Adat muhasebe alanında kullanılan ve günlük faiz hesaplaması anlamına gelen bir terimdir. Adat faizi, borç ve alacak ilişkilerinde ortalama borç veya alacak üzerinden faiz hesaplama yöntemi olarak tanımlanır. Özellikle ticaret ve bankacılık gibi alanlarda kullanılan bu kavram, borçların veya alacakların farklı dönemlerdeki ağırlıklarını dikkate alarak daha adil bir faiz hesaplama sistemi sağlar.
Adatlandırma veya başka bir ifadeyle adat faizinin neden hesaplandığını anlamak için öncelikle tüzel kişi kavramının üzerinde durulması gerekmektedir.
Tüzel kişi; belli bir amacı gerçekleştirmek üzere kişi veya emtia (mal) topluluğu şeklinde bağımsız olarak örgütlenmiş, haklara sahip olabilen, borç veya alacak edinebilen varlıklardır.
Türk Ticaret Kanunu’na göre limited şirketler ve anonim şirketler ticaret siciline kayıt ile tüzel kişiliğe sahip olurlar.
Tüzel kişiler ortaklarından veya yöneticilerinden farklı bir mal varlığına borç veya alacaklara sahip olurlar. Ülkemizde aile şirketlerinin yaygın olarak faaliyette bulunduğu gözlemlenmektedir. Bu gibi şirketlerde tüzel kişiliğin, yönetici veya ortaklardan ayrı bir mal varlığına, kaynağa sahip olduğu hususu benimsenememektedir. Şirket yöneticileri veya ortakları günlük hayatlarını idame ettirecek maddi kaynakları tüzel kişilikten sağlamaktadırlar.
Oysa bir tüzel kişinin eşi, çocuğu, kardeşi olamaz. Tüzel kişilikten şirket yönetici veya ortaklarının kendilerine eşlerine çocuklarına veya tüzel kişiliğin aleyhine herhangi üçüncü bir kişiye menfaat sağlayamazlar.
Bu nedenle şirket yöneticileri veya ortakları tarafından sürekli veya geçici olarak şirketten alınan nakitler için faiz hesaplanarak şirkete gelir olarak kaydedilmeli ve matraha dahil edilerek vergiye tabi tutulmalıdır.
Aktifte yer alan “100-Kasa” hesabı ile “131-Ortaklardan Alacaklar” hesapları için adat faizi hesaplanması gerekmektedir. Ancak muhasebesel kayıtlarda “331-Ortaklara Borçlar” hesabının da sıklıkla kullanıldığı bilinmektedir. 331 kodlu ortaklara borçlar hesabı bilançonun pasif kalemleri arasında yer alan ve kural olarak borç bakiye vermemesi gereken bir hesaptır. İşleyişte ise ortaklar tarafından şirkete ödenen tutarlar bu hesaba alacak kaydedilirken ortağa ödenen tutarlar ise borç kaydı yapılarak bu hesapta izlenebilmektedir. Bu nedenle dönem içerisinde zaman zaman söz konusu hesap muhasebe standartlarına aykırı bir şekilde borç bakiyesi verebilmektedir. Bu durumda borç bakiyesi veren ortaklara borçlar hesabına ilişkin bakiye esasen ortaklardan alacak olarak düşünülmeli ve borç bakiyesi verdiği süre için adat faizi hesaplanmalıdır.
“100- Kasa” hesabında yüksek bakiye bulunması durumunda söz konusu tutarın esasen kasada tutulmadığı, yöneticiler veya ortaklar tarafından şirketten çekildiği varsayımı üzerinden hareketle kasa hesabına adat faizi hesaplanmaktadır. Bu durumda 3 farklı şekilde iddiada bulunulabilir.
1- Söz konusu tutarın fiilen kasada bulunduğu ve ortaklara kullanılmadığı iddia edilebilir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı hüküm altına alınmıştır. (2)
Aynı maddenin devamında “İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.” hükmü yer almaktadır.
