YAZARLARIMIZ
Özkan Cengiz
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
ozkan@ozkancengiz.net



Kurumlar Vergisi Kaldırılsın

Biraz mesleki zorunluluktan biraz da kişisel merakımdan âdetimdir çok önemli bir programım olmadığı sürece sabahları bir saatimi gündemi takip etmeye ayırırım. Sırasıyla günlük gazeteler, haber siteleri, mesleki vergi ve muhasebe yayınları, siteleri, resmi gazete, bazı köşe yazarlarını gözden geçiririm.

Mesleğimizdeki değişikliklerin çok ve yoğun olmasından dolayı genelde günlük aktüel gelişmeleri başlıklar bazında okurum, merakımı cezp edenlerin detayına inerim. İşte geçenlerde o sabahlardan birinde gözüme bir başlık ilişti. Kemal Kılıçdaroğlu: Vergi Daireleri Kaldırılsın.

Normal şartlarda herhangi bir siyasi kimlik tarafından bu öneri yapılsa günlük siyasi geyiktir deyip detayına inmem ama lafı eden siyasi kişiliği bir yana uzun yıllar Hesap Uzmanlığı yapmış tabir yerindeyse mesleğimizde Üstatlık mertebesine ulaşmış bir kişi olunca dikkatimi çekti detayına baktım. Sn. Kılıçdaroğlu Akaryakıt üzerindeki ÖTV’den yola çıkarak dolaylı vergilerin çokluğunu ve bunun verginin ana ilkesine aykırı olduğunu ortaya koymak için böyle bir çarpıcı öneride bulunmuştu.

Aklıma meslekten elini eteğini çekmiş bir üstadımızın yıllar önce kendisi ile YMM sektöründeki haksız fiyat rekabeti üzerine yaptığımız sohbet esnasındaki tespiti geldi. Haksız fiyat rekabetinin önüne nasıl geçilir üstadım diye sorduğumuzda çarpıcı bir tespitte bulunmuştu. YMM Mührünü kaldırırlarsa çözülür.

Şaşırmıştım nasıl olur üstat bu işin ana hammaddesi mühür o olmazsa meslek olmaz nasıl böyle bir şey büyük bir sorunun çözümü olur diye ısrar etmek istedik bizi susturdu anlattı.

“Bak YMM mührü senin de dediğin gibi mesleğin ana hammaddesine dönüştü. Firması, gerçek kişisi mükellefler gözünde de YMM = Mühür oldu. Böyle olunca da sistemini kuran, ofis yatırımını yapan, kaliteli kadro çalıştıran mesleğini layıkıyla yapan YMM ile mührünü cebine koyup denk getirdiği yere basan YMM mükelleflerin gözünde aynı. Tabi ki istisnalar kaideyi bozmaz ama çoğunluğu böyle benim matrahım, benim iadem tasdik olsunda nasıl olursa olsun anlayışı hâkim. Kaldır mührü Müşavir, müşavirliğini yapsın kim bilgili kim değil, kim işini layıkıyla yapıyor kim yapmıyor, kim mesleğine yatırım yapıyor, kim sırt üstü yatıyor ortaya çıksın”

Siz katılır mısınız? Katılmaz mısınız? Bilmem ama ben 10 yıl masanın mükellef tarafında 5 yılda YMM tarafında oturan biri olarak üstadıma katılmıştım. Ve o gün ilk söylendiğinde ironi yapmak için söylenmiş gibi düşünülen sözlerin içi doldurulduğunda pekâlâ gerçek olabileceğini öğrendim.

Kılıçdaroğlu üstadımın başlığını görünce bu gözle hemen içeriğine daldım. Ama üstadım içini çok doldurmamış. Belki kafasında doldurmuştur ama en azından dillendirmemiş.

Gelin biz bir açıdan olaya bakmaya çalışalım varsayalım ki Kurumlar Vergisi kaldırıldı ne olur neler etkilenir.

İlk olarak biliyorum ki başta akademisyenler ve vergi uzmanları olmaz öyle şey verginin ana sistematiği gelir üzerinden alınmasıdır. Dolaylı vergiler vergi yükünü adil dağıtmaz her kesimden aynı vergi alınır en başta insan haklarına sonra anayasaya aykırı diyecekler ama zaten şu anki sistem o değil mi olmuşken biraz daha olsun diyerek analize devam edelim.

İlk olarak devlet açısından bakalım 2009 gerçekleşmiş bütçe verilerine baktığınızda Kurumlar Vergisi tahsilatı toplam vergi tahsilatının % 10.7 sini oluşturuyor. Bunu toplam bütçe gelirlerine oranladığınızda bu yüzdelik oran % 8’e kadar düşüyor. Vazgeçilemeyecek bir oran değil.

Vergi gelirlerinin % 60-65’ini oluşturan dolaylı vergileri % 10 arttırdınız mı iş çözülüyor. Yani akaryakıta bir ince ayar KDV’ye bir puanlık artış bütçede Kurumlar Vergisinin olmadığı anlaşılmaz bile.

Zaten bu değişiklikleri yapmasanız dahi kar üzerinden vergi yok dediğinizde kayıt içine girecek olan kayıt dışı ticaretin üzerinden alacağınız dolaylı vergi ve şirketlerin edeceği karların dağıtımından elde edeceğiniz kişisel gelir vergisi bunun birkaç katı olacağı için devlet daha bu işten kazançlı çıkacaktır. Kurumlar Vergisi denetiminin yapılmaması nedeniyle ortaya çıkacak maliyet indirimlerini hiç hesaba katmıyorum.

İkinci olarak denetim olarak bakarsak Kurumlar Vergisi matrahı yoksa tasdik edilecek matrahta yok ve Tam tasdikte yok ancak TTK taslağı ile şirketlerin tamamına bağımsız denetim geleceği için bu açık bu şekilde kapanacaktır.

Üçüncü olarak muhasebe mesleği açısından değerlendirdiğimizde bence çok olumlu bir tablo ortaya çıkıyor meslek üzerindeki yoğun vergi baskısı bir anda yok oluyor. Mizanlar bozulmuyor, matrah çıkmasın diye amuda kalkılmıyor. Artık vergi için değil bilgi için muhasebe yapılmaya başlanıyor.

Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına tam uyumlu Türkiye Finansal Raporlama Standartları daha kolay bir şekilde uygulanıyor. Bunun doğal sonucu olarak çıkan tablolar gerçeği yansıtıyor. Finansal piyasalar şirketlere daha çok güveniyor. Yatırımcı daha çok geliyor. Vs vs vs Muhasebesel anlamda tek bir olumsuz etkisi yok gibi duruyor.

E her şey güzel de bir akıllımı biz miyiz veya sen misin Dünya’da bu niye böyle yapılmıyor bir biz mi akıl ettik. Diye sorarsanız olayın olumsuz yanı ile yazıyı bitirmek gerekir.

Bu işin tek ama en önemli olumsuz yanı vergi adaleti ilkesini yerle bir etmesidir. Milyonlarca kar eden şirketler bir kuruş vergi ödemezken gerçek kişiler her kuruş için vergi ödemektedir.

Ama bu eleştiriyi yapabilmek için şu soruya cevap vermek gerekir.

Türkiye’de şu an için yerle bir edilecek bir vergi adaleti var mıdır?

 

22.12.2010

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM