Banka promosyonlarının işveren tarafından işçilere ödenmesi gerektiğine ilişkin mevzuatımızda bir düzenleme bulunmamaktadır. Konu Yargıtay tarafından da incelenmiş ve işverenlerin işçilere banka promosyonlarını ödemek zorunda olmadığına yönelik içtihatlarını ortaya koymuştur.
“…Yukarıda belirtilen ve dava konusu alacağın dayanağı olan genelgeler incelendiğinde genelgelerin kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kamu görevlileri bakımından düzenlendiği ve bu nitelikteki çalışanları kapsadığı anlaşılmaktadır. Davacının kamu kurum ve kuruluşunda çalışan kamu görevlisi olmadığı dosya kapsamındaki personel hizmet sözleşmesi ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının belirtilen genelgeler kapsamında çalışan olmadığından dava konusu banka promosyon alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekli iken mahkemece yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi hatalıdır.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 25.05.2021 tarih ve 2021 /5266 Esas, 2021/9503 K sayılı ilamı)
Benzer şekilde İş Mahkemelerinde “Banka Promosyonu” alacak kalemi adı altında açılan alacak davalarında konuyu düzenleyen ve ödeme zorunluluğu getiren yürürlükte bir yasal düzenleme olmadığından işçi-işveren arasında konu hakkında kayda alınmış bir mutabakat olup olmadığı, banka-işveren arasında bir sözleşme imzalanıp imzalanmadığı ya da işyeri uygulaması olup olmadığı hususları sorgulanmakta ve aksi durumda ispat yükünün yerine getirilemediğinden talebin reddine hükmedildiği sıklıkla görülmektedir İstinaf ve Yargıtay tarafından bu yönde verilen yerel mahkeme kararları onanmaktadır. (Yargıtay 9. HD, E. 2022/8559, K. 2022/12831, T. 18.10.2022)
Banka promosyon ödemelerinin işçilere ödenmesine ilişkin yasal ve yargısal kararlarda bir içtihat olmamasına rağmen bazı işverenlerin bu promosyon ödemelerini işçilere ödedikleri işyeri uygulamaları da bulunmaktadır.
Bankaların promosyon ödemelerini işçilerine veren işverenler açısından bu ödemelerin niteliği, ücret olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, bu ödemelerin vergi ve sigorta primine tabi tutulup tutulmayacağı noktasında uygulamada hatalar yapılabilmektedir. Bu nedenle banka promosyon ödemelerini Gelir Vergisi, Damga Vergisi, Katma Değer Vergisi ve İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku yönünden ayrı ayrı değerlendirmek gerekmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmü yer almakta olup, aynı Kanunun 62 nci maddesinde de işverenlerin, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler olduğu hüküm altına alınmıştır.
Konu ile ilgili olarak 20/11/2008 tarihinde yayımlanan Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu 4 sayılı Sirkülerinin "3. Promosyon Ödemelerinin Gelir Vergisi ve Veraset ve İntikal Vergisi Kanunları Yönünden Değerlendirilmesi" başlıklı bölümünde “...Bankalar tarafından yapılan promosyon ödemeleri Gelir Vergisi Kanunu açısından değerlendirildiğinde;
-Maaş promosyonlarının bankalar tarafından doğrudan çalışanlara puan veya nakit olarak ödenmesi durumunda, banka ile çalışanlar arasında işçi-işveren ilişkisi olmadığından,
-Bankalar tarafından, vergi mükellefi olsun veya olmasın promosyon anlaşması yapılan kuruma ödeme yapılması ve bu ödemelerin gelir olarak kaydedilmeden çalışanlara aynen aktarılması halinde, ödeme yapan kurum aracı durumunda olacağından,
Çalışanlara yapılan bu türden ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Promosyon ödemelerinin banka tarafından doğrudan iktisadi faaliyeti olan kurumlara yapılması ve yapılan ödemelerin kazanca dahil edilmesi durumunda, ilgili kurum tarafından çalışanlara yapılan ödeme banka promosyonu olma niteliğini kaybetmiş olacağından ücretlerin vergilendirilmesine ilişkin hükümlere göre değerlendirilecektir...” açıklamasına yer verilmiştir.
Buna göre, işverenler ve bankalar arasında imzalanan maaş ödeme protokolü gereğince; bankalar tarafından işçilere yapılan "promosyon" ödemelerinin doğrudan işverene yapılması ve yapılan bu ödemelerin de işveren tarafından gelir olarak kaydedilmeden işçilere aynen aktarılması halinde, söz konusu promosyon ödemeleri ücret olarak değerlendirilmeyecektir.
Öte yandan, promosyon ödemelerinin kazanca dahil edilmesi halinde ise çalışanlara yapılan ödeme banka promosyonu olma niteliğini kaybetmiş olacağından ödemelerin ücret kabul edilerek Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir.
Konu hakkında 21.03.2023 tarih ve 40392771-130[4-2023-120-22]-27713 sayılı Özelge ile 07.04.2014 tarih ve 13649056-120[61-2013/ÖZE-01]-35 sayılı Özelge açıklamaları da bu yöndedir.