Özellikle yüksek enflasyon döneminde paranın kasada nakit olarak tutulduğu iddiası iktisadi ticari icaplara uygun olmayacaktır. Bu nedenle ispat külfeti bahse konu bakiyenin gerçekten kasada bulunduğu iddiasında bulunan tarafa ait olacaktır.
Öte yandan kasada nakit olarak para bulunmasına karşın dönem içerisinde kredi kullanılmış olması söz konusu bakiyenin aslında kasada mevcut olmadığına karine olacaktır. Basiretli bir yöneticinin nakit ihtiyacı yokken kredi kullanarak faiz giderine katlanması yine iktisadi ve ticari icaplara uygun olmayacaktır.
2- Her ne kadar TL kasasında yer alsa da aslında söz konusu tutarın döviz veya altın cinsinden olduğu iddia edilebilir.
Bu durum, söz konusu bakiyenin döviz veya altına çevrildiğine ve kasada mevcut olduğuna dair belgeler ile kanıtlanmalıdır. Ayrıca döviz veya altın cinsinden tutara ilişkin varsa kambiyo karı hesaplanmalıdır.
3- Söz konusu bakiye her ne kadar kasada görünse de aslında kasada mevcut olmadığı, ancak yönetici veya ortaklara da kullandırılmadığı, şirketin ticari faaliyetlerine ilişkin ödemelerde kullanıldığı ancak kasa bakiyesinden düşülmediği iddiasında bulunulabilir.
Yine bu durumun yapılan ödemelere ilişkin alış belgeleri ve ödemelere ilişkin tevsik edici belgeler ile kanıtlanması gerekmektedir. Bahse konu ödemelerin kasadan nakit olarak yapılmış olması durumunda 7.000,00 TL ve üzerindeki ödemeler için Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 355. maddesinde belirtilen hadlerden aşağı olmamak üzere ödeme tutarının %5 i tutarında özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerekir. Ayrıca tek düzen hesap planına ve muhasebe standartlarına uyulmadığı için aynı kanunun 353. maddesinin 6. fıkrasına göre de özel usulsüzlük cezasına muhatap olunması söz konusudur.
Adat faizi günlük bakiyeler esas alınarak hesaplanmalıdır. TCMB merkez bankası tarafından yayımlanan “Avans İşlemlerinde Uygulanacak Faiz Oranları” esas alınmalı ve günlük bakiyeye uygulanarak faiz hesaplanmalıdır. Dönem sonu bakiyesi veya dönem sonundaki TCMB avans faizi esas alınarak yapılacak bir hesaplama hatalı olacaktır.
TCMB tarafından açıklanan “avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranları” aşağıdaki gibidir. (1)
Yürürlük Tarihi |
Avans İşlemlerinde Uygulanan Faiz Oranı (%) |
29.06.2018 |
19,50 |
11.10.2019 |
18,25 |
21.12.2019 |
13,75 |
13.06.2020 |
10,00 |
19.12.2020 |
16,75 |
31.12.2021 |
15,75 |
31.12.2022 |
10,75 |
24.06.2023 |
16,75 |
01.09.2023 |
26,75 |
28.09.2023 |
31,75 |
01.11.2023 |
36,75 |
01.12.2023 |
41,75 |
23.12.2023 |
44,25 |
01.04.2024 |
51,75 |
Yukarıda belirtilen faiz oranları yıllık faizleri ifade etmektedir. Söz konusu oranlar gün sayısına bölünerek günlük faiz oranı tespit edilmelidir. Örneğin 01/01/2019-10/10/2019 tarihleri arasındaki faiz oranı yıllık %19,50 olarak açıklanmıştır. Günlük faiz oranı ise 0,00053 (0,195 / 365) olacaktır.,
İlgili dönem için uygulanması gereken günlük faiz olan 0,00053 oranı, ilgili hesabın bakiyesine uygulanarak her gün için ayrı faiz hesaplanması gerekmektedir.
Çünkü ilgili hesaplara yapılan kayıtlar nedeniyle bakiye değişmektedir. Ancak açılış bilançosunda yer alan bakiye üzerine hesabın herhangi bir hareket görmemesi durumunda aylık veya yıllık olarak da faiz hesaplanabilecektir.
