Yazımın başlığından da anlaşılacağı üzere değişen ve gelişen ekonomilere ayak uydurmak ve ayakta kalmak için ülkeler iki kavrama çokça özen göstermeye başlamışlardır “İthalat” ve İhracat”. Özellikle gelişmekte olan ülkeler sınıfında yer alan Türkiye gibi ülkelerde ihracat ve bu ihracatların verileri ekonomide bazı önemli göstergeleri olumlu etkilemektedir.
Konuya başlarken öncelikle ihracat ile ihraç kayıtlı satış arasındaki farkı anlatalım. İhracat, kısaca yurtiçinde üretilen bir malın yurt dışına satışıdır. İhraç kayıtlı satış ise kısaca İhracat yapan bir firmaya mal tedarik etmek, mal teslim etmek demektir.
-ihraç kayıtlı teslim
23 Seri Nolu KDV Genel Tebliğine göre; imalatçı deyimi; bir maddenin şeklini, niteliğini veya terkibini; makine, alet veya el emeği yardımı ile kısmen veya tamamen değiştirilmesini sağlayanları ifade eder. Satın aldıkları malları işledikten sonra ihraç edenler, imalatçı-ihracatçı sayıldıklarından, bu malları vergi ödenmeksizin satın almaları mümkün değildir.
Diğer taraftan Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 6948 sayılı Kanununu 1. Maddesinde yaptığı imalatçı tanımı neticesi 27 Seri Nolu KDV Genel Tebliği ile 1.1.1988 tarihinden geçerli olarak imalatçılar tarafından ihraç kaydıyla teslim edilen mallarla ilgili tecil ve terkin uygulaması yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenleme sonucu;
Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca yapılan tanıma göre imalatçının;
1. Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması,
2. Sanayi Odası, Ticaret Odası ve Esnaf ve Sanatkâr Derneklerine kayıtlı bulunması,
3. İmalat işinde en az 5 işçi çalıştırması,
4. Sanayi sicil belgesinde yer alan üretim konusunda gerekli araç parkına sahip olması,
5. Bu şartları topluca taşıyan imalatçıların kendi üretimine ilave olarak aynı zamanda fason imalat da yaptırmaları halinde,
a) Fason imalatı sadece, sanayi sicil belgesinde yazılı üretim dallarında yaptırmaları,
b) Fason olarak yaptırılan imalatta işin riskini ve organizasyonu üstlenmeleri,
c) Fason olarak imal ettirilen mallarla ilgili ham madde ve yardımcı maddeleri temin etmeleri,
Gerekmektedir.
Yukarıda söz ettiğimiz “imalat işinde en az 5 işçi çalıştırmak” hususu, 28.12.1996 tarihli, 22861 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve yürürlükte olan SGM 96/128-129 sayılı sanayi sicil tebliği ile 1983 yılında yayımlanan asgari personel şartını getiren Sanayi Sicil Tebliği iptal edilmiştir.
Konuya ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığı B.07,1.GİB.0.54/5411-2530 sayı ile 9.8.2005 tarihinde bir özelge ile konuya açıklık getirmiş ve “imalatçı sayılmanın şartlarından birisi “imalat işinde en az 5 işçi çalıştırmak” olmakla beraber, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının halen yürürlükte olan SGM 96/128-129 sayılı sanayi sicil tebliği ile 1983 yılında yayımlanan asgari personel şartını getiren Sanayi Sicil Tebliği iptal edilmesi nedeniyle sanayi sicil belgesine sahip bulunan fakat imalat işinde 5 işçi çalıştırma şartına sahip olmayan mükelleflerin Katma Değer Vergisi Kanunun 11/1-c maddesi kapsamında ihraç kaydıyla mal teslim eden imalatçı sayılması uygun görülmüştür” açıklamasını yapmıştır. Yani bu açıklamalara göre, ihraç edilen nihai ürünün bir bölümünün imalatını yapıp işin riskini ve organizasyonunu da üstlenmek üzere nihai ürüne ulaşıncaya kadarki diğer safhalarını fason olarak yaptıran mükellefler de imalatçı sayılacaklardır denilmektedir.
Yukarıda tanımını yaptığımız imalatçılar tarafından bu kapsamda yapılan teslimlerle ilgili olarak düzenlenen faturalarda, hesaplanan katma değer vergisi, mal bedelinden ayrı olarak gösterilecektir. Ancak faturaya "3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu hükümlerine göre, ihraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden, Katma Değer Vergisi tahsil edilmemiştir" ibaresi yazılacaktır.
