Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Tapu ve nüfus verilerinin incelenmesi sonucunda, kira geliri elde edebilme potansiyeline sahip yaklaşık 4,5 milyon konut analiz ediliyor; kiralık olarak tespit edilen adreslerde fiili tespitler yapılacak." demişti. Söz konusu kira gelirlerinin vergi dışı bırakılmasının önüne geçilmesi amacıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından çalışmalar yürütülecektir. Bu yazımızda kayıt dışı kira gelirinin tespitine ilişkin değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Kira gelirleri 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda 70 ve 72’inci maddeleri içerisinde gayrimenkul sermaye iradı olarak yer almaktadır. Gelirin elde edilmesinde tahsil esası geçerlidir. Mükellefler tarafından mezkur Kanunun 92’inci maddesi uyarınca bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayının başından yirmi beşinci günü akşamına kadar, tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine, dar mükellefiyette Türkiye'de vergi muhatabı mevcutsa onun Türkiye'de oturduğu yerin, Türkiye'de vergi muhatabı yoksa işyerinin, işyeri birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu yer vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir. Vergilendirme sistemimizde elde edilen kira gelirlerinin beyana ve tahsil ilkesine tabi olması, bazı mükelleflerin elde ettikleri kira gelirlerini beyan etmemesine neden olmaktadır. Bu durumun altında, mükelleflerin vergi bilincinin ve vergiye uyumunun düşük olması yatmaktadır.
Kayıt dışı kira gelirlerinin tespiti için öncelikle yapılması gerekenleri sıralamak gerekirse;
Vergi incelemelerinde kaynak ve zaman israfının önlenmesi amacıyla en fazla konut sahibi olanlardan en az konut sahibi olanlara doğru bir veri tabanı oluşturulmasıdır. Elde edilen veriler üzerinden konutlarda ikamet edenlere ilişkin bir veriler elde edilmelidir. Gerekli karşılaştırma yapıldıktan sonra, beyannamesi verilmeyenlerin incelemeye sevk edilmesi ve İhbar ve İnceleme Taleplerini Değerlendirme Komisyonları tarafından gözden geçirildikten sonra verimli olanların incelemeye sevk edilmesi gerekmektedir.
Vergi incelemesi, Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hükümleri kapsamında ele alınacaktır. İnceleme sürecinde kiracılardan bilgi alınması gerekecektir. Bu verilerin kiracılar tarafından doğru olarak beyan edilmesi gerekmektedir. Genellikle vergi inceleme sürecinde vatandaştan istenilen bilgilerde, vergi mevzuatının karmaşık olması, vatandaşın kendisine de vergi ve ceza doğacağını düşünmesi veya ihbar etmenin toplumumuzda değerler kültürü açısından uygun görülmemesi ve ihbar edilen tarafından kendisine hasımlık güdeceği korkusuyla, yanıltıcı bilgi vermesine sebebiyet verebilmektedir. Söz konusu durum bu noktada bilgi alma sürecini sekteye uğratabilir.
Bir başka tespit noktası, kira kontratlarının kontrol edilmesi olacaktır. Kira kontratlarının kontrol edilmesi neticesinde kiraya verenin kiracıya noter aracılığıyla kira alacağına ilişkin ihtarname çekip çekmediğidir. Söz konusu durumun mevcut olması ve ilgili durumun davaya konu edilmiş olması halinde, kira gelirinin tahsil esasına bağlı olması nedeniyle ortada bir vergi tarhiyatı söz konusu olmayacaktır. Ancak incelenen dönemler içerisinde böyle bir durumun söz konusu olmaması, kira gelirinin kayıt dışı elde edildiğine karine teşkil edecektir. Neticede kontrat imzalanan bir kişiden kira gelirinin alınmaması ticari icaplara ve hayatın olağan akışına aykırı bir durum olarak görünecektir.
Kira gelirlerine ilişkin bir başka veri de ilgili muhite ait internetten hizmet veren sitelerden veya ilgili muhitte kiralama hizmeti veren emlakçılardan bilgi isteme yoluyla emsal olarak alınabilir. 213 sayılı VUK’un 267’inci maddesi uyarınca alınan emsal değerlerin standart sapması hesaplanarak ortalama bir tutara ulaşılabilir. İlgili tutar kiracının vermiş olduğu tutarla karşılaştırılır. Ortada uyumsuzluk olmaması halinde ilgili tutar 213 sayılı VUK’un 30/1-6 maddeleri gereğince re’sen tarh edilebilir.
Kira gelirlerinin vergi dışı bırakılmasının önüne geçilmesi amacıyla vergi dairesi müdürlükleri tarafından yapılacak yoklamaların ve gerçekleştirilecek vergi incelemelerinin etkili olacağı düşüncesindeyim. Kiracılar tarafından gerçekleştirilecek kira ödemelerinin banka yoluyla yapılması ve kira ödemesi olarak belirtilmesi vergi idaresinin kayıt dışı hasılatın tespiti noktasında kolaylık sağlayacağını öngörmeleri gerekmektedir. Zira kiraya verenin tarhiyatı yargıya taşıması halinde, dava konusu olacak durum kira tahsilatının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belgelendirilmesi üzerinde olacaktır. Kira gelirinin belgelendirilememesi halinde tahsilatın olmaması nedeniyle tarhiyatın terkin edilmesi sonucuna varılacaktır. Bilgi isteme yazılarında gerek vergi dairesi müdürlüklerine gerekse incelemeyi yapacak olan denetim elemanına doğru bilgi vermeleri önem arz etmektedir. Toplum üzerindeki dolaylı vergi yükünün azaltılması ancak doğrudan vergi gelirlerinin artırılması ile mümkündür. Bu noktada devletin inceleme gücünün belli bir noktaya kadar yetebildiği yani kaynaklarının sınırlı olduğu bilincine sahip olunması ve vatandaşlar tarafından bilgi paylaşımının doğru olarak gerçekleştirilmesi kira gelirlerindeki kayıt dışılığın önlenmesine katkı sağlayacaktır.
31.01.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.