“131-Ortakalardan Alacaklar” bakiyesi veya “331-Ortaklara Borçlar” hesabının borç bakiyesi için yapılacak hesaplamalarda bakiyede yer alan tutarın tamamı üzerinden hesaplama yapılması gerekmektedir. Bunun nedeni söz konusu bakiyenin tamamının ortaklara kullandırılmış olmasıdır.
Adat faizi hesaplamasını örneklendirerek açıklamaya çalışalım.
Örneğin ABC A.Ş.’nin 01/01/2019-31/01/2019 dönemine ait “131-Ortaklardan Alacaklar” hesabına ilişkin kayıtların aşağıdaki gibi olduğunu varsayalım.
TARİH |
BORÇ |
ALACAK |
BAKİYE |
B/A |
01.01.2019 |
9.000,00 |
|
9.000,00 |
B |
05.01.2019 |
|
1.000,00 |
8.000,00 |
B |
09.01.2019 |
|
7.350,00 |
650,00 |
B |
16.01.2019 |
150.000,00 |
|
150.650,00 |
B |
22.01.2019 |
10.000,00 |
|
160.650,00 |
B |
23.01.2019 |
10.500,00 |
|
171.150,00 |
B |
24.01.2019 |
|
8.000,00 |
163.150,00 |
B |
25.01.2019 |
|
7.500,00 |
155.650,00 |
B |
31.01.2019 |
3.200,00 |
|
158.850,00 |
B |
Yukarıdaki hesap hareketlerinde hareketle yapılması gereken hesaplamaya aşağıda yer verilmiştir.
TARİH |
BORÇ |
ALACAK |
BAKİYE |
B/A |
BAKİYE |
GÜN SAYISI |
Avans Faiz Oranı |
Günlük Faiz |
Adat Faizi |
01.01.2019 |
9.000,00 |
|
9.000,00 |
B |
7.712,65 |
4 |
19,50 |
0,00053 |
16,35 |
05.01.2019 |
|
1.000,00 |
8.000,00 |
B |
6.709,65 |
4 |
19,50 |
0,00053 |
14,22 |
09.01.2019 |
|
7.350,00 |
650,00 |
B |
2.459,65 |
7 |
19,50 |
0,00053 |
9,13 |
16.01.2019 |
150.000,00 |
|
150.650,00 |
B |
162.684,68 |
6 |
19,50 |
0,00053 |
517,34 |
22.01.2019 |
10.000,00 |
|
160.650,00 |
B |
167.684,68 |
1 |
19,50 |
0,00053 |
88,87 |
23.01.2019 |
10.500,00 |
|
171.150,00 |
B |
167.835,18 |
1 |
19,50 |
0,00053 |
88,95 |
24.01.2019 |
|
8.000,00 |
163.150,00 |
B |
162.835,18 |
1 |
19,50 |
0,00053 |
86,30 |
25.01.2019 |
|
7.500,00 |
155.650,00 |
B |
161.655,18 |
6 |
19,50 |
0,00053 |
514,06 |
31.01.2019 |
3.200,00 |
|
158.850,00 |
B |
168.355,18 |
1 |
19,50 |
0,00053 |
89,23 |
|
|
|
|
|
Toplam |
1.424,46 |
Yukarıda ABC A.Ş.’nin “131-Ortaklardan Alacaklar” hesabına ilişkin hareketler ile bu hesaplara ilişkin adat hesaplamasına yer verilmiştir. Tabloda yer alan gün sayısı ilgili hesabın hareket görmediği, diğer bir ifadeyle bakiyesinin değişmediği gün sayısını ifade etmektedir. Örneğin 25/01/2019 - 30/01/2019 tarihlerinde örneğimize konu olan ABC şirketinin 131 hesap bakiyesinin 6 gün boyunca 155.650,00 TL tutarında sabit kaldığı görülmektedir. Bu nedenle ilgili hesaba 6 günlük (6 x 0,00053) oranında faiz uygulanması gerekmektedir.
Adat faizine ilişkin hesaplamaların Excel aracılığıyla ve formüle edilerek yapılması hesaplamaların daha hızlı ve doğru yapılması noktasında yardımcı olacaktır.
