Bilindiği üzere, Türkiye’de şirketlerin döviz cinsinden borçları yüksek olduğundan haliyle döviz açık pozisyonları da yüksek. İçinde bulunduğumuz konjonktür ise pandemi sebebiyle gerek ihracatın düşmesi gerekse de turizm gelirlerinin azalması nedeniyle finansman şartları bakımından şirketleri oldukça zorlayıcı nitelikte.
Ancak tüm zorluklara rağmen hayat devam etmekte ve şirketler de faaliyetlerini sürdürebilmek adına finansman kaynaklarına ihtiyaç duymakta. Bu bakımdan şirketlerin finansman kaynaklarına erişebilmesi adına alternatif bir yol olarak halka arz opsiyonunu ele almak istiyorum.
Öncelikle halka açılmanın ne gibi avantajları var yakından incelemek gerekir ise;
Olası dezavantajları ise,
Bir halka arzın başarıya ulaşmasında birçok faktör bulunmakla birlikte belki de bunlardan en önemlisi halka arzın zamanlamasıdır. Halka arzın zamanlamasında dikkate alınacak unsurlar ana hatlarıyla aşağıdaki gibi özetlenebilir;
Yüksek belirsizlik ve volatilitenin olduğu 2020 yılı piyasa şartlarında, yatırımcının iştahı da haliyle düşük oldu.Nitekim Borsa İstanbulda bu yılın ilk yarısı itibariyle sadece 2 halka arz gerçekleşti. Birincisi Şubat ayında gerçekleşen ARD Grup Bilişim Teknolojileri, ikincisi de Haziran ayındaki Bayrak EBT Taban firması.İki halka arzın büyüklüğü ise toplamda 70 milyon TL oldu. Bu hafta içinde Metro Ticari ve Mali Yatırımlar Holding A.Ş. de 9 yıldır aralıklarla halka arzına hazırlandığını açıkladığı Metro Turizm için yönetim kurulu kararı aldı.
Türk Lirasında negatif reel faiz ve döviz ile kıymetli maden alımlarında gelen % 1’lik vergi nedeniyle 2020’nin geri kalanında, yerli yatırımcının borsaya yönelmesine bağlı olarak piyasada özellikle küçük şirketlerden halka arzlar beklendiği dile getiriliyor.
Büyük çoğunluğu maksimum 100 milyon dolar ve altında değere sahip, toplamda 20-30 milyon dolar büyüklüğünde halka arz için bekleyen şirketlerin aracı kurumlar nezdinde girişimlerde bulunduğu konuşuluyor.Bu arada Borsa İstanbul’un kendisinin ise halka arzının ertelenmesi bekleniyor.
Aşağıdaki tablo bize son 10 yılda gerçekleşen birincil halka arzları ve yıllık toplanan fon tutarlarını göstermekte, Borsa İstanbul’un derinliği bakımından da bir fikir vermektedir.
Sonuç
Yatırımcı açısından bakıldığında bir tarafta TL varlıklar için verilen negatif reel faiz, döviz ve kıymetli maden alımında ödenmek zorunda kalınan yüksek vergi, diğer tarafta ise halka arz edilmiş şirketlerin hisseleri ve gayri menkul yatırımları var. Şirketler bakımından ise yüksek borçluluk ve döviz açığına bağlı olarak ortada duran büyük finansman ihtiyacı.
Yazımızda da değinilen halkın arzın zamanlamasını etkileyen faktörler de göz önünde bulundurulduğunda, 2020 yılının bu süreç için doğru bir yıl olup olmadığı ve yatırımcıların ne düzeyde yeni halka arzlara veya mevcut hisselere ilgi göstereceğinin yorumunu ise siz değerli okuyucularımıza bırakıyorum.
Son söz : Deve bir pula, pulu getir; deve bin pula, deveyi getir.
18.06.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.