İşletmeleri etkileyen çok sayıda risk olmakla birlikte, bunların başında içerisinde kredi, döviz kuru, faiz oranı, likidite gibi riskleri barındıran finansal risk ile içinde bulunulan sektörden kaynaklı olarak ortaya çıkan faaliyet riski gelmektedir. İşletmelerin başarılarının altında yatan en önemli unsurlardan birisi de bu risklerin nasıl yönetilmesi gerektiğidir.
Malumunuz, şu sıralar özellikle gelişmekte olan ülkeler için en büyük finansal risk, Amerikan Merkez Bankası FED’in henüz detay ve takvim vermese de varlık alımlarını azaltmaya başlayarak piyasadan para çekme ve akabinde de faiz artırım süreçlerini aktif hale getirmesi. Bu, bizim gibi gelişmekte olan ve yüksek döviz açığı bulunan ülkeler için şu anlama geliyor; sermaye maliyeti artacak, eskisi kadar kolay finansman bulunamayacak, bulunacak finansal kaynakların ise hem maliyeti eskiye nazaran daha yüksek olacak hem de vadeleri daha kısa olacak.
İlaveten yaşanan bir diğer talihsizlik ise dünya genelinde etkilerini hissettiren yükselen enflasyon. Özellikle emtia ve navlun kaynaklı sebeplerle üretici enflasyonu oluşuyorken, bir yandan da başta gıda fiyatlarında yaşanan enflasyon ile tüketicilerin alım gücünde ortaya çıkan azalmaya bağlı olarak talep daralması nedeniyle firmaların pazar ve faaliyet riski de artıyor. Bu durum özellikle gelecek yıl için Türkiye özelinde yüksek enflasyon ve durgunluğun aynı anda yaşanması anlamına gelen stagflasyon riskini de tetikliyor.
Madem yükselen risklere bağlı olarak ortaya çıkan zorlu bir sürecin başındayız işletmeler hangi risklerini minimize etmeli, ne gibi aksiyonlar almalı kısaca değinecek olur isek;
Başlıkları çoğaltmak mümkün ama işin özü, riskleri iyi yönetirken aynı zamanda da verimli ve etkin çalışmaktan geçiyor diyebiliriz.
Pandemi dünya için yeni bir siyah kuğu daha ortaya çıkarırken, ürün ve hizmet üretim sürecinde değer zincirinin her halkasında ciddi tahribat yarattı. Özellikle emtia piyasasında fırsatçılık dürtüsü ile ortaya çıkan fiyat artışları dünya genelinde üreticileri, özellikle de nihai tüketicileri son derece zorladı ve zorlamaya da devam edecek gibi görüyor. Bir de üzerine, yazımızda da bahsettiğimiz finansal risklerin eklenmesi maalesef kaçınılmaz gibi görünüyor.
Bu süreçten sıfır hasarla çıkmak mümkün olmasa da modern yönetim teknikleri ile pek tabii etkileri azaltılabilir. Sürecin genelde olumsuz tarafına değinsekte unutmayalım ki, her kriz sürece adapte olabilenler için aynı zamanda birçok fırsatları ve değişimi de beraberinde getirebilmekte. Yeter ki, bilim, teknoloji ve innovasyon rehberimiz olsun..
23.09.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.