“100-Kasa” hesabına ilişkin hesaplamalar ortaklardan alacaklar hesabından farklılık arz etmektedir.
Şirket tarafından günlük işleri yürütmeye yetecek kadar bir tutarın şirket kasasında olduğu kabul edilmelidir. İlgili tutar günlük bakiyeden düşülmeli ve kalan tutar üzerinden adat faizi hesaplanmalıdır. Belirlenecek bu tutar iktisadi, ticari ve teknik icaplara uygun olmakla birlikte şirketin faaliyetine göre farklılık gösterebilecektir.
Örneğin ofis düzeninde ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren bir şirket ile market veya restoran faaliyetinde bulunan bir şirketin kasasında bulunması gereken tutar farklı olacaktır. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi iktisadi ve ticari icaplara uygun olamayan bir iddiada bulunması durumunda ispat külfeti iddia eden tarafa ait olacaktır. İhtiyati olarak kasada bulunması gerektiği iddia edilen tutarın çok yüksek belirlenmesi halinde söz konusu iddianın da ispat edilmesi gerekecektir.
ABC A.Ş. için yukarıda örnek olarak verdiğimiz hesap hareketlerinin “100- Kasa” hesabına ait olduğu varsayımı üzerinden örneğimizi güncelleyerek hesaplamaları tekrar yapmamız halinde söz konusu hesaplamalar aşağıdaki gibi olacaktır.
TARİH |
BORÇ |
ALACAK |
BAKİYE |
B/A |
BAKİYE |
İHTİYATİ TUTAR |
HESAPLAMAYA ESAS BAKİYE |
GÜN SAYISI |
Avans Faiz Oranı |
Günlük Faiz |
Adat Faizi |
01.01.2019 |
9.000,00 |
|
9.000,00 |
B |
7.712,65 |
7.000,00 |
712,65 |
4 |
19,50 |
0,00053 |
1,51 |
05.01.2019 |
|
1.000,00 |
8.000,00 |
B |
6.709,65 |
7.000,00 |
0,00 |
4 |
19,50 |
0,00053 |
0,00 |
09.01.2019 |
|
7.350,00 |
650,00 |
B |
2.459,65 |
7.000,00 |
0,00 |
7 |
19,50 |
0,00053 |
0,00 |
16.01.2019 |
150.000,00 |
|
150.650,00 |
B |
162.684,68 |
7.000,00 |
155.684,68 |
6 |
19,50 |
0,00053 |
495,08 |
22.01.2019 |
10.000,00 |
|
160.650,00 |
B |
167.684,68 |
7.000,00 |
160.684,68 |
1 |
19,50 |
0,00053 |
85,16 |
23.01.2019 |
10.500,00 |
|
171.150,00 |
B |
167.835,18 |
7.000,00 |
160.835,18 |
1 |
19,50 |
0,00053 |
85,24 |
24.01.2019 |
|
8.000,00 |
163.150,00 |
B |
162.835,18 |
7.000,00 |
155.835,18 |
1 |
19,50 |
0,00053 |
82,59 |
25.01.2019 |
|
7.500,00 |
155.650,00 |
B |
161.655,18 |
7.000,00 |
154.655,18 |
6 |
19,50 |
0,00053 |
491,80 |
31.01.2019 |
3.200,00 |
|
158.850,00 |
B |
168.355,18 |
7.000,00 |
161.355,18 |
1 |
19,50 |
0,00053 |
85,52 |
|
|
|
|
|
Toplam |
1.326,91 |
Yukarıdaki hesaplamalarımızda ABC A.Ş.’nin kasasında ihtiyati olarak tuttuğu tutarın 7.000,00 TL olduğu varsayımı altında hesaplamalarımız yapılmış ve 01/01/2019-31/01/2019 dönemine ilişkin olarak kasa hesabı için hesaplanması gereken tutar 1.326,91TL olarak belirlenmiştir.