Yargı kararları da bu yöndedir. İzmir 1. Vergi Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarihinde kesinleşen 2019/1699 E. 2020/489 K. sayılı kararında: “İdarece kayıt dışı ücrete ilişkin oluşturulan tablolarda yer alan ve ücret olarak değerlendirilen ve banka ve finans kuruluşları tarafından her çalışan için farklı ve her ay için farklı tutarlarda ve farklı adlarla sağlanan menfaatlerin, ücret gibi sürekli ve yapılan çalışma karşılığında belirli/belirlenebilir oranda veya tutarda olmadığı, banka ve finans kuruluşları tarafından sağlanan menfaatlerin şirketin uhdesine de girmediği, doğrudan şirket çalışanlarının hesaplarına ayni/nakdi ödeme şeklinde yapıldığı, banka ve finans kuruluşları tarafından ödenen bu tutarların, davacı şirket ve çalışanları arasında yapılan hizmet sözleşmesine bağlı olarak talep edilebilir ve ödenmesi zorunlu menfaatler olmadığı, davacı şirket tarafından çalışanlarına banka ve finans kuruluşları tarafından sağlanan menfaatlerin ücret dışı elde edilen bir gelir olarak değerlendirilebileceği görüldüğünden, dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı” sonucuna varılmıştır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 nci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; Kanuna ekli (1) sayılı tablonun " IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümünün 1/b fıkrasında da, "Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların" ın binde 6 (01.01.2013 tarihinden sonra düzenlenenlerin binde 7,59) nispetinde damga vergisine tabi tutulacağı hükümleri yer almaktadır.
Buna göre, işverenin işçilerin ücretlerini bankaya yatırılması işlemine bağlı olarak banka tarafından işçilere yapılacak promosyon ödemeleri hizmet karşılığı yapılacak bir ödeme olmadığından, promosyon ödemesi nedeniyle düzenlenecek kağıtların damga vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir.
Konu hakkında 21.03.2023 tarih ve 40392771-130[4-2023-120-22]-27713 sayılı Özelge ile 07.04.2014 tarih ve 13649056-120[61-2013/ÖZE-01]-35 sayılı Özelge açıklamaları da bu yöndedir.
KDV Kanununun; 1/1 inci maddesinde, Türkiye'deki ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
4 üncü maddesinde hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu; bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin ise, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği, hüküm altına alınmıştır.
Buna göre; işveren tarafından işçi ücretlerinin bankaya yatırılması işlemine bağlı olarak banka tarafından işçilere yapılacak promosyon ödemeleri KDV'ye tabi bulunmamaktadır.
Promosyon ödemeleri üzerinden işveren tarafından komisyon alınması veya promosyon ödemesinin bir kısmının işveren şirkete yapılması (şirket hesaplarının söz konusu bankada bulunması sebebiyle) halinde işverene yapılacak promosyon ödemesi veya söz konusu komisyon tutarı üzerinden işverene düzenlenecek faturada %18 oranında KDV hesaplanması gerekmektedir.
Konu hakkında 21.03.2023 tarih ve 40392771-130[4-2023-120-22]-27713 sayılı Özelge ile 07.04.2014 tarih ve 13649056-120[61-2013/ÖZE-01]-35 sayılı Özelge açıklamaları da bu yöndedir.
Tüm bu aktarılanlar altında konuyu inceleyecek olursak:
a) Banka tarafından promosyon tutarlarının işçi hesaplarına doğrudan yatırılması ya da işçi kredi kartlarına puan olarak hesaplarına yüklenmesi hallerinde yapılan ödeme ücret olarak değerlendirilmez. İşverenin ödemeleri bordrolaştırmasına (prime esas kazanca dahil etmesine) gerek bulunmamaktadır.
b) Promosyon ödemelerinin banka tarafından “işçi adına” doğrudan işverene yapılması ve yapılan bu ödemelerin işveren tarafından işletmenin aktifine gelir olarak kaydedilmeden çalışanlara aynen aktarılması halinde, söz konusu promosyon ödemeleri ücret olarak değerlendirilmez. İşverenin ödemeleri bordrolaştırmasına (prime esas kazanca dahil etmesine) gerek bulunmamaktadır. Burada işveren tarafından yapılan husus sadece banka promosyon ödemesinin aktarımını gerçekleştirmek, bir nevi ödemeyi işçi hesaplarına yansıtmaktır. Yapılan işlem aslında “bankanın havalesinin yansıtılması” işlemidir.
c) Promosyon ödemelerinin banka tarafından doğrudan işverene yapılması ve yapılan ödemelerin işverenin kazancına dahil edilmesi, sonrasında işveren tarafından çalışanlara promosyon tutarının ödenmesi halinde ise yapılan bu ödeme artık banka promosyonu olma niteliğini kaybedecek, yine işveren tarafından bankanın havalesinin yansıtılması özelliğini de yitirecektir. Bu durumda artık söz konusu banka promosyonunu ödeyen banka değil, bizatihi işverenin kendisi olacaktır. İşveren banka promosyonunu gelir olarak kaydetmiş, şirket kazancına dâhil ederek banka tarafından aktarılan tutarı tamamen kendi uhdesine almış olmaktadır. Tüm bu açıklamalar altında yapılan ödeme artık 5510 sayılı Kanun 80 inci maddesi uyarınca prime esas kazanca dâhil edilecek, ücret bordrolarına dâhil edilerek hem gelir vergisine hem damga vergisine hem de sosyal güvenlik primine tabi tutulması gerekecektir.
10.10.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.