Kurumsal yönetim kavramının ortaya çıkmasının hem yönetim temelli hem de finans temelli gerekçeleri bulunmaktadır. Ulusal ekonomilerin gelişmesi, uluslararası ekonomik ilişkilerin ve buna paralel olarak uluslararası sermaye akışkanlığının artması, şirket hissedarlarının işletme yönetimindeki etkinliklerinin azalması, şirket yönetim kurulları ve özellikle kurul içinde murahhas yönetici (CEO-GENEL MÜDÜR) unvanını taşıyan yöneticilerin verdikleri kararların öneminin artması gibi faktörler kurumsal yönetim kavramının doğuşunda etkili olmuştur.
Kurumsal yönetime ihtiyaç duyulmasının nedeni, hukuki alt yapı ne kadar gelişmiş ve düzenleme süreci ne kadar esnek ve gelişmelere ne kadar duyarlı olursa olsun, zaman içerisinde mevzuat ile uygulamalar arasında kaçınılmaz olarak bir boşluk oluşmasıdır. Bu boşluk yeni yasal düzenlemelerle giderilmeye çalışılmakta, ancak bu da zaman almaktadır. Kurumsal yönetim düzenlemelerinin bu boşluğun ortadan kaldırılması sürecinde önemli işlevleri bulunmaktadır.
Temel amacı kurumun, kurumla ilgili tüm hak sahiplerinin çıkarlarının adil bir şekilde gözetilmesi olan kurumsal yönetim, şirket ile hak sahiplerinin ve diğer menfaat sahiplerinin birbiriyle olan ilişkilerini düzenleyen ve hak sahiplerinin şirketten elde edeceği menfaatlerin en üst düzeye ulaştırılmasını sağlayan ilkeler bütünüdür.
Kurumsal yönetimin ifade edilen amaca ulaşabilmesi ancak finansal durumuna ilişkin bilgileri tam ve doğru bir şekilde zamanında açıklanması ile mümkün olmaktadır. Bunun da gerçekleştirilebilmesi kurum içi; denetim komitesi ve iç denetim biriminin, kurum dışı ise; bağımsız denetim fonksiyonlarının etkin çalışması ile mümkündür.
Denetim, kurumsal yönetimin en kritik yönünü temsil etmektedir. Denetim ve kurumsal yönetim hakkında yapılan çalışmalardan çıkan sonuçlar; iyi işleyen bir kurumsal yönetim sisteminin denetim risklerini azaltacağı ve denetçilerin kurumda varolan kurumsal yönetim mekanizmasının kalitesini değerlendirmek yoluyla kendi çalışmalarını buna göre ayarlayabileceği yönündedir. Bunlara ek olarak, kurumsal yönetimin finansal raporlama sürecinin kalitesinin artmasına katkısı da ihmal edilmemelidir.
Etkin kurumsal yönetimin üzerinde inşa edilebileceği zeminin köşe taşları üst yönetim, yönetim kurulu, iç denetçiler ve dış denetçilerdir. İç denetim faaliyeti, iyi bir kurumsal yönetimin desteklenmesinde önemli rol oynar. Risk yönetimi,kontrol ve yönetim süreçlerinin etkinliğini değerlendirerek ve geliştirerek kurum faaliyetlerinin iyileştirilmesinde yardımcı olabilecek özel bir konuma sahiptir.
Bağımsız denetim açısından kurumsal yönetim mekanizması, bağımsız denetçiye, kabul edeceği müşteriye ilişkin riskleri değerlendirme, daha etkili ve yeterli denetim planı hazırlama aşamalarında yardımcı olur. Ayrıca güçlü bir kurumsal yönetimin bulunduğu şirketlerin denetiminde denetçi daha az örnek büyüklüğü ile çalışır ve böylelikle test maliyetleri azaltılır.
Kurumsal yönetimde zayıflık ve aksaklıkların bulunması denetimin etkinliğini azaltacaktır. Bunun sonucunda yolsuzluklar, hisse değerinin düşmesi ve dolayısıyla müşteri kaybı gibi birçok olumsuzluk meydana gelir.
Kurumsal yönetimin sözü edilen faydaları sağlayabilmesi sistemin etkin işlerliği ile ilgilidir. Bu bağlamda iç denetim yönetmenliği ve raporu ile bağımsız denetim raporu kurum dışı ilgililerin tarafsız ve doğru bilgi alabilmeleri için temel araçlardır.
23.02.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.