Adat Faizinin Vergisel Boyutu
Tüzel kişiliğe ait nakdin ortaklara kullanıldığı esası üzerine yapılan adat faizinin hesaplanmaması veya beyan edilmemesi halinde vergisel ve cezai olarak sonuçları ortaya çıkacaktır. Adat faizine ilişkin vergisel durumları ayrı başlıklar halinde ele alalım.
Adat faizi hesaplanmadığı hususunun tespit edilmesi durumunda hesaplanması gereken adat faizi net gelir olarak kabul edilerek matraha ilave edilecektir. Vergi matrahı hesaplanan adat faizi kadar artacaktır.
ABC A.Ş. için verdiğimiz örnekten hareketle “131-Ortaklardan Alacaklar” hesabına ilişkin olarak yaptığımız hesaplamalarda adat faizinin 1.424,46 TL olduğunu tespit etmiştik. Adat faizinin matraha ilave edilmesi ile ABC A.Ş.’nin 2019 Kurumlar Vergisi matrahı 1.424,46 TL artıracaktır. ABC A.Ş. için hesaplanması gereken Kurumlar Vergisi farkı da 284,89 TL (1.424,46 x %20) olacaktır. İlgili tutara gecikme faizi hesaplanacak ve ayrıca Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesine istinaden re’sen tarh edilen vergi üzerinden yine aynı kanunun 341. ve 344. maddelerine istinaden 1 kat oranında vergi ziyaı cezası kesilmesi sonucunu doğuracaktır.
Ada faizine ilişkin KDV hesaplanması durumunda farklı görüşler mevcuttur.
KDV Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasının (e) bendinde Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi kapsamına giren işlemlerin KDV’den istisna olduğu hüküm altına alınmıştır. (3)
Bu nedenle adatlandırma işleminin finansal gelir sağlama işlemi olduğu varsayımı altında KDV’den istisna olduğu yönünde görüşler mevcuttur.
Diğer bir görüş ise aynı kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının ( c ) bendinde yer alan ve faizin matraha dahil olduğunu belirten hükümdür. Halihazırda mevcut özelgelere bakıldığında mali idarenin de bu görüşte olduğu görülmektedir. Bu nedenle hesaplanan adat faizi tutarının aynı zamanda KDV matrahı olarak da dikkate alınması ve ilgili yıldaki oranlar hesap alınarak hesaplanan KDV olarak beyan edilmesi gerekmektedir.
ABC A.Ş.’den için hesaplanan 1.424,46 TL adat faizi üzerinden KDV hesaplandığında Ocak/2019 dönemine ait beyanında yer alan hesaplanan KDV’nin 256,40 ( 1.424,46 x %18) artırılması gerekecektir.
Cari dönem içerisinde veya sonunda ilgili hesaplara adat faizi hesaplayarak beyanlara yansıtılması durumunda adat faizi tutarında ortaklardan alacaklar hesabının da borçlandırılması gerekecektir. Bu durumda gelir stopaj yönünden yapılması gereken bir işlem bulunmamaktadır.
Ancak mali idare tarafından adat hesaplanmadığı yönünde bir tespit yapılması ve resen tarhiyat yoluna gidilmesi halinde şirkete intikal etmesi gereken faiz gelirinin ortaklara dağıtılan net kâr payı olarak dikkate alınması söz konu olabilecektir. Bu durumda hesaplanan adat faizi tutarında karı artan şirketin, söz konusu karı ortaklarına dağıttığı varsayılarak ilgili tutar genel hükümlere göre kâr payı dağıtımına ve dolayısıyla gelir vergisi yönünden stopaja konu edilecektir.
Sonuç olarak; vergide dijitalleşmenin artmasıyla vergi kayıplarına ilişkin tespitlerin de daha etkili yapıldığı, bir işlemin birden fazla vergi türünde tarhiyata konu olabileceği, özellikle gecikme faizinin yüksek olduğu dönemlerde vergi aslını geçen gecikme faizlerine muhatap olunabileceği hususu göz önünde bulundurularak vergiye gönüllü uyumun içselleştirilmesi toplumun her kesimi gibi mükelleflerin de yararına olacaktır.
Kaynakça
Anahtar Kelimeler: Adatlandırma, Adat Faizi, Faiz Geliri
21.11.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.