İhracatçıdan tahsil edilmeyen KDV ilgili dönem beyannamesinde “Hesaplanan KDV içine dahil edilerek diğer teslim KDV'leri ile birlikte KDV beyannamesinde gösterilir. İndirilecek KDV tutarı hesaplanan KDV tutarından düşüldükten sonra ödenecek KDV kalır ise ve ödenecek KDV tutarı ihraç kayıtlı teslim KDV tutarına eşit veya daha yüksek çıkarsa, KDV tahakkukunun ihraç kayıtlı teslim KDV’si kadar kısmı, faizsiz olarak tecil edilir. Tecil olunan bu vergi ihracatın gerçekleştiği ispat edildiğinde terkin olunur.
İhraç kaydıyla mal teslim eden imalatçının o ay KDV beyannamesinde, indirilecek KDV nin fazla olması halinde, ihraç kayıtlı teslim faturasındaki Katma Değer Vergisine kadarki tutar ihracat gerçekleştiğinde, nakden veya mahsuben ödenmek yahut daha sonraki aylara indirim hakkı olarak devretmek suretiyle ortadan kaldırılır.
İhraç kaydıyla mal alanlar, KDV indirimi yapmaksızın kayıtlarına geçirirler. İhracatçılar ihraç kayıtlı malı KDV yüklenmeksizin teslim aldıkları ve KDV hesaplanmaksızın ihraç ettikleri için, mal ile ilgili KDV sorunu ihracatçı açısından bulunmamaktadır. Ancak malı ihraç ederken yapılan, ihracata yönelik nakliye, komisyon, gümrük masrafları ve genel giderler gibi harcamalar dolayısıyla yüklendikleri Katma Değer Vergilerini talep etmesi halinde iade isteyebilirler.
-Kur farkı
Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesine göre; İhraç kaydıyla mal teslim eden imalatçılara iade edilecek Katma Değer Vergisinin ihraç kaydı ile teslim edilen mala ilişkin hesaplanan katma değer vergisinden imalatçı aleyhine matrahta oluşan değişikliğe ilişkin katma değer vergisinin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükmün nasıl uygulanacağına ilişkin açıklamalar 95 seri no’lu KDV genel tebliğinde belirtilmiştir. Bu tebliğe göre ihraç kaydıyla teslim edilen mal bedelinin ödemesinin yapılması sırasında döviz kurunda düşme olması halinde, iade edilecek KDV tutarının ödemeler sırasındaki döviz kuru üzerinden yeniden hesaplanması, fazla alınmış bir iade varsa mükelleften istenmesi gerekmektedir. imalatçıların aleyhlerine ortaya çıkan kur farkları için ihracatçılar tarafından düzenlenecek faturaya istinaden ihracatçıya KDV ödemeleri, bu tutarın ihracatçı tarafından beyan edilmesi, imalatçı tarafından da faturada gösterilen KDV'nin indirim konusu yapılması gerekmektedir. Bu durumda, imalatçının fazladan almış olduğu iade tutarı ihracatçı aracılığıyla Hazineye intikal etmekte ve imalatçı tarafından indirim konusu yapılmış olmaktadır. Bu nedenle, kurdaki düşüşten kaynaklı imalatçı tarafından değişiklik yapılmasına gerek bulunmamaktadır. İmalatçı lehine kur farkı ortaya çıkması durumunda yapılacak işlemler ise 25 Seri no’lu KDV genel tebliğinde açıklanmıştır. Bu tebliğe göre ihracatın gerçekleşmesinden sonra ihracatçı tarafından kendilerine intikal ettirilen kur farkı ödemelerinin karşılığında imalatçının keseceği faturalarda; bu ödemelerin tek tek belirtilmesi ve ödemelere ait KDV’nin ayrıca gösterilmesi ile asıl mala ilişkin fatura ve ihracata ait gümrük çıkış beyannamesini örnek gösterilerek bu verginin tahsil edilmediğini belirten bir şerhin konulması şartıyla tecil-terkin uygulaması kapsamında işlem yapılabilecektir. Daha sonra sözü edilen ödemelere ait düzenlenen faturada yer alan verginin, faturanın ait olduğu döneme ilişkin beyannamede gösterilerek, bu verginin aynı beyannamede indirim konusu yapılması gerekmektedir.
11.04.2014
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.