İşletmeleri etkileyen çok sayıda risk olmakla birlikte, öncelikli olarak bunların başında finansal risk gelmekte ve bünyesinde döviz kuru riski, faiz oranı riski, likidite riskini barındırmaktadır. Sermaye hareketlerinin serbest olduğu Türkiye gibi ekonomilerde hem faiz hem de döviz kuru aynı anda kontrol edilemediğinden (ekonomi literatüründe üçlü açmaz diye tanımlanır) merkez bankaları para politikası faizini kontrol etmekte ancak döviz kurunu ise serbest bırakmak zorunda kalmaktadır. Türkiye de bu nedenlerle dalgalı döviz kuru yöntemini uygulamakta olup, döviz kuru piyasa dinamikleri ve arz-talep çerçevesinde belirlenmektedir.
Sayın Hakan Özyıldız tarafından hazırlanan ve büyüme, bütçe açığı, enflasyon, cari açık, dış borç stoku ve işsizlik gibi makro değişkenlerden oluşan makro kırılganlık endeksi, 2001 yılındaki düzeyini dahi geçerek bize yeni bir zirve yapmış olduğu sinyalini vermektedir.
Üstelik artan bu risk, pandeminin de etkisiyle Türkiye adına bir talihsizlik olarak, üçüz açık diye tabir edilen tasarruf açığı, bütçe açığı ve cari işlemler açığının bir ekonominin genel dengesi içerisinde eş zamanlı olarak kendisini hissettirdiği bir dönemde iyice yükselmiştir. İlaveten yükselen ve katılaşan enflasyonla mücadele kapsamında acı reçete olan yüksek faize katlanılarak borç finanse etmek zorunda kalınması ve artan risklere paralel olarak yükselen kurlar da tabiri caiz ise işin tuzu biberi olmuştur.
Riskler yükselince doğal olarak şirketlerin de bu riskleri yönetmek adına asgari birtakım tedbirleri hayata geçirmeleri gerektiği aşikar. Söylemesi kolay ancak hayata geçirmesi zor olan bu tedbirler neler olabilir diye düşündüğümüzde ise kısaca aşağıda yer alan başlıklara değinebiliriz:
The Wall Street Journal’s tarafından düzenlenen 2020 CEO Council toplantısında Elon Musk,“Artık finans, konferans ve toplantılar, sunumlar için daha az zaman harcayın. Zamanınızı ürününüzü harika hale getirmeye ayırın.Şirket mali tablolarıyla aşırı derecede ilgileneceğinize fabrikalarınıza gidin, müşterilerinizle iletişim kurun. İnovasyon her zaman çığır açan bir buluştan gelmez. Sürekli iyileştirmeye de odaklanmanız, bu konulara kafa yormanız lazım. Ben fabrikaya gittiğimde, araba kullandığımda ya da roketleri düşündüğümde, işler daha iyiye gidiyor.” diyor.
Biz ise, geleneksel alışkanlığımız olarak hala kur-faiz-borsa üçgenindeki değişimleri tartışarak ülke olarak zaman kaybetmeye devam ederken, dünya genelinde salgın sonrasına yönelik yeni planlar ve yeni çalışma metotları üzerinde kafa yoruluyor.Üstelik hem dünyada hem de ülkemiz özelinde riskler artarken, küresel rekabet her zamankinden daha yüksek bir seviyeye ulaşırken, yansımaları ise ticaret savaşları olarak gündelik hayatımıza sirayet ediyor iken..
Şirketlerimiz, ya bu dalgalı denizde gemisini yüzdürmeye devam ederek hedeflediği limana varacak ya da kaderine razı olacak..
Son söz : Riskini yönet ki, gelecekte var olma şansın olsun.
05.04.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.