz de konuyu gazetemizin manşetine taşıdık ve yüzbinlerce kadına doğum borçlanması hakkının genişletildiğini duyurduk.
· Aynı günlerde SGK Sosyal Sigortalar Genel Müdürü İbrahim Ulaş, 11 Ağustos tarihinde NTV’ye verdiği röportajda, çalışmaya başlamadan önceki doğumların da borçlanılabileceğini, yapılan düzenlemeyle bunun önünün açıldığını ifade etti. Yani bizim manşetimiz resmi ağızdan teyit edildi.
· Bunun üzerine yüzbinlerce bayan, bir yandan SGK müdürlüklerine akın ederken, bir yandan da bize e-posta, faks ve telefon yağdırmaya başladı. SGK müdürlükleriyse, konuyla ilgili genelge çıkmadan herhangi bir işlem yapamayacaklarını, merkezden gelecek genelge sonrası başvuruları değerlendirebileceklerini ifade ettiler.
· Böylece herkes SGK’dan çıkacak genelgeye kilitlendi ve beklenen genelge geçtiğimiz günlerde (16 Eylül 2010) çıktı. Fakat hemen belirtelim ki, çalışmaya başlamadan önce doğum yapmış bayanlar hayal kırıklığına uğrayacak. Zira genelgede, tebliğde ve kanunda yer almayan bir şarta yer verilmiş: SSK’lı (4/a) olarak çalışmaya başladıktan sonra doğum yapmış olmak. Bunun yanında daha önceki genelgede yer alan, işten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde doğum yapmış olma şartı kaldırıldı.
Bugün gelinen noktada doğum borçlanması yapabilmek için;
1. SSK’lı (4/a) olarak bir günlüğüne de olsa çalışmış olmak,
2. İşten ayrıldıktan sonra herhangi bir zamanda (300 gün içinde olması şart değil) doğum yapmış olmak,
3. Çocuğun sağ doğmuş ve yaşamış olması,
4. Doğumdan sonraki iki yıllık sürenin tamamında veya bir kısmında çalışmamış veya isteğe bağlı prim ödememiş olmak,
Gerekiyor. Bu şartları taşıyan anneler, iki çocuğa kadar toplam 4 yıl borçlanma yapabilecekler.
Soru: Sadettin Bey, eşim 1983 ve 1985 yıllarında 2 doğum yaptı ve 1992 yılında Bağ-Kur’lu olarak kendi işinde çalışmaya başladı. Halen devam ediyor. Eşim bir süre SSK’lı çalırsa doğum borçlanması hakkı olur mu? Murat Kaya
Cevap: Murat Bey, son SGK genelgesi doğumdan önce SSK’lı olarak işe giriş yapmış olma şartı aradığı için eşiniz doğum borçlanması yapamayacak. Ancak yargı yoluna başvurma hakkınız mahfuz.
Soru: Sadettin Bey, eşim doğum borçlanması için SGK müdürlüğüne geçen yıl başvurdu. Ancak işten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde doğum gerçekleşmediği için talebi reddedildi. Şimdi eşim için borçlanma imkanı var mıdır? Yavuz Erinmez
Cevap: Yavuz Bey, son genelge ile bahsettiğiniz 300 gün şartı kaldırıldığı için, eşiniz de doğum borçlanması yapabilecek.
DOĞUM BORÇLANMASI REHBERİ BÖLÜM - 3
Bayan okurlarımızdan doğum borçlanmasıyla ilgili olarak en fazla ‘doğum borçlanması yapabilir miyim?’ve ‘doğum borçlanması yapmalı mıyım?’ sorularını yöneltiyorlar. Dünkü yazımızda, kimlerin doğum borçlanması yapabileceğine değindik. Bugün de kimler doğum borçlanması yapmalı sorusuna cevap vereceğiz.
Bir bayan olarak doğum borçlanması yapmak için şartlarınız uygun olabilir. Yani mevzuatta engel bir durum olmayabilir. Ancak borçlanma yapmanız emeklilik şartlarınızda ve aylığınızda ciddi bir değişiklik yapmıyorsa, boş yere binlerce lira ödemenin de anlamı yoktur. Öyleyse doğum borçlanmasıyla ne kazanacağınızı iyi bilmeniz gerekiyor.
Kimler borçlanma yapmalı?
Doğum borçlanmasından beklenen en net fayda, daha erken emekliliktir. Dolayısıyla öncelikle kişisel şartlarınızı göz önüne alarak, borçlanma yapmanın emeklilik tarihinizi değiştirip değiştirmediğine bakacaksınız. Örneğin emeklilik için prim gününüz eksikse, mutlaka doğum borçlanması yapmalısınız.
Eğer bir süre SSK’lı çalışmadan sonra Bağ-Kur veya Emekli Sandığı’na giriş yaptıysanız ve doğumunuz bu iki çalışma arasında gerçekleşmişse mutlaka borçlanma yapın. Böylece hizmet sürenizi artırma imkanınız olacağı gibi, emeklilik yaşınızda da düşüş olacaktır.
Örnek: Meryem Hanım 12.03.1989 tarihinde SSK’lı olarak çalışmaya başlamıştır. Üç aylık bir çalışmadan sonra işten ayrılan Meryem Hanım, 01.06.1992 tarihinde Bağ-Kur’a tabi olmuştur. Meryem Hanım doğum borçlanması yapmaz ise 7200 günü doldurarak 48 yaşında emekli olacak. Ancak doğum borçlanması yaparsa 46 yaşında, yani iki yıl daha erken emekli olabilecektir.
Önce kontrol edin
Doğum borçlanmasıyla emeklilik tarihinizin değişip değişmediğini, www.sadettinorhan.net isimli web sitemizde EmekliMatik programını kullanarak ücretsiz olarak test edebilirsiniz. Herkes için emeklilik ve diğer hesaplamaları yapabilen bu programda önce doğum borçlanması yapmış gibi, daha sonra da yapmamış gibi verileri girerek sonucu karşılaştırabilirsiniz. Böylece doğum borçlanmasının emeklilik tarihinize nasıl etki ettiğini bizzat görebilirsiniz.
Öte yandan borçlanma ile ilgili en son yayınlanan SGK genelgesinde, sigorta başlangıcından önceki doğumlar borçlanma kapsamına alınmamıştır. Yani SSK’lılar için doğum borçlanması yaparak sigorta başlangıcını geri götürme ve böylece daha erken emekli olma imkanı şimdilik bulunmuyor. Dolayısıyla doğum borçlanmasının bayanlara faydası, prim gününü artırma yönünden olmaktadır.
Aylığınızı artırabilirsiniz
Doğum borçlanmasının bir sonucu erken emeklilik iken, bir diğer sonucu da aylığınızı artırmak olabilir. Ancak bazı şartlarla. Buna göre;
· Borçlanabileceğiniz doğum 2000 yılı öncesiyse ve özellikle de 1990-2000 arasıysa, borçlanma yapmanız aylığınızı önemli ölçüde artırır. Çünkü emekli aylığı hesaplama sisteminde, 2000 öncesi prim günleri ve kazançlar büyük etki yapmaktadır.
· Borçlanmada ödeyeceğiniz matrahı elinizden geldiğince yüksek tutmanız, aylığınızı artırmada olumlu etki yapacaktır. Ancak ödeyeceğiniz borçlanma bedelinin karşılığını hemen değil, gelecek yıllar içinde alabileceğinizi unutmayın.
· 2000-2008/Eylül arasındaki doğumlarınızı borçlanacaksanız, borçlanma sonrası primlerin hangi dönemde yer alacağı çok önemli. Örneğin borçlandığınız prim günleriniz ilk 10 yıllık prim ödemenize sayılacaksa, aylığınız borçlanılan her yıl için %3,5 artacaktır.
Örnek: Zehra Hanım, bir işyerinde sigortalı olarak 01.05.1998 tarihinde çalışmaya başlamıştır. 01.01.2000 tarihinde işten ayrılan Zehra Hanım, 10.07.2000 tarihinde doğum yapmıştır. Zehra Hanım bu doğumu borçlandığı taktirde, borçlanma prim günleri ilk 10 yıla (3.600 gün) sayılacak ve iki yıl için aylığında %7’lik (%3,5 x 2 yıl) bir artış olacaktır.
· Borçlanacağınız doğumunuz 2008/Ekim ve sonrası bir tarihteyse, borçlanacağınız her yıl için aylığınızda %2’lik bir artış olur. Yani emekli aylığına en az katkı yapacak doğumlar bu dönemin doğumlarıdır. Zira aylık bağlama sistemi, çalışanlar aleyhine olarak 2008/Ekim itibariyle değiştirilmiştir.
İkiz doğumu nasıl borçlanabilirim?
Soru: Sadettin Bey ben özel bir bankada çalışıyorken, 21/09/2000 tarihinde ikiz çocuk dünyaya getirerek anne oldum. Doğum sonrası 6 ay ücretsiz izin kullandım. Daha sonra işime döndüm ancak 2002/Ekim’de işten çıkarıldım. Ben ikiz çocuklarım için doğum borçlanması yapıp daha erken emekli olabilir miyim? M. H. Sarı
Cevap: Değerli okurum, doğum borçlanmasını ikiz çocuklarınızdan sadece birisi için yapabilirsiniz. Bunu da kullandığınız 6 aylık ücretsiz izin dönemi için yapabilirsiniz. Çünkü doğum tarihinden sonraki iki yıllık sürede çalışılmayan veya prim ödenmeyen süreler borçlanılabilmektedir. Dolayısıyla 21 Eylül 2000 – 21 Eylül 2002 arasında bankada çalıştığınız dönemleri borçlanamazsınız. Borçlanma yapmanız prim gününüzü artırır, emeklilik yaşınızı değiştirmez.
28.09.2010
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.